Medrese Talebesi


Takvimler 15/r.ahir/1293-10/mayis/1876'yı gösterirken medrese talebesinin ve bilhassa Fâtih, Süleymaniye ve Ba-yezid medreselerinin talebeleri sadnazam Mahmud Nedim Paşa ile benzeri Şeyhülislâm Hüseyin Efendiyi memleketi fe­lâkete sürüklemekle ithama tevessül ederek derslere girme­mek suretiyle bunların görevden azillerini padişahdan istedi­ler. İstanbul sekenesinin yâni ahalisinin ayaktakımı, işsizi, güçsüzü silahlarını hâmil olarak bu boykota destek verince işin rengi tehdit edici bir hâl aldı. Bunun üzerine, padişah azil talebini kabul ettiği an artık partiyi kaybetmeğe başlamıştı ki bu her geçen gün Sultan Aziz aleyhine gelişmeğe başladı. Mütercim Rüşdü Paşayı boşalan makamı sadarete getirdi. Bu adam çok güzel tenkit yapan fakat icraata gelince nafile bi­riydi.
Zamanlar bu zâta; deniz feneri gibi, yanar döner adam" di­yen kimseler hayliydi. Vü kelâ arasındaki her çeşit ihtilaftan anında haberdar olan padişahlar gibi Sultan Aziz'de, bu laka­bı duymuş bulunduğundan, Mütercim Mehmed Rüşdü Paşa­ya sadareti tevcih etme anında, "sizi halk istediği içindir ki yeni kabineyi kurmaya memur ediyorum!" dediğinde,yeni sadrıazamda "Halk bizi ne tanısın padişahım. Şöhretimiz var­sa zât'i şahanenizin teueccühündendir!" dedi ve meydana getirdiği kabinede ise padişahın üç azılı düşmanı yer aldı. Bunlar, Şeyhülislâm Hayrullah adlı şerrullah, seraskerlik Is-partalı Eşekçi Hüseyin Avni Paşa Bahriye nâzın da Kayserili Ahmed Paşaya verilmiştir. Bu kabinenin ilk içtimaında ilk toplantısında konuşulan padişahın taht'dan indirilmesi hakkında yapılan konuşmalar olduğunu merhum Reşat Ek rem Koçu, "Osmanlı Padişahları" adlı eserinin 41O.sahifesînde dile getirirken meâlen şunları söylüyor: Saltanatı devirme işini ancak ordu ile işbirliği gerçekleştirebilir kararında ittihat ettiler. Serasker kelime olarak başkomutan gibi kabullenilir. Hüseyin Avni Paşa şûraî askeriye reisi Redif Paşa' ya duru­mu gizlice açtı. Bu paşa bu işde kullanılacak adamı seçti. Bu zatda, Askeri Mektepler Nazın Süleyman Hüsnü Paşa idi. Bu zât mert ve dobra bir adam olarak tanınmıştır. Hâi'den sonra bir türlü meşrutiyet kurulmayınca Süleyman Paşa, Midhat Paşaya dikilmiş ve nerede meşrutiyet sorusunu tevcih etmiş aldığı cevap tatmin etmediğinde bu seferde: "Meşrutiyeti ilân etmeyecektik, ne b.k yedik de padişahı devirdik demesi bir Çok târih kitaplarında ve hatıratlarda yer aldığı gibi Midhat Paşanın totaliter bir idare taraflı sı olduğunu da ileri sürer Şıpka kahramanı olarak bilinen Süleyman Hüsnü Paşa!


Eser: Büyük Osmanlı Tarihi

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Büyük Osmanlı Tarihi

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..