1- Bir Yerin, Nasıl Mescid Yapılacağına Dâir Hükümler
Bir kimsenin yaptığı mescid; yolunu kendi mülkünden ayırıp, içinde namaz kılınmasına izin vermedikçe, o şahsın mülkiyetinden çıkmaz.
Burada ifraz (- ayırma), Allahu Teâlâ için, hâlis bir niyyette olmalıdır.
Bir kimse, evinin içinde bir mescid yapıp, insanların oraya girerek namaz kılmasına izin verir ve bu mescidin yolunun da buradan odluğunu şarta bağlarsa, o yer, mescid olur. Yolu şartla belirtilmemişse, burası mescid olmaz.
Bu kavil, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'nindir.
İmâmeyn'e ise: "Burası, mescid olur. Yol, hiç, bir şarta lüzum olmadan, o mescidin hakkıdır." demişlerdir. Kunye'de de böyledir.
Sağnâkî'de ise: "Burasının kapısı, büyük bir yola açılıyorsa, bu ev mescid olur." denilmiştir. Tatarhâniyye'de de böyledir.
Bir kimsenin yaptığı bir mescidin altında sirdâb (= mescidin altında bulunan, su soğutmaya veya oturmaya mahsus yer) veya üstünde bir bina olursa; mescidin kapısının yola açılması halinde, sahibi bu gibi yerleri satabilir..
Bu gibi yerler, sahiplen ölünce, mîras olarak vârislerine intikâl eder.
Beytü'l-Makdes'te olduğu gibi, sirdâbın, mescidin ihtiyacı için yapılmış olması da caizdir. Hidâye'de de böyledir.
Bir kimse, mescidin altında veya üstünde, geliri, mescidin imârına sarf edilmek üzere, dükkanlar yapmak istese; bunu yapmaya hakkı olmaz. Hidâye'de de böyledir.
Bir kimsenin, nTescid yaptığı yerde, namaz kılınmasına izin vermesi, İmâm Ebû Hanîfe ve İmâm Muhammed (R.A.)'e göre, elbette lazımdır.
Bu hususta, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'den iki rivayet vardır: Hasan'ın, İmâm'dan rivayetine göre, bu mescidde, mescid sahibinin izni ile, namazın, iki kişi veya daha kalabalık bir cemâatle kılınması şarttır. Nitekim, İmâm Muhammed (R.A.)'in kavli de böyledir.
Hasan'ın rivayeti sahihtir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bununla beraber, namazın ezan ve kametle kılınması da şarttır. Ve namazın sirran (- gizli) değil de, cehran (= açık) olması da gerekir.
Hatta, cemâatle namaz kılındığı halde, bu namaz, ezânsız, kametsiz ve gizli kılınmış olursa, bu iki imamımıza göre, bu durumda, burası mescid olmaz. Kifâye'de de böyledir.
Mescid sahibi bir kişiyi, hem imam hem de müezzin olarak tayin ettiğinde bu şahıs da, ezan okuyup, kamet getirerek yalnız başına namaz kılsa; bu durumda, burası, bi'1-ittifak mescid olur. Fethu'l-Kadîr'de de böyledir. [56]
Burada ifraz (- ayırma), Allahu Teâlâ için, hâlis bir niyyette olmalıdır.
Bir kimse, evinin içinde bir mescid yapıp, insanların oraya girerek namaz kılmasına izin verir ve bu mescidin yolunun da buradan odluğunu şarta bağlarsa, o yer, mescid olur. Yolu şartla belirtilmemişse, burası mescid olmaz.
Bu kavil, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'nindir.
İmâmeyn'e ise: "Burası, mescid olur. Yol, hiç, bir şarta lüzum olmadan, o mescidin hakkıdır." demişlerdir. Kunye'de de böyledir.
Sağnâkî'de ise: "Burasının kapısı, büyük bir yola açılıyorsa, bu ev mescid olur." denilmiştir. Tatarhâniyye'de de böyledir.
Bir kimsenin yaptığı bir mescidin altında sirdâb (= mescidin altında bulunan, su soğutmaya veya oturmaya mahsus yer) veya üstünde bir bina olursa; mescidin kapısının yola açılması halinde, sahibi bu gibi yerleri satabilir..
