Şarkın Gerçeği Ve Abdülhamid Hân
Sistem Yayıncılığın neşretmiş olduğu "2. Abdülhamid'in Yöneticilik Sırları" adlı eserde sayın yazar Adnan Nur Baykal Beyefendi; önsöz bölümünde iki mühim cümleyi dercetmeyi ihmal etmemiş. İlk cümle adı resmî senariste çıkmış sayın Turgut Özakman'a aid. Demekteki: "2. Abdülhamid ya hiç kusuru yokmuş gibi övülüp göklere çıkarılmakda, ya da hiç olumlu hizmeti olma mış gibi bütünüyle yerilip batırılmaktadır.." Diğer cümle ise; bir Macar Yahudisi olan Türkolog Vambery'den: "Benim Şarklıların düşüncelerini okumaktaki tecrübem, 2. Abdülhamid gerçeğini, tahlil etmeye yeterli değildir." Bu; iki cümlenin her biri yalnız başına toplu bir mâna aksettirmiyorsa da, birlikteliğinde büyük bir ifadeye ve tesbite götürmesi kaçınılmazdır. O da; başvurulacak olan yol, bahse konu padişahın kendini anlatması esas alınmalı! Bu da kaynaklara bağlıdır ve kaynaklar ne derece inanılır sağlamlıktadır? Bu sorunun cevabı, konumuz için kolay verilmez cinstendir...
Sayın İsmet Bozdağ Beyefendinin hazırladığı ve Kervan yayınlarınca hayli baskısı yapılan Hatırat'ın, İstanbul'un 23 merkezindeki Serda Dağıtım Teşkilatı olarak, merhum Salih Doğan Pala, merhum İbrahim uysal, Nazif Keskin ve ben Metin Hasırcı, organize ettiğimiz seyyar kitap satış tezgâhlarımızda tarafımızca dahi satılanı binleri aştı idi. Aka.binde Dergâh Yayınları; "Sultan Abdülhamit Siyasi Hatıratım" adı ile Ali Vehbi Bey adlı bir zat tarafından Fransızca yazılmış çalışma, tercüme edilmiş. Ancak bu kitaba sunuş yazan yayın evi mütercimin adını belirtmediğinden, ortalıkda dolaşan rivayetler muhteliftir. Biz yine de Ali Vehbi Bey'in olduğu söylenen eserden istifade ederek bazı hususlar da, Abdülhamid hân'ı tanımaya çalışalım. Diyorki Koca Padişah:
Said Paşa; görevi kabul ettiğini hatıratında beyan ediyor. Yine bu sadaretinden düşmesine badi olan vakaları paşanın hatıratından özetlemeye girişelim: "Padişah; ülkede kendisi hakkında kötü niyet beslendiğini, İstanbul'da bir ihtilâf havasının husul bulmakta olduğunu, bütün bunlar için Mah-mud Nedim Paşa ile oturup, şiddet tedbirleri almamız hususunda kat'i bir lisanla emirleri oldu. Mahmud Nedim Pa-şa'nın bu hususlarda çalışmaları bir kaç seneyi bulmuş hazırlıklardı. Fakat ben makam-ı sadaretin ortak kabul etmeyeceğini, benim memleket menfaatlerine dâir görüşlerim ile Mahmud Paşanınkiler arasında derin muhaliflik bulunduğundan istifa yoluna gjtdim. Fakat istifam kabul görmedi. Aradan 57 gün geçmişti ki bir gece saraya çağrıldım. Gittiğimde huzuru hümayuna dahil olduğumda, pek sert bir muamele ve bir çok azar ile karşılandım." diyen Sa-id Paşa hatıratında şöyle devam etmekte: Zât-ı şahane oturmama müsaade etmedi. Kendileri de ayakta dolaşarak bir çeyrek saat kadar gönül kırıcı, izzet-i nefis yaralayaci ifadelerde bulundular. Azarlarının sonuna doğru bir gün evvel-Saray'da göz altına alınan Müşir Deli Fuad Paşa'ya isnat edilen bir cürüm hakkında Man mud Nedim Paşa ve Ahmed Cevdet Paşa'nında bulunduğu huzurda ve Cevdet Paşa'nın kalemiyle tutulmuş bir istintakname elime padişah tarafından verildi. Ben bunu okumaya başlayınca zât-ı şahane seri adamlarla bana yaklaşarak aramızda bir adımlık mesafe kalmıştı ki bakışları, azar dolu ve çok çabuk cevap vermemi emrediyordu.
