17- FERÂİZDE MÜTEŞÂBİHIİK RE FERÂİZ EHLİNDEN SORULAN İLGİNÇ SORULAR VE BU SORULARIN CEVABI
Bir adam öldü; geride ana-baba bir kardeşi ile bir de karısının kardeşini bıraktı; terikesine, baba ana bir kardeşi vâris olamadı da, karısının kardeşi vâris oldu, bu nasıl olur? Şöyle denildi:
Bir adam, babasının karısının anasıyla evlendi; babası sağ idi. kadın ondan bir çocuk doğurdu. Sonra da evlenen o adam öldü. Daha sonra da babası öldü ve oğlunun oğlunu terk eyledi. İşte bu, onun karısının kardeşidir. Terikenin tamamını bu alır da, öz kardeşi alamaz.
Bir adam öldü; baba-ana bir amca bıraktı; bir de, ana bir dayı bıraktı; dayısı vâris oldu da amcası olamadı. Bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bu adam, baba bir kardeşinin anasının anasını nikahladı. Ondan bir oğlu oldu. Sonra da o adam öldü. Daha sonra da kardeşi öldü. baba-ana bir amcasını bir de baba bir kardeşinin oğlunu bıraktı. İşte o dayısıdır. bu durumda ölenin mirası, onun olur da; amcasının olmaz.
Bir adam öldü. Baba-ana bir amcasının oğlu ile baba-ana bir kardeşinin oğlunu bıraktı. Mirasa, kardeşinin oğlu değil de amcasının oğlu sahip oldu; bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bunun şekli: Bir adamın kardeşleri onlardan birinin de bir oğlu vardır.
Sonra da bu iki kardeş bir câriye satın aldılar. O da bir oğlan doğurdu. Her iki kardeş de "o oğlanın kendisinin" olduğunu iddia ediyor; sonra da kardeş öldü. Onun ölümünden sonra da birinin oğlu Öldü. O da vâris bırakmadı. Ancak iddialı olan cariyenin doğurduğunu bıraktı. O ki, babası ile amcası arasında iddialı idi. Onun bir de baba ve ana bir kardeşinin oğlu vardı. İşte onun mîrası amcasının oğlu ve baba bir kardeşi olana gitti de baba ana bir kardeşinin oğlu mirastan düştü.
Bir adam öldü; baba-ana bir amca oğlu ile bir de baba bir kardeşi kaldı. Malına, kardeşinin dışında amcası oğlu vâris oldu. Bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Aslında bunlar iki kardeş idiler; birinin bir oğlu vardı; kardeşler bir câriye satın aldılar; o da bir oğul doğurdu; her ikisi de onu iddia ettiler ve "kendilerinin oğlu olduğunu" söylediler. Sonra o cariye azad edildi ve onu, oğlanın babası nikahladı. Ondan bir başka oğlu daha dünyaya geldi, kardeşler öldüler, nikâhlı doğan oğlanda öldü ve baba ana bir kardeşini terk eyledi. Aynı zamanda o amcasının da oğludur. Bir de baba bir kardeşini terkeyledi. İşte onun mirası baba-ana bir olan kardeşinin olur.
Bir adam öldü; üç kızını mîrascı olarak bıraktı. Onlardan birisi, malının üçte birine vâris oldu; diğeri üçte ikisine varis oldu; üçüncü ise hiç vâris olamadı. Bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bu adam köle idi ve üç kızı vardı: Onlardan birisi babasını satın aldı; diğeri babasını öldürdü. Babalarını öldürmeyenler, üçde ikisin mîras olarak alırlar. Kalan üçde birisini de babasını satın alan velâ yoluyla alır.
Bir adam, anası ile mirasa yarı yarıya ortak oluyor; bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bu adamın bir kızı vardı; onu kardeşinin oğluna nikahladı. O kız ondan bir oğul doğurdu, sonra da kardeşinin oğlu öldü. Sonra da bu adam öldü ve geride bir kızı ile kardeşinin oğlunun oğlunu terkeyledi. İşte bu durumda kızı malın yansını alır; kalan yarıyı da kardeşinin oğlunu oğlu alır. Böylece malın yarısı kardeşinin oğlunun oğlunun olur; yarısı da onun anasının olmuş olur.
Bir adamın anası ile teyzesi, terekenin üçte birine vâris olmuşlardır; bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bu adamın iki kızı vardı; onlardan birisini kardeşinin oğluna nikahladı; ondan bir oğul doğdu. Sonra da kardeşinin oğlu öldü. Ofc-dan sonra da adam öldü ve iki kız, bir de kardeşinin oğlunun oğlu-" nu bıraktı. İki kızına malının üçte ikisi vardır. Geride kalan da kardeşinin oğlunun oğlunundur. îşte böylece, kardeşnin oğlunun oğlu üçte biri alır; anası da üçte birini alır; teyzesi de üçte birini alır.
Üç kardeşten, üçü de baba-ana bir kardeştirler. Onlardan birisi terekenin tamamının üçte ikisini alıyor; diğerlerinin her biri de altıda birer alıyorlar; bu nasıl olur? Şöyle denilmiştir:
Bu bir kadındır ve onun üç tane amcasının oğlu vardır. Onlardan birisi kocasidır. Meselenin aslı altıdandır. Üç hissesi kocasının; kalan üç hisse de üç kardeşinin birer birer hisselidir. Şu durumda kocası olan amca oğlu üç Mfeseyi kocası olduğu için, bir hisse de amcası oğlu olduğu için almıştır. Böylece malın üçte ikisini almış olur.
Bir adam öldü; dört karısı vâris olarak kaldı. Onlardan birisi malının dörtte birine vâris oldu ve sekizde birin de yarısını aldı. diğer biri, malın yarısını ve sekizde birin de yarısını aldı. Üçüncü ve dördüncü kadınlar ise, malın sekizde birini aldılar, bu nasıl olur? Şöyle denilmiştir:
Bu bir erkek, ana bir teyzesinin kızını aldı; bir de baba bir teyzesinin kızını aldı; bir de baba bir halasının kızını aldı; bir de ana bir halasının kızını aldı. Sonra da öldü. Bunlardan başka da varis bırakmadı. Bu durumda dört karısına mirasının dörtte biri vardır. Baba bir dayısının kızma kalanın üçte biri vardır. Geride kalan da baba bir halasının kızınındır.
