5. Mehmed Reşad Ve Cülusu


Sultan 5. Mehmed Reşad unvanı ile Osmanlı tahtına çıkan ve aynı zamanda halifeyi rûyi zemin olan zat, çok merha­metli melek gibi bir insandı. Ancak bazı şahıslar salı günü tahta çıkışını sairğununüri uğursuzluğu gibi bir saçmalığa yorarak kötü tahminlerde bolundular. Maalesef gerçekleşen­ler o kadar üzücü oldu ki neredeyse bu bâtıl görüşe iştirak, konuşulur oldu. Salı gününün uğursuzluğunu muharrir-i aci-zide kabul ettiğimden arkadaşlarıma salı günü uğursuzluğu­nun Sultan Reşad'ın peşini bırakmayacağını ifade etmiştim der Mehmed Selahaddin Bey.

Sultan Abdülhamid'in vehminden otuzüç yıl çekdikleri el­em ve azabı unutturacak bir çok azabı vicdaniye karşısında, aslı ve nesilleri bilinmeyen bir çok ittihatçı zorbaya maalesef kötü bir âlet olarak esir düşmüştü. Bu cahil, rezil kurucu ve reislerin tasallutundan ne kendisini ne de milleti kurtarabilmişdir.
5.Mehmed Reşad hân'ın devri saltanatı maalesef Osmanlı İslâm devletinin en hazin ve en acı hadiselerin yaşandığı de­vir olarak anmak vede bu devrin talihsizlikle adlandırılmasını önlemek kimsenin haddi değil. Çünkü, essahdan öyledir. Bu mağdur ve mazlum bedbaht padişah Sultan Reşad hleri, kı­sa zaman içinde müdhiş vakalara ve fecî hâdiselere bazen şahid bazende âlet olma şanssızlığıyla karşı karşıya gelmiş­tir. Bu hâllere katlanmasında en büyük dayanak, iyi bir ina­nan olmasıdır. Nitekim; ameliyata yatarken yaptığı dua: "Ya-rabbî! benim vücûdum, bu milletin faydasına ise hayırlısıyla iyileşeyim. Hayırsızsa bu masadan sağ kalkmayım" şeklin­de olduğu bir çok kişiden duyduğumuz ifadedendir. Nitekim vefatı vukubulduğunda vatan ve milletin içine yuvar landığı duruma en çok üzülenlerin başında olduğu çok kişi tarafın­dan teslim edilir.

Sultan Hamid'in Selânike gönderilmesinin peşinden hare­ket ordusunun ittihatçıları, tam bir kör sadakatle bağlılığı ne­ticesinde saklandıkları deliklerden fırlayan me'şum cemi­yetin azaları vede sabık kabinenin üyeleri, yeniden hükümeti kurmak sevdasına düştüler. Meşrutiyetin ilk padişah ve hali­fesi ilân ettikleri Sultan Reşad'ı derhal meşrutiyet anlayışının aksi istikametinde yönlendirmeye gayrete girdiler. Tevfik Pa­şanın, Sultan Reşad'in huzuruna çıkıp, kabine üyeleriyle bir­likte istifasını sunması ve yeni padişahın Tevfik Paşa'yı göre­vinde ipka etmesi ittihadçıları bir hayli kızdıran olaylardan vur Nihayet dayanamayan Sultan Reşad'ın: "Ben meşruriyet kanunlarına uygun hareket ediyorum. Sizler buna uy-avacaktınizda o zaman bizim bilâderin ne günâhı vardı da ahlû eylediniz" demiş olduğu pek yaygındır. Ne varki, ko­mitacılar güruhu padişaha tebelleş oldular fazla bir zaman cmeden Hüseyin Hilmi Paşayı yeniden sadarete getirecek olan kararın birinci merhalesi olan Ahmed Tevfik Paşanın ve kabinesinin azlini emreden iradei seniyyeyi elde ettiler. Böy­lece ikinci merhalede H.Hilmi Paşa kabinesi kurulduğunda Mülabei Sıbyan yâni çoluk çocuk kabinesi denebilecek hü­kümet kuruldu." Diyor Mehmed Selahaddin Bey


Eser: Büyük Osmanlı Tarihi

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Büyük Osmanlı Tarihi

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..