Enver- Walkenhaim Dansı
Görüldüğü gibi sadrıazam Said Halim Paşa doğru yolu silahlı, muntazır ve tarafsız kalmakda görmekte hele İngiltere ile arayı hiç açmama siyasetini tercih etmektedir. Bu politikanın gerileme döneminden beri takip olunan yola uygunluğu ileri sürütürse hatalı bir iddia olmaz. Mevlanzâde Rıfat bey, bahse konu "Türk İnkılabının İçyüzü" adlı eserinde 20 sahifede şunları söylüyor, biz de özetleyelim: "Maliye nazırı Cavid; hazinenin paraya olan acil ihtiyacını ileri sürerek, Alman elçisinin arzularını iyi karşılamak, Almanya hesabına hemen harbe girmek için, ittifak senedinin çabukluk sağlamaya büyük gayret sarfetti. Dâhiliye nazırı Talat, Harbiye nazırı Enver dahi buna tarafdar oldular. Bahriye nazın Cemâl, düşüncelerin alacağı renge bakarak fikrini ortaya koymamıştı..." Sadrıazamın yukarıda söylediğimiz durumu devam etmekte,silahlı fakat tarafsız kalma düşüncesini taşıyordu.
Cemâl Paşa, Cavit ile beraber Fransa'dan eli boş dönmenin bozgunluğu içinde Enver'in Alman elçi ile konuşmaya teşvik ve tahrik etmekteydi. Sonunda Wankenhayim ile Enver Paşa mülakatı tensib olundu. Wankenhayim hayli uzun ve ikna edici bir konuşma yaptı. Bu konuşmanın bazı yerlerinde tehdit, bazı yerlerinde şantaj ve de sahtekârane ifadeler yyer tikini gösteriyordu. Biz burada bir iki cümleye işaret edec^P: "Son ekselans, Balkan Harbinden mağlup olarak çıkmış ve harp vasıtalarınız tükenmiş, kuvvetsiz ve parasız kaldığınız halde sizi biz ittifakımıza almak istiyoruz. Karadeniz'de bulunan Rus filosunu bir anda yok etmeye kadir son sistem iki tane harp gemimizi, İngiliz ve Fransızların donanması arasından geçirerek emrinize, en usta denizcilerimizle birlikte teslim ediyoruz. İhtiyacınız ölçüsün de para ve harp levazımı vereceğimiz gibi...(.) Anlamıyorum son ekselans! daha ne istiyor ve ne bekliyorsunuz?(..) Binaenaleyh tereddüt halindeki arkadaşları aydınlatma Iısınız,ikna etmelisiniz" Demekteydi.
Pınar yayınları arasında neşrolunmuş ve tarafımızdan hazırlanmış bulunan Mevlanzâde Rıfat bey'in "Türk İnkılabının İç Yüzü" adlı eserde sivil-asker arasındaki zıtlaşmaya örnek gösterilebilecek şu tasviri dikkatle ve ibretle okumanızı salık veririm. Mesele şu; Osmanlı mâliyesinin tesviye etmesi gereken acil olarak iki milyon altına ihtiyacı vardır. Yukarıda Almanya Sefiri ile Enver Paşa arasındaki mülakattan savaşa girme karşılığında para vaadini nakletmiştik. Bu antlaşmayı ittifakı temin eden senetlerin teati merasimi sonrasında para verilmesi icab ederken. Kestirme yoldan gitmeyi seven askerler Cavid bey'in yarın lâzım dediği parayı Walkenha-ım'den hemen alabilmek için Osmanlı Ordusunda müşavir olan Liyman Von Sanders Paşa'dan tavassut etmesini Bahriye Nâzın Cemal Paşa telefonda rica eder.
