Ve Geridekiler
Mesele; Deli Müşir Fuad Paşa'nın İstanbuldan ihracı ile bitmemiş, daha sonra aşağıdaki zevattan teşkil olunan jurnal listeleri düzenlendi. Bunlar birbir göz altına alınıyor, sorgu sual yapılıyor, bunların miktarı sivil ve asker olarak dörtyüz kişiyi bulmuştu. İçlerinden bazıları buldukları çârelerle kurtuluyor fakat yakın dostları, konağına devam edenler, Fuad Paşa adamları arasına giren Üsküdarlı Halit Efendinin verdiği listeler pek mühim iş görüyor, o listede bulunanlar kendilerini kurtaramıyordu. Casus; vazifesini yerine getiriyor idi. Bu işte üzerinde en çok durulanlar Fuad Paşa'nın kâtibi Avnullah bey, konağın uşakları, sofracılar, kilerci, aşçı, arabacı, seyis, ayvaz, hatta oğullarının küçükken lala'lı ğmı yapmış ihtiyar bir Rum olan Dimitri Efendi de tevkif edilmişti. Ve cinayet Mahkemesine verilmek üzere Zaptiye nâzırlığındaki tevkifhaneye tıkılmışlardı. Bu mevkuflar arasında konağın kadrosu dışında Reji müfettişlerinden Adil, Fuad ve Cemi! beyler ile Erenköylü Mehmed Pehlivan da bulunuyordu. Adil ve Cemil Beyler, harikulade güzel seslere mâlik olduklarından Pa-şa'nın tertib ettiği musiki âlemlerinin kıymetli hanendeleri olduğu gibi bunu ahali de bilirdi. Fuad bey ise ud icrasında bir üstaz idi. Fuad Paşa ile alakalan bu meziyetlerine binaendi. Ancak; Mehmed Pehlivan'ın Paşa'ya yakınlığı asla olmayıp, çapkınlık deryasında kayıkları birbirine çarptığından hasım oldukları söylense yeriydi fakat jurnalcilerin bileceği hallerdendir, bu adamın da, Fuad Paşa'lı diye taht-ı tevkife alınması. Büyük ve küçük rütbede subaylar Tan Gazetesinin yazdığı "Fuad Paşa onikibin kişiyi silahlandırmak suretiyle yapmak istediği ihtilâl meydana çıkarıldı" haber yüzünden gece gündüz isticvab ediliyor ve de uzak orduların birliklerine atanıyorlardı. Beri yandan Serasker Rıza Paşa'ya Fuad Paşa'y1 gıyaben mahkeme etmek için bir divân-i harb kurması istenmişti. Rıza Paşa bu işe pek üzülüyor, işin aslını bildiğinden ordunun en kıymetli müşirinin böyle hâince bir ihanetle kurban olmasını hazmedemiyordu. Zira doğrusu ne padişah ne de hafiyelerin diş geçiremediği tek adam vardı ki o da Deli Fuad Paşa idi. O da, gittikten sonra ortalık gemi azıya alanların cirit atma meydanı olacaktı!
Serasker Rıza Paşa sağlam kişilerden oluşan adil davranacak ve Fuad Paşa aleyhtarlığı yapmayacak kişilerden bir di-vân-i harp üyeleri listesi hazırladı. Ne çare ki Fehim ve İzzet Paşalar bu listedeki zevatın adlarını öğrendiklerinden onlar için uçurdukları jurnallerle bu heyet-i akim bıraktılar ve aşağıdaki kişilerden mürekkep bir divan-ı harp tertib olundu:
Reis: Hassa Müşiri Rauf Paşa
Azâ: Müşür Ethem
" : " " Ömer Rüşdü
- " : " " Şâkir .
