Fetva'ya İhanet Eden İttihatçılar
Bir görüşe göre gayrimeşru olan fetva ile Sultan Hamid'in hâli kararını aldıran cemiyet, her hâl-û kârda diyanet-i islâ-miyyeyi bir âlet makamında kullandığı halde, padişah Sultan Hamid hakkında verilen bu kararın "şeriat-ı garra-yi Mu-hammediyye" diye uygulatırken, öte yandan eldeki anayasanın 11.maddesinde "devlet-i Osmaniyye'nin dinî islimdir." Şeklinde yazılıyken dine uygun şeriata bağlı bir kararın tebliğini yaparken, o dinin sâliklerinden olmayan şahsı, bu tebliğde istihdam etmek tabii ki gayri kanuni hallerdendir.
Çünkü Yıldız Sarayına tebligatı yapmaya gönderilenler arasında bulunan siyonist cemiyetinin, Osmanlının yıkılmasını teminle görevlendirilen ve Selânik'de bir müddet kalmış, herkesin ne mal olduğunu bildiği Selanik mebusu ve İttihatçıların akıl hocası Emanuel Karaso'nun heyetle vazifelendirilmesi fetvaya ihanettir.
ittihatçılar; kendilerinin hazırlayıp gerçekleştirdikleri 31/mart vakasını 2. Abdülhamid ve onun yakın adamlarına isnad ettiler. Halbuki bizzat 2. Abdülhamid'in sadarete getirdiği A.Tevfik (Okday) Paşa'nın gayretleri vatanseverliği ve işbilirliği sayesinde kontrol altına alınıp,teskin olunmuştu. Eder Abdülhamid ve yakınları bu elîm vak'anın tertipçileri olsalardı, herhalde bu vak'a bittiği gibi değil, başka şekilde neticelenir, padişahı da taht' dan indirecek bir meclis-i me-busan dahi ortada kalmayabilirdi! Sultan Hamid'in Seiânik'e gönderilmesinin peşinden hareket ordusunun ittihatçıları, tam bir kör sadakatle bağlılığı neticesinde saklandıkları deliklerden fırlayan me'şum cemiyetin azaları ve sabık kabinenin üyeleri yeniden hükümeti kurmak sevdasına düştüler. Meşrutiyetin ilk padişah ve halifesi ilân ettikleri Sultan Reşad'ı derhal meşrutiyet anlayışının aksi istikametinde yönlendirmeye gayrete girdiler.
Tevfik Paşanın, Sultan Reşad'ın huzuruna çıkıp, kabine üyeleriyle birlikte istifasını sunması ve yeni padişahın Tevfik Paşa'yı görevinde ipka etmesi ittihadçıları bir hayli kızdıran olaylardan biridir. Nihayet dayanamayan Sultan Reşad"ın; "Ben meşrutiyet kanunlarına uygun hareket ediyorum. Sizler buna uymayacaktinizda o zaman bizim bilâderin ne günâhı vardıda mahlû eylediniz" demiş olduğu pek yaygındır.
Ne varki, komitacılar güruhu padişaha tebelleş oldular fazla bir zaman geçmeden Hüseyin Hilmi Paşayı yeniden sadarete getirecek olan kararın birinci merhalesi olan Ahmed Tevfik Paşanın ve kabinesinin azlini emreden irade-i seniyye-yi elde ettiler. Böylece 2. merhalede H.Hilmi Paşa kabinesi kurulduğunda, Mülabei Sıbyan yâni çoluk çocuk kabinesi denebilecek hükümet kuruldu.
Konular
- Hasan Rami Paşa
- Babıâli'nin İç Yüzü Risalesini Tenkidimiz
- Târihi Bir Tesbit
- Meşrütıyetten-31 Mart Harekâtına
- 31/Mart Hadisesi
- Meşrûtiyetin Birinci Kabinesi-İlk Sadrazamı Ve Şeyhülislâmı
- Kâmil Paşa'ya Suikast Düzenlenmesi
- Hüseyin Hilmi Paşanın İlk Sadareti
- İki Olayın Hikâyesi!
- Ahmed Tevfik Paşanın Sadareti
- Ceza Alacaklarına Ceza Veren Oldular!
- Şeref-İ Adalet Ve İki Şahsiyat
- 31 Mart Yağması
- 2. Abdülhamid'in Hal'î
- Mebusların Meclisde İknası!
- Fetva'ya İhanet Eden İttihatçılar
- Caniler Kabinesi!
- Mevlanzâde Rıfat Bey'in İfşaatı
- 31/Mart İle Alâkalı Mühim Bir İfşaat!
- Sultan 2.Abdülhamid Hâl Ediliyor
- Abdülhamid Hân'ın Şahsiyeti
- Şarkın Gerçeği Ve Abdülhamid Hân
- Filibe Vak'ası!
- Kapütülasyon İlgasına Teşebbüs
- Hayatımı Muhafaza Tedbiri
- Hilâl İle Haç Arasındaki Mücadele
- Mektep Ve İlahiyat
- Edebiyat-San'at Ve Kültür
- 2.Abdülhamid Hân'ın Hanımları Ve Çocukları
- 2.Abdülhamid Hân'ın Sadrıazam Ve Şeyhülislâmları