İmâmın Ve İmâma Uyan Kimselerin Yerleri
tmâm ile birlikte, bir erkek veya aklı eren bir çocuk bu. lunduğu zaman, bu kişi imâmı sağ tarafına durur. Muhtar olail da budur.
Bu kimse, imâmdan geriye durmaz. Zâhirü'r - rivâye de budur. Muhiyt'te de böyledir.
Bu kimsenin, ^imâmın arkasına durmuş olması da caizdir. Fakat, o kimse kötü bir şey yapmış olur. Serahsî'nm Muhıyt'inde de böyledir.
Bu kimsenin, imâmın arkasına durmuş olsa da caizdir. İmâm Mu h amme d, İRA.) nassan bir kerahat zikretmem iştir. Âlimler, bu hususta görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Bazıları: «Bu durum mekruhtur» demişlerdir. Sahih oîan da budur. Bedâi'de de böyledir.
İmâma uyan iki kişi olduğu zaman, onun arka tarafında dururlar. Bunlardan birisi çocuk olsa bile, hüküm aynıdır.
İmâma uyanlar, bir kadınla bir erkekten ibret olursa; erkek, imâmın sağına durur, kadın ise, imâmın arkasında durur.
İmâma uyanlar, iki erkekle bir kadın olursa; erkekler, imâmın arkasına kadın da erkeklerin arkasına durur.
İmamla birlikte namaz kılanlar, iki erkek olsa da, imâm, onların arasına durmuş bulunsa, bu durumda namazları caiz olur.
İki adam saharda namaz kılarken, biri diğerinin sağ tarafına durur; üçüncü bir adam gelince namaza başlamadan önce, imâma uymuş olan kimseyi geriye çeker.
Şeyhü'l - İmâm Ebû Bekir Turhal'ın: «İmâma uymuş olan kimsenin, üçüncü şahsın geriye çekmesi ile namazı bozulmaz. Üçüncü kişi, o kimseyi isterse tekbirden önce çeksin, isterse sonra çeksin,
hüküm değişmez.» dediği rivayet olunmuştur. MııhıyVte de böyledir. Fetâvâyi ltâbiyye'de de böyledir. Sahih olan da budur. Tatarhâniy-ye'de de böyledir.
Sahrada, bir yerde, iki kişiden birisi diğerine imâm olsa, üçüncü bir şahıs da gelip, bunların namazlarına ^ıhil olsa ve bu şahıs imâmla imâma Önce uymuş oîan kimsenin arasındaki mesafede ve fakat önceki şahıstan daha ileride dursa, bu durumda namaz bozulmaz.
Bu kimse, ayaklan imâmdan geride olduğu halde, imâmın secde ettiği yerden daha ileriye secde -etmiş olsa, yine ö namazı bozulmaz. Muhıyt'te de böyledir.
Erkekler, çocuklar, hünşâlar, kadınlar, mürahıklar, yaşı dokuzdan yukarı olan kız çocuklar, namaz için toplanmış olsalar; imâmın tam arkasına erkekler, sonra erkek çocuklar, sonra hün-sâlar, sonra kadınlar ve daha sonra da kız çocuklar dururlar. Ta-hâvî Şerhi'nde de böyledir.
Kadınların cemaate gelmeleri mekruhtur. Ancak, yaşlı kadınlar, sabah, akşam ve yatsı namazına gelebilirler. Bu güne göre fetva işe, fesadın zuhura çıkmış olmasından dolayı, kadınların, bütün namazlara gelmeleri mekruhtur. Muhtar olan da budur. Tebyin'dc de böyledir.
Cemaate münasip olan, namaza kalktıkları zaman sıkışarak, aralarında hiç bir açıklık bırakmadan, saflarında, omuzları bir hizada, dümdüz durmaktır. Bunu, imâmın emretmesinde de bir beis yoktur. Bahrü'r-Râık'ta da böyledir.
