10- ŞEHADETE ŞAHİTLİK ETMEKTEN DÖNMEK
İmam Muhammed (R.A.), el-AsıPda şöyle buyurmuştur: İki şahit, bir adamın şahitlerine karşı şehadette bulunsalar; sonra da usûl ve fürûa başvursalar; İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.): O usûle karşı, tazminat yoktur. Tazminat ancak furua karşıdır." buyurmuşlardır.
İmâm Muhammed (R.A.) ise: "Üzerine şahitlik yapılan zat muhayyerdir. İsterse, usûle, isterse fürûa tazminat yaptırır." buyurmuştur.
(Usûl diye, insanın, ana-baba ve ne kadar yukarıya giderse gitsin bunların ana ve babalarına derler. Fürû' ise, her ne kadar aşağıya inerse insin, bir kimsenin evladın ve evladının evladına derler.) Zehıyre'de de böyledir.
Şayet fürû' tazmniatda bulunursa, usûle müracaat edemez.
Eğer usûl tazminatta bulunursa, bunlar da fürûa müracaat edemezler. Muhıyt'te de böyledir.
Şayet fürûdan birisi, müracaatda bulunursa; hilafsız hepsine tazminat gerekir. Zehıyre'de de böyledir.
Şayet fürû'un şahitleri, asim şahitlerini yalanlar veya "onlar yanlış söyledi." derlerse; hakim, bunların sözüne iltifat etmez.
Eğer fürû'un şahitleri: "Biz şahitliklerimizden döndük." derler; aslın şahitleri de: "Biz şahitliklerimizde hata ettik." derlerse; tazminat, fürûun şahitlerine ait olur. Tatarhâniyye'de de böyledir.
Eğer bir fürû', hakime gelerek: "Gerçekten biz şehadetimizi kabul ediyoruz; fakat, onlar şehadetlerinden dönüyorlar." veya "Bize haber verildiğine göre onlar şahitliklerinden vazgeçmişler-." derlerse; bu durumda hiçbirine tazminat gerekmez. Edebü'1-Kadî Şerhi'nde de böyledir.
Eğer usul, şehadetlerinden rücû' eder ve: "Fürü, bizim, şahitliğimizin üzerine şahitlik yapmadılar." derlerse; bi'1-icma üsüle tazminat gerekmez.
Eğer: "Biz onlara karşı yanlış söyledik." veya "Şahitliğimizden vazgeçtik." derlerse; cevap İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)'a göre durum aynıdırİYani tazminat gerekmez.
İmam Muhammed (R.A.)'e göre ise, usûl tazminatta bulunur. Inâye'de de böyledir.
İki şahit, dört şahide karşı şahitlik yaparlar; hakim de onların şehadetine göre hüküm verir; sonra da, şahitler şehadetlerinden dönerlerse; İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.): "Onlar, üçte iki tazminatta bulunurlar." buyurmuşlardır.
İmâm Muhammed (R.A.) ise, iki fırka yarı yarıya tazminat yaparlar." buyurmuştur. Mebsût'ta da böyledir.
Bütün alimler, şunun üzerinedirler: İki şahit, iki şahide karşı şehadette bulunurlar; dört şahit de o iki şahide karşı şehadette bulunur; hakim buna göre hükmünü verdikten sonra bu şahitler, şehadetlerinden dönerlerse, tazminatın yarısını iki şahit; yarısını da dört şahit öderler. Muhıyt'te de böyledir.
İki şahit, iki şahide karşı bir şahısta bulunan bin dirhem üzerine, şehadette bulunur; diğer iki şahit de başka birinde bulunan bin dirheme, bizzat şahitlik yaparlar; hakim, şahitlerin şehadetine göre hükmettikten sonra da birinci fırkanın şahitlerden biriyle, ikinci fırkanın şahitlerinden biri, şahitliklerinden dönerlerse; bunların ikisine, malın sekizde üçü tazmin ettirilir. Bunun sekizde ikisi önceki şahitlere; sekizde biri ise, ikincilere aittir.
Şayet önceki fırkanın şahidi, şehadetinden dönmezse, hakkın dörtte biri onların üzerine olur.
Eğer, sonraki iki şahit, önceki şahitlerden birisiyle birlikte, şahitliklerinden dönerlerse; malm yarısın öderler. Bunun yarısı, önceki iki şahide; kalan da sonraki şahitlere aittir. Zehıyre'de de böyledir.