Şu duruma göre, onaltı sehimdir; dört sehmi, dördünündür. Baba bir teyzesinin kızı için sülüsü ma yebkâ (= geride kalanın üçte biri) olan dört hisse vardır. Kalan da baba bir halasının kızınındır. Şu duruma göre, on altı sehim 4 sehmi dördünündü. Baba bir teyzesinin kızının kalanın üçte biri vardır ki oda 4 sehimdir. Kalan 8 hisse de baba bir halasının kızınındır. Bidece ana bir teyzesinin kızının ve ana bir halasını kızının birer sehmi vardır; 16 sehimden birer setrimden 2 si onların hissesidir. İşte bu iki hisse malın tamamının sekizde birisidir. Her birinin hissesi vardır. Baba bir teyzesinin kızının 5 Hissesi vardır. O, malın dörtte biri ile, sekizde birin yarısıdır. Baba bir halasının kızının ise 9 sehmi vardır. Oda malın tamamının yansı ile sekizde birin yarısıdır.
Bir adam öldü; ve terekesini, karısı ile birlikte, karısının 7 kardeşi müsavi olarak taksim ettiler; bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bir adam babasının karısının anasını nikahladı. Ondan yedi adet oğlu doğdu. Kendisi ve sonra da babası öldü. Babası, karısı ile, oğlunun yedi adet oğlunu bıraktı. Karısı için sekizde bir hisse vardır. Kalan yedi sehmi de oğlunun oğulları birer sehim olarak hisse alırlar. İşte onlar, ayrıca karının kardeşleridirler.
Bir adam öldü. 20 dinarı kaldı. Kansna bir dinar hisse düştü. Bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bu adam öldü;.yirmi dinar bıraktı, tki adet baba-ana bir kız kardeş bıraktı; iki adet baba-ana bir kız kardeş bıraktı; iki adet ana bir kız kardeş bıraktı. Dört adet de karısını bıraktı. Mes'ele 12 den gelir. 15'e avleder. Karılar için beşte biri olan üç hisse vardır. O, on beşin beşte birdir. Ve bu yirmi dinarın beşte biri eder ki 4 dinardır. Ve her bir kadın için, bir dinar vardır.
Bir kadın, dört kocaya vâris oldu ve malın yarısı onun oldu. Bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bu kadını dört kardeş arka arkaya biri öldükden sonra biri nikahladı. Mal on sekiz dinar idi. Öncekinin sekiz dinarı, ikincinin altı dinarı, üçüncüden üç dinarı, dördüncünün de bir dinarı vardı. Bu durumda önceki kocası öldü. Onun sekiz dinarı kaldı. Bir karısı üç de kardeşi kaldı. Karısı, dörtte bir olan 2 dinarı aldı. Diğer üç kardeş de ikişer dinar aldılar.
Sonra, ikinci kardeşin sekiz dinarı oldu. O da ölünce, karısı dörtte biri olan iki dinarı aldı ve dinarı dört oldu. Kalan altı dinarı da iki kardeşi üçer dinar aldılar.
Ondan sonra üçüncü kardeşin sekiz dinarı oldu. O ölüıice, karısı ondan da 2 dinar aldı. Kalan altı dinar, diğer kardeşinin oldu.-
Sonrada dördüncü kardeşi onu aldı. On iki dinarı vardı; o da ölünce, kadın dörtte biri olan 3 dinarı aldı ve kadının dokuz dinarı oldu. işte bu, bütün malın yarısıdır. Kalan dokuz dinar da asabenin oldu.
Bir adam, bir topluluğa gelir; bakar ki onlar miras taksim etmek istiyorlar; onlara: "Mirası taksim etmekte acele etmeyiniz. Gerçekten benim gaibe bir karım vardır. Şayet o hayatta ise, o benim haricimde vâristir. Eğer ötmüş ise, onun haricinde ben varisim." der; bu nasıl olur?
İmâm, şöyle buyurmuştur:
Bu öyle bir kadın ki, öldü iki adet baba-ana bir kız kardeş ile bir de anasını, bir de ana bir kız kardeşini bıraktı. Bir de baba bir erkek kardeşini bıraktı. İşte o adam,onun ana bir kız kardeşi ile evlendi ve gaibe olanda o'dur.
Şayet sağ olursa üçte iki, iki bacının olur. Altıda biri ananın olur. Alladı birde ana bir bacının olur. Baba bir kardeşe ' : >ey yoktur. Ve o da, konuşan zattır. Şayet karısı ölmüşse, kalan a. ia bir kendisinin olur.
Bir kadın gelir ve: "Mîras taksiminde acele etmeyin karnımda çocuk var. Şayet erkek olarak doğarsa, bir şeye vâris olamaz. Eğer ku olarak doğarsa, işte o vâris olur." derse; bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bir kadın öldü ve kocası ile anasını, bir de ana bir iki bacısını lerkeyledi. Babasının karısı gelerek: "Eğer oğlan doğurursam vâris olamaz. Çünkü o, ölene baba bir kardeş olur ve bir şeye vâris olamaz. Şayet kız doğurursam, işte o baba bir kız kardeş olarak, onunla beraber yarıya ve farz olan hisseye vâris olur. mes'ele dokuza avl eder." dedi.
Eğer bir kadın mîras taksim etmek isteyen bir topluluğa gelir ve: "Taksimde acele etmeyin; ben hamileyim. Eğer oğlan doğurursam, vâris olur; kız doğurursam vâris olamaz." derse; bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bir adam ölür ve iki adet baba ana bir kız kardeşini bırakır; babasının karısı da gelerek; "Acele etmeyin, ben hamileyim. Eğer erkek doğurursam vâris olur. Çünkü ölenin baba bir kardeşi olur. Baba-ana bir iki kız kardeşine üçte iki verilir. Kalan baba bir erkek kardeşinin olur. Eğer kız doğurursam; o da baba bir kız kardeşi olur ki, baba-ana bir iki kız kardeşi bulununca, onlara üçte iki mîras gider; geride kalan, asabenin olur. Baba bir kız kardeşine mîras gitmez." dedi.
Şayet gelen kadın: "Taksimde acele etmeyin; ben hamileyim. Eğer oğian veya kız doğarsa, bir şeye varis olmazlar. Şayet oğlan ve kız doğarsa; vârislerin tamına Zeyd (R.A.) kavline göre vâris olurlar." derse; bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bir adam ölür; anasını, baba-ana bir kız kardeşini ve dedesini terkeder. Sonra da babasının karısı gelerek: "bu mirası taksimde acele etmeyiniz. Ben hamileyim. Eğer erkek doğurursam, ölene baba bir kardeş olur. O zaman, ana için, mirasta altıda bir hak vardır. Kalan kardeş ve bacısı ile dedesine ait olur. Sonra, baba bir kardeşin hakkı, öz kardeşlerine reddedilir ve bir şey almadan çıkar. Eğer kız doğarsa, ölenin baba bir kız kardeşi olur; ana için altıda bir hisse olur. Geride kalan, dördünün arasında taksim edilir. Sonra da baba bir kız kardeşin hissesi baba ve ana bir kız kardeşe nakledilir ve onun elinde bir şey kalmaz.
