Son Sadrazam Ahmed Tevfik Paşa Ve Son Sadareti
Ahmed Tevfik Paşa Osmanlı devleti sadrazamlarının 208. değişikliğini yaşamıştır ilk sadaretinde. Paşa ilk sadaretine H.Hilmi Paşa'dan boşalan makama Sultan 2. Abdülhamid tarafından nasbedilmiştir. Ancak bu makamda sadece, 21 gün kalabilmiştir. Bu sadaretinden sonra üç defa daha bu makama gelebilmiş ve tamamı dört kere olmak üzere mevkii sadarette bulunmuştur. Ayrıca bir hususiyeti vardır ki, pek iyi olmayan bir sıfat tır. O da; Osmanlı devletinin son sadrazamı olması şanssızlığıdır. Târihe şân veren bu yüce milletin son padişahı olmak nasıl hâzin ise tabiatıyla, son sadrıazarnı ol-nnakda ondan aşağı bir hazinlik göstermez. Ahmed Tevfik Paşa biografisi pek alaka çekici hususlara mâlikdir. Sahib-i dikkat olanlar bunları hemen fark edeceklerdir.
Ahmed Tevfik Paşa 12/safer/1261-18/şubat/1845'de Üsküdar Tpptaşı semtinde dünyaya gelmiştir. Kırım hanları sülâlesinden olup, Tuna havalisi Osmanlı süvarileri generali İsmail Hakkı Paşa babasıdır. Diyarıbekir'li Hacı Şaban efendinin kızı Ayşe Gülşinas Bânu'nun, son sadrazamın validesi olduğu Paşa'nın tercümei hâlinde yer almaktadır.
Topkapı sübyan mektebinde bir müddet okuduktan sonra babasının Vidin'deki vazifesi münasebetiyle Vidin Rüşdiye-sinde okudu. Yaşı ondörde geldiğinde Davudpaşa' da bulunan 2.süvari alayına kayıd oldu. Onsekiz yaşına geldiğinde Harbiye Mektebinden genç bir süvari mülazım-ı sâni i olarak çıktı.
İbnü'l Emin Mahmud Kemâl İnal beyefendi "Son Sadrazamlar" adlı pek kıymetli eserin de 1705. sahifede: ".resmi tercemei hâlinde arızâi vücudiyesinden dolayı silk-i aske-riyyeden isti'fa etmiştir" yazıyor diyor. İstifasının hakiki sebebi hakkındaki sualime oğlu Ali Nuri bey, gönderdiği cevab-nâmede süvari kumandanı Ömer Şevki ile Nasuhi Paşa'ların emir zabitliği vazifesinde bulunduğu esnada amcasının oğullan latife tarzında Safveti Paşa'ya bayram tebriğine giderken terfi etdin demelerine kızarak 1282/1865'de askerlikten isti'fa etmiştir." şeklinde malumat veriyor. Hemen aynı sene ücretsiz olarak babıâli tercüme odasına çalışmaya girdi. 1289/1872 cemaziyelahirde onbeş lira maaşla Roma sefareti kâtipliğine 1292/zilkade-1875'de otuzüç lira maaşla (2002 târihi itibarıyla 4.milyar 290milyon yapar) Atina sefareti başkâtipliğine, 1293/şaban-1876/ağustosunda aynı maaşla Pe-tersburg sefareti başkitabetine, 1294/1877 tarihine kadar sefir Kabûli Paşanın vekâletine maslahatgüzar tâyin olundu.