Eğer her fırka, iki şahide karşı şehadette bulunurlar ve bunlardan birer tanesi şehadetlerinden dönerlerse; bu şahitlerden ikisi 8 de 2 ile, malın yarısını tazmin ederler.
Mebsût'da şöyle zikredilmiştir: Yalnız yarısını tazmin ederler. Esahh olan da Mebsût'ta zikredilendir.
Bu mes'ele Cami" de de istihsanen böyle cevaplandırılmıştır. Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir.
Tezkiyeciler tezkiyelerinden dönerlerse; İmâm Ebû Hanîfe (R. A.)'ye göre, tazminatta bulunurlar.
Diğer imamlara göre, onlara tazminat yoktur. Sahih olan kavil ise, İmâm Ebû Hanîfe (R.Â.)'nın kavlidir. Muzmarat'ta da böyledir. En doğrusunu bileri Allahu Teala'dır. [13]
İmâm Muhammed (R.A.) ise: "Üzerine şahitlik yapılan zat muhayyerdir. İsterse, usûle, isterse fürûa tazminat yaptırır." buyurmuştur.
(Usûl diye, insanın, ana-baba ve ne kadar yukarıya giderse gitsin bunların ana ve babalarına derler. Fürû' ise, her ne kadar aşağıya inerse insin, bir kimsenin evladın ve evladının evladına derler.) Zehıyre'de de böyledir.
Şayet fürû' tazmniatda bulunursa, usûle müracaat edemez.
Eğer usûl tazminatta bulunursa, bunlar da fürûa müracaat edemezler. Muhıyt'te de böyledir.
Şayet fürûdan birisi, müracaatda bulunursa; hilafsız hepsine tazminat gerekir. Zehıyre'de de böyledir.
Şayet fürû'un şahitleri, asim şahitlerini yalanlar veya "onlar yanlış söyledi." derlerse; hakim, bunların sözüne iltifat etmez.
Eğer fürû'un şahitleri: "Biz şahitliklerimizden döndük." derler; aslın şahitleri de: "Biz şahitliklerimizde hata ettik." derlerse; tazminat, fürûun şahitlerine ait olur. Tatarhâniyye'de de böyledir.
Eğer bir fürû', hakime gelerek: "Gerçekten biz şehadetimizi kabul ediyoruz; fakat, onlar şehadetlerinden dönüyorlar." veya "Bize haber verildiğine göre onlar şahitliklerinden vazgeçmişler-." derlerse; bu durumda hiçbirine tazminat gerekmez. Edebü'1-Kadî Şerhi'nde de böyledir.
Eğer usul, şehadetlerinden rücû' eder ve: "Fürü, bizim, şahitliğimizin üzerine şahitlik yapmadılar." derlerse; bi'1-icma üsüle tazminat gerekmez.
Eğer: "Biz onlara karşı yanlış söyledik." veya "Şahitliğimizden vazgeçtik." derlerse; cevap İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)'a göre durum aynıdırİYani tazminat gerekmez.
İmam Muhammed (R.A.)'e göre ise, usûl tazminatta bulunur. Inâye'de de böyledir.
İki şahit, dört şahide karşı şahitlik yaparlar; hakim de onların şehadetine göre hüküm verir; sonra da, şahitler şehadetlerinden dönerlerse; İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.): "Onlar, üçte iki tazminatta bulunurlar." buyurmuşlardır.
İmâm Muhammed (R.A.) ise, iki fırka yarı yarıya tazminat yaparlar." buyurmuştur. Mebsût'ta da böyledir.
Bütün alimler, şunun üzerinedirler: İki şahit, iki şahide karşı şehadette bulunurlar; dört şahit de o iki şahide karşı şehadette bulunur; hakim buna göre hükmünü verdikten sonra bu şahitler, şehadetlerinden dönerlerse, tazminatın yarısını iki şahit; yarısını da dört şahit öderler. Muhıyt'te de böyledir.
İki şahit, iki şahide karşı bir şahısta bulunan bin dirhem üzerine, şehadette bulunur; diğer iki şahit de başka birinde bulunan bin dirheme, bizzat şahitlik yaparlar; hakim, şahitlerin şehadetine göre hükmettikten sonra da birinci fırkanın şahitlerden biriyle, ikinci fırkanın şahitlerinden biri, şahitliklerinden dönerlerse; bunların ikisine, malın sekizde üçü tazmin ettirilir. Bunun sekizde ikisi önceki şahitlere; sekizde biri ise, ikincilere aittir.
