Avrupa'ya Bir Nazar

Gerek batı gerekse avrupanin ortasında harp alametleri kendini göstermeye başlamıştı. Bunu gözlemekte olan Bis­mark, Kuzeyalmanya birliğini gerçekleştirdi. İlk Önce Hes-Kasil ve Frankfurt'un iltihak ettirilmesiyle Prusya'nın birleş­mesi tamamlandı. Vakti zamanında İngiltere krallığı sülalesi­ne aid olan Hanover krallığını alarak, hükümeti Rusya hudu­dundan Fransa hududuna kadar genişletti. Genel seçim usu­lünü kabul ederek, Almanmilli hislerini arkasına alarak hem birleşmeyi sağladı hemde istiklallerinin yok olmasından do­layı vehm eden küçük hükümetleri tatmin eylediğinden top­lanan heyet Berlin'de rayiştag denen meclisle ortaya çıkmış oldu. Diğer taraftan Alman prensleri ve bilhassa Prusya kra-lı'nın vekillerinden meydana getirilen bir Bundeşrat meclisi kuruldu ki rayştag meclisinin teşebbüslerine karşı bir dizgin mesabesindeydi. Bismark, bu iki meclisin tesirine kapılma­dan ve adeta onlardan bağımsız bir halde, yalnız kralın ya­nında mesul olmak üzere birleşik heyet şansölyesi (başvekil­lik gibi) idi.
3. Napolyon bu birleşmiş heyeti iyi gözle seyretmedi, Ren nehri ikliminde meydana gelen bu kavi hükümet, İtalya hü­kümetine benzemiyordu. Kuvvetler dengesi bozulmuştu. O yüzden İtalya'dan Alp dağlan hududundaki Savoa ve Miş'i aldığı gibi bir taraftan da kaybettiği bir şeye karşı bir şey ka­zanmak istediysede Bismark red cevabı ile yetindi. Bunun üzerine Hollanda kralına müracaat ederek Lüksenburg bü­yük dukalığını para karşılığında satın almak arzusunda bu­lundu. Anlaşma mümkün oldu. Pazarlık edildi. Feragat ve in­tikal senedi imzalanırken Bismark, heylulet, yani araya girerek işi bozdu. Fransa, Meksika seferinin hatasından dolayı
yıpranmıştı. Paris Bismark'ın muhalif elini kıramadı. Lüksen-burg dukalığının bitaraflığını ilanıyla gördüğü hakareti çiğne­di. Askeri bakımdan kuvvetlenip teşkilatlanmaya kuvvet ver­di . Bir fransız tarihi diyorki: <Lüksenburg meselesinde İsa­betli hareket eden fransa haysiyetini ilan ve ihtilalci fırkalar tarafından tehdid altında bulunan mevkiini sağlamlaştırmak için, 3. Napolyon'un bir harbe ihtiyacı vardı. Almanların hü­kümetini Prusya'nın büyüklüğü altında birleştirebilmek için Kont Bismark'da aynı hisleri duyuyordu. Böylece su-i tefeh­hümü yani yanlış anlamayı harbe hazır olmayı teşvik olarak görünmedeydik
Bu aralık İspanyollar, kraliçe 2. İzabellayı tahttan indirmiş­ler, daha çok hürriyet sever ve verir bir hükümdar aramaya çıkmışlardı. Geçici hükümet reisi görevi deruhde eden mare­şal Pirim, İspanya krallığı tacını Prusya kralının yeğenlerin­den Leopold dö Hohenzollerne teklif etti. Fransa hükümeti bunu protesto etti. 4/temmuz/1870 tarihinde Prusya hükü­metinin nezdindeki sefiri mösyö Benedetti'yi Ems şehrinde Prusya kralı 1. Gilyoma yolladı. Vazifesi, akrabasından bulu­nan Leopold dö Hohenzolleri İspanya kralığını kabul etme­mesini sağlamak için, yardımlarını istemekti. Kral uygun davrandı. Prens itaat etti. Böylece Fransa büyük ve önemli diplomatik bir başarı göstermiş olmakla avunmaktaydı. Fa­kat Fransada var olan savaş taraftarları Prusyanın pek daha çok güçlendiğini görmek istiyorlardı.

