Sultan Azizin Mektubu
Topkapı Sarayına getirildiğinde, ahalinin söylediği şu beyit millet üzerindeki mahlû padişahın kendine bulduğu makamdır:
Seni tahttan indirdiler/Üç çifteye bindirdiler
Topkapuya gönderdiler/üyan Sultan Aziz uyan/Kan ağlıyor bütün cihan
Hele bu şiir Sultan Abdülaziz'in şehid edilmesiyle birlikte mahalle kahvelerinde ve askerin kışlalarında gazelhanlar tarafından irticâli olarak okunan nice hazin ifadelerle okunuyor, ipil ipi! gözyaşları akıtılıyordu. Halk zâten başka bir şey yapmaz ancak mersiye söyler, ağıt yakar sonra da devam eden dünya'ya kendi şajısi kıyametini bekleyene kadar işine bakar. Milletin göz bebeği gibi sevdiği insanlar siyase-ten olsun alenen olsun ortadan kaldırılsın, ahaliye düşen gözyaşı dökmektir. Ahali böyle iken, Abdülaziz Hân Topkapı Sarayına getirilmiş, bir rivayete göre, 3. Selim'in, başka bir rivayete 4. Mustafa'nın katlolunduğu odaya konmuştur. Bundan pek üzüntüye giriftar olan Sultan Aziz, buradan şikâyetle başka yerde ikamet arzusunu Mâbeyn Müşiri Nuri Paşa vasıtasıyla padişaha bildirebilmiş ve Sultan 5. Murad'da, Hafız Mehmed Bey'e amucası için, korkmasınlar, hangi sarayı arzu ediyorlarsa oraya buyursunlar. Zâten ben Topkapı sarayına gönderilmesine muhaiifdim ancak vükela gönderdi dedikten sonra Abdülaziz Hân'a pek hürmetkar bir dille yazılmış nâmede "Esbab-ı huzur ve âmizişlerine bezl-i mesâi olunacağını" ifade ile Sultan Aziz'e okuduğunda, Fesübhanallah dedirtmiş ve acaib bunu kendimi yazdı diye sormaktan kendini alamamıştır.
Sultan Abdülaziz'in İhtilâl günü Validesultana; gökten Cebrail inse benim artık tahta dönüşüm bahse konu olamaz dediğini Reşad Ekrem Koçu ileri sürersede biz ihtiyatla karşılarken, hemen şunu da burada zikredelim ki, eski mabeyncisi Hafız Mehmed Bey'e pek mükemmel bildiği Osmanlı devletinin derin târih malumatından aldığı ilhamla şunları seslendirmiştir: "Benim hilafgirlerim olduğu gibi beni sahihan seven ve muhabbet edenler dahi uardır. İki tarafın zıt fikirleri ma-azallahü tealâ bir büyük kargaşanın zuhuruna, sebeb verir; bu da Rabbim göstermesin, encâm-ı nâkabil-i indifa, bir ihtilal ika edebilir. Eğer bir hâl' vukubulursa, hem benim yüzümden bir çok mazlum kant heder olur hem de vücudumun hilafgiran elinde lime lime olmasını intaç eder. Allah aşkına eğerçi böyle bir hâl hissetmekte iseniz, vatan evlâdına yekdiğerinin kanını döktürmeden, her nasıl ederseniz ediniz, bana bir miktar zehir tedarik edip yetiştirin, ben ve millet kurtulsun" Demek suretiyle başına gelecekleri sezdiğini bu şehadet ortaya koyuyor. Yine buna benzer bir tezkereyi yazan Sultan Aziz'in hattını görüp tanıyan Ahmed Cevdet Paşa yazıyı okuyabilmişse de, nüshasını istinsah edememiştir.