Şayet ikiz olarak oğlan ve kız doğurursa, ölen için baba bir oğlan ve kız olurlar; o zaman ona altıda bir hisse verilir. Dede için, kalanın üçte biri; baba-ana bir kız kardeşler için yarısı verilir. Geride kalan, abba bir kız ve oğlan kardeşlere, lizzekeri mislü hazzil ün-seyeyn olarak taksim edilir.
Bir kadın gelir ve: "Taksimde acele etmeyiniz; ben yüklüyüm; eğer oğlan doğarsa, ben ve oğlan vâris oluruz. Şayet kız doğarsa o da, ben de vâris olamayız." derse; bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bu şöyledir: Bir adam, oğlunun oğlunu diğer oğlunun kızıyla evlendirdi. Sonra da oğlunun oğlu öldü. diğer oğlunun kızı, ondan hâmile kaldı. Sonra da o adam vefat eyledi ve iki kızı ile bir de asabe terkeyledi. Bu, o gelen oğlunun kızıdır ve o şöyle dedi: "Bu mirası taksimde acele etmeyiniz; gerçekten ben yüklüyüm (= hamileyim.) Şayet kız doğarsa ölenin iki kızı için üçte iki vardır, kalan asabenin olur. Oğulun kızına mîras gitmez; onun doğurduğu kıza da gitmez. Şayet oğlan doğarsa, iki kız için üçte iki vardır. Geride kalan oğlunun kızı ile onun oğluna Iizzekeri mislü hazzıl ünseyeyn ikili birli taksim edilir.
Bir adam ölüp, geride halasının oğlu olan dayısını ve dayısının oğlu halasını terkederse; ona "başka halasının oğlu dayı ve başka dayısının oğlu halası var mıdır?" diye sorulur. Eğer dayısının da halasının da olmadığını söylerse, artık aralarındaki miras üçte birli olarak taksim edilir. Gerçekten halasının oğlu dayısı, babasıdır; dayısının oğlu halası da anasının kardeşinin bacısıdır. Yani o anasıdır. İşte bunun için, babasına üçte iki; anası için de üçte bir vardır.
Terike taksim etmek isteyen bir topluluğa, bir kadın uğrar ve: "Hamileyim, bu terikeyi taksimde acele etmeyin. Eğer erkek doğarsa vâris olur; kız doğarsa vâris olmaz. Eğer erkek ve kız doğarsa, erkek vâris olur; kız vâris olmaz. Bu kız, babasından ve oğlundan başka asabesi olmayan bir kızdır.
Şayet "erkek ve kız doğarsa, ikisi de vâris olur. Şayet kız doğarsa vâris olamaz." demiş olsaydı, bu kadın, babasının karısı olurdu. Vârislerin içinde iki tane baba ve ana bir kız kardeş vardır. Veya oğlunun karışıdır. Vârisler içinde iki adet ölenin kızı vardır.
Şayet kadın; "Eğer erkek doğurursam vâris olmaz ve kız doğurursam o vâris olur." derse; (işte bu oğulun karışıdır.) Vârisler koca, baba, ana ve kızıdır. Veya, babasının karışıdır. Vâriseler yine açıktırlar; koca, ana, anaları bir iki kız.
Şayet kadın: 'Eğer erkek veya kadın döğursam vâris olamaz, ikiz doğurursam vâris olurlar." derse; işte bu kadın, ölenin babasının karışıdır; babası önce ölmüştür. Vârisler bellidir ve onlar, ana, dede, baba-ana bir kız kardeştir.
Şayet "erkek ve dişi doğurursam (işte o baba bir erkek ve kız kardeştir) ana, dede ve kız kardeş farz olan hisselerini aldıktan sonra, kalan o doğanların otur. Sonra da kız kardeşin hissesi o doğanlara red yapılır.
"Eğer erkek ve dişi doğurursam, ana hissesini aldıktan sonra, kalanın üçte birini dede alır. Kız kardeş de hissesini aldıktan sonra, geride kalan o doğanların olur." kalanı doğanın olur." der.
Eğer kadın: "Eğer erkek doğurursam, sekizde bir benim olur;
kalanı doğanın olur. Eğer dişi doğurursam, malı aramızda yan yarıya pay ederiz. Şayet düşük olursa, malın tamamı benim olur." derse; (bu kadın kölesini azad eylemiş sonra da onunla evlenmiş, kocası ölmüş, kendisi ondan yüklü kalmış olan bir kadındır.
Bir kadın evlense, malın dörtte üçünü alacaktır; diğeri evlen-se, dörtte birini alacaktır; bu nasıl olur?
Birisi baba bir bacı, diğeri ana bir bacı, amcanın iki oğlu, onlardan birisi ana bir erkek kardeş, işte o baba bir erkek kardeş baba bir kız kardeşin kocasıdır; diğeri ise ana bir kız kardeşin kocasıdır. Baba bir kız kardeş için, yarı mal vardır. Ana bir kardeş ve bacı için de malın üçte birisi vardır. Amca oğullarının arasında ise kalan mal yarı yarıyadır.
İki koca var; birisi malın üçte birisini alıyor; diğeri ise üçte ikisini alıyor.
Bunun şekli: Baba, ana, ve oğlun oğlunun diğer oğlunun oğlunun oğlunun nikâhında olan kızı birlikte bulunması hâlidir.
Bir adamın karısı, malın üçte birine vâris olmuştur. Bunun sureti: İki oğlun iki kızı, ya kardeşinin oğlunun nikâhı
altındadırlar veya oğlun oğlunun oğlunun nikâhı altındadırlar.
Öz iki kardeş, onlardan birisi ölenin malının dörtte üçüne sahip, diğeri ise, dörtte birine sahibtir.
Bunun sureti: Amcanın iki oğlu, onlardan birisi ölenin kızını almıştır.
Sağlam bir adam, hasta bir adamın yanma girdi ve ona: "Bana vasiyet eyle." dedi; hastada, ona: "Nasıl edeyim gerçekten, sen, senin iki kardeşin, senin baban, senin anan senin iki amcan bana varissiniz" dese bu nasıl olur?
