Tavuk, Kedi, Güvercin ve Benzerlerinin Kuyuya Düşmesi :


Tavuk, kedi, güvercin ve benzeri hayvanlar kuyuya düşüp Öl­müş olsalar, bunlar şişip dağılmamişlarsa, kuyudan 40 veya 50 kova su çıkarılır. Serahsfnin Muhiyt'inde de böyledir. En zahir olan da budur. Hidâye'de ide böyledir-
Fare ve serçe, kuyuya düşüp öldüğü zaman, şişip dağılma­dan Önce çıkarılırsa; kuyudan 20 ilâ 30 kova (20 kovadan 30 kovaya kadar) su çıkarılır. Muhıyt'te de böyledir.

Fakat, fareyi çıkarmadan önce, çıkarılmış olan suya itibar edil­mez. Tebyîn'de de böyledir.

Farenin, kuyuda ölmesi ile, dışarıda öldükten sonra kuyuya düşmüş.olması arasında,bir fark yoktur. Bu hüküm, diğer hayvanlar için de böyledir. Bahrü'r - Râık'te de böyledir.

Farenin kuyruğu, kopartılarak kuyuya atılmış olsa, kuyu­daki suyun tamamı boşaltılır.

-Kuyuya «Yunda Kuşu» denilen kuşun düşmesi, farenin düş­mesi menzilesindedir.
Yaban güvercininin düşmesi.ise, kedinin düşmesi gibidir. Bu durumda, kuyudan 40 ilâ 50 kova su boşaltılır. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.

Büyüklük itibariyle,   fare ile tavuk arasında   olanlar, fare menzilindedirler.

Tavuk ile koyun arasında olanlar ise, tavuk menzilindedirler. Zahirü'r - Rivâye'de böyledir. Tatarhâniyye'de de böyledir.

Görüldüğü gibi, daima küçüğün hükmü büyüğün hükmü gibidir. Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir.

Kuyu temizlenmiş olunca; bu işte kullanılan kova, urgan. makara ile kuyunun etrafı ve suyu çeken kimsenin elleri de temiz­lenmiş olur. Serahsi'nin Muhryt'mde de böyledir.

Bir kuyuya, pis bir odun veya pis bir bez. parçası düşmüş ve kuyuda kaybolmuş bulmuşa; kuyuya tâbi' olarak, odun da, bez parçası da, temiz olmuş olur. Zâhiriyye'de ide böyledir.
Kendisinden, yirmi kova su çekilmesi vaeib olan bir kuyu­dan, ilk olarak çıkarılan bir kova su, temiz bir kuyuya dökülmüş olsa, bu ikinci kuyudan, 20 kova su boşaltılır.

Bu durumda aslolan, ikinci kuyu, birinci kuyu sebebi ile temiz­lenir.
Şayet, bu kuyuya, ikinci kova da dökülmüş olsa, bu kuyudan, 13 kova su boşaltılır. Eğer, onuncu kova dökülürse Ebu Hafs'ın ri­vayetine göre, bu kuyudan, 11 kova su boşaltılır. Esahh olan da bu-'dur. Bedâü'de de böyledir.
Bir kuyuda bulunan fare çıkarılıp, ikinci bir kuyuya bırakıl­sa ve bununla birlikte, ikinci kuyuya, birinci kuyudan 20 kovada su  dökülmüş olsa; ikinci kuyunun temizlenmesi için, fareyi çıkarttık­tan sonra,. 20 kova da su boşaltmak gerekir.
Yirmişer kova su çıkarılması icabeden iki kuyudan, birinin 20 kova suyu diğerine dökülmüş olsa, ikinci kuyudan da yirmi ko­va su boşaltılır. Daha fazla değil...
İki kuyudan birinden 20, ikincisinden 40 kova su boşaltmak lâzım geldiğinde, bu kuyulardan birinin suyu, diğerine dökülmüş olsa; kendisine su dökülen kuyudan, 40 kova su boşaltmak lâzım gelir.

