Cemiyet-İ Tedrisiye-İ İslamiye
Sultan Selim'deki Darüşşafakanın esasını kurmuş, babıse-raskeri tarafında bulunan eski matba-i amire darulmuallimin yani Öğretmen okulu olarak seçilmiştir. Bükreş'de ise Bulgar komitesi adlı bir kuruluş bu zamanın meşguliyetinden bilistifade faaliyetlerine başladı. 1856 fermanında var olan ancak bu güne kadar tatbik alanına konulmayan ecnebilerin Osmanlı topraklarında mallarını kullanmayı bildiren karar bir ferman ile ilan olundu. Bu kanunu beş madde teşkil etmişti Sonradan tebaiiyyet değişikliği yapmış olanlar müstesna olmak üzere Osmanlı tebasının tabii oldukları teklif ve rüsumları ifa etmek, kanun ve zabıta nizamına ve belediyeye uymak, emlak ve ona bağlı davalarda, iflas halinde mahiyeten venizam bakımından borcuna karşılık olması mecaz olan emlakin; satılması hususunda devletin mahkemesine müracaat etmek vasiyet ve hibe selahiyetini haiz olmak üzere Hicaz arazisinden başka Osmanlı topraklarının her tarafında emlakini kullanma hukukundan istifade edebilecekleri yazılıydı.
Bu kanun yardımıyla, Âli paşa eski antlaşmanın ecnebilerle alakalı olan madde fıkralarında bazılarını değiştirme şansını elde edebilmişti. Mesela konsoloslukların bulunduğu şehirden 9 saat veya daha fazla uzak bölgelere mahalli hükümetin daveti üzerine ihtiyar meclisi azasından üç kişinin bunun İle konsoloshane memuru hazır bulunmadan çok acil ve Önemli hallerde ve bazı belli suçluların aranmasına ve tahkikatına bağlı olmak ve icab edecek usuli dairesinde tutulacak zabıtname hiç vakit geçirilmeden en yakın kosoloshaneye gönderilmekşarti ile bir ecnebinin ikametgahına girmeye izinli olmaları, yine böyle uzak yerlerde bin kuruşu aşmayan davalarla en yüksek haddi olarak 500 kuruş nakdi cezayı gerektiren kabahatlerde ecnebilerin kaza mahkemeleri tarafından davalarına bakılmalarına, fakat hükmün tercünman bulunduğu halde Liva mahkemelerinde yeniden bakılmasına izin verildi.
Ecnebi tebalıların her yerde dava vekaleti etmeleri ve tercümanları ecnebilere bağlı davalarda hazır bulunmaları esası, teyid olunmak üzere konuldu aynı zamanda arazi-i emiri-ye ve mevkufe hakkında kararlaşmış olan tapu usulünün gede kararlaştırıldı. Mısır valisi İsmail paşanın talebkin olmak ve miras olan hükümetinin şanına uygun olmak üzere devlet tarafından kendisine bir unvan verifmesiy-
H' Hatta İstanbul'da bu meseleyimüzakere etmek üzere Mısır yabancı işler dairesi müdürü ermeni Nubar paşa gelmiş bulunuyordu. Abdülaziz; Hidiv-i Mısır' unvanını ihsan etti. Nubar paşa Mısır sahillerinden Mahruse adlı vapura binerek İs-tanbula geldi. Fevkalade iltifatlara nail edildi.
Devle Jonkiyer yazdığı tarihinde diyorki: <Osmanlı devletinin düşmüş olduğu mali sıkıntılardan istifade ile her gün peşin para ile yeni yeni imtiyazlar eide ediyordu. 1867 se nesinde hemen hemen hükümdarlık sayılacak bir unvan olan Hıdiv unvanını aldı. Hidiv bunları borç olarak alıyor, bu tarafa veriyordu. Bu defaki İstanbula gidişinde İngiliz bankalarından 8 milyon liralık bir borç daha almıştı. Zırhlı gemiler alıyor, Süveyş kanalının açılışına yakın zamanda kendi adına yabancı hükümdarları davet, Kahire'de de bir meclis heyeti kuruyordu.>
Konular
- Harp Sonrası
- Memâliki Osmaniye'de Kaynama
- Osmanlı Şark Bölgesi Kaynamaları
- Yapılması Gereken
- Şanizâde'nin Görüşü
- Meternichin Mektubu
- Batılılaşmanın Sebebi
- Yeniçeriliğin Kaldırılmasının Safahatı
- İlga Kararının Alınışı
- Sultan 2. Mahmud'cın Hitabı
- Koca Sekbanbaşı'nın Nizâmı Cedid Ve Yeniçeri Mukayesesi
- SULTAN ABDÜLAZÎZ
- Sırbiye:<Bosna-Hersek>
- Diğer İşler
- Cemiyet-İ Tedrisiye-İ İslamiye
- Sultan Abdülaziz Han'ın Avrupa Seyahati
- Avrupa'ya Bir Nazar
- Ordu'nun Dürümü
- Tunus
- Hersek İhtilâli
- İsyanlar
- Mahmud Nedim Paşa Siyaseti
- İç Buhran
- Otluk Köyü Vakası
- Abdülazizin Hal Vakasına Doğru
- Girid'den Seraskerliğe
- Hüseyin Avni Paşa Avrupa'da
- Kadronun Lideri Midhat Paşa
- Mıdhat Paşa - Elyot Gizli Buluşması