Kitabetin Rüknü:
Kitabetin Rüknü: Efendiden îcabı, mükâtebin de, bunu kabul etmesidir.
İcâb: (Burada) Efendinin kitabete delâlet eden bir söz söylemesidir.
Meselâ: Bir efendinin, kölesine: "Seni, şu şey karşılığında mükâ-tep kıldım." demesidir. Efendi, bu sözü ister ta'lik harfiyle söylesin; isterse onunla söylemesin müsavidir.
Bir efendinin kölesine: "Sen, bana, şu kadar mal ödersen, artık hürsün." demesi gibi...
Keza, bir efendinin kölesine: "Bana, şu kadar ay, her ay bin dirhem ödersen, sen hürsün." demesi veya: "Bana, şu kadar ay, her ay bin dirhem ödediğin zaman, sen hürsün." demesi gibi...
Bir efendi, kölesine "Şu kadar ay, bana bin dirhem verirsen hürriyetini verdim. Eğer âciz kalır ve ödeyemezsen sen kölesin." gibi sözler söylemek de, îcab sayılır. Çünkü, akidlerde itibar, lafızlara değil, ma-nâyadır. Kabul ise, kölenin: "Kabul ettim." veya "Razı oldum." demesi yahut benzeri bir şey söylemesidir.
îcab ve kabulün bulunması hâlinde kitabetin rüknü tamam olur. Bedâî"de de böyledir.
Şayet, bir kölenin efendisi, ona: "Sen, bana her ay yüz dirhem ödediğin zama'n, hürsün." derse; Ebû Hafs'dan gelen bir rivayete göre, bu durumda, köle bir defa ödeme yapmakla mükâtep olmaz.
Esahh olan da budur. îebyîn'de de böyledir. [2]
İcâb: (Burada) Efendinin kitabete delâlet eden bir söz söylemesidir.
Meselâ: Bir efendinin, kölesine: "Seni, şu şey karşılığında mükâ-tep kıldım." demesidir. Efendi, bu sözü ister ta'lik harfiyle söylesin; isterse onunla söylemesin müsavidir.
Bir efendinin kölesine: "Sen, bana, şu kadar mal ödersen, artık hürsün." demesi gibi...
Keza, bir efendinin kölesine: "Bana, şu kadar ay, her ay bin dirhem ödersen, sen hürsün." demesi veya: "Bana, şu kadar ay, her ay bin dirhem ödediğin zaman, sen hürsün." demesi gibi...
Bir efendi, kölesine "Şu kadar ay, bana bin dirhem verirsen hürriyetini verdim. Eğer âciz kalır ve ödeyemezsen sen kölesin." gibi sözler söylemek de, îcab sayılır. Çünkü, akidlerde itibar, lafızlara değil, ma-nâyadır. Kabul ise, kölenin: "Kabul ettim." veya "Razı oldum." demesi yahut benzeri bir şey söylemesidir.
îcab ve kabulün bulunması hâlinde kitabetin rüknü tamam olur. Bedâî"de de böyledir.
Şayet, bir kölenin efendisi, ona: "Sen, bana her ay yüz dirhem ödediğin zama'n, hürsün." derse; Ebû Hafs'dan gelen bir rivayete göre, bu durumda, köle bir defa ödeme yapmakla mükâtep olmaz.
Esahh olan da budur. îebyîn'de de böyledir. [2]
Konular
- At Yarışı Ve Diğer Yarışlar
- Müsabaka Ve Ödül
- Peygamberlere Salât
- Sahabe, Tabun Ve Ondan Sonrakiler Anılınca Ne Denir?
- Nevruz Ve Mihrican
- Başa Giyilecek Şeyler
- Siyah Elbise
- Sarığın Ucu
- Sarı Elbise
- Güzel Elbise Giymek
- Âlim Bir Gencin Yeri
- Kur'an Okuma Âdabı
- KİTÂBÜ'L-MÜKÂTEB
- 1- KİTABETİN MÂNÂSI, RÜKNÜ, ŞARTI VE HÜKMÜ
- Kitabetin Şerî Mânası:
- Kitabetin Rüknü:
- Kitabetin Şartları:
- Efendiye Râci Olan Şartlar:
- Mükâtebe Râcî Olan Şartlar:
- Kitabet Bedeli İle İlgili Şartlar:
- Rükne Râci Olan Şartlar.
- Kitabetin Hükmü
- Kitabetin Çeşitleri
- 2- FÂSİD OLAN KİTABET
- 3- MÜKÂTEBİN YAPMASI CAİZ OLAN VE CAİZ OLMAYAN İŞLER
- 4- MÜKÂTEBİN, BİR YAKIN AKRABASINI, CÂRİYE OLAN KARISINI VEYA BİR BAŞKASINI SATIN ALMASI
- 5- BİR MÜKÂTEBE'NİN EFENDİSİNDEN DOĞUM YAPMASI; BİR MÜKÂTEBE'NİN EFENDİSİNİN ÜMM-Ü VELEDİ VEYA MÜDEB
- 6- BAŞKA BİR KİMSENİN, BİR KÖLEYİ MÜKÂTEP YAPMASI
- 7- MÜŞTEREK BİR KÖLENİN KİTABETİ
- 8- MÜKÂTEBÎN ACZİ VE ÖLÜMÜ, EFENDİNİN ÖLÜMÜ, KÖLENİN EFENDİSİNE VEYA EFENDİNİN KÖLESİNE KARŞI SUÇ İŞ