Otag-I Hümayün'da Neler Var?
Otağ, etrafına çok derin kazılan hendekle koruma alanı içine almıyordu. Tertibat öyle dizayn olunuyorduki, Silivri çeşitli zaviyelerden tarassuta alınmış oluyordu. İstanbul'a yardıma gelebilecek güçler ancak yardımı Silivri'den görebilirlerdi.
Bu tedbir, bu yönüyle isabetliydi. 6/nisan/1453'de Türk Ordusu düşman menziline girmemek kaydıyla sûrların hemen hemen bir kilometreden daha yakın bir mesafeye sokuldular. Çarpışma başlamadan önce, Bizanslı tarihçi Kriti-vulos hakkı teslim ederek şunları söyler: "<Sultan Mehmed; Kur'ân-ı Kerîm'in emrine uygun olarak Bizanslılara son elçisini yolladı. Eğer şehir kan akıtılmadan teslim olursa hiçbir kimsenin burnunun kanamayacağını, can, mal, ırzını teminat altına aldığını bildir. Tabiiki cevap umulan şekilde oldu. Teklif red edilmişti. Bunun üzerine fethe giden yolun son resmî geçidi yaptırdı. Bu muazzam ordunun saçmış olduğu mehabet ve gösteriş, Bizans insanlarının yeniden bir ümitsizlik girdabına yuvarlanmalarına sebeb oldu.> Kritivulos târihinde şöyle devam etmekte:
<Hz. Padişah; ordusu tarafından işgal edilmiş olan iki sahili, biribirine daha çabuk ve emniyetli bir tarzda buluştura-bilmek için, Zağnos Paşaya Halic'in son noktasına bir köprü kurmasını emretmiştir.> Hakikaten düşünce plânına alınan bu köprü Zağnos Paşanın kuvvetleriyle, son hücuma daha çabuk katılmasını sağlayacaktı." Asya cihetinden gelmiş olan askeri birliklerin başında Anadolu Beylerbeyi sıfatıyla bulunan İshak Paşa, Asya Türklerinin imparatorluğunun en kuvvetli bağlılarından olan Mahmud Bey'le birlikte, tecrübe ve cesaretlerini bir merkeze tevhid ederek, gösterdikleri işbirliği şâyan-ı hayretken, Otağ-ı hümayunun sağından başlayarak, Topkapı yaldızlı kapıdan, taa Marmara sahiline kadar, yâni şimdiki Yedikule sûrlarının dibine kadar muhasara etmekle vazifeliydiler. Şeklinde bilgi veren Mösyö Şulomberje şöyle devam etmektedir:
"Bu kuşatmanın en ehemmiyetli bölümünü ise Edirnekapı üe Topkapı arasındaki mahal teşkil eder. Ve buraya düşen görevi, Suitan Mehmed vede sadrıazamı Çandariı Halil Paşa deruhde ediyorlardı. Ancak İngiliz tarihçi Mister Piyers, bu bölgenin en zayıf yer olduğumu, hâttâ Yunan Mitolojisinde geçen Aşil'in topuğuna benzettiğini nakletmekte Mösyö Güstav Şulomberje.
Bu tedbir, bu yönüyle isabetliydi. 6/nisan/1453'de Türk Ordusu düşman menziline girmemek kaydıyla sûrların hemen hemen bir kilometreden daha yakın bir mesafeye sokuldular. Çarpışma başlamadan önce, Bizanslı tarihçi Kriti-vulos hakkı teslim ederek şunları söyler: "<Sultan Mehmed; Kur'ân-ı Kerîm'in emrine uygun olarak Bizanslılara son elçisini yolladı. Eğer şehir kan akıtılmadan teslim olursa hiçbir kimsenin burnunun kanamayacağını, can, mal, ırzını teminat altına aldığını bildir. Tabiiki cevap umulan şekilde oldu. Teklif red edilmişti. Bunun üzerine fethe giden yolun son resmî geçidi yaptırdı. Bu muazzam ordunun saçmış olduğu mehabet ve gösteriş, Bizans insanlarının yeniden bir ümitsizlik girdabına yuvarlanmalarına sebeb oldu.> Kritivulos târihinde şöyle devam etmekte:
<Hz. Padişah; ordusu tarafından işgal edilmiş olan iki sahili, biribirine daha çabuk ve emniyetli bir tarzda buluştura-bilmek için, Zağnos Paşaya Halic'in son noktasına bir köprü kurmasını emretmiştir.> Hakikaten düşünce plânına alınan bu köprü Zağnos Paşanın kuvvetleriyle, son hücuma daha çabuk katılmasını sağlayacaktı." Asya cihetinden gelmiş olan askeri birliklerin başında Anadolu Beylerbeyi sıfatıyla bulunan İshak Paşa, Asya Türklerinin imparatorluğunun en kuvvetli bağlılarından olan Mahmud Bey'le birlikte, tecrübe ve cesaretlerini bir merkeze tevhid ederek, gösterdikleri işbirliği şâyan-ı hayretken, Otağ-ı hümayunun sağından başlayarak, Topkapı yaldızlı kapıdan, taa Marmara sahiline kadar, yâni şimdiki Yedikule sûrlarının dibine kadar muhasara etmekle vazifeliydiler. Şeklinde bilgi veren Mösyö Şulomberje şöyle devam etmektedir:
"Bu kuşatmanın en ehemmiyetli bölümünü ise Edirnekapı üe Topkapı arasındaki mahal teşkil eder. Ve buraya düşen görevi, Suitan Mehmed vede sadrıazamı Çandariı Halil Paşa deruhde ediyorlardı. Ancak İngiliz tarihçi Mister Piyers, bu bölgenin en zayıf yer olduğumu, hâttâ Yunan Mitolojisinde geçen Aşil'in topuğuna benzettiğini nakletmekte Mösyö Güstav Şulomberje.
Konular
- Osmanlı'nın Çıkışında Avrupa'ya Bakış
- Batı Ve Güney Avrupa Devletleri Ahvâli
- Avrupa'da Rönesans Ve Reform
- Sultan 1. Mehmed'in Deniz Hareketleri
- Osmanlı - Venedik Deniz Savaşı
- Hristiyanların Reformu?
- Okuma Parçası:
- İstanbul'un Fethi Üzerine Ecnebi Hezeyanlar!
- Jan Jüstinyâni
- Bizans'a Yardım
- Edirne'de Olanlar
- Çirkin İftira
- Top Devrinin Milâdı
- Top'ün Denenmesi
- Edirne'den Çıkış
- Otag-I Hümayün'da Neler Var?
- Donanmaya Engel Zincir
- Haliç Ağzındaki Tedbir!
- 12/Nisan Bombardımanı
- Beklenmeyen Elçi
- Kan Ağlıyor!
- SULTAN 2. BAYEZID (VELÎ)
- Tahta Geçişi
- Padişah Tabutu Taşıyan Padişah
- Cem Sultanın Tahtı Saltanat İddiasına Kalkışı
- Bayezid-İ Velî Hazretlerinin Bürsa'yı Yıkımdan Kurtarması
- Venedik Muharebesi
- Kahraman Denizciler Ve Büyük Şehid Burak Reis
- Navarın Baskını
- İran'ın Meşhur Şah İsmail'inin Meydana Çıkışı