Vekâletin Hükmü


1) Vekil, —vekil olduğu hususta— müvekkilin yerine geçer. Vekil, vekili olduğu şeyi, yapmaya zorlanamaz.

Ancak, emaneti vermede cebredilir. Şöyle ki: "Müvekkil şu elbi­seyi, filana ver." der; vekil bunu kabul eder ve emreden gaib olursa; kendisine verilmesi emredilen şahıs, vekile o elbiseyi vermesini icbar eder. Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir,

Bir kimse diğer bir şahsı, kölesini azad eylemeye vekil eder; o da bu vekaleti kabul ettikten sonra dönüp vaz geçerse, o vekil olması için cebredilmez. Havî'de de böyledir.
2)  Vekil, —kendisine bu hususta izin verilmemişse— bir başkasını vekil edemez. Tahavî Şerhi'nde de böyledir.

Bir kimse diğer birini, davasına vekil tayin ettiğinde ona:"Ne yaparsan, işte o caizdir." der; o vekil de, başka birini vekil ederse, onun vekaleti de cazi olur.

İkinci vekil, birinci şahsın vekili olmuş sayılır; ikincinin şahsın (yani ilk vekilin) vekili sayılmaz.

Bu durumda birinci vekil ölür veya azledilir; delırir; irtidad ederek dar-i harbe iltihak ederse; ikinci vekil azledilmiş olmaz.

Şayet birincinin müvekkili ölür veya delirir yahut irtidad ederek dar-i harbe iltihak ederse; her iki vekil de azledilmiş sayılırlar.

Eğer birinci vekil, ikinciyi azlederse, azli sahih olur.

Şayet vekil, bir başkasını vekil yapar ve ona: "Her ne yaparsan^ caizdir." derse; ikinci vekil, başkasını vekil yapamaz. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.

Ticaret ehli olan bir köle efendisini, alacağım almaya vekil ederse; bu efendi, başkasını o alacağı almaya vekil yapamaz. Bununla beraber, eğer efendi vekil tayin edilir; o da bir başkasını vekil ederse; caiz olup olmayacağına bakılır:

Eğer kölenin üzerinde borç yoksa, vekil caiz olur.
Eğer borç varsa caiz olmaz. Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir. [9]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..