Bu, sağlam adam, hastanın ana bir kardeşidir ve amcasının oğludur. Onun kardeşlen, hastanın da ana bir kardeşidir. Babası da hastanın amcasıdır. Anası da hastanın anasıdır. Amcaları da hastanın amcasıdır. Hasılı üç ana baba bir kardeşler, bir ana üç de amcalardır.
Şayet hasta: "Senin baban, anan, amcan bana vârisdir." demiş olsaydı; o sağlam adam, hastanın ana bir kardeşinin oğlu, baba bir bacısının oğlu olmuş olurdu. Ve onun, ana bir iki kardeşi daha olurdu.
Eğer hasta: "Senin ninelerin ve iki kız kardeşin ve senin iki karın bana varistirler. İki kızın da bana vâristir." demiş olsaydı, bu durumda; sağlam adamın iki ninesi, hastanın karıları olmuş olurdu, iki kız kardeşi ana tarafından sağlamın kardeşleri; hastanın da, baba tarafından kız kardeşleri olurdu. Sağlamın iki karısının birisi, haşlanın anasıdır; diğeri de baba bir bacısıdır.
Sağlamın iki kızı ise, hastanın ana bir kız kardeşleridirler. Hastanın anasından doğmuşlardır.
Neticede, iki karısı, üç baba bir kız kardeşi, iki de baba ve ana bir öz kız kardeşleri vardır.
Bir adam ölüp 24 dinar terkeden ve 24 kadın, bunların her birisi birer dinar alırlar; bu nasıl olur?
Bu adamın üç karısı; dört ninesi, on altı kızı ve birde baba bir kız kardeşi vardır.
İki adamın her biri, diğerinin amcasıdır; bu nasıl olur?
Onlardan her birisi, diğerinin anasını nikahlamış ve kadınlardan her biri bir oğlan doğurmuştur. İşte bu iki oğul, birbirinin amcasıdırlar.
İki adamın, her biri diğerinin dayısıdır; bu nasıl olur?
Amr ve Zeyd bir birinin kızını nikahlamışlar ve onların her birinden birer oğlan dünyaya gelmiştir: İşte o oğullar, bir birinin dayılarıdırlar.
İki adamın her biri, diğerinin babasının amcasıdır. Bu nasıl olur?
İki adamdan her biri, diğerinin babasının anasını nikâhlar ve onlardan birer oğul doğarsa, işte onlar birbirinin babasının amcası olurlar.
İki adamın her biri, diğerinin babasının dayısıdır. Bu nasıl olur?
Onlardan her biri, diğerinin oğlunun kızı ile evlenmiş ve onlar da birer oğul doğurmuşlardır. İşte bunlar, birbirinin babasının dayısıdırlar.
İki adam, birbirinin anasının dayısıdır. Bu nasıl olur?
İki kişiden her biri, diğerinin anasının anası ile evlenmişler ve onların her birisi birer oğlan doğurmuş, işte o oğlanlar birbirinin anasının dayısıdırlar.
İki adamın biri, diğerinin amcası, diğeri de, birinin dayısıdır. Bu nasıl olur?
Bir adam, bir kadın nikahladı; oğluna da onun anasını nikahladı. Onların her birinden birer oğlan dünyaya geldi. Babanın oğlu, oğlunun oğlunun amcasıdır. O da babanın oğlunun dayısıdır.
Bir şahıs hem amcadır hem de dayı: bu nasıl olur?
Baba bir olan iki kardeşden birisi, diğerinin ana bir kız kardeşini nikahladı. O da bir oğul doğurdu. İşte o oğula, diğeri, babadan amca, anadan dayıdır.
Keza, ana bir olan iki kardeşden birisi, diğerinin baba bir kız kardeşini nikâhlasa; ondan da bir oğlan dogsa. işre o zaman da, önceki ana bir kardeşin birisi, baba tarafından amca. ana tarafından dayı olur.
Bir adam, hem babanın amcasıdır; hem de ananın ameasidır. Bu nasıl olur?
Babasının babasının babası anasının babasının anasını nikâhlar; ondan da bir oğul dünyaya gelirse işte bu oğul, babasının babadan amcası, anasının da anadan amcasıdır.
Bir adam, diğerinin babasının da. anasmm dada, nasıl olur?
Anasının anasının babası, babasının anasının anasını nikahlar ve ondan bir oğul doğarsa, işte o doğan oğul, o adamın anasının anadan dayısı; babasının da anadan dayısıdır.
İki adam. hem hala hem de dayı oğludurlar. Bu nasıl olur?
İki adam. birbirinin bacısını alır; onlarda birer oğlan doğururlarsa, o oğlanlardan her birisi, diğerinin halasının oğlu ve dayının oğlu olurlar. Htzânetü'İ-Müftîn'de de böyledir.
Baba-ana bir iki kardeşten birisi, bir adama vâris oluyor da, diğeri vâris olmuyor, neden?
Onlardan birisi, ölen bir şahsın oğludur da ondan... Çünkü, ölenin babası, onun malının tamamını alır da amcasına mîras gitmez. Serahsî'nin Muhıylfnde de bövledir.
Bir adamın oğlu malının yansına; kendisi de diğer yarısına vâris oldu; bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bir kadını, amcasının oğlu nikâhlar; amcası da sağ olur. Sonra da kadın ölürse; malının yarısını kocası alır; yarısını da kocasının babası, kendinin de amcası olan zat alır ki aynı zattır.
Bir adam, kızı ile mala (mirasa) ortak oldu; bu nasıl olur? Şöyle denilir:
Bu kadın, amcasının oğlu ile evlenmiş bulunan bir kadındır. Ondan bir kızı dünyaya gelmiştir. Sonra da o kadın ölmüştür; işte o zaman, mirasının yarısını kızı, yarısını da kızın babası olan ölen kadının kocası alır. Kocası dörtte birini farz hisse olarak, kalanı da asabe olarak alır. Mebsût'ta da böyledir. [95]
Bir adam, babasının karısının anasıyla evlendi; babası sağ idi. kadın ondan bir çocuk doğurdu. Sonra da evlenen o adam öldü. Daha sonra da babası öldü ve oğlunun oğlunu terk eyledi. İşte bu, onun karısının kardeşidir. Terikenin tamamını bu alır da, öz kardeşi alamaz.
Bir adam öldü; baba-ana bir amca bıraktı; bir de, ana bir dayı bıraktı; dayısı vâris oldu da amcası olamadı. Bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bu adam, baba bir kardeşinin anasının anasını nikahladı. Ondan bir oğlu oldu. Sonra da o adam öldü. Daha sonra da kardeşi öldü. baba-ana bir amcasını bir de baba bir kardeşinin oğlunu bıraktı. İşte o dayısıdır. bu durumda ölenin mirası, onun olur da; amcasının olmaz.
