1- Namaz.

Hayız ve nifas halinde, namazın edası da kazası da düşer. Kifâye'de de böyledir.

Kadın kanı gördüğü vakit, o andan itibaren namazı terk eder. Fakîh «Biz bunu alırız.» demiştir. Nevâzîl'den naklen Tatar-hânilyye'de de böyledir. Sahih olan da budur. Tebyîn'de de böyledir.

Kadın, hayızlı olduğu veya nifase bulunduğu, zaman, nama­zın farzı düşer. Ondan Önceki zamanda, içinde namaz kılma imka­nı olduğu halde, kılmamış bulunduğu vakitlerle ilgili namazların, hükmü baki kalır. Zehayre'de de böyledir.

Bir kadın, vaktin sonunda  o vaktin namazını kılmaya başlamış da, sonradan hayızlı.olmuşsa, —nafilenin hilâfına— son­radan, o namazı kaza eylemez. Hulâsa'da da böyledir.

Hayızlı bir kadının, namaz vakitleri girdiği zaman, abdest alıp, evinin bir köşesine oturarak teşbih çekmesi, «lâ ilahe illallah» demesi, müstehabtır. Bunu mümkün olduğu kadar yapmalıdır. Çünkü temiz olsa idi, namazı eda edecekti. Sirâciyye'de de böyledir.
Suğra isimli kitabta : «Hayızlı bir kadın, secde ayetim işit­tiği zaman, secde eylemez.» denilmektedir; Tatarhâniyye'de de böy­ledir. [113]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..