İmâma layık olan da, cemaatin tam orta hizasında durmaktır. İmâm, eğer ortanın sağında veya solunda durursa, sünnete muhalefetten dolayı günahkâr olur. Tebyîn'de de böyledir.
Namaz kılarken, imâmın tam arkasına, en faziletli bir kimsenin durması da münasip olan hususlardandır. Tahâvî Şerhi'n-dc de böyledeir.
Cemaatle namaz kılarken, birinci safda durmak, ikinci saf da -durmaktan; ikinci safda durmak da üçüncü safda durmaktan daha efdaldir.
Birinci safda açıklık bulunursa, orası ikinci safda bulu-nanJarca kapatıüır ve açıklık ikinci safda kalır. Kunye'de de böyledir.
İmâma uyan kimseler için, en faziletli yerler, imâma en yakın olan yerlerdir.
Şayet, yerler imâma uzaklık bakımından müsavi iseler, bu durumda, imâmın sağ tarafı daha efdaldir. Ahsen (=en güzel) oıan da budur. Muhıytte de böyledir.
Kadınla erkeğin bir hizada bulunması, erkeğin namazım ifsad eder.
Bunun için aşağıdaki şartîar vardır :
1- Bir hizada bulunan kadının cima'ya elverişli ve iştah çekici kimselerden olması gerekir. Bu hususta yaşa itibar edilmez. Sahih olan da budur. Tebyîn'de de böyledir.
Namaz kılan erkeğin yanında fakat ayrohizada, iştah çekmiyen bir sabiye kız çocuğu bulunsa ve bu kız çocuğunun, namaza da a k-lıyetiyor olsa, o erkeğin namazı bozulmaz. Kâfİ'de de böyledir.
2- Namazın, ruku'İu ve secdeli bir namaz olması gerekir. Bu namazı imâ ile kılıyor oisalar bile, kadının yanındaki erkeğin, namazı bozulur.
3- Edâ ve namaza başlama bakımından, namazın, erkekle kadın arasında müşterek olması gerekir. Bu sözümüzle, tahrîme namaza iftitah tekbiri ile başlama cihetinde müşterek olmayı
ve tahrîmelerini, imâmın fcahrîmesi üzerine bina etmelerini kasdediyoruz.
Eda yönünden ortaklıkla da, takdîren ve tahkîken, imâmın eda ettiği namazı eda etmelerini kasdediyoruz.
Burada, müdrîk'in t=baştan itibaren imâma uymuş olan kimsenin) tahrîmesi, imâmın tahrîmesi ile, edası da imâmın edası ile beraber olursa, tahrîken tahrîme ve tahkîken eda olur. Lâhık'-ın tahrîmesi de hakikaten imâmın tahrîmesi ile beraberdir. İmâmın eda ettiği bölümü, lahık'ın kaza etmesi "ise takdiridir. Mes-muk'un (simama sonradan uyan kimsenin) tahrîmesi, yalnız basına namaz kılan kimsenin (.= münferidin) tahrimesi gibidir. Bukimsenin, noksanlarını kaza ederken, kadınla erkeğin bir hizada bulunmaları, erkeğin namazını ifsad eylemez. Tebyîn'de de böyledir.
4- Kadınla erkeğin bir hizada bulunmalarının, erkeğin namazını bozması için, ikisinin de bir yerde bulunmaÜan gerekir. Hatta, erkek sekide olsa da, kadın da yerde bulunsa, eğer seki bir adam boyu yüksekte ise, erkeğin namazı bozulmaz.
5- Bu durumda, erkeğin namazının bozulması için, aralarında bir engelin, bir perdenin bulunmaması lazımdır. Meselâ : Kadınla erkek bir yerde bulunsalar da, bu yer (veya seki) de aralarında bir direk bulunsa, bu durumda da, erkeğin namazı fasid olmaz.
