2- VAKFEDİLMESİ CAİZ OLAN VEYA OLMAYAN ŞEYLER VE VAKF-I MÜŞÂ'
Arazi ev ve han gibi akarların (- gelir getiren şeylerin) vakfedil-mesi caizdir. Hâvî'de de böyledir.
Keza, mevkufa (= vakfedilen şeye) tâbi olan her menkûl şeyin vakfedilmesi de caizdir.
Bir yeri, işçileri ve köleleri ile vakfetmiş olan kimsenin, o yerin ekme, biçme, sürüp savurma ve diğer zirâat âletlerini de vakfetmesinin caiz olması gibi... Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir.
Hassâf, şöyle demiştir:
Bir kimse arazisini, köleleri ile birlikte vakfettiği zaman, uygun olan, o kölelerin adlarını ve sayısını söylemesidir.
Keza, orada, zirâatte kullanılan öküz, inek gibi şeylerin sayıları ve vasıflarının da beyan etmesi uygun olur.
Vâkıf, bu kölelerin ve hayvanların nafakalarının, bu yerin gelirinden karşılanmasını da şart koşmalıdır. Bu şartı koşmasa bile, bunların nafakaları vakfedilen bu yerin gelirinden karşılanır. Zehıyre'de de böyledir.
ts'âf isimli kitapta şöyle zikredilmiştir:
Vâkıf, bu kölelerin ve hayvanların nafakalarının, mahall-i vakıftan karşılanmasını şart koştuktan sonra, bunlardan bir kısmı, hastalanıp, bakıma muhtaç bir hâle gelirse; bakılır: Şayet, vâkıf, "sağ olduğu müddetçe, dâima, nafakasının buradan karşılanmasını" şart koşmuşsa, gerekli bakım, buranın gelirinden yapılır.
Şayet, "çalıştığı müddetçe...*' demişse, çalışmayana, bu yerin gelirinden masraf yapılmaz. Bahru'r-Râık'ta da böyledir.
Bu durumlarda, çalışamaz hâle gelen köle satılır. Ve bedeli ile genç bir köle satın alınır.
Şayet, satılan kölenin parası az olur ve onunla genç bir köle alınamazsa, vakfın gelirinden ilâve edilerek, genç bir köle alınır.
Bu hüküm, hayvanlar ve zirâat âletleri için de geçerlidir. Zehıyre'de de böyledir.
Öldürülmüş bulunan bir kölenin diyeti alınırsa, kayyim (= vakfın işlerini yürüten kimse; mütevellî) olan zat, bu diyetle, başka bir köle satın alır. Fethu'l-Kadîr'de de böyledir.
İs'âf'da şöyle zikredilmiştir:
Bu kölelerden birisi, bir cinayet işlerse; mütevellî, bu köleyi, cinayet yerine verir. Şayet kâfî gelmezse, diyet için gereken fazlalık, vakfın gelirinden ödenir.
Şayet, vakfın sahibi, bu cinayetin diyetini, kendisi özel malından öderse; bu köle, işinin başında kalır. Bahru'r-Râık'ta da böyledir. [13]
Keza, mevkufa (= vakfedilen şeye) tâbi olan her menkûl şeyin vakfedilmesi de caizdir.
Bir yeri, işçileri ve köleleri ile vakfetmiş olan kimsenin, o yerin ekme, biçme, sürüp savurma ve diğer zirâat âletlerini de vakfetmesinin caiz olması gibi... Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir.
Hassâf, şöyle demiştir:
Bir kimse arazisini, köleleri ile birlikte vakfettiği zaman, uygun olan, o kölelerin adlarını ve sayısını söylemesidir.
Keza, orada, zirâatte kullanılan öküz, inek gibi şeylerin sayıları ve vasıflarının da beyan etmesi uygun olur.
