Îlâ
İlâ : Kocanın, nefsini, nikâhlısı olan kadından, Allah adına (veya, talâk, hâk, oruç, hac ve benzeri bir şeyle) yemin ederek, miiekkedert men etmesidir.
Mutlak veya muvakkaten hür olan kadına, dört ay, cariyeye iki ay, yemin etmeden, yaklaşmamak mümkün iken, onu yalnız bırakmadan ona yaklaşmamak da âdir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
ft Eğer koca, yemin müddetinde, kadına cima ederse, keffâ-rcli icâb eder. İster, Allahu Teâlâ'nm sıfatlarından birisi ile yemin etsin; isterse, zatıyla yemin etsin müsavidir. Kadına, cima'dan sonra yemin düşer. Eğer, yemin müddeti İçine cima' etmezse, bir bâin. talâk, boş olur. Bürcendî'de de böyledir.
Eğer koca, dört ay üzerine yemin ederse, gerçekten yemin düşer.
Eğer «ebediyyen» diye, yemin eder ve : «Vallahi sana ebediyyen cima' ey İçmeyeceğini.)» veya «Vallahi, sana cima' eylemeyeceğim» der, «ehediyyen» demezse; yemin, baki kalır.
Ancak, o nikâhtan önce tekrar eylemez ve eğer o kadını ikinci defa nikâhlar ve ona cima' ederse; yemin avdet eder. Ancak, dört ay geçmesiyle vakitlerse, bir talâk daha boş olur. Bu yeminin başlangıcı, nikâh zamanından itibârendir. Eğer, üçüncü defa nikâh eylerse, ilâ yine avdet eder ve dört ay geçince kadına, cima' etmezse; bir başka talâk daha vâki olur. Kâfî'de de böyledir.
Koca, bu karısını, bir başka kocaya gittikten sonra nikahlarsa; talâk ilâsı avdet etmez. Yemin baki kalır. Eğer, kadına cima' ederse; yemininden dolayı keffârei gerekir. Hidâye'de de böyledir.
Bir kadın, îla sebebiyle, bir talâk veya iki talâk bâin olunca; başka kocaya gider, sonra da öncekine dönerse; üç talâk avdet eder w bu kadın, her dört ay geçtikçe, üç talâk, ondan açıklanana kadar, bir talâk boş ölür. İkinci ve üçüncü de, sonuna kadar, hep böyle olur. Tebyîn'de de böyledir.
Zimmî olan bu kimse; Allah'ın isimlerinden veya sıfatlarından biriyle ilâ yapsa; İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) 'ye göre, o da, yemin etmiş olur. îmâmeyn'e göre, yemin etmiş olmaz.
Fakat zimmî, talâk veya Hakla yemin ederse; bil-icma', yemin etmiş olur.
Ve eğer, hac, umre, oruç veya, sadaka gibi şeylerle yemin ederse; yine bil-icma, yemin etmiş olmaz.
Keza, zimmî karısına : «Eğer, sana cima' eylersem; sen, bana anamın sırtı gibisin.» dese; yemin etmiş olmaz.
Zimmînin îlâsı sahih olursa; bu durumda zimmî, hüküm bakımından, müslim. gibidir. Ancak, zimmî Allah adı ile yemin edip sonra da cima' ederse; keffâret lâzım olmaz. Sirâcül - Vehhâc'da da böyledir. [9]
Mutlak veya muvakkaten hür olan kadına, dört ay, cariyeye iki ay, yemin etmeden, yaklaşmamak mümkün iken, onu yalnız bırakmadan ona yaklaşmamak da âdir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
ft Eğer koca, yemin müddetinde, kadına cima ederse, keffâ-rcli icâb eder. İster, Allahu Teâlâ'nm sıfatlarından birisi ile yemin etsin; isterse, zatıyla yemin etsin müsavidir. Kadına, cima'dan sonra yemin düşer. Eğer, yemin müddeti İçine cima' etmezse, bir bâin. talâk, boş olur. Bürcendî'de de böyledir.