Seni tahttan indirdiler/Üç çifteye bindirdiler
Topkapuya gönderdiler/üyan Sultan Aziz uyan/Kan ağlıyor bütün cihan
Hele bu şiir Sultan Abdülaziz'in şehid edilmesiyle birlikte mahalle kahvelerinde ve askerin kışlalarında gazelhanlar tarafından irticâli olarak okunan nice hazin ifadelerle okunuyor, ipil ipi! gözyaşları akıtılıyordu. Halk zâten başka bir şey yapmaz ancak mersiye söyler, ağıt yakar sonra da devam eden dünya'ya kendi şajısi kıyametini bekleyene kadar işine bakar. Milletin göz bebeği gibi sevdiği insanlar siyase-ten olsun alenen olsun ortadan kaldırılsın, ahaliye düşen gözyaşı dökmektir. Ahali böyle iken, Abdülaziz Hân Topkapı Sarayına getirilmiş, bir rivayete göre, 3. Selim'in, başka bir rivayete 4. Mustafa'nın katlolunduğu odaya konmuştur. Bundan pek üzüntüye giriftar olan Sultan Aziz, buradan şikâyetle başka yerde ikamet arzusunu Mâbeyn Müşiri Nuri Paşa vasıtasıyla padişaha bildirebilmiş ve Sultan 5. Murad'da, Hafız Mehmed Bey'e amucası için, korkmasınlar, hangi sarayı arzu ediyorlarsa oraya buyursunlar. Zâten ben Topkapı sarayına gönderilmesine muhaiifdim ancak vükela gönderdi dedikten sonra Abdülaziz Hân'a pek hürmetkar bir dille yazılmış nâmede "Esbab-ı huzur ve âmizişlerine bezl-i mesâi olunacağını" ifade ile Sultan Aziz'e okuduğunda, Fesübhanallah dedirtmiş ve acaib bunu kendimi yazdı diye sormaktan kendini alamamıştır.
Sultan Abdülaziz'in İhtilâl günü Validesultana; gökten Cebrail inse benim artık tahta dönüşüm bahse konu olamaz dediğini Reşad Ekrem Koçu ileri sürersede biz ihtiyatla karşılarken, hemen şunu da burada zikredelim ki, eski mabeyncisi Hafız Mehmed Bey'e pek mükemmel bildiği Osmanlı devletinin derin târih malumatından aldığı ilhamla şunları seslendirmiştir: "Benim hilafgirlerim olduğu gibi beni sahihan seven ve muhabbet edenler dahi uardır. İki tarafın zıt fikirleri ma-azallahü tealâ bir büyük kargaşanın zuhuruna, sebeb verir; bu da Rabbim göstermesin, encâm-ı nâkabil-i indifa, bir ihtilal ika edebilir. Eğer bir hâl' vukubulursa, hem benim yüzümden bir çok mazlum kant heder olur hem de vücudumun hilafgiran elinde lime lime olmasını intaç eder. Allah aşkına eğerçi böyle bir hâl hissetmekte iseniz, vatan evlâdına yekdiğerinin kanını döktürmeden, her nasıl ederseniz ediniz, bana bir miktar zehir tedarik edip yetiştirin, ben ve millet kurtulsun" Demek suretiyle başına gelecekleri sezdiğini bu şehadet ortaya koyuyor. Yine buna benzer bir tezkereyi yazan Sultan Aziz'in hattını görüp tanıyan Ahmed Cevdet Paşa yazıyı okuyabilmişse de, nüshasını istinsah edememiştir.
Konular
- İngilizlerin Dizbağı Nişanı
- Sultan Aziz'in Özellikleri
- Kutay'ın Kaleminden Hâl Ve Katl
- Sultan Abdülaziz'in Hanımları Ve Çocukları
- Abdülaziz Hân'ın Sadrıazamları
- Abdülaziz Hân'ın Şeyhülislâmları
- Abdüllaziz Hân'ın Muasırları
- Hâin İhanetle Geberir
- Büyük Devletlerin Deniz Staratejileri
- Henry Feliks Wood
- Abd Deniz Stratejisi
- Alman Deniz Stratejisi
- Fransız Deniz Stratejisi
- SULTAN V. MURAD HAN
- Sultan Azizin Mektubu
- Feriye Sarayına Nakli
- Kardeş Yüreği
- Abdülaziz'lilere Çete'ce Yapılanlar!
- Abdülaziz Hân'ın Cenazesinde
- Sultan 5. Mürad Hastalanıyor
- Çerkeş Hasan Vak'ası
- Yüzbaşı Çerkeş Hasan Bey'in Seng-İ Kitabesi
- Meşrutiyetçiler Rahatlıyor
- Sırbistan Ve Karadağ Savaşı
- 5. Mehmed Murad'ın Hanımları Ve Çocukları
- 5. Murad'ın Sadrıazam Ve Şeyhülislâmları
- SULTAN 2.ABDÜLHAMİD HÂN
- Tahta Çıkış Ve İcraat