logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Şerif Hüseyin Hakkındaki Tesbiti

Sadrıazam M.Ferid Paşa; Şura-yı Devletde aza olan Haşi-mi sülâlesinden Şerif Hüseyin'in, padişahın hiç iltifatına nail olmadığı müşahede eder. Zâten; bu hususda sıkıntı sini Şerif Hüseyin, sadrıazama hissettirmiştir. Ferid Paşa diyor ki: "Efendimiz; Şerif Hüseyin iltifat-i şahanenize mazhar ola­mamaktan çok müteessirdir. Onu sevindirmeniz mümkün olamazmı?" dediğinde padişah kaşlarını çatar ve "O, bana ve hanedana karşı haindir! Bizleri sevmez. Bu gün sakindir fakat yarın ne yapacağı bilinmez! Ancak Allah bilir" diye hâla kulaklarımdan gitmeyen sesini hiç unutmam demekte­dir Ferid Paşa...
Sevgili okurlarım; Sultan Abdülhamid CennetmekârTm 1905'lerde söylediği bu sözlerin 1917'de bütün çirkinliğiyle kendini gösterdiği, târihin birazcık meraklısının dahi bildiği ahvaldendir. Şerif Hüseyin hiç bir sebebin haklı kılamayacağı bir ihanetin faili olmuştu yukarıda ifade ettiğimiz târihte..

Ferid Paşa'nın şark dünyasından gösterdiği bu misalden sonra, dünya siyasasının büyük ustası ve tanzimcisi, İngiltere hakkında,  padişahın düşüncelerini alıp siyasetini tanzimde nazar-ı itibara alması icab ettiğinin şuuru içinde olduğundan elde ettiği malumatı, târihe şu sözlerle hediye ediyor: "Padi­şah söze İngilizler, bütün müslümanlann hâmisi rolünü ta­kındıkları ve ellerindeki topraklarda bir çok müslüman bu­lunduğu için, Osmanlı hanedanını ve halifeleri sevmezler. Bize karşı, takındıkları tavırlarında kendi menfaatlerinden başka bir şeyi düşünmezler. Medeni insan dost ve düşmanı ayrı tutmamalı, İkisine de aynı muameleyi yapmalı. Zira düşmanlarına açıkça husumet göstermek akıl kârı değildir. Dostlara da, fazla güvenmek ahmaklıktan ileri gitmez. Biz daima İngiltere'nin dostu görüneceğiz fakat onun hislerini vede siyasetini bileceğiz!.." Dedikten sonra Almanlar hak-kındada "Bunlar asker millet. Bunlardan bize fayda gelir" dermiş. Padişah, sadrıazam Ferid Paşaya! Ferid Paşa padişa­hın bu görüşlerinde samimi olduğunu bildiriyor. Almanları; İngilizler Rus menfaatlerini Osmanlı üzerinden devşirmelerini kısıtlama manivelası olarak gördüğünü ifade ediyor. Ferid Paşa; Rusya ile münasebetleri sual ettiğinde padişahın ağzın­dan şu malumatı alıyordu: "Rusya büyük bir komşumuzdur! Onunla pek büyükçe geniş hududlanmız vardır. Toprakları­mızın kuzey yönünde olanlarının emniyet içinde olabilmesi Rusya devleti ile aramızda düşmanlık edip etmemekle ala­kalıdır. Rusları tahrik edip aleyhimize kararlar almaya mec­bur eylemeye ne lüzum vardır? Beni sokmayan yılan bin ya­şasın sözü padişahın çok söylediği tekerlemelerden olup, betahsis Rusya'ya dâir konuşmalarda beyan ederlerdi." De­dikten sonra, sadrıazam paşa şu enterasan bilgiyi de nakle­diyor: "Çar'lar Karadeniz sahilinde sayfiye şehri olan Livadya'ya yaz aylarında geldiğinde, Sultan Hamid derhal bir hey'et gönderir ve hududlarımıza hoş geldiniz anlamında te­lakki olunacak hediyeler yollardı. Çar'da bu nâzik davranış karşısında mukabeleten kürkler, ayakabılar ve atlar hediye ederdi. Bütün bunları yaparken padişah; Avusturya ve Al­manya'dan getirt diği büyük çaplı topları Rus hududumuz-daki mühim mevkilere yerleştirilmesini emrederdi. Yüzüne bakan devlet adamlarına da İstersen sulh-u salah, hazır ol cenge! Derdi.."

Padişah; Avusturya-Macarİstan imparatorluğu için sadrı-azamına şunları söyler, Fransa ile alakalı görüşü beyandan sonra, Fransa ile çok uzun zamana dayanan bir dostluğun kültürümüz de büyük tesiri olduğunun idraki içinde, kültür âlemimizin Fransız kültür edebiyat ve san'atının hemen yanı-başında olması gerekir. Avusturya-Macaristan'a gelince bun­ların emelleri bilhassa balkanlarda Rusya'nın tam zıddınadır. Ziya Paşa'nın şu be yiti bu iki ortağı pek güzel ifade eder.

"Mestanelerin biribirine arzı hulûsu / Çingânelerin şüp­heli imânına benzer" Fakat bunlar görünüşte birlikte hareket etmek zorundaysalar da istikbalde biribirileriy- ie karşı karşı­ya harb edeceklerdir. Beyanında bulunan padişahın bu sözle­rinin, sadrıazam gerçekleştiğini göremeden vefat etdi amma sözlerin sahibi hz.Abdülhamid hân, kendi söylediklerinin ye­rine geldiğini görmüş idi.