Almanya Ve Avusturya Devletlerine Gelince
Bu iki devletin yaptığı beyanlar avrupanın büyük devletlerine karşı olan vaziyet-i siyasiyye ve iktisadiyyeleri bu iki devleti Osmanlı Devletine yakınlaşmaya itmiştir. Ezcümle; bu iki devlet Almanya ve Avusturya, gerek şimdi, gerekse istikbalde karşısındaki devletler olarak gördüklerini, Osmanlı devleti de aynen karşısında gördüğünden bunların yakınlaşmaları uygun olup, siyasi sahada kuvvet kudretlerini isbat-ı vücud etmeleri, Avus- turya ve Almanya'ninda siyasi menfaatlerine uygun geleceği tabiidir.
Ancak bunlarla yapılması tasavvur olunan antlaşma tabii görülüyorsa da, Osmanlı devletinin muhtaç olduğu kuvvet ve kudret-i askeriyyesini ve idarei dahiiiyei intizamiyesini düzeltememesi ve avruparun dört büyük devletinin bunu önlemesi, öte tarafdan ecnebi devletlerin siyasi arzularının ihtiraslısına maruz kalması, Almanya ve Avusturya devletlerine ittifak teklifi yapılmasına hükümetin müsaid bir zemin zaman içinde olmadığını getiriyor.
Eğer özetlersek deniliyor ki; Osmanlı Devletinin bu gibi ittifaka tâlib olması demek, Almanya ve Avusturya'nın himayesini istemek mânasına gelir. Bunun böyle anlaşılacağı tabii ve muhakkak bulunduğundan, şu hâl ihtiraslarıyla düşmanımız olan devletlerin hakkımızda şiddetlerini çoğaltmaktan başka bir işe yaramaz. Bu bakımdan hükümet böyle bir işe teşebbüs etmeyeceği gibi Almanya ve Avusturya'nın dahi velev büyük bir menfaat mukabilinde olsun büyük devletlerin üstünlüğüne karşı açıkça hâmilik yâni koruyucu şekli ne varacağı bu gibi ittifakı kabul etmez. Zira bizim için, kendilerini tehlikeye sokmaktan başka bir netice veremez. Görülen vaziyete göre Osmanlı devleti devletlerin ittifakına dahil olmak suretiyle de hukuk ve hayat-ı siyasiyesini muhafazaya imkân göre miyor.
Ancak bunlarla yapılması tasavvur olunan antlaşma tabii görülüyorsa da, Osmanlı devletinin muhtaç olduğu kuvvet ve kudret-i askeriyyesini ve idarei dahiiiyei intizamiyesini düzeltememesi ve avruparun dört büyük devletinin bunu önlemesi, öte tarafdan ecnebi devletlerin siyasi arzularının ihtiraslısına maruz kalması, Almanya ve Avusturya devletlerine ittifak teklifi yapılmasına hükümetin müsaid bir zemin zaman içinde olmadığını getiriyor.
Eğer özetlersek deniliyor ki; Osmanlı Devletinin bu gibi ittifaka tâlib olması demek, Almanya ve Avusturya'nın himayesini istemek mânasına gelir. Bunun böyle anlaşılacağı tabii ve muhakkak bulunduğundan, şu hâl ihtiraslarıyla düşmanımız olan devletlerin hakkımızda şiddetlerini çoğaltmaktan başka bir işe yaramaz. Bu bakımdan hükümet böyle bir işe teşebbüs etmeyeceği gibi Almanya ve Avusturya'nın dahi velev büyük bir menfaat mukabilinde olsun büyük devletlerin üstünlüğüne karşı açıkça hâmilik yâni koruyucu şekli ne varacağı bu gibi ittifakı kabul etmez. Zira bizim için, kendilerini tehlikeye sokmaktan başka bir netice veremez. Görülen vaziyete göre Osmanlı devleti devletlerin ittifakına dahil olmak suretiyle de hukuk ve hayat-ı siyasiyesini muhafazaya imkân göre miyor.
Konular
- Almanya Tarafında Savaşa Giriş
- Enver- Walkenhaim Dansı
- Tuzak Kuruluyor
- Birinci Cihan Harbi
- Marne Savaşı
- İsmet İnönü'nün Tahlili
- 1.Cihan Savaşında Ermenilerin Manciplecileri
- Bunlar Türkiye'ye Düşmandır!
- Ünderholm Ne Diyor?
- 1.Cihan Harbi Hakkında Malumat
- Almanlar Galip Gelselerdi
- Hicaz Meselesi - Şerif Hüseyin
- Bismillahirrahmanirrahim
- Beka-İ Osmanjyye Mütalaası
- Osmanlı Devleti Avrupa Devletleri Arasında Denge Kurarak Siyasi Varlığını Sağlayabilirmi.
- Almanya Ve Avusturya Devletlerine Gelince
- Osmanlı; Hayat Ve İstiklâliyetini Nasıl Teminat Altına Almalı?
- Esbâb-I Mücıbeler
- Vakti Kaybetmeye Gelmez
- Ceziretülarab Dayanak Olarak Nasıl Kazanılır?
- Ittıhad-I İslam Hakkında Düşüncelerin Mütalaası
- Ezine Redif Tabürü Kumandanı
- Talat Paşanın Sadareti
- Sultan Hamid Ve Reşad'ın Vefatları
- Sultan Reşad'ın Hanımları Ve Çocukları
- Sultan Reşad'ın Sadrıazam Ve Şeyhülislâmları
- SULTAN 6.MEHMED VAHİDEDDİN
- Cihan Savaşının Sonu Ve Mütareke
- Ahmed İzzet Paşanın Sadareti
- Ahmed Tevfik Paşanın Sadareti