İtikâflâ İlgili Diğer Bazı Meseleler :
Nefsine i'tikâfı vacip kılacak olan ( İ'tikâfa girmeyi adayacak) olan kimse, buna yalnız kalbi ile niyet etmekle yetinmemeli; bu niyetini dili ile de söylemelidir. Şemsü'l - Eimme'ye göre, sadece kalb ile niyyet, i'tikâfm vacip olması için kâfî değildir. Münasip olan da budur. Nihâye'de de böyledir.
İ'tikâfa niyyet eden kinişe, i'tikâf edeceği günlerin sayısını cemi1 (= çoğul) sıygası ile vb tesniye (= ikiye delalet eden) sıygası ile söylemişse, bu günlerin gecelerinde veya bu gecelerin gündüzlerinde de i'tikâfta kalması gerekir. Kâfî'de de böyledir,
Üç gün veya daha fazla i'tikâf nezretmiş olan kimse; iki gün i'tikâf nezretmiş olan kimse; üç gece veya daha fazla gece i'tikâf nezretmiş olan kimse; veya iki gece i'tikâf nezretmiş olan kimse, bu nezrettiği günleri gece gündüz i'tikâfta geçirir. Sadece gündüzleri zikretmiş olduğu durumda, o gündüzlerin gecelerini; sadece geceleri zikretmiş olduğu durumlarda da, o gecelerin gündüzlerini de İ'tikâfta geçirmesi gerekir. Ancak, böyle yapması için, sadece gece veya sadece gündüz için özellikle bir niyyeti olmaması gerekir.
Şayet, gündüzleri gündüz, geceleri ise gece olarak, özellikle nly-yetinde belirtmiş olursa, bu niyyeti (ne uyması da) sahih olur. Bu durumda, sadece gündüzleri veya sadece geceleri i'tikâfa girer. Be-dâi'de de^böyledir.
Bir kimse, bir gün i'tikâf yapmayı adamış bulunsa, bu bir gündüz demek olur ve ona .gece dâhil edilmez. Fethü'I - Kadîr'da de böyledir.
Vücûbunda gece dâhil olmayan i'tikâfları ayrı ayrı günlerde yapmak caiz olur. Vücûbunda gece ve gündüz dâhil olan i'tikâfları İse, arka arkaya yapmak gerekir. Bedâi'de de böyledir.
Bir ay veya belirli bir ay veytıut otuz gün i'tikâf yapmayı nezretmiş olan kimse, bu i'tikâfını arka arkaya hiç bir gün ara vermeden yapar.
Bir ay i'tikâf nezredîllr ve fakat bu nezir esnasında tevali (= ara vermemek) kasdedilmezse (ve ay da belirtilmemiş olursa); bu durumda nezir sahibi dilediği gibi yapar. [Yani dilerse, peş peşs bir ay i'tikâfta kalır; dilerse ayrı ayrı günlerde l'tikâf yapar.) Zâhîrly-ye'de de böyledir.
l'tikâfa gece ve gündüz dahil olduğu zaman, mu'tekif l'tikâf yapmaya geceden (güneşin gurubundan) başlar. Çünkü, bütün gecelerin, kendisinden sonra gelen gündüze tâbi olması asıldır. Kâfı'do de böyledir.
Bir kimse: «Allah rızâsı için, iki gün İ'ttkâf yapmak üzerime nezir olsun.» demiş olsa; İ'tikâf için. mescide güneş battıktan sonra girer. O geceyi ve o gecenin gündüzünü ve İkinci geceyi ve bu ikinci gecenin gündüzünü de o mescidde geçirir. Güneş battıktan sonra mescidden çıkar.
Günlerce (Üçden fazla) i'tikâf nezretmlş olan kimseler de, l'tikâfa güneş battıktan sonra başlarlar. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir kimse, bayram günü i'tikâfa girmeyi adamış bulunsa, bunu başka bir gün kaza eder. Eğer yemin ederek, buna niyyet etmiş olursa, yemininin keffâretini verir. Şayet, bayram günü İ'tikâf yapmış olsa, bu caiz olur; fakat böyle yapmak kötü bir şeydir. Hulâ-sa'da da böyledir.
Üzerine vacip olmayan bir i'ti kâfi yapmakta olan kimse mescidden çıkmış olsa, bir şey gerekmez. Zâhîriyye'de de böyledir.