" : Ferik Ahmed Afif
" : " Ahmed
Müddeiumumi (savcı): Ferik Reşit (Fuad Paşanın dövdüğü kişi)
Bu heyet-i hakime Fuad Paşaya ve adamlarına kıydılar bütün bildikleri hile ve desiselere yol verdiler ancak Tophane sanayi alayları kumandanı, top ve tüfek fabrikaları umum müdürü Cezayirli Ahmed Paşa'nın şu sözleri indi ilâhide ve uzayda hâla yankılanmaktadır benzer haksızlıkların yapıldığı davalarda da! Paşanın sözleri şunlardı: "..Bu silahlar istimal edilmiştir (kullanılmıştır) Fakat bu mesele, namuslularla namussuzların mücade leşidir. Namuslu adamların arkasına hafiyeler konursa, işte böyle müessif hadiseler olur"
Karar; Fuad Paşa'nın müebbeden kürek cezası ile mahkumiyetine taşıdığı bütün nişanlarının sökülmesine rütbesinin de kaldırılmasına şeklinde çıktı.
Bu karar alındığında, Fuad Paşa'nın üç küçük çocuğu ve refikası Şam'a gönderilmiş bir harem ağası ve Dimitri adlı bir başka uşak da yanına gönderilmişti. Bu tertibde Paşa'yı kalmakta ısrar ettiği askeri kışladan çıkarmak için yapılmıştı. Kışlanın tam karşısında yapılmış iki katlı köşk bahçe içinde olup, üstü Paşaya alt katı da, Paşa'nın muhafızlarına tahsis olunmuştu.
Bu sırada Rusların Şam konsolosu Fuad Paşa'yı İstanbul b.elçiliğinden aldığı emir üzerine ziyarete gelmişti. Taleb'e cevap olarak: "Bu nezâkete teşekkür ederim. Fakat kendilerini kabul etmekte mazurum. Çünkü; beni haksız yere mağdur eden Sultan Hamid ile* alakamı kestim ve her nekadar kendimi onun tâbiyetinden iskat ettimsede, hilâfet makamına olan manevi rabıtam bakidir. O sıfatla, kendilerini gücendirmek istemem." Diyerek din ve devletin usanmaz bir hadimi olduğunu, moskofa kemâli nezaketle göstermiştir.
Netice: Bir idarenin kendi hükmünü sürdürmesi için seçeceği yollar pek çoktur. Bunun devletin gücü ile alakası vardır. Amma hangi hâl olursa olsun, adaletten ayrılmayı gerektirmez. Bunu hiç değilse günaha giriyorum kaygısı içinde gerçekleştirenler belki Cenabı Hakk'ın; "Rahmetim gazabımı aşdı" nazm-ı celili ile muamele görürler ümidini taşımak ta haklı olabilirler! Fakat başka çâre yoktu bahanesi, herkes için, zâlimlerin akıbeti kötü olacaktır ve onların hiç bir hafifletme tâlebide olamaz" hitabı bir hakikat abidesi olarak durmaktadır. Büyük bir devletin büyük büyük memurlarının biri-birinin ayağını kaydırma çalışmakannın birebir yaşanmışını yukarıdaki satırlarda okuyanlar, yalan ve iftiraya başvura-nla-rın baş tacı edildiği sistemlerin başlarına gelecek felâketi beklemeğe başlaması isteselerde istemeselerde yapması gereken tek işdir.
Konular
- Esbâb-I Mücibeler
- Mücadelesi
- Deli Fuad Paşa
- Gelelim Menfaatçi Guruba
- Huzura Davet
- Sorgu Başlıyor
- Korkunç Plân
- Fuad Paşanın İstanbul Cihetine Geçişi
- İhtilâl Jurnali
- Padişah Füad Paşa'ya Konak Hediye Ediyor
- Füad Paşa Harekâta Geçiyor
- Kitaplar Bomba Oluyor
- Padişaha Tekmil!
- Heyet-İ Tahkikiye Kuruluyor
- Şam'a Sürgün
- Ve Geridekiler
- Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa
- Mehmed Ferid Paşa'nın Biyografisi
- Mehmed Ferid Biyoğrafisi!
- Ferid Paşa; Padişahı Anlamaya Çalıştı
- Şerif Hüseyin Hakkındaki Tesbiti
- Bomba Vak'ası
- 5.Murad'ın Vefatı
- Ferid Paşa'nın Sisam İsyanını Bastırması
- Azim Ve Zafer
- Akabe Olayı
- Ferid Paşa'nın Böldüğü Çâre!
- Şartların Yardımı
- İttihatçıların Tabancaları
- Olayın Bamteli