Fransa hariciye nazırı mösyö dö Garamot, sefir Benedet­ti'yi, prensin İspanya krallığı teklifine göstermiş olduğu çe­kinmeden vazgeçerek bir daha evvelki fikre dönmemesi hakkında kraldan taahhüt almasını istedi. Kral bu sefer red cevabı vermeyi uygun gördü. Prens Bismark bu olan bitenle­ri telgraflarla haber almakta idi. Fransızlara göre Bismark, Prusyanın Fransadan daha kuvvetli ve hazır olduğunu bildibinden fırsatı kaybetmemek için, kralın telgrafını değiştire­rek gazetelere: <fransa sefirinin yaver-i harbi tarafından, kapıya kadar getirildiğini, elçinin bu hakarete müstehak ol­duğunu, kralın yanında meydana gelen hareketteki ısrarı pruSya hükümeti için, aynı hakaret demek olacağını göste­receği tarzda yazılmış bir telgrafname tebliğ etti. Alman ga­zeteleri bu notayı istedikleri gibi evirip, çevirdiler ve bu ha­ber Fransa hükümetine ulaştığında da savaşın ilanı tahak­kuk etti. >

Fransa ahalisi ayaklandı. Durumun sabırla metanetle madde, madde tetkik edilmesini ve mecliste olayın müzake­resinin yapılmasını tavsiye eden meşhur Tiyers'i hain ve Prusyalı diye tahkir edip adamın camlarını taşladılar. Sokak­larda, Berline! Berline! diye bağırıştılar. O gece meclisi me-busan ilanı harbi tasdik etti. Bismark Fransız hükümetinin hatasından istifadeyi bilmişti. Fransa müşkül bir duruma düşmüştü. Avusturya, Rusların tehdidi yüzünden kımıldıya-miyordu bile. Fransa ile anlaşarak müşterek bir hareket yap­ma arzusunu taşıdığı halde tehdidlerden dolayı, bir şeye te­şebbüs edemedi.
İtalya, 3. Napolyondan Roma'nın kendisine verilmesini te­min hususunda talepte bulundu. Napolyon razı olamadı. İn­giltere ise, Fransanın küçülmesinden dolayı her halde bir üzüntüye kapılacak değildi. Savaş, 3. Napolyon'un ummakta olduğu neticeyi vermedi. Meç ve Sedan mağlubiyetlerini Pa-ns'in muhasaraya maruz kalması takip etti. Sonunda Pa-ris'de düştü. lO/mayıs/1871'de Frankfurt şehrinde yapılan anlaşma gereğince Fransa; beşmilyar frank savaş tazminatı Ödemeğe ve Arsas-Loren'i terke evet demek durumuna razı oldu. imparatorun Sedanda esir düşmesi üzerine Fransızlar 4/eyIü!'de müdafaİ milliye hükümeti idaresinde olarak cum­huriyet ilan etme yolunu seçtiler. Meç Prusyalıların eline düşmek üzereyken, Rusların hariciye nazırı Gorçakof, büyük devletler kabinelerine, Rusya'nın Pariste yapılan sulh karar­larını yok sayarak Karadeniz'deki hukuku hükümranisini ye­niden tanzime karar verdiğini bildiren, genel bir layiha gön­derdi. 29/ekim/1870'de yazılan bu layiha avrupanın tama­mında büyük heyecanlar duyulmasına sebeb oldu.
Fransa, bunu bir kahpelik olarak kabul etti. BabıâÜyi ise, müthiş bir telaş sardı. Bunlar olmaktayken Osmanlı devleti­nin içişleri ve siyasiyesi de şu durumdaydı: On senedenberi maliyenin vaziyeti vahim durumunu devam ettirmekteydi. 1287/1870'de muntazam borçların yekünü 1 milyar franka yükselmişti. Âlî paşanın vefatı sırasında hazinenin 130 mil­yon lira borcu olduğunu Lütfi tarihi yazmaktadır. 1869'da ya­pılan; büyükborç (mazinin hesapları) temizlenmeden vede istikbal teminat altına alınmadan sarfetmeye devam ediliyor­du. Memurlar ve müstahdemler maaşlarını zorlukla alabili­yorlardı. Mal sandıklarında para bulunmuyor, hatta hazine tahvilleri dahi ödenememekteydi.

Bu hal hükümetin iflasının pek yakın olduğunun gösterge­siydi. Vergi koyma ve toplama düzeni şekillerinin ıslah edil­mesi hâlâ düşünce planında kalmakta idi. Düşünülen tedbir­lerin en belirgini, gerek kara gerekse deniz askerinin sayısı­nın azaltılmasından ibaretti.


Eser: Büyük Osmanlı Tarihi

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Büyük Osmanlı Tarihi

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..