Şaban/1300-1882/haziranında yüz lira maaşla Atina'ya orta elçi unvanıyla gönderildi. 1 2/recep/1 302-28/ni-san/1885'de Paris'de kurulan Süveyş Kanalı komisyonuna memur oldu. Berlin sefirliği ve rütbe-i vezâret 1/rebiülev-vel/1307-26/ekim/1889'da verilirken bir çok madalya ve nişanlar da kendisine takdim olunuyordu. 1 8/cernaziyeiev-veI/1313-7/kasım/1895'de 40 bin krş maaşla hâriciye nâzın oldu. Tevfik Paşa'nın bu makama getirilişinin hikâyesi şöyle: Ahmed Tevfik Paşa; bir müddet için İstanbul'a izinli gelebilmek için yazdığı bir dilekçede mezuniyet istirhamında bulunmuştu. Ne var ki bu müracaata cevab alamamıştı. Daha sonra mabeynden çekilen bir telgrafla acilen gelmesi bildirilmişti ayrıcada doğrudan saray'a uğraması işaret olunmuştu. Gece yarısına yakın İstanbul'a gelen Tevfik Paşa işar üzerine hiçbir yere uğramadan doğruca saraya gidip, Mabeyn Müşiri Gazi Osman Paşanın odasına duhul ederek, saraya çağırılış sebebini sual ettiğinde aldığı cevap: "Zannımca efendimiz; sizi bu sefer bırakmayacaklar!" Şeklinde olmuştu. O sırada hükümet toplantı halindeydi ve sadrazamın konağına gittiğini de bu arada duymuştu. Tevfik Paşa'ya o sırada saray'da bir odaya yatak serildi. Yorgun Paşa henüz uzanmıştı ki, kapısı tıklatıldı ve kalkması istendi. Kalkıp da hazırlandığında, heyet-i vükelâ toplantı salonuna gitmesi işaret olundu. İçeri girdiğinde hâriciye nazırlığına getirildiğini anladı. 9/şev-val/1314-14/mart/1897'de yapılan tensikatta maaşı 36 bin kuruşa indirildi.
Bilhassa ikibin yılını idrak ettiğimiz şu günlerde aşağıdaki satırlara yeniden hayatiyet verme arzuy-u emelİyle Yunan muharebesinde müşahede olunan mesâil-i makbule-i sada-katkârane ve ikdamat-ı ber güzide-i şinasanesine binaen Yunan Muharebe Madalyası 30/şevval/1315-23/mart/1898de murassa imtiyaz ve 21/rebiülahir/1317-30/ağustos/1899 da "Hidemat-ı sadıkane ve mesâil-i memduhai reviyyetkâranesine binaen mu-rassa iftihar nişanı ve altun kılıç verildi. re~ ceb/131 7-kasım/l 899'da hâriciye nazırlığına zâmimeten üzerinde bulunan sıhhiye nezâretinden dolayı ayrıca 10 bin krş maaş tahsisine iradei seniyye çıktı.
Zaferle çıktığımız Yunan Savaşı akabinde Tophane Kas-rın'da yapılan Yunanlılar ile ba nş müzâkerelerine üç ay reislik edip, sonunda kat'i sulhu sağlamaya muvaffak oldu ve bundan dolayı altun .liyakat madalyası alırken, Hicaz Demiryolları madalyasına da hâmil oldu. Meşrutiyet ilânında, değiştirilen bakanlar arasında, yerini muhafaza edebilen Ahmed Tevfik Paşa olmuştur. Hariciye nazırlığında devam etmesi hoş görülmüştür. Yine yapılan tensikatta bu sefer maaşı 25bin kuruşa indirildi. 20/zilkade/1326-15/aralik/1908'de ayan meclisine seçildi. 1 2/muharrem/1 327-27/şu-bat/1909'da Kâmil Paşa hükümetinin sükûtu hâriciye nazırlığından Ahmet Tevfik Paşanın da sükûtunu getirdi. Ancak kurulan Hüseyin Hilmi Paşa'nın kabinesinde hariciye nazırlığına getirilen Rıfat Paşa, Londra sefirliğini devr ve İstanbul'a kadar geçmesi geçen zaman diliminde nezareti vekâleten yürütmesi istenen A.Tevfik Paşa yıllarca o nezâreti güzelce idare etti.
15/rebiülevvel/1327-8/nisan/1909 târihinde Londra sefirliğine tâyini yapılan ^Khmed Tevfik Paşa daha yola çıkmamıştı ki; 31/mart olayı vukubuldu. Bu olayın zuhuru ile sadareti terk edip, Sultan 2.Abdülhamid'in sinesine sığınan Hüseyin Hilmi Paşa'dan boşalan makama, 22/rebiülevvel/1327-14/nisan/1909 sah günü 30 bin krş.maaşla getirilmişti.
