logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Ceza Alacaklarına Ceza Veren Oldular!


Bu yapılan şüphesiz ki bir "alessultan-ı huruç îdi" buna cüret eden Mahmud Şevket ve Ferik Hüseyin Hüsnü Paşala­rın kumandasındaki eşkıyalar güruhu, komutanlarından en küçük neferine kadar askeri ceza kanunlarının uygun mad­delerine binaen, idama götürülmeleri icâb ederdi ve bu ko­kuşmuş cemiyete ubudiyet ve hulûs çakmak için bahse ko­nu canileri alkışlıyan elleri de icab eden cezalara çarptırmak gerekirken şaşılır ki; bu haydutların yol açısıyla halife-î rûyi zemin ve padişah-ı islâmiyan olan Sultan 2. Abdülhamid han hz.lerini tahtdan indirmeleri ümmetin büyükleri ve milletin vekilleri ve hükümet ile ayan (senatörler) için, İlelebed çatıl-nıak da haklı olunacak durumlardandır.
istanbul'a girdikten sonra yaptıklarını bir miktar yukarıda-da anlatmağa çalıştığımız bu şekavet topluluğu üstelik is-yancılıkdan çıkıp hem itham eden, hem de cezalandıran yargıç makamına geçtiler. Çünkü kurmuş oldukları örfî idare ve buna bağlı  1  ve 2 numaralı divan-ı harb-i örfî adlı askerî mahkemeler, eski vükelâ-yı ve askerleri, devlet memurlarını ve sarayın erkânını, ittihatçıların menfaatlenmelerini önleme­yi, hizmet-i millet ka-bul edenleri ve bunların (İttihatçı çete­nin) hareketine karşı hareket yapmayı tasavvur ed enleri, bir çok muharrir ve iktidar sahibi kimseleri, Sultan Mahmud'u sâni'nin sonunu getirdiği yeniçerilerin, "tut-kap" usûlüne uy­gun olarak, rastladıkları yerlerde yakalayarak Harbiye Nezâ-reti'nin bahçesinin Süleymaniye Câmü kapısına yakın yerin­deki Bekirağa Bölüğüne hapsetmekteydiler. (Tabii bu günkü İstanbul Üniversitesinin olduğu yeri tarif ettiğimizi biliyorsu­nuz. M.H) Yakalanıp da, hapse konan kişilerin gün begün sa­yıları çoğaldığından hapishanenin üst katındaki itfaiye teşki­lâtı dâhil, bir kaç asker koğuşu boşaltılarak çâre arandiysada neticede zulme uğrayan kimselerin sayısı durmadan arttığın­dan daha sonraları Dâire-i Askeriyye-Î ümur-u Nezâret-i bi­nası karşısındaki, Çifte Saraylar bile hapishane olarak kulla­nılmağa başlandı. Yapılan bütün bu işlerin mağduru olan ki­şiler büyük eziyyetler ve açlıkla mücadele edip dayanmağa çalıştılar. Ancak .yapılanlar akla hayale gelmez cinstendi ve milletimizin insanına reva görüldü.

İttihatçıların cemiyetinin o rezil kurucu ve reisleri ve de meşrutiyetin kurucusu ve kahramanı addedilen Enver ve Ni­yazi'ler ile onların cânilikde, bir hayli ileri olan fedaileri, tara­fından tutukluların ve hükümlü mazlumların bazıları, gündüz veya gece ve belli olmaz zaman diliminde bu ahlaksız canile­rin bulundukları harbiye nazırlığı binasının odalarına getirtilir 'çeşitli hakaretlere maruz bırakılarak bu esere almaya utandı­ğımız sözlerle izzet-i nefisleri rencide değil, adetâ ayaklar al­tına alınmaktaydı.