Bir adam öldü. Baba-ana bir amcasının oğlu ile baba-ana bir kardeşinin oğlunu bıraktı. Mirasa, kardeşinin oğlu değil de amcasının oğlu sahip oldu; bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bunun şekli: Bir adamın kardeşleri onlardan birinin de bir oğlu vardır.
Sonra da bu iki kardeş bir câriye satın aldılar. O da bir oğlan doğurdu. Her iki kardeş de "o oğlanın kendisinin" olduğunu iddia ediyor; sonra da kardeş öldü. Onun ölümünden sonra da birinin oğlu Öldü. O da vâris bırakmadı. Ancak iddialı olan cariyenin doğurduğunu bıraktı. O ki, babası ile amcası arasında iddialı idi. Onun bir de baba ve ana bir kardeşinin oğlu vardı. İşte onun mîrası amcasının oğlu ve baba bir kardeşi olana gitti de baba ana bir kardeşinin oğlu mirastan düştü.
Bir adam öldü; baba-ana bir amca oğlu ile bir de baba bir kardeşi kaldı. Malına, kardeşinin dışında amcası oğlu vâris oldu. Bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Aslında bunlar iki kardeş idiler; birinin bir oğlu vardı; kardeşler bir câriye satın aldılar; o da bir oğul doğurdu; her ikisi de onu iddia ettiler ve "kendilerinin oğlu olduğunu" söylediler. Sonra o cariye azad edildi ve onu, oğlanın babası nikahladı. Ondan bir başka oğlu daha dünyaya geldi, kardeşler öldüler, nikâhlı doğan oğlanda öldü ve baba ana bir kardeşini terk eyledi. Aynı zamanda o amcasının da oğludur. Bir de baba bir kardeşini terkeyledi. İşte onun mirası baba-ana bir olan kardeşinin olur.
Bir adam öldü; üç kızını mîrascı olarak bıraktı. Onlardan birisi, malının üçte birine vâris oldu; diğeri üçte ikisine varis oldu; üçüncü ise hiç vâris olamadı. Bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bu adam köle idi ve üç kızı vardı: Onlardan birisi babasını satın aldı; diğeri babasını öldürdü. Babalarını öldürmeyenler, üçde ikisin mîras olarak alırlar. Kalan üçde birisini de babasını satın alan velâ yoluyla alır.
Bir adam, anası ile mirasa yarı yarıya ortak oluyor; bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bu adamın bir kızı vardı; onu kardeşinin oğluna nikahladı. O kız ondan bir oğul doğurdu, sonra da kardeşinin oğlu öldü. Sonra da bu adam öldü ve geride bir kızı ile kardeşinin oğlunun oğlunu terkeyledi. İşte bu durumda kızı malın yansını alır; kalan yarıyı da kardeşinin oğlunu oğlu alır. Böylece malın yarısı kardeşinin oğlunun oğlunun olur; yarısı da onun anasının olmuş olur.
Bir adamın anası ile teyzesi, terekenin üçte birine vâris olmuşlardır; bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bu adamın iki kızı vardı; onlardan birisini kardeşinin oğluna nikahladı; ondan bir oğul doğdu. Sonra da kardeşinin oğlu öldü. Ofc-dan sonra da adam öldü ve iki kız, bir de kardeşinin oğlunun oğlu-" nu bıraktı. İki kızına malının üçte ikisi vardır. Geride kalan da kardeşinin oğlunun oğlunundur. îşte böylece, kardeşnin oğlunun oğlu üçte biri alır; anası da üçte birini alır; teyzesi de üçte birini alır.
Üç kardeşten, üçü de baba-ana bir kardeştirler. Onlardan birisi terekenin tamamının üçte ikisini alıyor; diğerlerinin her biri de altıda birer alıyorlar; bu nasıl olur? Şöyle denilmiştir:
Bu bir kadındır ve onun üç tane amcasının oğlu vardır. Onlardan birisi kocasidır. Meselenin aslı altıdandır. Üç hissesi kocasının; kalan üç hisse de üç kardeşinin birer birer hisselidir. Şu durumda kocası olan amca oğlu üç Mfeseyi kocası olduğu için, bir hisse de amcası oğlu olduğu için almıştır. Böylece malın üçte ikisini almış olur.
Bir adam öldü; dört karısı vâris olarak kaldı. Onlardan birisi malının dörtte birine vâris oldu ve sekizde birin de yarısını aldı. diğer biri, malın yarısını ve sekizde birin de yarısını aldı. Üçüncü ve dördüncü kadınlar ise, malın sekizde birini aldılar, bu nasıl olur? Şöyle denilmiştir:
Bu bir erkek, ana bir teyzesinin kızını aldı; bir de baba bir teyzesinin kızını aldı; bir de baba bir halasının kızını aldı; bir de ana bir halasının kızını aldı. Sonra da öldü. Bunlardan başka da varis bırakmadı. Bu durumda dört karısına mirasının dörtte biri vardır. Baba bir dayısının kızma kalanın üçte biri vardır. Geride kalan da baba bir halasının kızınındır.
Şu duruma göre, onaltı sehimdir; dört sehmi, dördünündür. Baba bir teyzesinin kızı için sülüsü ma yebkâ (= geride kalanın üçte biri) olan dört hisse vardır. Kalan da baba bir halasının kızınındır. Şu duruma göre, on altı sehim 4 sehmi dördünündü. Baba bir teyzesinin kızının kalanın üçte biri vardır ki oda 4 sehimdir. Kalan 8 hisse de baba bir halasının kızınındır. Bidece ana bir teyzesinin kızının ve ana bir halasını kızının birer sehmi vardır; 16 sehimden birer setrimden 2 si onların hissesidir. İşte bu iki hisse malın tamamının sekizde birisidir. Her birinin hissesi vardır. Baba bir teyzesinin kızının 5 Hissesi vardır. O, malın dörtte biri ile, sekizde birin yarısıdır. Baba bir halasının kızının ise 9 sehmi vardır. Oda malın tamamının yansı ile sekizde birin yarısıdır.
Bir adam öldü; ve terekesini, karısı ile birlikte, karısının 7 kardeşi müsavi olarak taksim ettiler; bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bir adam babasının karısının anasını nikahladı. Ondan yedi adet oğlu doğdu. Kendisi ve sonra da babası öldü. Babası, karısı ile, oğlunun yedi adet oğlunu bıraktı. Karısı için sekizde bir hisse vardır. Kalan yedi sehmi de oğlunun oğulları birer sehim olarak hisse alırlar. İşte onlar, ayrıca karının kardeşleridirler.