Bu hususda aşağıdaki hatt-ı hümayûn'un suretini nakle cesaret edelim:
"Vezir-i meali semirim Tevfik Paşa; Heyet-i vükelânın müt-tefikan isti'fasına mebni mesnedi sadaret derkâr olan ehliyet ve sadakatinize binâen uhdenize tevcih ve şeyhülislâm Ziya-üddin Efendi mesnedi meşihatda ibka kılınmış olmakla diğer vükelânın bilintihab memuriyetleri icra kılınmak üzere arz ve ahkâm-ı celile-i şer'i şerife bir kat daha dikkat olunması ve kaanun-i esasinin muhafazasaı ile asayişin idâmesi ve devlet-i âüyye ve memâlik-i şahanemizin imran ü terakkıyat~ı ve kâffe-i tebâmızın refah ve saadeti esbabının istikmâli dezdi-mizde begayet mültezem olduğundan ona göre sarf-ı mesâi ve gayret edilmesi matlûb-i kat'i şahanemizdir.
Cenabı Hakk' tevfikat-ı sübhaniyyesine mazhar buyursun.
Abdülhamid"
Halid Ziya (CJşaklıgİl) "Saray ve Ötesinde" yeni sadrazam için şu satırları kaleme almıştı: "..Hüseyin Hilmi Paşa çekilince, Abdülhamid sadarete Tevfik Paşa'yı getirmişti. Tevfik Paşa; iffetiyle, namusuyla herkesin indinde pek muhterem sayılırdı. O, ne Hüseyin Hilmi Paşa gibi İttihad ve Terâkki cemi-yetiyle irtibat sahibi, nede Kâmil Paşa gibi cemiyyetin sarih bir muhalifi idi. O zaman için, en münasib sadnazam ancak Tevfik Paşa olabilirdi."
Saray'da çok uzun müddet ve önemli görevler ifa etmiş bulunan Mâi ve Siyah romanının yazarı üşaklıgil; Abdülhamid Hân'ın bu tâyinini, isabetli hükmüyle tasrih etmiş oluyor.
Değerli okuyucu; Küçük Mehmed Said Paşa'nın ilkaıyla olarak 2. Abdülhamid, şeyhülislâm intihabına ilâveten harbiye ve bahriye nazırlarını tâyin etme hakkını yed-i kabzasına almak hususunda bir müddet ısrarlı olduysa da bir çok muhalif sâdayı celbetti.
Başkâtib Ali Cevad bey tarafından tebliğ edilen ve yazılması gereken hususat hakkında, bunları hâvi yazılmış bir hattın getirdiği, sadaret teklifini kabul etmeyeceğini bildiren
OSMANLİ TARİHİ Ahmed Tevfik Paşa, padişahın bu istekten sarfı nazar etmesini sağlamış, idi. Padişah zâten kendisine aid bir tercih olmayan mezkûr tâleb için tâyine uygun gördüğü sadrıazamiyla niçin tartişsındı?
Konular
- Zafer'e Doğru Koşuluyor
- İstiklal İçin Çalışan Cemiyetler
- Azınlıklarda Gelince!
- Mütareke Sonrasında Ordumuz
- Mütareke Hükümleri Gereği Teslimat
- Yeni Tanzim
- Karakol Cemiyeti
- Amasya Tamimi
- Sivas Kongresi'ne Bakış
- Meclisin Açılması
- İstiklâl Savaşı Komutanları Ve Subayları
- Mustafa Kemâl Paşa'nın Samsun Çıkış Döneminde Birlikler Ve Komutanları
- Doğu Trakya Harekâtı Komutanları
- Batı Trakya'da Küvayı Milliye Kurucuları
- Batı Trakya Hükümeti Kurucuları
- Son Sadrazam Ahmed Tevfik Paşa Ve Son Sadareti
- Mühim Bîr İfşaat!
- Tevfik Paşanın Karakteri
- Ahmed Tevfik Paşanın Gayretleri
- Vatanperverlik Dersi
- Şeyh Ata Efendi Ve Özbek Tekkesi
- Özbekler Tekkesi Ve Şeyh Atâ
- Anadolu'ya Silâh Ve İnsan Sevkıyatı
- Sultan Vahideddin'in Şahsiyeti Sultan Vahideddin'in Hanımları Ve Çocukları
- Sultan Vahideddin'in Sadrıazamları Ve Şeyhülislâmları
- Bir Fıkıh Alimi Gözüyle
- Halife Abdülmecid
- Halife Sürgünde
- Halife Abdülmecid'in Hanım Ve Çocukları
- Osmanlı Hanımlarının Ev İçi Ve Dış Giyimi