Bu engelin en aşağısı, yüksekliği bir semerin arkası, (yaklaşık bir arşın) kadar, kalınlığı da parmak kalınlığı kadar olmalıdır. Açıklık da, hail (mani) yerine geçer. Aradaki açıklığın en aşağı derecesi de, araya bir erkeğin durabileceği kadardır. Tebyîn'de de böyledir.
6- Kadınla erkeğin bir hizada namaz kılmasından dolayı, erkeğin namazının bozulması için, kadının kıldığı namazın sahih olması da gerekir. Şayet, kadın deli olursa, onunla aynı hizada bulunması, erkeğin namazını ifsad etmez. Kâfi'de de böyledir.
7- Kadınla erkeğin aynı hizada bulunmasının, erkeğin namazını bozması için, imâmın namaza başlamadan önce sonra değil kadınlara da niyyet etmesi gerekir. Niyyetin sahih olması için, niyyet esnasında kadınların hazır olmaları şart değildir.
8- Kadınla aynı hizada bulunmaktan dolayı erkeğin namazının bozulması için, aynı hizada bulunmanın, tam bir rükün müd-detince devam etmesi de gerekir. Hatta, bir kadın, bir safta tekbir almış olsa, ikinci bir safta da rükû' yapsa ve üçüncü bir safta da secde etse, buralarda sağında, solunda ve arkasında namaz kılanların hepsinin namazları da bozulur.
9- Kadınla aynı hizada namaz kılmaktan dolayı erkeğin namazının bozulması için, kadınla erkeğin yönlerinin aynı olması gerekir. Şayet, yönleri değişik olursa, erkeğin namazı bozulmaz. Namaz kılan bu kimselerin, yönlerinin değişik olması, ancak Kâ'-be'nin içinde namaz kılındığı zaman düşünülebilir. Veya bu hâl, çok karönhk bir gecede, her biri kendi taharrisinin kıble isti kametini araştırmasının) neticesine göre namaz kılarken vuku bulabilir.
10- Aynı hizada bulunmakta mu'teber olan ölçü bacak ve topuklardır. Sahili olan da budur. Tebyîh'de de böyledir.
11- Bir kadın, ancak üç erkeğin namazını ifsad eder. Bunlar : Sağındaki, solundaki ve arkasındaki erkeklerdir. Bir kadın, bunlardan daha fazla erkeğin namazını ifsad etmez. Tebyîn'de de böyledir. Fetva da bunun üzerinedir. Tatarhâniyye'de de böyledir.
12- Bu durumda, iki kadın, dört erkeğin namazını fesada verir: Birisi, sağ taraflarında olan, diğeri sol taraflarında bulunan. İkisi de arkalarında bulunanlardır.
13- Eğer üç kadın olursa, sağ taraflarından üçer, sol taraflarından üçer; arkalarından da son safa kadar, kendi hizalarında bulunan kimselerin hepsinin namazlarını ifsad ederler. Bu cevap açıktır. Tebyîn'de de böyledir.
14- Hunsâ-i müşkilin, aynı hizada bulunmasından dolayı, erkeğin namazı bozulmaz. Tatarhâniyye'nin İmamın ve Ona Uyanların Yerleri BÖliimü'nde de böyledir. [39]
Bu kimse, imâmdan geriye durmaz. Zâhirü'r - rivâye de budur. Muhiyt'te de böyledir.
Bu kimsenin, ^imâmın arkasına durmuş olması da caizdir. Fakat, o kimse kötü bir şey yapmış olur. Serahsî'nm Muhıyt'inde de böyledir.
Bu kimsenin, imâmın arkasına durmuş olsa da caizdir. İmâm Mu h amme d, İRA.) nassan bir kerahat zikretmem iştir. Âlimler, bu hususta görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Bazıları: «Bu durum mekruhtur» demişlerdir. Sahih oîan da budur. Bedâi'de de böyledir.