Bu durumda da aslolan, kendisinden boşaltılması gereken ve kendisine boşaltılandan boşaltılması gerekene bakmaktır. İkisininde hükümde bir olması halinde, durum eşittir. Birisinden, diğerine nisbetîe çok çekilmesine hükmedilmişse, bu durumda da az olan, çok olanın hükmüne dahildir.
Buna göre, üç kuyunun, her birinden yirmişer kova su çekmek icab etse de, ilk ikisinin yirmişer kova suyu üçüncü kuyuya dökül­müş olsa, bu üçüncü kuyudan, 40 kova su çekmek icab eder. Bedâî' de de böyledir.
İki kuyunun birinden 20, diğerinden 10 kova su, üçüncü bir kuyuya dökülmüş olsa, bu kuyudan 30 kova su boşaltılır- Serahsî'-nin Muhıyt'ınde de böyledir.
Birinden 20, ikincisinden 40 kova su çekilmesi gereken iki kuyudan çekilen suyun tamamı, temiz olan üçüncü bir kuyuya dö­külmüş olsa, o kuyudan 40 kova su boşaltılır.
Eğer, 40 kova su çekilmesi gereken kuyudan, 20 kova çekil­mesi gereken kuyuya, 1 kova su dökülmüş olsa, o kuyudan da 40 ko­va su boşaltmak gerekir. Bedâi'de de böyledir.
Nevâdir'de, içinde bir farenin Ölmüş bulunduğu bir miktar su, bir kuyuya akıtılsa, İmâm Muhammed (R.A.)'e göre, kuyuya akıtılan sudan fazlası ile birlikte, 20 kova da su çıkarılır. Esahh olan da budur. Serahsî'nin Muhıyt'ınde de böyledir.
Fetvalarda : «İçinde fare ölmüş olan suyun bir damlası bile bir kuyuya dökülmüş1 olsa, o kuyudan 20 kova su boşaltılır.» denilmiş­tir. Sirâcü'I - Vehhâc'da da böyledir.

Eğer fare, o su içinde dağılmış bulunursa; bu suyun, bir damlasının dökülmesinden dolayı, kuyunun tamamı boşaltılır. Ha-zânâtu Müftîn'de de böyledir.

Pis olan bir kuyunun yanında bulunan su kuyusu; tadı, ren­gi ve kokusu değişmedikçe, temiz sayılır. Zahiriyye'de de böyledir. Aralarındaki mesafe, iki arşınla takdir ve tahdid edilemez.

Fakat, bu iki kuyunun arasında, on arşmhk bir mesafe bile bu­lunsa; eğer su kuyusunda, hela çukurunun eseri bulunursa, o kuyu­nun suyu pistir.

Ama, eğer bu iki kuyu arasında tek bir arşınhk mesafe olduğu halde, su kuyusunda pislik eseri bulunmazsa; o, su kuyusu da, kuyu­da bulunan, su da, temizdir- Muhıyt'te de böyledir. Sahih olanında bu kavil olduğu, Serahsî'nin Muhıyt'inde —ayrıca— kaydedilmiş­tir.

Bir kuyuda, ne zaman düştüğü belli olmayan fare veya ben­zeri bir hayvan bulunmuş olsa, eğer o hayvan şişmemişse; o kuyu­nun suyundan alınmış olan abdestle kılman, bir gün ve bir gecenin namazı iade edilir.

Ayrıca, o suyun dokunmuş olduğu her şey, yıkanıp temizlenir.

Fakat, eğer o hayvan, şişmiş ve dağılmış ise, üç gün ve üç gecelik namaz iade edilir. (Yeniden kılınır) Bu kavil, İmâmı A'-zam (R.A.) 'm kavlidir. Diğer iki imamımıza göre ise, ne zaman düş­tüğü bilinene kadar, namazların iade edilmesi gerekmez. Hidâye'de de böyledir.

Şayet, bu hayvanın düştüğü vakit bilinirse, abdest ve nama­zın, o vakitten itibaren iade edileceğinde, icma vardır.
O su ile yoğrulmuş hamurun ekmeği,   eğer ölen fare da­ğılmış ise, üç günlük ekmeği; dağılmamışsa, bir günlük ekmeği   yenmez. Bu görüşü İmâmı A'zam (R.A.) kabul etmiştir. Muhıyt'te de böyledir. [81]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..