1-) El-Müşriket
el-Müşriketü: (= Ortak edici): Koca, ana, iki aded ana bir kardeş, baba-ana bir erkek ve kız kardeşler bir arada vâris olarak bulunurlarsa; kocaya yan, anaya altıda bir, evlâd-ı ümnıe üçte bir verilir. Kalanı mirastan sakıt olur. (= düşer.)
Keza, ana yerinde nine olmuş olsaydı yine böyle olurdu.
Bu, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Ali ve Hz. İbni Abbas (R.A.) kavli ve bizim âlimlerimizin mezhebidir.
İbnü Mes'ud ve Zeyd bin Sabit (R.A.) şöyle buyurmuşlardır; "Ana-baba bir kardeşler, asabe olarak evlâd-ı ümmün hissesine ortak olurlar.
Bu, aynı zamanda, Hz. Ömer'in de son kavlidir.
Hz. Ömer (R.A.), önce söylediğimiz gibi hükmeyledi. Bir sene geçti. Yine öyle hükmeylemek istedi. Baba-ana bir kardeşlerden birisi: "Yâ emire'l-mü'minîn! Bağışla, gerçekten bizim babamız merkep idi; biz bir anadan olmadık." dedi. Ve o zaman, Hz. Ömer (R.A.) onların arasını ortaklaştırda ve "O zaman öyle hükmeyledik; şimdi de böyle hükmeyliyoruz." buyurdu.
İşte bundan dolayı bu mes'eleye (müşrike) denildi. Çünkü, Hz. Ömer (R.A.), onların aralarında ortaklık meydana getirdi. Bu mes'eleye hımârıyyede denilir. Oğlanın: "Bağışla, gerçekten bizim babamız hımar idi." demesinden dolayı bu isim verilir.
Şayet baba ana bir kardeş yerinde, baba bir kardeş olsaydı; o takdirde, bi'1-icma' sakıt olur ve düşerdi ve mes'ele müşrike olmazdı. Sahih olan budur. [96]
Keza, ana yerinde nine olmuş olsaydı yine böyle olurdu.
Bu, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Ali ve Hz. İbni Abbas (R.A.) kavli ve bizim âlimlerimizin mezhebidir.
İbnü Mes'ud ve Zeyd bin Sabit (R.A.) şöyle buyurmuşlardır; "Ana-baba bir kardeşler, asabe olarak evlâd-ı ümmün hissesine ortak olurlar.
Bu, aynı zamanda, Hz. Ömer'in de son kavlidir.
Hz. Ömer (R.A.), önce söylediğimiz gibi hükmeyledi. Bir sene geçti. Yine öyle hükmeylemek istedi. Baba-ana bir kardeşlerden birisi: "Yâ emire'l-mü'minîn! Bağışla, gerçekten bizim babamız merkep idi; biz bir anadan olmadık." dedi. Ve o zaman, Hz. Ömer (R.A.) onların arasını ortaklaştırda ve "O zaman öyle hükmeyledik; şimdi de böyle hükmeyliyoruz." buyurdu.
İşte bundan dolayı bu mes'eleye (müşrike) denildi. Çünkü, Hz. Ömer (R.A.), onların aralarında ortaklık meydana getirdi. Bu mes'eleye hımârıyyede denilir. Oğlanın: "Bağışla, gerçekten bizim babamız hımar idi." demesinden dolayı bu isim verilir.
Şayet baba ana bir kardeş yerinde, baba bir kardeş olsaydı; o takdirde, bi'1-icma' sakıt olur ve düşerdi ve mes'ele müşrike olmazdı. Sahih olan budur. [96]
Konular
- 1-) Tebâyün:
- 2-) Temsül
- 3-) Tedahül:
- 4-) Tevâfuk:
- Miras Mes'elelerının Tashihi
- Misâller
- Miras Mes'elesinin Tashihi İle İlgili Başka Bir Örnek
- Tashîh-i Mes'elede Nisbet Yolu
- 13- AVLIYYE
- Mîras Meselelerinde Kullanılan Mahreçler (= Paydalar)
- 14- REDDİYYE MESELELERİ
- 15- MÜNASEHA
- 16- TEREKE NASIL TAKSİM EDİLİR?
- 17- FERÂİZDE MÜTEŞÂBİHIİK RE FERÂİZ EHLİNDEN SORULAN İLGİNÇ SORULAR VE BU SORULARIN CEVABI
- 18- BAZI FERÂİZ MESELELERİNE VERİLEN İSİMLER
- 1-) El-Müşriket
- 2-) El-Harkâ
- 3-) El-Mervâniyye
- 4) El-Hamziyye
- 5-) Ed-Dînâriyye
- 6) İmtihan
- 7) El-Me'mûniyye
- KİTABÜ'L-MUÂMELE
- (ELDE EDİLECEK MAHSÛLÜN BİR KISMI KARŞILIĞINDA ÇALIŞMAK)
- 1- MUÂMELE'NİN MÂNÂSI, ŞARTLARI VE HÜKÜMLERİ
- Muamele Ne Demektir:
- Muamelenin Sıhhatinin Şartları
- Akdin Bozuk Olmasının Şartları