Savaş Alanında Yardımlaşma
Komutan, muayyen bir topluluğu ileri sürer; sağ ve sol cenaha askerleri yerleştirir; düşman ise, ileriye gönderilen topluluğa yüklenirse; sağ ve sol kanatların, ilerideki topluluğa yardım etmesinde, düşmanın o topluluğu yenmesinden korkmaları hâlinde bir beis yoktur.
Bu hüküm, merkezlerinin boş kalmaması hâlinde geçerlidir. Şayet, merkez boş kalacaksa; bu durumda, öndeki kuvvete yardım etmek, uygun olmaz.
Şayet, komutan, o askerlere, merkezden ayrılmamalarını emreder ve bir kısmını diğer kısmına yardım etmesini yasaklarsa; bu durumda, o askerlerin, öncü kuvvete yardıma gitmeleri münâsip olmaz. Bunlar, kendi mahallerinden emîn olup, öncü kuvvetin durumundan korksalar bile, hüküm aynıdır.
Komutan, bazı askerlerin, hayvanlarının yiyeceklerini almak için çıkmalarını yasak etmişse; bu askerlerin de, diğerlerinin de, çıkmaları uygun olmaz. Bu hususta, bütün askerler müsavidir.
Ancak, böyle bir durumda, imâmın {~ komutanın), askerler arasından bir topluluğu, hayvanların yiyecekleri için göndermesi münâsip ve lâzım olur.
Ve komutan, hayvanlar ve askerler için, rızık teminine gönderdiği askerlere, bir emîr (= komutan), ta'yin eder.
Şayet, komutan, yiyecek temini için, hiç bir kimseyi göndermez; asker ise, yiyecekten muztar kalır ve öleceklerinden korktukları halde satın alacak bir şey de bulamazlarsa; bu durumda, çıkmalarında, kumandana isyan olmasına rağmen bir beis yoktur.
Şayet, komutan: "Hiç bir kimse, yiyecek için çıkmasın; ancak, filânın bayrağı altında olanlar çıksın." derse; bu durumda, komutanın emrine riâyet etmek uygun olur. Ancak, o şahsın bayrağı emri altında yiyecek için çıkılabilir.
Keza, komutan: "Yiyecek temini için, kim çıkacaksa; filanın bayrağı altında çıksın." derse; ancak, bu şahsın bayrağı altında çıkmak münâsip olur. Muhıyt'te böyledir. [20]
Bu hüküm, merkezlerinin boş kalmaması hâlinde geçerlidir. Şayet, merkez boş kalacaksa; bu durumda, öndeki kuvvete yardım etmek, uygun olmaz.
Şayet, komutan, o askerlere, merkezden ayrılmamalarını emreder ve bir kısmını diğer kısmına yardım etmesini yasaklarsa; bu durumda, o askerlerin, öncü kuvvete yardıma gitmeleri münâsip olmaz. Bunlar, kendi mahallerinden emîn olup, öncü kuvvetin durumundan korksalar bile, hüküm aynıdır.
Komutan, bazı askerlerin, hayvanlarının yiyeceklerini almak için çıkmalarını yasak etmişse; bu askerlerin de, diğerlerinin de, çıkmaları uygun olmaz. Bu hususta, bütün askerler müsavidir.
Ancak, böyle bir durumda, imâmın {~ komutanın), askerler arasından bir topluluğu, hayvanların yiyecekleri için göndermesi münâsip ve lâzım olur.
Ve komutan, hayvanlar ve askerler için, rızık teminine gönderdiği askerlere, bir emîr (= komutan), ta'yin eder.
Şayet, komutan, yiyecek temini için, hiç bir kimseyi göndermez; asker ise, yiyecekten muztar kalır ve öleceklerinden korktukları halde satın alacak bir şey de bulamazlarsa; bu durumda, çıkmalarında, kumandana isyan olmasına rağmen bir beis yoktur.
Şayet, komutan: "Hiç bir kimse, yiyecek için çıkmasın; ancak, filânın bayrağı altında olanlar çıksın." derse; bu durumda, komutanın emrine riâyet etmek uygun olur. Ancak, o şahsın bayrağı emri altında yiyecek için çıkılabilir.
Keza, komutan: "Yiyecek temini için, kim çıkacaksa; filanın bayrağı altında çıksın." derse; ancak, bu şahsın bayrağı altında çıkmak münâsip olur. Muhıyt'te böyledir. [20]
Konular
- Kimlerle Savaşılır
- Cihâd, Kimlere Farzdır; Kimlere Farz Değildir?
- Cihâda Çıkmakla İlgili Diğer Hususlar
- Kadınlar Ve Cihâd
- Sabi Ve Mürâhık'ın Cihadı
- Borçlu Ve Cihâd
- Âlim Ve Cihâd
- Yanında Emânet Bulunan Şahıs Ve Cihâd
- Köle Ve Cihâd
- Müşriklerin Hücumu Ve Onların Takip Edilmesi
- Cihad Ve Bedel
- Serhadler
- Komutanlık
- Komutana İtaat
- Savaş Alanında Yardımlaşma
- Savaşla İlgili Bazı Mes'eleler
- Seriyye
- Rıbat
- 2- SAVAŞ NASIL YAPILIR ORDUNUN SAYILMASI
- İslâm Ordusu Dâr-i Harbde
- Kâfirler Kaç Sınıftır?
- Kendilerinden Cizye Alınması Caiz Olmayan Kâfirler
- Kendilerinden Cizye Alınması Caiz Olan Kâfirler
- Kendilerinden Cizye Alınıp Alınmayacağı İhtilaflı Olan Kâfirler
- Önce İslama Da'vet, Sonra Savaş
- Müslüman Savaşta Nasıl Davranır
- Kudürî'ye Göre Kâfirler Kaç Kısımdır?
- 3- SULH YAPMA, EMÂN VERME VE EMÂNI CAİZ OLANLAR
- Sulh