Vâkıf, bu kölelerin ve hayvanların nafakalarının, bu yerin gelirinden karşılanmasını da şart koşmalıdır. Bu şartı koşmasa bile, bunların nafakaları vakfedilen bu yerin gelirinden karşılanır. Zehıyre'de de böyledir.
ts'âf isimli kitapta şöyle zikredilmiştir:
Vâkıf, bu kölelerin ve hayvanların nafakalarının, mahall-i vakıftan karşılanmasını şart koştuktan sonra, bunlardan bir kısmı, hastalanıp, bakıma muhtaç bir hâle gelirse; bakılır: Şayet, vâkıf, "sağ olduğu müddetçe, dâima, nafakasının buradan karşılanmasını" şart koşmuşsa, gerekli bakım, buranın gelirinden yapılır.
Şayet, "çalıştığı müddetçe...*' demişse, çalışmayana, bu yerin gelirinden masraf yapılmaz. Bahru'r-Râık'ta da böyledir.
Bu durumlarda, çalışamaz hâle gelen köle satılır. Ve bedeli ile genç bir köle satın alınır.
Şayet, satılan kölenin parası az olur ve onunla genç bir köle alınamazsa, vakfın gelirinden ilâve edilerek, genç bir köle alınır.
Bu hüküm, hayvanlar ve zirâat âletleri için de geçerlidir. Zehıyre'de de böyledir.
Öldürülmüş bulunan bir kölenin diyeti alınırsa, kayyim (= vakfın işlerini yürüten kimse; mütevellî) olan zat, bu diyetle, başka bir köle satın alır. Fethu'l-Kadîr'de de böyledir.
İs'âf'da şöyle zikredilmiştir:
Bu kölelerden birisi, bir cinayet işlerse; mütevellî, bu köleyi, cinayet yerine verir. Şayet kâfî gelmezse, diyet için gereken fazlalık, vakfın gelirinden ödenir.
Şayet, vakfın sahibi, bu cinayetin diyetini, kendisi özel malından öderse; bu köle, işinin başında kalır. Bahru'r-Râık'ta da böyledir. [13]
Konular
- 5- Zevil-Erhâmın Nafakası
- 6- Kölelerin Nafakası
- 7- Hayvanların Nafakası
- KİTÂBÜ'L-VAKF
- VAKIFLAR
- 1- VAKİİN TARİFİ, RÜKNÜ, SEBEBİ, HÜKMÜ, ŞARTLARI Ve VAKIFLA İLGİLİ SÖZLER VAKFIN TARİFİ
- İmameyn'e Göre Vakıf
- Vakfın Rüknü
- Vakfın Sebebi
- Vakfın Hükmü
- Vakfın Şartları
- Mürtedîn Vakfı
- İrtidad Eden Kadının Vakfı
- Kiraya Verilen Ve Rehin Bırakılan Şeylerin Vakfedilmesi
- Kendisi İle Vakıf Tamam Olup Olmayan Lafızlar
- 2- VAKFEDİLMESİ CAİZ OLAN VEYA OLMAYAN ŞEYLER VE VAKF-I MÜŞÂ'
- Menkûl Şeylerin Vakfedilmesi
- Kur'ân-ı Kerîm Ve Diğer Kitapların Vakfı
- Altın, Gümüş Ve Paraların Vakfedilmesi
- Dirhemler:
- Yiyecek:
- Giyecek:
- Deva Olan Şeyler
- Bu Konu İle İlgili Diğer Bazı Mes'eleler
- Vakf-ı Müşâ' (= Taksim Edilmemiş Bir Yerdeki Hissenin Vakfedilmesi)
- 3- MESÂRİF-İ VAKIF (VAKIF GELİRİNİN SARFEDİLECEĞİ YERLER)
- 1- Vakıf Gelirinin Sarfedilmesinin Çâiz Olup Olmadığı Yerler
- 2- Kendi Nefsi, Evladı Ve Nesli İçin Vakfetmek
- 3 - Akrabaya Vakfetmek Akraba Ne Demektir
- Akraba Namına Meşrut Vakıflar