logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Hasan Rami Paşa


Hasan Rami Paşa Osmanlı siyaset âleminde henüz yeni yeni görünen bir kişidir. Osmanlı ufkunda dolaşan fikri yapısı içinde, Rami Paşa en büyük denizcilerden biri olup, İngiliz donanmasına bile komuta edecek iktidara sahiptir. Bir hayli zamandır ülkenin en önde gelen bahriye zabitlerinden biri ol­masına rağmen yakın zamana kadar komuta mevkiine geti­rilmemesi, paşanın kendisi için bir şeref meselesi olarak yo­rumlaması yeridir. Devlet-i âliyye-Yunan Savaşında (1897 Osmanlı-Yunan Savaşı nâmı diğeri Dömeke Meydan muha­rebesi ve zafer, dünyaya parmak ısırtacak bir Osmanlı zaferi olduğunu fakirin bu hususda basılmış bir kitabı olduğunu ifti­harla hatırladım. M.H) büyük zorluklar içinde Haliç'den çika-nlan harp gemilerine kumandanlık Rami Paşaya tevcih edil­miştir. Paşa gemileri hemen Marmara denizinin açıklarına Çekmiştir. Kimsenin kimseden vede hiçbir şeyden doğru bir haber ahnamıyan memleketde, Rami Paşanın o devrin bahri­ye nazırına hiç bir itimadı bulunmadığından, gemilere ufak bir tâlim yaptırmak istemiş ve 2. sınıf krovözörlerden Mecidi­ye ise atış yaptığı topu ile fena halde olmak üzere, yine ken­disini yaralamıştır
Bunun üzerine Rami Paşa donanmayı alıp Gelibolu önleri­ne çekmiş ve hiç kimse Hasan Rami Paşa'ya bir şey sora-mamıştır. Rami Paşa'nın oradan sökülüp çıkarılmasına da te­şebbüs edilememiştir. Bu da, Osmanlı târihini bir zillet-i şa­ibeden kurtarmak, hizmeti olmuştur. Hasan Rami Paşadan evvel Bahriye nezareti adliye memurlarından gelen birine ve-rifmişsede, amele ve askerler bu zâtı kaçırmışlar Rami Paşa, bu göreve kerhen ve kaydı ihtiyatla getirilmiştir. (Bahse ko­nu savaşda Hasan Hüsnü Paşa 3/aralık/1882'de geldiği Bah­riye nazırlığında onbeşinci senesini aralıksız sürdürdüğü gibi, yedi yıl daha bu savaştan sonra bahriye nazırlığında muam­mer olmuştur. Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşanın ilk bahriye nezaretinin sonuçlandığı l/aralık/1882 târihinde Bahriye na­zırlığına getirilen Mehmed Ratıb Paşa da, bu makamda en kı­sa müddet kalan Bahriye nâzındır ki, yukarıda yazarın bah­settiği adliyeci, bu olsa gerekdir. Ancak bu dönemin bahset­tiği Yunan harbiyle arasında yine onbeş sene vardır. Anlaşı­lan odur ki yazar bütün olumsuzlukları bir araya getirip, de­virleri uymasa da bir olumsuzluk sansasyonu meydana geti­rerek devrin insanını aldatmağa çalışıyor hükmünü çıkarma­mız yanlış olmaz. Bizim bu tip risaleleri neşre gayretimiz bu küçük görülen neşriyatlarla, münevverlerimizin iğfal edildiği ve elan günümüzde de, buna müracaat eden zihniyete'ka­nanlar az değildir olmasındandır.M.H) Halbuki ülkenin çok büyük çoğunluğunun gaflet uykusunda olduğu şu sırada bir iki kişinin ne yapabileceği sual edilse yeridir.
Fransızca risalenin yazılışı 17/ocak/1908-Tercüme târihi 29/kasım/1908 Böylece bu risaleyi iâtinize etmiş bulunuyoz. Şimdi bu risale üzerine mütalaaımızi takdimle okurumu-n efkârında meydana gelmiş tereddütleri varsa gidermeye gayret göstereceğim, efendim.