Şayet önceki fırkanın şahidi, şehadetinden dönmezse, hakkın dörtte biri onların üzerine olur.
Eğer, sonraki iki şahit, önceki şahitlerden birisiyle birlikte, şahitliklerinden dönerlerse; malm yarısın öderler. Bunun yarısı, önceki iki şahide; kalan da sonraki şahitlere aittir. Zehıyre'de de böyledir.
Eğer her fırka, iki şahide karşı şehadette bulunurlar ve bunlardan birer tanesi şehadetlerinden dönerlerse; bu şahitlerden ikisi 8 de 2 ile, malın yarısını tazmin ederler.
Mebsût'da şöyle zikredilmiştir: Yalnız yarısını tazmin ederler. Esahh olan da Mebsût'ta zikredilendir.
Bu mes'ele Cami" de de istihsanen böyle cevaplandırılmıştır. Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir.
Tezkiyeciler tezkiyelerinden dönerlerse; İmâm Ebû Hanîfe (R. A.)'ye göre, tazminatta bulunurlar.
Diğer imamlara göre, onlara tazminat yoktur. Sahih olan kavil ise, İmâm Ebû Hanîfe (R.Â.)'nın kavlidir. Muzmarat'ta da böyledir. En doğrusunu bileri Allahu Teala'dır. [13]
Konular
- KİTÂBÜ'R-RUCU' ANİ'Ş-ŞEHÂDÂT
- (ŞAHİTLİKTEN DÖNMEK)
- 1- ŞAHİTLİKTEN DÖNMENİN MANASI, RÜKNÜ, ŞARTI VE HÜKMÜ
- Şehâdetten Dönmenin Manası
- Şehâdetten Dönmenin Rüknü
- Şehâdetten Dönmenin Şartı
- Şehadetten Dönmenin Hükmü
- 2- ŞAHİTLERDEN BİR KISMININ ŞEHADETTEN DÖNMESİ
- 3- MALLARLA İLGİLİ ŞEHADETTEN DÖNMEK
- 4- ALIŞ-VERÎŞ, HÎBE, REHİN, EMANET, ÖDÜNÇ, BİDÂA, MÜDÂREBE VE İCÂRE HUSUSLARINDAKİ ŞAHİTLİKLERDEN DÖ
- 5- NİKÂH, TALÂK, DUHÛL VE HULÛ' HAKKINDAKİ ŞAHİTLİKLERDEN DÖNMEK
- 6- ITK, TEDBİR VE KİTABET HAKKINDAKİ ŞAHİTLİKLERDEN DÖNMEK
- 7- VELAYET, NESEP, DOĞUM VE MİRASLAR HAKKINDAKİ ŞAHİTLİKTEN DÖNMEK
- 8- VASIYYET HUSUSUNDAKİ ŞEHADETTEN DÖNMEK
- 9- HADLER VE CİNAYETLER HUSUSUNDAKİ ŞEHADETLERDEN DÖNMEK
- 10- ŞEHADETE ŞAHİTLİK ETMEKTEN DÖNMEK
- 11- ŞAHİTLİKTEN DÖNMEKLE İLGİLİ ÇEŞİTLİ MES'ELELER
- KİTÂBÜ'L-HIYEL
- ŞER'Î ÇARELER)
- 1- HİLENİN CAİZ OLUP OLMADIĞI
- 2- ABDEST VE NAMAZ MESELELERİ İLE İLGİLİ ÇÂRELER
- 3- ZEKÂT MESELELERİ İLE İLGİLİ ŞER'Î ÇARELER
- Zekâtla İlgili Başka Bir Çare Örneği
- Zekatla İlgili Seri Çareye Diğer Bir Örnek
- Zekat Miktarınca Tasaddukta Bulunmak İçin Çare
- 4- ORUÇLA İLGİLİ MESELELER HAKKINDA ŞER'İ ÇARELER
- 5- HACLA İLGİLİ MESELELER HAKKINDA SERİ ÇARELER
- 6- NİKÂHLA İLGİLİ MESELELER HAKKINDA ŞER'i ÇARELER
- 7- TALÂKLA İLGİLİ MESELELER HAKKINDA SERİ ÇARELER
- Üç Talâk'la Boşanan Bir Kadının, "Kendisini İkinci Kocanın Boşamıyacağından Korkması" Hâli