İmâma uyan iki kişi olduğu zaman, onun arka tarafında dururlar. Bunlardan birisi çocuk olsa bile, hüküm aynıdır.
İmâma uyanlar, bir kadınla bir erkekten ibret olursa; erkek, imâmın sağına durur, kadın ise, imâmın arkasında durur.
İmâma uyanlar, iki erkekle bir kadın olursa; erkekler, imâmın arkasına kadın da erkeklerin arkasına durur.
İmamla birlikte namaz kılanlar, iki erkek olsa da, imâm, onların arasına durmuş bulunsa, bu durumda namazları caiz olur.
İki adam saharda namaz kılarken, biri diğerinin sağ tarafına durur; üçüncü bir adam gelince namaza başlamadan önce, imâma uymuş olan kimseyi geriye çeker.
Şeyhü'l - İmâm Ebû Bekir Turhal'ın: «İmâma uymuş olan kimsenin, üçüncü şahsın geriye çekmesi ile namazı bozulmaz. Üçüncü kişi, o kimseyi isterse tekbirden önce çeksin, isterse sonra çeksin,
hüküm değişmez.» dediği rivayet olunmuştur. MııhıyVte de böyledir. Fetâvâyi ltâbiyye'de de böyledir. Sahih olan da budur. Tatarhâniy-ye'de de böyledir.
Sahrada, bir yerde, iki kişiden birisi diğerine imâm olsa, üçüncü bir şahıs da gelip, bunların namazlarına ^ıhil olsa ve bu şahıs imâmla imâma Önce uymuş oîan kimsenin arasındaki mesafede ve fakat önceki şahıstan daha ileride dursa, bu durumda namaz bozulmaz.
Bu kimse, ayaklan imâmdan geride olduğu halde, imâmın secde ettiği yerden daha ileriye secde -etmiş olsa, yine ö namazı bozulmaz. Muhıyt'te de böyledir.
Erkekler, çocuklar, hünşâlar, kadınlar, mürahıklar, yaşı dokuzdan yukarı olan kız çocuklar, namaz için toplanmış olsalar; imâmın tam arkasına erkekler, sonra erkek çocuklar, sonra hün-sâlar, sonra kadınlar ve daha sonra da kız çocuklar dururlar. Ta-hâvî Şerhi'nde de böyledir.
Kadınların cemaate gelmeleri mekruhtur. Ancak, yaşlı kadınlar, sabah, akşam ve yatsı namazına gelebilirler. Bu güne göre fetva işe, fesadın zuhura çıkmış olmasından dolayı, kadınların, bütün namazlara gelmeleri mekruhtur. Muhtar olan da budur. Tebyin'dc de böyledir.
Cemaate münasip olan, namaza kalktıkları zaman sıkışarak, aralarında hiç bir açıklık bırakmadan, saflarında, omuzları bir hizada, dümdüz durmaktır. Bunu, imâmın emretmesinde de bir beis yoktur. Bahrü'r-Râık'ta da böyledir.
İmâma layık olan da, cemaatin tam orta hizasında durmaktır. İmâm, eğer ortanın sağında veya solunda durursa, sünnete muhalefetten dolayı günahkâr olur. Tebyîn'de de böyledir.
Namaz kılarken, imâmın tam arkasına, en faziletli bir kimsenin durması da münasip olan hususlardandır. Tahâvî Şerhi'n-dc de böyledeir.
Cemaatle namaz kılarken, birinci safda durmak, ikinci saf da -durmaktan; ikinci safda durmak da üçüncü safda durmaktan daha efdaldir.
Birinci safda açıklık bulunursa, orası ikinci safda bulu-nanJarca kapatıüır ve açıklık ikinci safda kalır. Kunye'de de böyledir.
İmâma uyan kimseler için, en faziletli yerler, imâma en yakın olan yerlerdir.
Şayet, yerler imâma uzaklık bakımından müsavi iseler, bu durumda, imâmın sağ tarafı daha efdaldir. Ahsen (=en güzel) oıan da budur. Muhıytte de böyledir.
