Mekfûlün Bih'e Râcî Şartlar

Kefaletin sahih olması için, mekfûlün"bih'e (= kefilin Ödenmesini veya teslim edilmesini üzerine aldığı şey'e) de, tealluk eden bazı şartlar vardır:
1) Mazmun (= mekfûlün bih), teslim edilmesi bakımından, asîl olan şahsın (= mekfûlün anh'ın) icbar edilmesi gereken bir şey olmalıdır. Zehıyre'de de böyledir.

Satılan şeye, borca, gasbolunan şeye, kocanın elinde bulunan mehre, kadının yanında bulunan ve boşanma bedeli olan mala, sulh bedeline ve fâsid olarak satımı yapılan şeyin teslimine kefalet caizdir. Tebyîn'de de böyledir.

Emânetlere kefalet caiz değildir. Çünkü bunlar mazmun ( = Ödenmesi lâzım gelen şey, borç) değildir. Müdarebe ve ortak mallan gibidirler. Zehıyre'de de böyledir.

Rehinler, icâreler ve ödünçler de böyledir. Yani, bunlara da, kefalet caiz değildir. Kâfî'de de böyledir.

Emânet bırakılan şeyin temkini için kefalet caizdir ve sahihtir.

Zehryre'de de böyledir.

Keza, rehin bırakılan şeyin, sonradan —sahibine— teslimine ve kârın müstecire verilmesine kefalet de caiz ve sahihtir.  Kâfî'de de böyledir.

İmâm Muhammed (R.A.)'in Cami* isimli eserinde: "Ödünç alı­nan  şeyin  teslim  edilmesine  kefalet,  nassan  sahihtir."  denilmiştir. Zehıyre'de de böyledir.

Füsûlü Imâdiyye'de: "Şahidi, hâkimin huzuruna getirmek için kefil olmak, caiz değildir." denilmiştir.
2) Kefaletin sahih alınması için, mekfûlün bih'i kefilden almaya güç yetirmek de şarttır.

Bir kimse, başka bir kimsenin bilinen bir evini yapmayı veya bilinen bir arazisini sürmeyi kabullenip, ona bir kefil verirse; mutlak ameli şart koşmuş olması hâlinde, bu kefalet caiz olur.

Şayet, iş veren bizzat o şahsın yapmasını şart koşmuş; kefil de, işin (= amelin) kendisine kefil olmuşsa; bu durumda kefalet caiz olmaz.

Şayet, nefsini teslim etmeye kefil olmuşsa, bu kefalet caiz olur.

Keza, bir yerden, başka bir yere gitmek üzere, bir deve kiralandığında, kiraya veren, kiracıdan, devenin teslim edileceği husu­sunda kefil almış olursa; bu kefalet sahih olur. Bu deveye yük yükletmek sahih olmaz. Zehiyre'de de böyledir.

Keza, bir kimse, hizmet için bir köle kiraladığı zaman, başka bir şahıs da, o kölenin hizmet edeceğine kefil olsa; bu kefalet de bâtıl (= geçersiz) olur. Hidâye'de de böyledir.

Keza, kısasa ve hadlere kefil olmak da bâtıldır.

Yeri bilinmeyen bir şahsa kefil olmak da böyledir. Yani, bu kefalet de sahih değildir.
3) Kefaletin sahih olması için gereken şartlardan biri de, borcun sahih olmasıdır.
Kitabet bedeline[10] kefalet caiz değildir. Nihâye'de de böyledir.

Kazanç bedeli de,' kitabet bedeli gibidir. Herhangi bir şahsın buna kefil olması sahih olmaz. Çünkü, bu da kitabet gibidir.

Bu, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'ye göredir.

İmâmeyn'e göre ise, mükâtep hür gibidir; borcu ise sahihtir. Kâfî'de de böyledir.
Mekfûlün bih'in miktarının ma'lûm olması şart değildir. Bahru'r-Râık'ta da böyledir. [11]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..