7- Hayvanların Nafakası

Bir adam, bir hayvana sahip olsa o adamın, o hayvana bakması lâzım olur. Otunu ve suyunu verir.

Eğer, bundan kaçınırsa, onun üzerine cebrolunmaz. O şahıs hayvanını satmaya da cebrolunmaz.

Ancak o adam, diyâneten emrolunur. Bu husus, Allahu TeâJa ile kendi arasındadır. Emr-i bil-ma'ruf ve ııehyi ani'l - münker. üze­redir. ,îster infak eder; isterse, satar. Sahih olanda budur.

Hayvanın sütünü, yiyeceğinin azlığından dolayı zarar göre­cek şekilde, fazla sağmak mekruhtur.

Sütü hiç sağmadan, terk etmek de mekrûhdur.

Süt sağan kimsenin, hayvana eziyet vermemek için, tırnak­larını kesmesi müstehâptır.

Yavrusu süt emen, başka şey yemiyen hayvanın sütünün, yav­rusu doyduktan sonra artanını almak müstehapiır.

Hayvana gücünün yetmiyeceği ağır yükü yükletmek devamlı gezdirmek, ve bunların gayrisini teklif etmek mekruhdur. (Cevhe-reıtü'n - Neyyîre)

İki kişi, bir hayvana ortak olur ve bunlardan birisi, o hay­vana bakmaktan kaçınırsa; diğer şahıs, hâkimden, «ortağına emre­derek, hayvanın nafakasının verilmesini sağlamasını» isteyince; hâkim, bakmaktan kaçınan şahsa : «Ya hissemi satarsın; veya ona bakarsın.» der.

Bunu, Hassâf, Nafakât isimli kitabında zikretmiştir. Muhıyt'te de böyledir.

Arılan olan bir kimsenin, balın bir kısmını, arıların kova­nında bırakması müstehâptır.

Kış mevsiminde, daha çok bal bırakmak da müstehâptır.

Gıda olması için, an kovanına, baî yerine başka bir şey bırak­mak', —bal bırakmak kadar— güzel olmaz. Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir.
En doğrusunu, ancak AUâhu Teâlâ bilir; dönüş o'nadir. [39]
[1] İnnet: Erkeğin,., reuiıiiy yet uzvu bulunduğu halde, mücameate muktedir olamaması hali. İktidarsızlık.
[2] Cüb ; ErkeMik uzvu ile bernber, husyjionnde, kesilmiş olması hali.
[3] İbhaın : Kapalı bırakma, açıklamama, belli etmeme, gizli kapn-klı Uılmn.
[4] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/191-204.
[5] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/207-217.
[6] Tahlil : Hürmet - i galizayı izale ederek, evvelki koca için, nikâhı yenile­menin; helâl olmasına vesile olan, bir muameledirki, buna hülle de denir.
[7] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/217-223.
[8] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/223-224.
[9] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/227-228.
[10] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/228-241.
[11] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/241-251.
[12] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/255-266.
[13] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/267-270.
[14] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/271-288
[15] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/291.
[16] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/291.
[17] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/292-293.
[18] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/293-296.
[19] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/296-300.
[20] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/300-310.
[21] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/313.
[22] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/313-314.
[23] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/314.
[24] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/314-315.
[25] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/315-316.
[26] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/316-328.
[27] In.net: Adem-i iktidar ( — iktidarsızlık) denilen arızadır ki, erkeğin, recü-liyyet uzvu mevcut olduğu halde, mücâmaate muktedir olamaması hali­dir. Bu durumda olan erkeğe ınnin denir.
[28] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/331-338.
[29] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/341-354.
[30] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/357-362.
[31] Dı've : Henüz doğmuş olan veya anama rahminde bulunan bir çocu hak­kında -Bu bendenir» veya hu «bu benim çocuğumdur» diye, ikrar ve iti­rafta bulunmaktır.
[32] f-irflî : Bir kadının, kocası veya  efendisi   için  doğurduğunun   teayyün  et­miş olmasıdır.
[33] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/365-373.
[34] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/383-405.
[35] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/406-412.
[36] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/413-421.
[37] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/422-429.
[38] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/430-433.
[39] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 3/434.

Anasayfaya dön Kapak Sayfası
Sadakat.Net © İslami web hizmetleri


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..