Bir adam öldü. 20 dinarı kaldı. Kansna bir dinar hisse düştü. Bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bu adam öldü;.yirmi dinar bıraktı, tki adet baba-ana bir kız kardeş bıraktı; iki adet baba-ana bir kız kardeş bıraktı; iki adet ana bir kız kardeş bıraktı. Dört adet de karısını bıraktı. Mes'ele 12 den gelir. 15'e avleder. Karılar için beşte biri olan üç hisse vardır. O, on beşin beşte birdir. Ve bu yirmi dinarın beşte biri eder ki 4 dinardır. Ve her bir kadın için, bir dinar vardır.
Bir kadın, dört kocaya vâris oldu ve malın yarısı onun oldu. Bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bu kadını dört kardeş arka arkaya biri öldükden sonra biri nikahladı. Mal on sekiz dinar idi. Öncekinin sekiz dinarı, ikincinin altı dinarı, üçüncüden üç dinarı, dördüncünün de bir dinarı vardı. Bu durumda önceki kocası öldü. Onun sekiz dinarı kaldı. Bir karısı üç de kardeşi kaldı. Karısı, dörtte bir olan 2 dinarı aldı. Diğer üç kardeş de ikişer dinar aldılar.
Sonra, ikinci kardeşin sekiz dinarı oldu. O da ölünce, karısı dörtte biri olan iki dinarı aldı ve dinarı dört oldu. Kalan altı dinarı da iki kardeşi üçer dinar aldılar.
Ondan sonra üçüncü kardeşin sekiz dinarı oldu. O ölüıice, karısı ondan da 2 dinar aldı. Kalan altı dinar, diğer kardeşinin oldu.-
Sonrada dördüncü kardeşi onu aldı. On iki dinarı vardı; o da ölünce, kadın dörtte biri olan 3 dinarı aldı ve kadının dokuz dinarı oldu. işte bu, bütün malın yarısıdır. Kalan dokuz dinar da asabenin oldu.
Bir adam, bir topluluğa gelir; bakar ki onlar miras taksim etmek istiyorlar; onlara: "Mirası taksim etmekte acele etmeyiniz. Gerçekten benim gaibe bir karım vardır. Şayet o hayatta ise, o benim haricimde vâristir. Eğer ötmüş ise, onun haricinde ben varisim." der; bu nasıl olur?
İmâm, şöyle buyurmuştur:
Bu öyle bir kadın ki, öldü iki adet baba-ana bir kız kardeş ile bir de anasını, bir de ana bir kız kardeşini bıraktı. Bir de baba bir erkek kardeşini bıraktı. İşte o adam,onun ana bir kız kardeşi ile evlendi ve gaibe olanda o'dur.
Şayet sağ olursa üçte iki, iki bacının olur. Altıda biri ananın olur. Alladı birde ana bir bacının olur. Baba bir kardeşe ' : >ey yoktur. Ve o da, konuşan zattır. Şayet karısı ölmüşse, kalan a. ia bir kendisinin olur.
Bir kadın gelir ve: "Mîras taksiminde acele etmeyin karnımda çocuk var. Şayet erkek olarak doğarsa, bir şeye vâris olamaz. Eğer ku olarak doğarsa, işte o vâris olur." derse; bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bir kadın öldü ve kocası ile anasını, bir de ana bir iki bacısını lerkeyledi. Babasının karısı gelerek: "Eğer oğlan doğurursam vâris olamaz. Çünkü o, ölene baba bir kardeş olur ve bir şeye vâris olamaz. Şayet kız doğurursam, işte o baba bir kız kardeş olarak, onunla beraber yarıya ve farz olan hisseye vâris olur. mes'ele dokuza avl eder." dedi.
Eğer bir kadın mîras taksim etmek isteyen bir topluluğa gelir ve: "Taksimde acele etmeyin; ben hamileyim. Eğer oğlan doğurursam, vâris olur; kız doğurursam vâris olamaz." derse; bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bir adam ölür ve iki adet baba ana bir kız kardeşini bırakır; babasının karısı da gelerek; "Acele etmeyin, ben hamileyim. Eğer erkek doğurursam vâris olur. Çünkü ölenin baba bir kardeşi olur. Baba-ana bir iki kız kardeşine üçte iki verilir. Kalan baba bir erkek kardeşinin olur. Eğer kız doğurursam; o da baba bir kız kardeşi olur ki, baba-ana bir iki kız kardeşi bulununca, onlara üçte iki mîras gider; geride kalan, asabenin olur. Baba bir kız kardeşine mîras gitmez." dedi.
Şayet gelen kadın: "Taksimde acele etmeyin; ben hamileyim. Eğer oğian veya kız doğarsa, bir şeye varis olmazlar. Şayet oğlan ve kız doğarsa; vârislerin tamına Zeyd (R.A.) kavline göre vâris olurlar." derse; bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bir adam ölür; anasını, baba-ana bir kız kardeşini ve dedesini terkeder. Sonra da babasının karısı gelerek: "bu mirası taksimde acele etmeyiniz. Ben hamileyim. Eğer erkek doğurursam, ölene baba bir kardeş olur. O zaman, ana için, mirasta altıda bir hak vardır. Kalan kardeş ve bacısı ile dedesine ait olur. Sonra, baba bir kardeşin hakkı, öz kardeşlerine reddedilir ve bir şey almadan çıkar. Eğer kız doğarsa, ölenin baba bir kız kardeşi olur; ana için altıda bir hisse olur. Geride kalan, dördünün arasında taksim edilir. Sonra da baba bir kız kardeşin hissesi baba ve ana bir kız kardeşe nakledilir ve onun elinde bir şey kalmaz.
Şayet ikiz olarak oğlan ve kız doğurursa, ölen için baba bir oğlan ve kız olurlar; o zaman ona altıda bir hisse verilir. Dede için, kalanın üçte biri; baba-ana bir kız kardeşler için yarısı verilir. Geride kalan, abba bir kız ve oğlan kardeşlere, lizzekeri mislü hazzil ün-seyeyn olarak taksim edilir.
Bir kadın gelir ve: "Taksimde acele etmeyiniz; ben yüklüyüm; eğer oğlan doğarsa, ben ve oğlan vâris oluruz. Şayet kız doğarsa o da, ben de vâris olamayız." derse; bu nasıl olur?
