logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

C- Taziri Gerektiren Suçlar:

Tazirin tarifinden de anlaşıldığı gibi tazir, hakkında had ve kısas bu­lunmayan suçlara verilir. Biz burada örnek olarak tazir yoluyla cezalandı­rılan bazı suçlara işaret edelim:
1- Dine ahlaka ve umumi adaba aykırı olarak yapılan hareketler.
2- Ramazanda özür olmadığı halde açıktan oruç yemek.
3- Halk arasında yayılan bid'atlerden kaynaklanan suçlar.
4- Mübarek şahıslar ve mübarek makamlara karşı yapılan saygısızlık­lar.
5- Devletin meşru emirlerine uymamaktan neşet eden suçlar.
6- Yalan şahitlik, yalan yere yemin etmek.
7- Memuriyeti suistimal.
8- Rüşvet alıp vermek.
9- İçkinin dışındaki uyuşturucuları kullanmak veya ticaretini yapmak.
10- Ammeye ait yerleri işgalden kaynaklanan suçlar.
11- Kalpazanlık yapmak (sahte para basmak).
12- Hileli iflas dolandırıcılık.
13- Kumar vs. gibi haram kazançla uğraşmak.
14- Alışverişe hile karıştırmak.
15- Sözle; fiille, hatta bakışıyla halkı rahatsız etmek. 16- Suya. gıda maddelerine, ilaçlara halk sağlığına zarar veren madde­ler.

Tabi bunlar tazir cezası verilen suçların tamamı değildir. Yukarıda da temas edildiği gibi örnek olarak zikredilmişlerdir. Hakkında had, kısas ve diyet olmayan bütün suçlarda tazir uygulanır.

Taziri gerektiren suçlar kadınların şahitliğinin kabul edilmesi, şüphe­lerle düşmeyişi, affedilmesi, mümeyyiz çocuklara da uygulanabilmesi gi­bi özelliklerle haddi gerektiren suçlardan ayrılırlar.

Tazir cezasını uygulama yetkisi de diğer suçlarda olduğu gibi devlet başkanına veya onun tayin ettiği bir görevliye aittir.

Ta'zirle ilgili bu genel ve kısa bilgiden sonra hadisin konusu olan "darb (dayak atma)" meselesine dönebiliriz.

Ta'zir için dövmek, el ile veya bir sopayla olabilir. Bu hadis, dövme­nin azami haddini on olarak tesbit etmiştir. Ahmed b. Hanbel bu hadisin zahirini alarak tazir için on değnekten fazla vurulamayacağını söylemiş­tir. Bazı Şafiiler ve zahiri uleması da bu görüştedirler. Ulemanın geri ka­lanı on değnekten fazla vurulabileceğini söylemekte ama bunun azami haddinin tesbitinde ittifak edememektedir.

İmam Malik'e göre, vurulacak sopa miktarı maslahata ve yetkili mer­ciin takdirine bağlıdır. Maslahat gerektiriyorsa yüz değnekten de fazla olabilir.

İmam Şafii'ye göre hürler için kırktan az olmalıdır.

İmam Ebu Hanife ile İmam Muhammed'e göre en fazla otuz dokuz, en az üç sopa olabileceğini söyler. Hanefi imamlarından Ebu Yusuf'a göre ise üç ile yetmiş beş veya yetmiş dokuz arasında değişir.

İmam-ı Azam ve Muhammed tazir için azami mikdan tayin ederken köleler için meşru kılınan en düşük haddi, İmam Ebu Yusuf ise hürler için meşru kılınan en düşük haddi esas almışlar, ancak birer kamçı aşağısını

takdir etmişlerdir.

İbn Ebi Leyla da, tazirdeki azami sayıyı yetmişbeş olarak takdir eden­lerdendir.
Görüldüğü eibi cumhurun görüşü; üzerinde durduğumuz hadise uysun düşmemektedir. Çünkü hadis en fazla on sopa vurulacağını söylerken alimler bunu 39. 75, 79 hatta daha fazlaya çıkarmışlardır. Acaba bu gö­rüşlere sahip olan alimler niçin bu hadis iîe amel etmemişler ve görüşle­rini  ortaya koyarken nelere dayanmışlardır? İbn Hacer el- Askalani'nin belirttiğine göre:

a) Bu hadisi ta'n edenler vardır. Ama bu şekildeki bir cevap tutarsız­dır. Çünkü Şeyhayn bunun sıhhatinde ittifak etmişlerdir.

b) Bu hadisin hilafına sahabenin ameli vardır. Sahabenin bir hadisin hilafına ameli o hadisin mensuh olduğunu gösterir. Nitekim Hz. Ömer (r.a) Ebu Muse'l-Eş'ari'ye yazdığı bir mektupta yirmi kamçıdan fazla vurmamasını emretmiştir. Yine Hz. Ömer'den yüz değnekten fazla vurdu­ğu ve sahabelerin buna itiraz etmediği rivayet edilmiştir.

c) Hz. Peygamber (s.a)'in bu hadiste varid olan hükmü, muayyen bir olay ve muayyen bir şahsa attir. Genel değildir.

d) Hadisteki tahdid kamçı ile ilgilidir. Bir sopa veya el ile vurulduğun­da bu haddi aşmak caizdir.

Tabi bu görüşler tenkid edilebilir ve zaten tenkid edenler de olmuştur. Şevkani, NeyiuM-Evtar'da şöyle der: "Beyhakî sahabeden bu konudaki amel üzerinde ittifakın olmadığını nakletmiştir. O halde {üzerinde duru­lan bu hadisi) neshettiği nasıl iddia edilebilir?"

Hattabi. tazirin miktarı konusundaki farklı görüşlerin suç ve cinayetle­rin farklılığından kaynaklandığını söyler ve ulemanın görüşlerini nakle­der.

Tazir için dövme, adet olarak hadlerden daha aşağı olmakla beraber şiddet olarak onlardan daha ağırdır. Yani tazir için dövmek had için dövmekten daha şiddetli oiur. Cezalandırılacak kişinin üzerinde varsa kürk. parke, palto vs. gibi elbiseler çıkartılıp öyle dövülür. Yüz. baş ve tenasül uzuvlarının dışındakiler olmak kaydıyla hepsinin aynı uzva vurulması ca­izdir.
Tazir konusunda daha geniş bilgi almak isteyenler fıkıh kitaplarının il­gili bölümlerine müracaat edebilirler.[352]