Kadınla erkeğin bir hizada bulunması, erkeğin namazım ifsad eder.
Bunun için aşağıdaki şartîar vardır :
1- Bir hizada bulunan kadının cima'ya elverişli ve iştah çekici kimselerden olması gerekir. Bu hususta yaşa itibar edilmez. Sahih olan da budur. Tebyîn'de de böyledir.
Namaz kılan erkeğin yanında fakat ayrohizada, iştah çekmiyen bir sabiye kız çocuğu bulunsa ve bu kız çocuğunun, namaza da a k-lıyetiyor olsa, o erkeğin namazı bozulmaz. Kâfİ'de de böyledir.
2- Namazın, ruku'İu ve secdeli bir namaz olması gerekir. Bu namazı imâ ile kılıyor oisalar bile, kadının yanındaki erkeğin, namazı bozulur.
3- Edâ ve namaza başlama bakımından, namazın, erkekle kadın arasında müşterek olması gerekir. Bu sözümüzle, tahrîme namaza iftitah tekbiri ile başlama cihetinde müşterek olmayı
ve tahrîmelerini, imâmın fcahrîmesi üzerine bina etmelerini kasdediyoruz.
Eda yönünden ortaklıkla da, takdîren ve tahkîken, imâmın eda ettiği namazı eda etmelerini kasdediyoruz.
Burada, müdrîk'in t=baştan itibaren imâma uymuş olan kimsenin) tahrîmesi, imâmın tahrîmesi ile, edası da imâmın edası ile beraber olursa, tahrîken tahrîme ve tahkîken eda olur. Lâhık'-ın tahrîmesi de hakikaten imâmın tahrîmesi ile beraberdir. İmâmın eda ettiği bölümü, lahık'ın kaza etmesi "ise takdiridir. Mes-muk'un (simama sonradan uyan kimsenin) tahrîmesi, yalnız basına namaz kılan kimsenin (.= münferidin) tahrimesi gibidir. Bukimsenin, noksanlarını kaza ederken, kadınla erkeğin bir hizada bulunmaları, erkeğin namazını ifsad eylemez. Tebyîn'de de böyledir.
4- Kadınla erkeğin bir hizada bulunmalarının, erkeğin namazını bozması için, ikisinin de bir yerde bulunmaÜan gerekir. Hatta, erkek sekide olsa da, kadın da yerde bulunsa, eğer seki bir adam boyu yüksekte ise, erkeğin namazı bozulmaz.
5- Bu durumda, erkeğin namazının bozulması için, aralarında bir engelin, bir perdenin bulunmaması lazımdır. Meselâ : Kadınla erkek bir yerde bulunsalar da, bu yer (veya seki) de aralarında bir direk bulunsa, bu durumda da, erkeğin namazı fasid olmaz.
Bu engelin en aşağısı, yüksekliği bir semerin arkası, (yaklaşık bir arşın) kadar, kalınlığı da parmak kalınlığı kadar olmalıdır. Açıklık da, hail (mani) yerine geçer. Aradaki açıklığın en aşağı derecesi de, araya bir erkeğin durabileceği kadardır. Tebyîn'de de böyledir.
6- Kadınla erkeğin bir hizada namaz kılmasından dolayı, erkeğin namazının bozulması için, kadının kıldığı namazın sahih olması da gerekir. Şayet, kadın deli olursa, onunla aynı hizada bulunması, erkeğin namazını ifsad etmez. Kâfi'de de böyledir.
7- Kadınla erkeğin aynı hizada bulunmasının, erkeğin namazını bozması için, imâmın namaza başlamadan önce sonra değil kadınlara da niyyet etmesi gerekir. Niyyetin sahih olması için, niyyet esnasında kadınların hazır olmaları şart değildir.