Şöyle denilmiştir:
Bu şöyledir: Bir adam, oğlunun oğlunu diğer oğlunun kızıyla evlendirdi. Sonra da oğlunun oğlu öldü. diğer oğlunun kızı, ondan hâmile kaldı. Sonra da o adam vefat eyledi ve iki kızı ile bir de asabe terkeyledi. Bu, o gelen oğlunun kızıdır ve o şöyle dedi: "Bu mirası taksimde acele etmeyiniz; gerçekten ben yüklüyüm (= hamileyim.) Şayet kız doğarsa ölenin iki kızı için üçte iki vardır, kalan asabenin olur. Oğulun kızına mîras gitmez; onun doğurduğu kıza da gitmez. Şayet oğlan doğarsa, iki kız için üçte iki vardır. Geride kalan oğlunun kızı ile onun oğluna Iizzekeri mislü hazzıl ünseyeyn ikili birli taksim edilir.
Bir adam ölüp, geride halasının oğlu olan dayısını ve dayısının oğlu halasını terkederse; ona "başka halasının oğlu dayı ve başka dayısının oğlu halası var mıdır?" diye sorulur. Eğer dayısının da halasının da olmadığını söylerse, artık aralarındaki miras üçte birli olarak taksim edilir. Gerçekten halasının oğlu dayısı, babasıdır; dayısının oğlu halası da anasının kardeşinin bacısıdır. Yani o anasıdır. İşte bunun için, babasına üçte iki; anası için de üçte bir vardır.
Terike taksim etmek isteyen bir topluluğa, bir kadın uğrar ve: "Hamileyim, bu terikeyi taksimde acele etmeyin. Eğer erkek doğarsa vâris olur; kız doğarsa vâris olmaz. Eğer erkek ve kız doğarsa, erkek vâris olur; kız vâris olmaz. Bu kız, babasından ve oğlundan başka asabesi olmayan bir kızdır.
Şayet "erkek ve kız doğarsa, ikisi de vâris olur. Şayet kız doğarsa vâris olamaz." demiş olsaydı, bu kadın, babasının karısı olurdu. Vârislerin içinde iki tane baba ve ana bir kız kardeş vardır. Veya oğlunun karışıdır. Vârisler içinde iki adet ölenin kızı vardır.
Şayet kadın; "Eğer erkek doğurursam vâris olmaz ve kız doğurursam o vâris olur." derse; (işte bu oğulun karışıdır.) Vârisler koca, baba, ana ve kızıdır. Veya, babasının karışıdır. Vâriseler yine açıktırlar; koca, ana, anaları bir iki kız.
Şayet kadın: 'Eğer erkek veya kadın döğursam vâris olamaz, ikiz doğurursam vâris olurlar." derse; işte bu kadın, ölenin babasının karışıdır; babası önce ölmüştür. Vârisler bellidir ve onlar, ana, dede, baba-ana bir kız kardeştir.
Şayet "erkek ve dişi doğurursam (işte o baba bir erkek ve kız kardeştir) ana, dede ve kız kardeş farz olan hisselerini aldıktan sonra, kalan o doğanların otur. Sonra da kız kardeşin hissesi o doğanlara red yapılır.
"Eğer erkek ve dişi doğurursam, ana hissesini aldıktan sonra, kalanın üçte birini dede alır. Kız kardeş de hissesini aldıktan sonra, geride kalan o doğanların olur." kalanı doğanın olur." der.
Eğer kadın: "Eğer erkek doğurursam, sekizde bir benim olur;
kalanı doğanın olur. Eğer dişi doğurursam, malı aramızda yan yarıya pay ederiz. Şayet düşük olursa, malın tamamı benim olur." derse; (bu kadın kölesini azad eylemiş sonra da onunla evlenmiş, kocası ölmüş, kendisi ondan yüklü kalmış olan bir kadındır.
Bir kadın evlense, malın dörtte üçünü alacaktır; diğeri evlen-se, dörtte birini alacaktır; bu nasıl olur?
Birisi baba bir bacı, diğeri ana bir bacı, amcanın iki oğlu, onlardan birisi ana bir erkek kardeş, işte o baba bir erkek kardeş baba bir kız kardeşin kocasıdır; diğeri ise ana bir kız kardeşin kocasıdır. Baba bir kız kardeş için, yarı mal vardır. Ana bir kardeş ve bacı için de malın üçte birisi vardır. Amca oğullarının arasında ise kalan mal yarı yarıyadır.
İki koca var; birisi malın üçte birisini alıyor; diğeri ise üçte ikisini alıyor.
Bunun şekli: Baba, ana, ve oğlun oğlunun diğer oğlunun oğlunun oğlunun nikâhında olan kızı birlikte bulunması hâlidir.
Bir adamın karısı, malın üçte birine vâris olmuştur. Bunun sureti: İki oğlun iki kızı, ya kardeşinin oğlunun nikâhı
altındadırlar veya oğlun oğlunun oğlunun nikâhı altındadırlar.
Öz iki kardeş, onlardan birisi ölenin malının dörtte üçüne sahip, diğeri ise, dörtte birine sahibtir.
Bunun sureti: Amcanın iki oğlu, onlardan birisi ölenin kızını almıştır.
Sağlam bir adam, hasta bir adamın yanma girdi ve ona: "Bana vasiyet eyle." dedi; hastada, ona: "Nasıl edeyim gerçekten, sen, senin iki kardeşin, senin baban, senin anan senin iki amcan bana varissiniz" dese bu nasıl olur?
Bu, sağlam adam, hastanın ana bir kardeşidir ve amcasının oğludur. Onun kardeşlen, hastanın da ana bir kardeşidir. Babası da hastanın amcasıdır. Anası da hastanın anasıdır. Amcaları da hastanın amcasıdır. Hasılı üç ana baba bir kardeşler, bir ana üç de amcalardır.
Şayet hasta: "Senin baban, anan, amcan bana vârisdir." demiş olsaydı; o sağlam adam, hastanın ana bir kardeşinin oğlu, baba bir bacısının oğlu olmuş olurdu. Ve onun, ana bir iki kardeşi daha olurdu.
Eğer hasta: "Senin ninelerin ve iki kız kardeşin ve senin iki karın bana varistirler. İki kızın da bana vâristir." demiş olsaydı, bu durumda; sağlam adamın iki ninesi, hastanın karıları olmuş olurdu, iki kız kardeşi ana tarafından sağlamın kardeşleri; hastanın da, baba tarafından kız kardeşleri olurdu. Sağlamın iki karısının birisi, haşlanın anasıdır; diğeri de baba bir bacısıdır.
