logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Trakya Ve İstanbul'un Durumu


Târİh 30/Ekim/1918'i gösteriyordu ki, Mondros mütareke­si imza olunmuş, gerek gemi lerimizdeki gerekse müstah­kem mevkıilerdeki Alman zabitleri yerlerini subaylarımıza bı­rakmak suretiyle çekilmişlerdi. Çanakkale'yi muhafaza eden mayınlar toplandı.6/Ka-sım/1918'de Çanakkale'ye İngilizler­den teşkil olunmuş bir heyet geldi. Tabyalar, yüzde 10'unu bizim askerin teşkil ettiği birliğe bırakıldı. İngiliz inzibat su­bayları bir kaç gün sonra İstanbul'a geldiler. Kasım ayının ilk on gününde Boğazı 61 adet savaş gemisi geçti. İstanbul Bo­ğazı üzerinde demirlediler ve bir çoğu toplarının namlularını Saraylarımızın üzerine tevcih etmiş olduğu üzüntü ile müşa­hede olunuyordu. İşgalciler 6/Kasım'da Trakya sınırımızdan içeri girmek suretiyle bazı yerleri de işgale tâbi tutarak ilerle­diler.
Dörtbin kişiden .meydana gelen bir Fransız kuvveti de Ba­kırköy istasyon önlerine 18/Kasım'da geldiler. Beş gün önce denizdeki filo'dan çıkan İngiliz-Fransız karma birliği Beyoğlu yakasına yerleştiferdi. 23/Kasım'da İstanbul'da yaşayan azınlıkların çılgın tezahürat ve avazeleri arasında Fransız ge­nerali Desprrey, Beyaz bir at üzerinde Fâtih Sultan Mehmed Hân'dan intikam alırcasına şehire giriş yaptı. İngiliz kuman­dan general Milne, İngiliz ordusu komutanı olarak, yine Trak­ya ve Boğazlar komutanı olarak da Wilson adlı general ka­rargâhlarını İstanbul'da kurdular general Desprrey'İn komutanlığının Selanik havalisini kapsadığını ileri sürerek İstanbul içinde emirlerini tatbike fırsat vermediler. Ancak; İstanbul'da bir çok Rum'un bulup buluşturup veya İngilizlerden temine muvaffak oldukları İngiliz üniformalarını giymişler taşkınlık­lar yapıp gözüne kestirdiklerine karşı lisanen ve müessir fiil­lerde bulunmuşlardır. Donanmamızın boynu bükük şekilde İzmit'de düşmanın göz altında olması, ayrıca haysiyetimize vurulmuş bir dar beydi ki veyl mağlubun hâline.. Bu sözü­müzün hemen peşinden şu vak'ayı buraya nakil ile bu haf­taki yazımızı tamamlamış olalım. "Meclis-i mebusan'da Divâ­niye mebusu Fuad Bey, düşmanın mütareke ahkâmına uy­gun davranmadığını ileri sürüp bazı tatbikatten şikâyetçi ol­duğunda Hâriciye nâzın zat, verdiği cevapda, <hüküm gali­bindik sözünü kullandığında, Trabzon mebusu Hafız Meh-med Bey şunları söylemeden edemedi: <Mütarekenin tatbi­kinde bu kadar müsamaha gösteren bir hükümet, yarın sulh masasında haklarımızı ne dereceye kadar müdafaa edebltr? Bir millet kendini müdafaa ederken bile namusu ile şerefi ile ölür!> Dedi Bu sözlerin önemi zamanla  anlaşılmıştır.