SULTAN İBRAHİM HAN
Babası: Sultan I. Ahmed Han
Annesi: Kösem Mahpeyker Sultan
Doğum Tarihi: 1615
Vefat Tarihi: 1648
Saltanat Müd.: 1640-1648
Türbesi: İstanbul'dadır.
Osmanlı devletinin sıkıntılara düşen yıllarına son veren padişah 4. Murad'ın vefatıyla, Osmanlı Tahtı kardeşi İbrahim'e kucak açmıştı. Bereket versin Mahpeyker Kösem Valide Sultan kardeşini izâle etmesini taleb eden merhum padişahın emrini akim bırakarak, devleti âliye'ye en büyük hizmetlerinden birini yerine getirmişti. Tabiiki bu arada Valide Sultan'ın engellemesine itiraz etmeyip yerine getiren Kemankeş Kara Mustafa Paşayı dahi takdirle yâd etmek gerekir.
Sultan İbrahim'in tahta oturmadan evvel gösterdiği tered-düd bütün tarih kitaplarında yer atmış bulunduğundan bizde naçizane çalışmamızda bu hususu zikretmeden geçemezdik. 4. Murad gibi, dediğim dedik, çaldığım düdük diyen bir padişah döneminde kafes arkasında hayatını sürdüren bir şehzadenin tabiiki sinirleri, normal vatandaş gibi olmazdı. Kendinden evvel nice kimselerin idamlarına şâhid olan^bir şahsın tabiiki sıra bana ne zaman gelecek intizarı içinde ömür geçirmesi tahammülfersa bîr hayat değildir. 4. Murad'ın vefat haberini, şehzade İbrahim'in kaldığı daireye giderek müjdelemek isteyen Kızlarağası: Efendimiz; biraderiniz hakkında takdiri ilâhi tecelli etti. Başınız sağolsun, lâkin boşalan tahta oturmanız için hazırlanmanız icab edecek huzurunuza bundan geldim. Dediğinde, Şehzade İbrahim başını sallayarak söylenenleri dinledikten sonra, hızla daire kapısının sürgüsünü sürdükten sonra: Bana hile edersiniz. Biraderim berhayat-tır. Padişahımızdır.
Bana padişahlık gerekmez. Biraderimin ömrü uzun olsun, yolunda beyanda bulunur ve içeri kaçar. Vaziyet devlet ileri gelenlerine anlatılır.
Herbiri sürgülü kapı önünde yeni padişaha diller döker. Ancak bir türlü iknaya muvaffak olamayacaklarını anladıklarında, devletin mühim rüknü sayılan Kösem Valide Sultana durumu bildirirler. Artık, şehzadenin daire kapısı önünde Valide Sultan seslenmektedir: "Haydi arslanım çık. Biraderin Murad hân cennetlik oldu. Cenabı Hakk' sana uzun ömürler versin. Padişahlığın seni bekliyor" derken, oraya gelmeden önce verdiği emirle merhum padişahın, nâşını getirtmiş ve oğlu İbrahim'e söylediklerine ilaveten, istersen bak kendi gözünle gör demeyide İhmal etmez. Büyük bir korku ve endişe içinde sürgülü kapının üzerindeki gözetleme deliğine gözünü uyduran şehzade İbrahim, bir döşeğin içinde hareketsiz olarak yatanın hakikaten padişah birader olduğunu görür. Tam inanacak iken, aniden: <peki! Bir karıştırın bakahm> Der. Nâşın yanındakiler döşeğinde, birûh olarak yatmakta olan padişahın sakalını, burnunu tutarlar böylece güven vermeyi başarırlar. Burada hemen şunu hatırlatmalıyız ki; şehzade İbrahim'in, ağabeyi 4. Murad'ın vefatına kanaat getirdikten sonra ellerini açıp, merhuma Cenabı Hakk'dan rahmetler dilemesi taksiratının affını taleb etmesi arkasından kendisinin tahtta geçecek döneminin islâm milletine hayırlar getirmesini, zararlara sebebiyet verecek tarzda icraattan korumasını istiyen duasına bakarsak, vaziyetini biraderinin ölüp ölmediğine tahkikini usuletle yaklaşması, karşımızda deli bir şehzade değil, ensesinde her gün ölümün soğuk nefesini hissetmiş buna karşılık son derece tedbirli davranmaya ahdi peyman etmiş biriyle, karşı karşıya olduğumuzu kabüllenmeiiyiz.
Annesi: Kösem Mahpeyker Sultan
Doğum Tarihi: 1615
Vefat Tarihi: 1648
Saltanat Müd.: 1640-1648
Türbesi: İstanbul'dadır.
Osmanlı devletinin sıkıntılara düşen yıllarına son veren padişah 4. Murad'ın vefatıyla, Osmanlı Tahtı kardeşi İbrahim'e kucak açmıştı. Bereket versin Mahpeyker Kösem Valide Sultan kardeşini izâle etmesini taleb eden merhum padişahın emrini akim bırakarak, devleti âliye'ye en büyük hizmetlerinden birini yerine getirmişti. Tabiiki bu arada Valide Sultan'ın engellemesine itiraz etmeyip yerine getiren Kemankeş Kara Mustafa Paşayı dahi takdirle yâd etmek gerekir.