8- Kadınla aynı hizada bulunmaktan dolayı erkeğin namazının bozulması için, aynı hizada bulunmanın, tam bir rükün müd-detince devam etmesi de gerekir. Hatta, bir kadın, bir safta tekbir almış olsa, ikinci bir safta da rükû' yapsa ve üçüncü bir safta da secde etse, buralarda sağında, solunda ve arkasında namaz kılanların hepsinin namazları da bozulur.
9- Kadınla aynı hizada namaz kılmaktan dolayı erkeğin namazının bozulması için, kadınla erkeğin yönlerinin aynı olması gerekir. Şayet, yönleri değişik olursa, erkeğin namazı bozulmaz. Namaz kılan bu kimselerin, yönlerinin değişik olması, ancak Kâ'-be'nin içinde namaz kılındığı zaman düşünülebilir. Veya bu hâl, çok karönhk bir gecede, her biri kendi taharrisinin kıble isti kametini araştırmasının) neticesine göre namaz kılarken vuku bulabilir.
10- Aynı hizada bulunmakta mu'teber olan ölçü bacak ve topuklardır. Sahili olan da budur. Tebyîh'de de böyledir.
11- Bir kadın, ancak üç erkeğin namazını ifsad eder. Bunlar : Sağındaki, solundaki ve arkasındaki erkeklerdir. Bir kadın, bunlardan daha fazla erkeğin namazını ifsad etmez. Tebyîn'de de böyledir. Fetva da bunun üzerinedir. Tatarhâniyye'de de böyledir.
12- Bu durumda, iki kadın, dört erkeğin namazını fesada verir: Birisi, sağ taraflarında olan, diğeri sol taraflarında bulunan. İkisi de arkalarında bulunanlardır.
13- Eğer üç kadın olursa, sağ taraflarından üçer, sol taraflarından üçer; arkalarından da son safa kadar, kendi hizalarında bulunan kimselerin hepsinin namazlarını ifsad ederler. Bu cevap açıktır. Tebyîn'de de böyledir.
14- Hunsâ-i müşkilin, aynı hizada bulunmasından dolayı, erkeğin namazı bozulmaz. Tatarhâniyye'nin İmamın ve Ona Uyanların Yerleri BÖliimü'nde de böyledir. [39]
Konular
- Kıraat
- Rükû
- Secdeler.
- Ka'deî Ahîre (Son Oturuş) :
- Namazın Vacibleri
- Namazın Sünnetleri:
- Namazın Edebleri:
- Namazın Keyfiyyetî (=Nâmaz Nasıl Kılınır?)
- Kıraat
- Zelletü'l Kârî (Namazda Kur'ân Okuyan Kimsenin Hata Etmesi)
- 5- İMAMET
- Cemâat
- İmamete Kimin Daha Çok Hak Sahibi Olduğu
- Başkasına İmâm Olması Caiz Olan Ve Olmayan Kimseler
- İktidânın Sıhhatine Manî Olan Ve Olmayan Hâller
- İmâmın Ve İmâma Uyan Kimselerin Yerleri
- İmâma Tabi Olunacak Ve Olunmayacak Yerler
- Mesûk :
- Lâhık :
- İmamet Ve Cemaat Konusu İle İlgili Bazı Meseleler
- 6- NAMAZDA İKEN HADES VÂKİ OLMASI (=ABDESTİN BOZULMASI)
- Binanın ( = Namazın Kalan Kısmım Tamamlamanın) Şartları
- İstihlâf
- Bu Konu İle İlgili Bazı Meseleler :
- Namazı Bozan Bazı Haller :
- 7- NAMAZI BOZAN ŞEYLER VE NAMAZIN MEKRUHLARI :
- Namazı Bozan Sözler :
- Namazda Mekruh Olan Ve Mekruh Olmayan Şeyler
- Namazın Mekruhları İle İlgili Bazı Mes'eleler
- Mescidlerle İlgili Bazı 'Meseleler