Yapılması Gereken
Yukarıdan beri tebarüz ettirmeğe çalıştığımız hâl ve durum dahilinde olan bir ülkenin yeni padişahı yeni bir nizama talib olmaktansa, üzerine düşen nizâm kurmakla mükellef olduğunu idraktir. Aklın getirdiği Nizâmı Cedidi getirmekti ve buna ordudan başlamak gerekmekteydi. Fİeden ordu'dan baş-îansaydı? Bu sorubir cevaba muntazirdır ve bu cevab ideâllerden değil, geçmişde yapılan büyük hizmetlerden değil, gelinen durumun ortaya konmasıyla doğru cevabı bulabilir. Bakalım gelinen durum nedir? "Eskiden vezirler savaşa emrindeki askerle geldiğinde yedi sekizbini bulan cengaverle ispatı vücûd eylerdi. Çünkü idare etmekde olduğu bölge geliri kalabalık ve güçlü asker beslemeye yeterliydi. Fakat meşhur 1768 seferine baktığımızda iştirak eden küçük rütbelilerin vezirler ile gayet laubali olarak konuştuğunu görürüz. Çünkü vezir'in geliri azaltılmış, emrindeki asker iyi beslenemiyor, iyi teçhiz edilemiyor, buna karşılık adamları üzerindeki otoritesi sarsılmış oluyordu. Vezir'in huzuruna desturla gelen bir binbaşı mezkûr seferde pek serâzad davranıyordu.
Beri yanda savaşlarda yararlıkları olanlara maddi mükafatı nakden vermek yerine mirmiran, vezir gibi unvanlar verildiğinde bunların mânevi tarafını idrak etmeyen câhiller devletten alamadığı parayı pulu kendilerine verilmiş unvanlara sarılarak halktan almaya uğraşıyorlardı. Bunlara inzimamen döneminde yayımlanmış bir yazı bu bozuluşa kadı efendilerinde duhûl etmeye başladığını belirtmekte. Bir başka taraf-dan meseleye atfunâzar edelim. Her zaman için savunma savaşlarında destanlar yazan askerimiz, aynı zamandada dünyada emsali görülmemiş meydan muharebelerinin galibidir. Ancak son savaşlarda savunmalar eski başarılarda olmasa-da ona yakın neticelerle sürüp giderken, meydan muharebelerinde bir cenahın zorduruma düşüşü anında ordunun kısmı âzamim tesir altına alıyor, kontrolsuz ricat daha doğrusu er meydanından firar başlıyor. Buna karşılık savaşlar bozgunla sona eriyordu.
Teşhis; tâiim ve terbiye ihmâliydi. Bu bakımdan kurulmasına karar verilen yeni asker gurubu muntazam talimli ve harp ilmine keşifleri, taktikleriyle hizmetleri olmuş görüşlerin, erkânı harplere öğretilmesi yeni nİzamınuymaya başladığı esaslardı. Yeniçeri ise bütün bu tâlimlere yanaşmıyor, keçeye pala çalmaya devam ediyordu. Buna karşılık 3. Selim'in meşhur âlim, matematikçi İsmail Gelenbevi ile bir vakasını Doç. Dr. Abdülkadir Bingöl'ün hazırladığı ve Kültür bakanlığı yayımları arasında neşrolunmuş "Gelenbevi İsmail" adlıbi-yografik eserde, 12. sahifede yer alan vakayı sayfamıza al-maksuretiyle okurlarımıza nakledelim. "3. Selim devrin-de(1789-1807)de cereyan eden bir olay, İsmail Gelenbevi üzerine tekrar dikkati çekmiştir. Bir gün Kâğıthane'de padişahın huzurunda yapılan askeri tatbikatta bazı sanat gösterilerinden sonra atılan kumbaralardan (top atışları) hiç biri hedefe isabet ettirilememiştir. Padişah devletin emek ve parasını harcayarak okuttuğu bu subayların beceriksizliği karşısında üzülür ve canı çok sıkılır. <Bunları tam hesaplayacak biri yokmu?> der. Gelenbevi salık verilir. Padişahın emriyle Zey-rek'den getirilir, huzura çıkar. Matematik kaideleri gereğince ince haseplarla kumbaraların(topların)vaziyetin, istikametini düzelttikten sonra üç defa atış yapılır ve her defasında isabet sağlanır. Padişah bundan çok memnun kalır, haz duyar. Ge-lenbevi'ye günlük dört okkapirinç tahsis ve tayin eder. Ge-lenbevi'nin çocukları ölümündensonrada almağa devam etmişlerdir. "Yine benzer bir olayda Büyükada'nin arkasında padişahında katıldığı deniz manevralarında topçuların hedefe eski usûl atışlarda isabeti pek düşükken, padişahdan izin alan bir matematik âliminin kumandası altında atışların hedeflere isabetteki yüksekliği takdire şayan bulunmuştu. Neden hep böyle olmuyor?Sorusunu soran padişaha verilen ce-vabda;gâvur hesaplarıyla cenk edilmez cevabı veriliyor, padişah da ancak yutkunmak mecburiyetinde kalıyordu.
Konular
- Sivastopol Muharebesi
- Çar'ın Ölümü-Sivastopal'un Zaptı
- Kafkas - Rüs Savaşlarının Târihi Bir Analizi
- Kabardey-Rüs-Kırım İlişkilerinde İlk Safha
- Rusların Kabardeyi İşgal Safhası
- Ruslar'ın Batı Çerkesya'yı İşgal Hareketlerinin Başlaması
- Tanzimat Üzerinde Tetebbu
- Osmanlıda Islahat Devri
- Bir Başka Kaynaktan
- Sadarette Değişiklikler
- Padişahın Donanma Gayreti
- Harp Sonrası
- Memâliki Osmaniye'de Kaynama
- Osmanlı Şark Bölgesi Kaynamaları
- Yapılması Gereken
- Şanizâde'nin Görüşü
- Meternichin Mektubu
- Batılılaşmanın Sebebi
- Yeniçeriliğin Kaldırılmasının Safahatı
- İlga Kararının Alınışı
- Sultan 2. Mahmud'cın Hitabı
- Koca Sekbanbaşı'nın Nizâmı Cedid Ve Yeniçeri Mukayesesi
- SULTAN ABDÜLAZÎZ
- Sırbiye:<Bosna-Hersek>
- Diğer İşler
- Cemiyet-İ Tedrisiye-İ İslamiye
- Sultan Abdülaziz Han'ın Avrupa Seyahati
- Avrupa'ya Bir Nazar
- Ordu'nun Dürümü