Sağlamın iki kızı ise, hastanın ana bir kız kardeşleridirler. Hastanın anasından doğmuşlardır.
Neticede, iki karısı, üç baba bir kız kardeşi, iki de baba ve ana bir öz kız kardeşleri vardır.
Bir adam ölüp 24 dinar terkeden ve 24 kadın, bunların her birisi birer dinar alırlar; bu nasıl olur?
Bu adamın üç karısı; dört ninesi, on altı kızı ve birde baba bir kız kardeşi vardır.
İki adamın her biri, diğerinin amcasıdır; bu nasıl olur?
Onlardan her birisi, diğerinin anasını nikahlamış ve kadınlardan her biri bir oğlan doğurmuştur. İşte bu iki oğul, birbirinin amcasıdırlar.
İki adamın, her biri diğerinin dayısıdır; bu nasıl olur?
Amr ve Zeyd bir birinin kızını nikahlamışlar ve onların her birinden birer oğlan dünyaya gelmiştir: İşte o oğullar, bir birinin dayılarıdırlar.
İki adamın her biri, diğerinin babasının amcasıdır. Bu nasıl olur?
İki adamdan her biri, diğerinin babasının anasını nikâhlar ve onlardan birer oğul doğarsa, işte onlar birbirinin babasının amcası olurlar.
İki adamın her biri, diğerinin babasının dayısıdır. Bu nasıl olur?
Onlardan her biri, diğerinin oğlunun kızı ile evlenmiş ve onlar da birer oğul doğurmuşlardır. İşte bunlar, birbirinin babasının dayısıdırlar.
İki adam, birbirinin anasının dayısıdır. Bu nasıl olur?
İki kişiden her biri, diğerinin anasının anası ile evlenmişler ve onların her birisi birer oğlan doğurmuş, işte o oğlanlar birbirinin anasının dayısıdırlar.
İki adamın biri, diğerinin amcası, diğeri de, birinin dayısıdır. Bu nasıl olur?
Bir adam, bir kadın nikahladı; oğluna da onun anasını nikahladı. Onların her birinden birer oğlan dünyaya geldi. Babanın oğlu, oğlunun oğlunun amcasıdır. O da babanın oğlunun dayısıdır.
Bir şahıs hem amcadır hem de dayı: bu nasıl olur?
Baba bir olan iki kardeşden birisi, diğerinin ana bir kız kardeşini nikahladı. O da bir oğul doğurdu. İşte o oğula, diğeri, babadan amca, anadan dayıdır.
Keza, ana bir olan iki kardeşden birisi, diğerinin baba bir kız kardeşini nikâhlasa; ondan da bir oğlan dogsa. işre o zaman da, önceki ana bir kardeşin birisi, baba tarafından amca. ana tarafından dayı olur.
Bir adam, hem babanın amcasıdır; hem de ananın ameasidır. Bu nasıl olur?
Babasının babasının babası anasının babasının anasını nikâhlar; ondan da bir oğul dünyaya gelirse işte bu oğul, babasının babadan amcası, anasının da anadan amcasıdır.
Bir adam, diğerinin babasının da. anasmm dada, nasıl olur?
Anasının anasının babası, babasının anasının anasını nikahlar ve ondan bir oğul doğarsa, işte o doğan oğul, o adamın anasının anadan dayısı; babasının da anadan dayısıdır.
İki adam. hem hala hem de dayı oğludurlar. Bu nasıl olur?
İki adam. birbirinin bacısını alır; onlarda birer oğlan doğururlarsa, o oğlanlardan her birisi, diğerinin halasının oğlu ve dayının oğlu olurlar. Htzânetü'İ-Müftîn'de de böyledir.
Baba-ana bir iki kardeşten birisi, bir adama vâris oluyor da, diğeri vâris olmuyor, neden?
Onlardan birisi, ölen bir şahsın oğludur da ondan... Çünkü, ölenin babası, onun malının tamamını alır da amcasına mîras gitmez. Serahsî'nin Muhıylfnde de bövledir.
Bir adamın oğlu malının yansına; kendisi de diğer yarısına vâris oldu; bu nasıl olur?
Şöyle denildi:
Bir kadını, amcasının oğlu nikâhlar; amcası da sağ olur. Sonra da kadın ölürse; malının yarısını kocası alır; yarısını da kocasının babası, kendinin de amcası olan zat alır ki aynı zattır.
Bir adam, kızı ile mala (mirasa) ortak oldu; bu nasıl olur? Şöyle denilir:
Bu kadın, amcasının oğlu ile evlenmiş bulunan bir kadındır. Ondan bir kızı dünyaya gelmiştir. Sonra da o kadın ölmüştür; işte o zaman, mirasının yarısını kızı, yarısını da kızın babası olan ölen kadının kocası alır. Kocası dörtte birini farz hisse olarak, kalanı da asabe olarak alır. Mebsût'ta da böyledir. [95]
Konular
- 12- TEBÂYÜN, TEMÂSÜL, TEDAHÜL VE TEVÂFUK ADEDLER ARASINDAKİ NİSBET
- (= SAYILARIN BİRBİRİ İLE ORANI )
- 1-) Tebâyün:
- 2-) Temsül
- 3-) Tedahül:
- 4-) Tevâfuk:
- Miras Mes'elelerının Tashihi
- Misâller
- Miras Mes'elesinin Tashihi İle İlgili Başka Bir Örnek
- Tashîh-i Mes'elede Nisbet Yolu
- 13- AVLIYYE
- Mîras Meselelerinde Kullanılan Mahreçler (= Paydalar)
- 14- REDDİYYE MESELELERİ
- 15- MÜNASEHA
- 16- TEREKE NASIL TAKSİM EDİLİR?
- 17- FERÂİZDE MÜTEŞÂBİHIİK RE FERÂİZ EHLİNDEN SORULAN İLGİNÇ SORULAR VE BU SORULARIN CEVABI
- 18- BAZI FERÂİZ MESELELERİNE VERİLEN İSİMLER
- 1-) El-Müşriket
- 2-) El-Harkâ
- 3-) El-Mervâniyye
- 4) El-Hamziyye
- 5-) Ed-Dînâriyye
- 6) İmtihan
- 7) El-Me'mûniyye
- KİTABÜ'L-MUÂMELE
- (ELDE EDİLECEK MAHSÛLÜN BİR KISMI KARŞILIĞINDA ÇALIŞMAK)
- 1- MUÂMELE'NİN MÂNÂSI, ŞARTLARI VE HÜKÜMLERİ
- Muamele Ne Demektir:
- Muamelenin Sıhhatinin Şartları