Bu gibi yerler, sahiplen ölünce, mîras olarak vârislerine intikâl eder.
Beytü'l-Makdes'te olduğu gibi, sirdâbın, mescidin ihtiyacı için yapılmış olması da caizdir. Hidâye'de de böyledir.
Bir kimse, mescidin altında veya üstünde, geliri, mescidin imârına sarf edilmek üzere, dükkanlar yapmak istese; bunu yapmaya hakkı olmaz. Hidâye'de de böyledir.
Bir kimsenin, nTescid yaptığı yerde, namaz kılınmasına izin vermesi, İmâm Ebû Hanîfe ve İmâm Muhammed (R.A.)'e göre, elbette lazımdır.
Bu hususta, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'den iki rivayet vardır: Hasan'ın, İmâm'dan rivayetine göre, bu mescidde, mescid sahibinin izni ile, namazın, iki kişi veya daha kalabalık bir cemâatle kılınması şarttır. Nitekim, İmâm Muhammed (R.A.)'in kavli de böyledir.
Hasan'ın rivayeti sahihtir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bununla beraber, namazın ezan ve kametle kılınması da şarttır. Ve namazın sirran (- gizli) değil de, cehran (= açık) olması da gerekir.
Hatta, cemâatle namaz kılındığı halde, bu namaz, ezânsız, kametsiz ve gizli kılınmış olursa, bu iki imamımıza göre, bu durumda, burası mescid olmaz. Kifâye'de de böyledir.
Mescid sahibi bir kişiyi, hem imam hem de müezzin olarak tayin ettiğinde bu şahıs da, ezan okuyup, kamet getirerek yalnız başına namaz kılsa; bu durumda, burası, bi'1-ittifak mescid olur. Fethu'l-Kadîr'de de böyledir. [56]
Konular
- Mütevellinin Acze Düşmesi
- Mütevelliye Vekil Tâyin Edilmesi
- Vakfın Geliri Nasıl Taksim Edilir? Vakfın Gelirini, Hak Sahiplerinden Bir Kısmı Kabul Eder, Bir Kısm
- Vakıf Gelirini, Hak Sahiplerinden Bir Kısmı Kabul Eder, Bir Kısmı Kabul Etmezse Ne Olur?
- Hak Sahiplerinden Bir Kısmı Ölür Bir Kısmı Sağ Kalırsa Ne Olur?
- 6- VAKIFTA DÂVA VE ŞEHÂDET
- 1- Vakıfta Dâva
- 2- Vakıf Dâvalarında Şehâdet
- Bu Konu İle İlgili Diğer Bazı Mes'eleler
- 7- VAKFİYE İLE İLGİLİ MES'ELELER
- 8- VAKFI İKRAR VAKFI HABER VERME VE VAKFI KABUL ETME
- 9- VAKFIN ASBEDİLMESİ
- 10- HASTA OLAN KİMSELERİN YAPTIKLARI VAKIFLAR
- 11- MESCID VE MESCİDLE ÎLGİ MES'ELELER
- 1- Bir Yerin, Nasıl Mescid Yapılacağına Dâir Hükümler
- Mütevelliye Teslim Edilen Mescid:
- 2- Mescid Nâmına Yapılan Vakıflar Ve Bu Vakıflarda Kayyımın Ve Diğerlerinin Tasarruf Yetkileri
- 12- Hudud Karakolları, Kabristanlar, Yollar, Sulama İşleri İle Kabristan Ve Vakıf Arazilerde Biten A
- Kabristan Ve Vakıf Arazilerde Biten Ağaçlar
- 13- FAYDALANILAMIYAN VAKIFLAR VAKIFLARIN GELİRİNİ BAŞKA YÖNE HARCAMA
- VE
- KÂFİRLERİN VAKFI
- 14- VAKIFLA İLGİLİ ÇEŞİTLİ MES'ELELER
- KİTÂBÜ'L-VESÂYÂ
- (VASİYETLER)
- 1- VASİYETİN MÂNÂSI; VASİYETİN CAİZ OLMASININ ŞARTI; CAİZ OLAN VE CAİZ OLMAYAN VASİYETLER; VASİYETTE
- Vasiyetin Mânası:
- Vasiyetin Rüknü:
- Vasiyette Kabul