Eğer koca, dört ay üzerine yemin ederse, gerçekten yemin düşer.
Eğer «ebediyyen» diye, yemin eder ve : «Vallahi sana ebediyyen cima' ey İçmeyeceğini.)» veya «Vallahi, sana cima' eylemeyeceğim» der, «ehediyyen» demezse; yemin, baki kalır.
Ancak, o nikâhtan önce tekrar eylemez ve eğer o kadını ikinci defa nikâhlar ve ona cima' ederse; yemin avdet eder. Ancak, dört ay geçmesiyle vakitlerse, bir talâk daha boş olur. Bu yeminin başlangıcı, nikâh zamanından itibârendir. Eğer, üçüncü defa nikâh eylerse, ilâ yine avdet eder ve dört ay geçince kadına, cima' etmezse; bir başka talâk daha vâki olur. Kâfî'de de böyledir.
Koca, bu karısını, bir başka kocaya gittikten sonra nikahlarsa; talâk ilâsı avdet etmez. Yemin baki kalır. Eğer, kadına cima' ederse; yemininden dolayı keffârei gerekir. Hidâye'de de böyledir.
Bir kadın, îla sebebiyle, bir talâk veya iki talâk bâin olunca; başka kocaya gider, sonra da öncekine dönerse; üç talâk avdet eder w bu kadın, her dört ay geçtikçe, üç talâk, ondan açıklanana kadar, bir talâk boş ölür. İkinci ve üçüncü de, sonuna kadar, hep böyle olur. Tebyîn'de de böyledir.
Zimmî olan bu kimse; Allah'ın isimlerinden veya sıfatlarından biriyle ilâ yapsa; İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) 'ye göre, o da, yemin etmiş olur. îmâmeyn'e göre, yemin etmiş olmaz.
Fakat zimmî, talâk veya Hakla yemin ederse; bil-icma', yemin etmiş olur.
Ve eğer, hac, umre, oruç veya, sadaka gibi şeylerle yemin ederse; yine bil-icma, yemin etmiş olmaz.
Keza, zimmî karısına : «Eğer, sana cima' eylersem; sen, bana anamın sırtı gibisin.» dese; yemin etmiş olmaz.
Zimmînin îlâsı sahih olursa; bu durumda zimmî, hüküm bakımından, müslim. gibidir. Ancak, zimmî Allah adı ile yemin edip sonra da cima' ederse; keffâret lâzım olmaz. Sirâcül - Vehhâc'da da böyledir. [9]
Konular
- 1- Şart Lafızarı
- 3- İn, İzâ Ve Başka Kelimelerle, Talâkı Şarta Bağlamak Talâkı, Nikâha İzafe Etmek :
- Talâkı Sarih Şarta Bağlamak:
- 4- İstisna
- İstisnanın Şartı
- İstisna Nın Sıhhatinin Şartı
- 5- HASTA KİMSELERİN TALÂKI
- Hasta Kimselerin Talâkı
- 6- TALÂKI RİC'İ
- Talâk-ı Ric i
- Boşanmış Kadına Helâl Olan Şeyler
- İmâm :
- 7- İLÂ
- Îlâ
- İlâda Kullanılan Lafızlar
- Dört Çeşit Îlâ Vardır
- 8- HULÛ' (=MUHÂLEA)
- 1- Muhâlea'nın Şartları, Hükmü Ve Bu Konu İle İlgili Mes'eleler
- 2- Muhâleaya Âit Caiz Olan Ve Olmayan Bedeller
- 3- Mal Karşılığı Talâk
- 9- ZIHÂR
- Zıhâr
- Zıhârın Şartı
- Zıhârın Rüknü
- Zıhâr'ın Hükmü :
- Zıhârın Şartı
- 10- KEFFÂRET-İ ZIHÂR
- 11- LİÂN