Belli bir gün veya ayda i'tikâfa girmeyi adamış olan kimse, bu zamandan önce i'tikâf yapsa; veya Mescid-i Harâm'da i'tikâfa girmeyi adamış olan kimse başka bir mescidde i'tikâfa girse, caiz olur. Bahrü'r - Râık'ta da böyledir.
Bir kimse, bir ay i'tikâf adadıktan sonra, Irtidâd etse (= islâm Dininden çıksa), sonra da tekrar müslüman olsa, bu kimseye bir şey lâzım gelmez. Serahsî'nin Muhıyt'İnde de böyledir.
Bir kimse, bir ay i'tikâfa girmeyi mezrettikten sonra Ölmüş olsa, eğer vasiyyet etmişse, bir fakire her gün için yarım sa' buğday veya hurma veyahut da bir sa' arpa ıt'am edilir. Sirâciyye'de de böyledir.
Bu kimsenin, bu şekilde vasiyyet etmesi, üzerine vacip olur. Bedâî'de de böyledir.
Bu şahıs vasiyyet etmemiş olsa ve fakat varisleri bunu verseler; bu da caiz olur.
Hasta olan bir kimse, bir ay i'tikâfa girmeyi nezretse ve fakat bu hastalıktan iyileşmeden ölse, buna bir şey lâzım gelmez.. Fakat, bir gün sıhhatine kavuştuktan sonra ölmüş olursa, nezretmiş bulunduğu bir ayın tamamı için, her gününe bir fidye verilir. Sirâciyye'do de böyledir. [48]
İ'tikâfa niyyet eden kinişe, i'tikâf edeceği günlerin sayısını cemi1 (= çoğul) sıygası ile vb tesniye (= ikiye delalet eden) sıygası ile söylemişse, bu günlerin gecelerinde veya bu gecelerin gündüzlerinde de i'tikâfta kalması gerekir. Kâfî'de de böyledir,
Üç gün veya daha fazla i'tikâf nezretmiş olan kimse; iki gün i'tikâf nezretmiş olan kimse; üç gece veya daha fazla gece i'tikâf nezretmiş olan kimse; veya iki gece i'tikâf nezretmiş olan kimse, bu nezrettiği günleri gece gündüz i'tikâfta geçirir. Sadece gündüzleri zikretmiş olduğu durumda, o gündüzlerin gecelerini; sadece geceleri zikretmiş olduğu durumlarda da, o gecelerin gündüzlerini de İ'tikâfta geçirmesi gerekir. Ancak, böyle yapması için, sadece gece veya sadece gündüz için özellikle bir niyyeti olmaması gerekir.
Şayet, gündüzleri gündüz, geceleri ise gece olarak, özellikle nly-yetinde belirtmiş olursa, bu niyyeti (ne uyması da) sahih olur. Bu durumda, sadece gündüzleri veya sadece geceleri i'tikâfa girer. Be-dâi'de de^böyledir.
Bir kimse, bir gün i'tikâf yapmayı adamış bulunsa, bu bir gündüz demek olur ve ona .gece dâhil edilmez. Fethü'I - Kadîr'da de böyledir.
Vücûbunda gece dâhil olmayan i'tikâfları ayrı ayrı günlerde yapmak caiz olur. Vücûbunda gece ve gündüz dâhil olan i'tikâfları İse, arka arkaya yapmak gerekir. Bedâi'de de böyledir.
Bir ay veya belirli bir ay veytıut otuz gün i'tikâf yapmayı nezretmiş olan kimse, bu i'tikâfını arka arkaya hiç bir gün ara vermeden yapar.
Bir ay i'tikâf nezredîllr ve fakat bu nezir esnasında tevali (= ara vermemek) kasdedilmezse (ve ay da belirtilmemiş olursa); bu durumda nezir sahibi dilediği gibi yapar. [Yani dilerse, peş peşs bir ay i'tikâfta kalır; dilerse ayrı ayrı günlerde l'tikâf yapar.) Zâhîrly-ye'de de böyledir.
l'tikâfa gece ve gündüz dahil olduğu zaman, mu'tekif l'tikâf yapmaya geceden (güneşin gurubundan) başlar. Çünkü, bütün gecelerin, kendisinden sonra gelen gündüze tâbi olması asıldır. Kâfı'do de böyledir.
Bir kimse: «Allah rızâsı için, iki gün İ'ttkâf yapmak üzerime nezir olsun.» demiş olsa; İ'tikâf için. mescide güneş battıktan sonra girer. O geceyi ve o gecenin gündüzünü ve İkinci geceyi ve bu ikinci gecenin gündüzünü de o mescidde geçirir. Güneş battıktan sonra mescidden çıkar.