Varakada yazılanlar ise; padişahın taht'dan indirilmesi için, Dağıstanlılardan meydana gelen cemiyet kurulduğunu ileri süren ihbarlara aid bir tahkikat idi. Cemiyetin bu işdeki aidi, zâtı şahanelerinin kendi muhafazasına tahsis etdiği ve bir nev'i hususi askeri imtiyazı verdiği dağistanh'iardan meydana gelen asker gurubu olup, bu askerin başı sarayın İçinde Dağıstanlı Mehmed Paşa imiş. Fuad Paşa ve sair bazı kimseler cemiyette, ben de güya cemiyet reisi irnişim! Seri bir bakışla yaptığım okuma bana bu kadar bilgi verdi. Zât-ı şahane devama imkân bırakmayıp istintakiyeyi elimden çekip aldı ve: 'Bana ne diyeceksin? Sualini tevcih ettiler. Cevap verme imkânı kısıtlı idi. Konuşturmuyordu. Ancak; aslı faslı olmayan şeylerdir mânasına gelecek beyanlarla meramımı arzedebildim. Fakat; O azar dolu sözler devam etmekteyken, zât-ı şahane mührümü ver dedi. İşte o zaman müşkil mevkiide kaldım. Çünkü mührü hümayun üzerimde değildi. Hatemi âliyi çantamda taşırdım mabeyne çağrıldığımda huzura girereken çantayı adamımda bırakmıştır. Efendimizden mabeyne gidip çantayı alma müsaade etmesini istediler. Çok daha kızdılar ve pantolonun cebinden meşin bir muhafaza için- deki küçük rovelveri çıkarıp başıma tuttular. Emanet-i hümayununuzu veririm. Ben de olan emanet-i ilahiyeyi de ondan sonra alırsınız dedim.
Bunun üzerine rovelveri başımdan çekip büyük salonun kapısından çıkarak Çantasını getirsinler! Emrini verdiler. Yanıma geldi ve rovelveri başıma tutarak, müh rüm çıkmazsa buradan ölün çıkar' diye azar dolu sözlere devam etdiler. Çanta geldi, açıldı mühim teslim edildi. Artık kızgınlık başka taraflara yöneldi. Kendisinin hâl veya imhası hakkındaki sözde karan ciddi ve sahici addediyor. Akabinde Sultan Murat güya tahta çıkmaya hazır, hâttâ sarayında ihtiyaten bir takım kürtler saklanmış itikadında bulunuyordu. Eğer bu hal tahakkuk ederse evvelbevvel beni parçalatacağını sözlerini ekledikten sonra önüme düşüp, harem ile kendi dairesi arasında bir odaya beni götürdü. Hapsedip, kapıyı kilitleyip gitdi. Diyor hatıratında Mehmed Said paşa.
Kıymetli biyografi üstadı İbn'ül Emin Mahmud Kemal İnal merhum bize şöyle sesleniyor; "Paşamın (Said Paşa) 7.defaki sadaretinde kitabet hizmetiyle yanında bulunduğumdan gece ve gündüz, hatta yatakta iken, mühr-ü hümayunun al-tun zincirle boynunda asılı olduğunu gördüm. Mührü yanında bulundurmamasından dolayı daha önce azara uğrayışı içine oturmuş ki, o günden sonra koynunda taşımak vazgeçilmez adeti olmuş.
Konular
- Kâmil Paşa'ya Suikast Düzenlenmesi
- Hüseyin Hilmi Paşanın İlk Sadareti
- İki Olayın Hikâyesi!
- Ahmed Tevfik Paşanın Sadareti
- Ceza Alacaklarına Ceza Veren Oldular!
- Şeref-İ Adalet Ve İki Şahsiyat
- 31 Mart Yağması
- 2. Abdülhamid'in Hal'î
- Mebusların Meclisde İknası!
- Fetva'ya İhanet Eden İttihatçılar
- Caniler Kabinesi!
- Mevlanzâde Rıfat Bey'in İfşaatı
- 31/Mart İle Alâkalı Mühim Bir İfşaat!
- Sultan 2.Abdülhamid Hâl Ediliyor
- Abdülhamid Hân'ın Şahsiyeti
- Şarkın Gerçeği Ve Abdülhamid Hân
- Filibe Vak'ası!
- Kapütülasyon İlgasına Teşebbüs
- Hayatımı Muhafaza Tedbiri
- Hilâl İle Haç Arasındaki Mücadele
- Mektep Ve İlahiyat
- Edebiyat-San'at Ve Kültür
- 2.Abdülhamid Hân'ın Hanımları Ve Çocukları
- 2.Abdülhamid Hân'ın Sadrıazam Ve Şeyhülislâmları
- Netice
- SULTAN V. MEHMED REŞÂD HAN
- 5. Faslın Tekmilesi
- Sultan 5 .Mehmed Reşad'ın Dönemi
- 5. Mehmed Reşad Ve Cülusu
- Câni'ler Kabinesi!