logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Şehâdetten Dönmenin Şartı

Şehadetten dönmenin şartı, bu dönüşün, hakimin huzurunda olmasıdır. Muhıyt'te de böyledir.

Meşhudun aleyh'in (= üzerine şahitlik yapılan şahsın), hakimin huzurunda   bulunup   bulunmaması   müsavidir.   Fethû'l-Kadîr'de   de böyledir.

Bunun faydası: Üzerine şahitlik yapılan kimse, hakimin huzu­runda bulunursa; şahidin şahitlikten döndüğü açığa çıkar.

Aynı şahit, başka mecliste şehadetten dönerse, üzerine şahitlik yapılan kimsenin {= meşhudun aleyhin) onu isbat etmesi veya "şahidin, şehadetten döndüğüne yemin etmesini istmesi" gerekir. Nihâye'de de böyledir.

Keza, dönen şahıs "mutlak şehadetten döndüğünü" iddia ederse; beyyinesi kabul edilmez. Üzerine şahitlik yaptığı kimse de, onun yemin etmesini isteyemez. Zehiyre'de de böyledir.

Şayet, hakim huzurunda şehadetten döndüğünü beyyinelerse,. mal tazminatı makbul olur. Hidâye ve Kâfî'de de böyledir.

İki şahit, bir hakimin huzurunda, şehadetten dönerler ve o hakim de başka bir hakim olursa; yine onlara, tazminat gerekir. Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir.

Bir şahit, hakimin huzurunda, "şehadetten döndüğünü" ikrar eder ve bu dönüşü de "başkasının huzurunda yaptığını" söylerse; ikran sahih olur.

Ve bu, şehadetten dönüşün başlangıcı olur. Muhıyt'te de böyledir.

Şayet İki şahit, başka bir hakimin huzurunda, şahadetten dönmüş olur; malı tazmin ederler ve bunu nefislerine karşı yazarlar; malın key­fiyetini bildirirler ve sonra da, bunu ikinci hakimin huzurunda inkar ederlerse; bu mal üzerlerine hükmedilmez.

Keza bunu, emniyet amirinin huzurunda veya muhtarının yanında ikrar etmişlerse, onlara böyle hükmedilir. Mebsût'ta da böyledir.
İkrarlarının sebebini doğrularlar; bunu da hakimin huzurunda yaparlarsa; hakim onları mal ile ilzam eylemez. (Yani bunların mal ödemelerini gerekli görmez). Hizânetü'l-Müftîn'de de böyledir. [3]