Günlerce (Üçden fazla) i'tikâf nezretmlş olan kimseler de, l'tikâfa güneş battıktan sonra başlarlar. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir kimse, bayram günü i'tikâfa girmeyi adamış bulunsa, bunu başka bir gün kaza eder. Eğer yemin ederek, buna niyyet etmiş olursa, yemininin keffâretini verir. Şayet, bayram günü İ'tikâf yapmış olsa, bu caiz olur; fakat böyle yapmak kötü bir şeydir. Hulâ-sa'da da böyledir.
Üzerine vacip olmayan bir i'ti kâfi yapmakta olan kimse mescidden çıkmış olsa, bir şey gerekmez. Zâhîriyye'de de böyledir.
Belli bir gün veya ayda i'tikâfa girmeyi adamış olan kimse, bu zamandan önce i'tikâf yapsa; veya Mescid-i Harâm'da i'tikâfa girmeyi adamış olan kimse başka bir mescidde i'tikâfa girse, caiz olur. Bahrü'r - Râık'ta da böyledir.
Bir kimse, bir ay i'tikâf adadıktan sonra, Irtidâd etse (= islâm Dininden çıksa), sonra da tekrar müslüman olsa, bu kimseye bir şey lâzım gelmez. Serahsî'nin Muhıyt'İnde de böyledir.
Bir kimse, bir ay i'tikâfa girmeyi mezrettikten sonra Ölmüş olsa, eğer vasiyyet etmişse, bir fakire her gün için yarım sa' buğday veya hurma veyahut da bir sa' arpa ıt'am edilir. Sirâciyye'de de böyledir.
Bu kimsenin, bu şekilde vasiyyet etmesi, üzerine vacip olur. Bedâî'de de böyledir.
Bu şahıs vasiyyet etmemiş olsa ve fakat varisleri bunu verseler; bu da caiz olur.
Hasta olan bir kimse, bir ay i'tikâfa girmeyi nezretse ve fakat bu hastalıktan iyileşmeden ölse, buna bir şey lâzım gelmez.. Fakat, bir gün sıhhatine kavuştuktan sonra ölmüş olursa, nezretmiş bulunduğu bir ayın tamamı için, her gününe bir fidye verilir. Sirâciyye'do de böyledir. [48]
Konular
- 6- İhtiyarlık:
- 6- NEZİRLER (=ADAKLAR)
- 7- İTİKÂF
- a) İtikâfin Manası:
- b) İtirafın Kısımları:
- c) İtikâfın Şart Ve Rükünleri:
- Hangi İ'tikâf Daha Efdâldir
- 4- Müslüman Olmak, Akıllı Bulunmak, Cünüplükten, Hayız Ve Nifastan Temiz Bulunmak Da İ'tikâfın Şartl
- D)- İtikâfın Edebleri
- E)- İ'tîkâfın Güzellik Ve Üstünlükleri
- F- İtikâfı Bozan Şeyler :
- 1- Mazeretsiz Mescidden Çıkmak:
- 2- Cima' Ve Cimâ'ın Davetçileri De İtikâfı Bozar:
- 3- Bayılmak Ve Cinnet Getirmek De İtikâfı Bozar:
- 5- İtikafın Mekruhları:
- İtikâflâ İlgili Diğer Bazı Meseleler :
- Oruçla İlgili Bazı Mes'eleler
- KITABU'R-REHN
- (REHİNLER)
- 1- RKHİN NE DEMEKTİR? RKHNİN RÜKNÜ, ŞARTLARI VE HÜKMÜ NEDİR? RK1IİN BİRAKİLMASİ CAİZ OLAN VEYA CAİZ
- 1- Rehinin Manası, Rüknü. Şartlari Ve Hükmü
- Rehin Ne Demektir:
- Rehnin Rüknü:
- Rehnin Caiz Olmasının Şartları
- Teslim Almanın Sıhhatinin Şartı
- Teslim Almanın Nevileri
- Rehnin Hükmü:
- 2- Rehin Olan Veya Rehin Olmayan Şeyler
- 3- Hangi Hallerde Rehin Bırakılır? Hangi Hallerde Rehin Bırakılmaz?
- 4- Rehin Bırakılması Caiz Olan Ve Caiz Olmayan Şeyler