Sultan İbrahim'in tahta oturmadan evvel gösterdiği tered-düd bütün tarih kitaplarında yer atmış bulunduğundan bizde naçizane çalışmamızda bu hususu zikretmeden geçemezdik. 4. Murad gibi, dediğim dedik, çaldığım düdük diyen bir padişah döneminde kafes arkasında hayatını sürdüren bir şehzadenin tabiiki sinirleri, normal vatandaş gibi olmazdı. Kendinden evvel nice kimselerin idamlarına şâhid olan^bir şahsın tabiiki sıra bana ne zaman gelecek intizarı içinde ömür geçirmesi tahammülfersa bîr hayat değildir. 4. Murad'ın vefat haberini, şehzade İbrahim'in kaldığı daireye giderek müjdelemek isteyen Kızlarağası: Efendimiz; biraderiniz hakkında takdiri ilâhi tecelli etti. Başınız sağolsun, lâkin boşalan tahta oturmanız için hazırlanmanız icab edecek huzurunuza bundan geldim. Dediğinde, Şehzade İbrahim başını sallayarak söylenenleri dinledikten sonra, hızla daire kapısının sürgüsünü sürdükten sonra: Bana hile edersiniz. Biraderim berhayat-tır. Padişahımızdır.
Bana padişahlık gerekmez. Biraderimin ömrü uzun olsun, yolunda beyanda bulunur ve içeri kaçar. Vaziyet devlet ileri gelenlerine anlatılır.
Herbiri sürgülü kapı önünde yeni padişaha diller döker. Ancak bir türlü iknaya muvaffak olamayacaklarını anladıklarında, devletin mühim rüknü sayılan Kösem Valide Sultana durumu bildirirler. Artık, şehzadenin daire kapısı önünde Valide Sultan seslenmektedir: "Haydi arslanım çık. Biraderin Murad hân cennetlik oldu. Cenabı Hakk' sana uzun ömürler versin. Padişahlığın seni bekliyor" derken, oraya gelmeden önce verdiği emirle merhum padişahın, nâşını getirtmiş ve oğlu İbrahim'e söylediklerine ilaveten, istersen bak kendi gözünle gör demeyide İhmal etmez. Büyük bir korku ve endişe içinde sürgülü kapının üzerindeki gözetleme deliğine gözünü uyduran şehzade İbrahim, bir döşeğin içinde hareketsiz olarak yatanın hakikaten padişah birader olduğunu görür. Tam inanacak iken, aniden: <peki! Bir karıştırın bakahm> Der. Nâşın yanındakiler döşeğinde, birûh olarak yatmakta olan padişahın sakalını, burnunu tutarlar böylece güven vermeyi başarırlar. Burada hemen şunu hatırlatmalıyız ki; şehzade İbrahim'in, ağabeyi 4. Murad'ın vefatına kanaat getirdikten sonra ellerini açıp, merhuma Cenabı Hakk'dan rahmetler dilemesi taksiratının affını taleb etmesi arkasından kendisinin tahtta geçecek döneminin islâm milletine hayırlar getirmesini, zararlara sebebiyet verecek tarzda icraattan korumasını istiyen duasına bakarsak, vaziyetini biraderinin ölüp ölmediğine tahkikini usuletle yaklaşması, karşımızda deli bir şehzade değil, ensesinde her gün ölümün soğuk nefesini hissetmiş buna karşılık son derece tedbirli davranmaya ahdi peyman etmiş biriyle, karşı karşıya olduğumuzu kabüllenmeiiyiz.
Konular
- Recep Paşa'nın Katli
- Sinan Paşa Köşkü Önünde Yapılan Yemin
- Temizleme Hareketi
- Bir Yangın Ve Tütün Yasağı
- Şeyhülislâm Katli
- Revan Seferi Ve Memleketin Tanzimi
- Bağdad Seferi Öncesi
- Hekimbaşının Ölümü
- Tayyar Mehmet Paşa'nın Sadareti
- Bagdad Önünde
- Bağdad'dan Dönüş
- Sultan 4. Mürad'ın Vefatı
- Sultan 4. Murad'ın Hanımları Ve Çocukları
- 4. Murad'ın Sadrıazam Ve Şeyhülislâmları
- SULTAN İBRAHİM HAN
- Sultan İbrahim Tahta Oturuyor
- Sadrazam Silahdar Çeşmesi
- Osmanlı Tahtına Vâris
- Turhan Sultan Şanslı İnsan
- Sadrıazamın İdamı
- Yanlış Hesabın Beklenen Sonu
- Sültanzâde Semin Mehmed Paşanın Sadareti
- Daye'nin Çocuğu
- Talihsiz Seyahat
- Şer'den Hayr'a
- Hanya Feth Ölünüyor
- İstanbul'da Yangın Ve Tufan
- Yusuf Paşa'nın Katli
- Girîd Ahvali