Bilgi Bankası 53:
Fetihten Sonra Hz. Fatih bütün vezir ve kumandanları yanında olduğu halde Eğrikapıdan muzafferan girdiği zaman, doğruca Ayasofya'ya giderek, o büyük mabedin latif mimarisine hayranlıkla seyre bakmış ve bu sırada Yeniçerilerden biri kilisenin güzel taşlarından birini sökmeye uğraştığını görünce, elindeki topuzla herifin başına vurarak: "Ben size malca olan yağmaya ruhsat vermiştim. Mülk ise benimdir. "Diyerek taşın sökülmesini engellemiştir. Bu sırada ise namaz vakti girdiğinden, Ezan-ı Muhammedi okunmasını emrederek, Ayasofya'da cemaatle namaz kılmıştır. Bu namazın ikindi namazı olduğu söylenir.
Padişah, Grandük veya büyük amiral denilen ve imparatordan sonra Rum imparatorluğunun en büyük adamı olan Luka'yı huzuruna çağırıp, iltifatlarda bulunmuş, imparatorun nerede bulunduğunu sorarken, huzura bir kaç subay girerek dışarıda iki Yeniçerinin imparatoru kendilerinin öldürdüklerini söylediklerini haber vermiştir. Fatih binlerce yıllık eski bir devletin varlığını yerin dibine sokmasına ve son imparatorun ölmüş olduğuna göre bunun başını teşhir etmek ve Osmanlı topraklarındaki muarızlarına geldiği noktayı göstermek için imparatorun cesedinin bulunmasını, kellenin getirilmesi emrini verdi. Cesede kısa zamanda varıldı. Kostantin, kendisinin hükümdar olduğunu belirtme alameti olarak üzerine ufak ufak altından karakuşlar mıhlı Erguvan renkli ayakkabılar giymekteydi. Cesed huzuru padişahiye getirilince; başın Anadolu teşhiri, vücudun ise hristiyan dini icabatına göre saygı ve ihtiramla derlenip defnini emretti.
İmparator Kostantin, Osmanlı askerinin surlardan içeriye girdiklerini ve iş işten geçtikten sonra şuraya buraya baş vurarak: "Beni öldürecek bir hristiyan yokmu? Diye feryada başlamıştı. Rivayete göre iki yeniçeri imparatoru tanımışlar ve üzerine kılıç üşürerek biri yüz tarafında diğeri arkasından iki büyük yara açmışlardır. Kostantin bulunduğu yere düşüp, hayatını kaybetmiştir. (Mufassal)
Padişah, Grandük veya büyük amiral denilen ve imparatordan sonra Rum imparatorluğunun en büyük adamı olan Luka'yı huzuruna çağırıp, iltifatlarda bulunmuş, imparatorun nerede bulunduğunu sorarken, huzura bir kaç subay girerek dışarıda iki Yeniçerinin imparatoru kendilerinin öldürdüklerini söylediklerini haber vermiştir. Fatih binlerce yıllık eski bir devletin varlığını yerin dibine sokmasına ve son imparatorun ölmüş olduğuna göre bunun başını teşhir etmek ve Osmanlı topraklarındaki muarızlarına geldiği noktayı göstermek için imparatorun cesedinin bulunmasını, kellenin getirilmesi emrini verdi. Cesede kısa zamanda varıldı. Kostantin, kendisinin hükümdar olduğunu belirtme alameti olarak üzerine ufak ufak altından karakuşlar mıhlı Erguvan renkli ayakkabılar giymekteydi. Cesed huzuru padişahiye getirilince; başın Anadolu teşhiri, vücudun ise hristiyan dini icabatına göre saygı ve ihtiramla derlenip defnini emretti.
İmparator Kostantin, Osmanlı askerinin surlardan içeriye girdiklerini ve iş işten geçtikten sonra şuraya buraya baş vurarak: "Beni öldürecek bir hristiyan yokmu? Diye feryada başlamıştı. Rivayete göre iki yeniçeri imparatoru tanımışlar ve üzerine kılıç üşürerek biri yüz tarafında diğeri arkasından iki büyük yara açmışlardır. Kostantin bulunduğu yere düşüp, hayatını kaybetmiştir. (Mufassal)
Konular
- Bilgi Bankası 39:
- Bilgi Bankası 40:
- Bilgi Bankası 41:
- Bilgi Bankası 42:
- Bilgi Bankası 43:
- Bilgi Bankası 44:
- Bilgi Bankası 45:
- Bilgi Bankası 46:
- Bilgi Bankası 47:
- Bilgi Bankası 48:
- Bilgi Bankası 49:
- Bilgi Bankası 50:
- Bilgi Bankası 51:
- Bilgi Bankası 52:
- Bilgi Bankası 53:
- Bilgi Bankası 54:
- Bilgi Bankası 55:
- Bilgi Bankası 56:
- Bilgi Bankası 57:
- Bilgi Bankası 58:
- Bilgi Bankası 59:
- Bilgi Bankası 60:
- Bilgi Bankası 61:
- Bilgi Bankası 62:
- Bilgi Bankası 63:
- Bilgi Bankası 64:
- SÜNEN-İ EBÛ DÂVÛD TERCEME ve ŞERHİ
- Önsöz
- Sünnet, Ebu Davud, Sunen'ı Ve Bazı Hadis Istılahları Üzerine