Yapılacak iş tavassutun neticesini beklemekti. Beklediler.. Yarım saat sonra Liyman Paşadan menfi cevap gelmiş ve antlaşmanın teati merasimi yapılmadan ödemenin kabil olmadığını elçi mutavassıt Liyman Paşaya ifade etmiş. İşte Sa-İd Halim Paşa burada:
- Ben size söylemedim rni? (Demek ki daha evvel antlaşma teatisi yapılmadan para alınamayacağını, usûlün bu ol-hatırlatmış olmalı.) Enver Paşa: (yapmacık bir asabiyetle)
Böyle şeymi olur? Söz demek, imza demektir. Merasim apıla dursun. Madem yarın Cavid'in paraya ihtiyacı vardır. Şimdi verilmelidir!. Said Halim Paşa:
- Enver Paşa, sizi bugün çok sinirli görmekteyim. Enver: Ben sinir filan bilmem mademki bu paraya ihtiyaç var,
antlaşmanın kabulüne de karar verilmiştir, şu halde istediğimiz parayı sefir hemen vermelidir! Said Halim Paşa:
-Herşey usûle bağlıdır. Hükümet işlerinde usûle riayet şarttır. Elçi bu parayı vermek istese bile şimdi veremez. Enver Paşa:
- Paşa; bize hükümetçilik dersimi vereceksin? Biz inkılapçılar bu kadar ince merasimden hoşlanmayız. Mademki para lâzımdır. Hemen verilmelidir. Durunuz bir de ben telefon edeyim. Said Halim Paşa:
- Kime? Enver Paşa:
- Allah Allah! Kime olacak? Sefir Walkenhaime.. Said Halim Paşa:
-Rica ederim çok ayıp olur! Hassaten şimdi Liyman Paşa telefon etti. Red cevabı aldı. Şahsi şerefinizi düşününüz!.. Enver Paşa:
Rica ederim Paşa, düşünerek konuşunuz, artık çok oluyorsunuz! *
Biz kafaları akıl dünbeleği olanlardan hoşlanmayız!. Diyerek yerinden kalkıp telefon ahizesini eline almıştı. Enver Pa-
-Allo Allo! Alman elçisinin telefon numarasını veriniz.
-Kimsiniz?
- OO! Zât-ı âlileri mi asaletmeab, ben dostunuz Harbiye
Nâzın Enver
Enver Paşa; Alman büyükelçisi ile yaptığı telefon konuşmasında ertesi gün "Doyçe Orient Bank"dan onmilyon alınabileceğinin müjdesini verdi. Sevgili okurlarımız görüldüğü gibi, Harbiye Nazın sadrazama dümbelek mi demedi, çok oluyorsun mu demedi, kötü gecenin sabahından umulurmu hayr, böyle mahalle kahvesi kılıklı hükümetin icraatında bulunurmu hayır!
Konular
- Sultan Reşad'a Kâmil Paşanın Layihası
- Kâmil Paşa İngiliz Sefaretine Sığınıyor!
- Mısır Meselesi
- Mahmut Şevket Paşanın Sadareti
- Balkan Savaşının İkincisi
- Bulgar-Sırp Karşıkarşıya
- Prens Said Halim Paşanın Sadareti
- Almanya'nın Gücüne Bir Bakış
- Beyaz Kitabdan Vesika-1
- Vesîka-2
- Gizli Ve Harici Görev
- Hattı Hümayunun Sureti Veziri Meali Semirfm Mehmed Said Paşa
- Devlet Görevi Aksatılamaz
- Hattı Hümayunun Sureti Vziri Meal* Semirim Mehmed Said Paşa
- Almanya Tarafında Savaşa Giriş
- Enver- Walkenhaim Dansı
- Tuzak Kuruluyor
- Birinci Cihan Harbi
- Marne Savaşı
- İsmet İnönü'nün Tahlili
- 1.Cihan Savaşında Ermenilerin Manciplecileri
- Bunlar Türkiye'ye Düşmandır!
- Ünderholm Ne Diyor?
- 1.Cihan Harbi Hakkında Malumat
- Almanlar Galip Gelselerdi
- Hicaz Meselesi - Şerif Hüseyin
- Bismillahirrahmanirrahim
- Beka-İ Osmanjyye Mütalaası
- Osmanlı Devleti Avrupa Devletleri Arasında Denge Kurarak Siyasi Varlığını Sağlayabilirmi.
- Almanya Ve Avusturya Devletlerine Gelince