logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Jöntürklerin Dokuzları

Namık Kemal ve arkadaşlarının toplandığı evin müdavim­lerinin isimleri şunlardan ibaretti: Namık Kemal Bey'le Ziya (Paşa) Bey başda olmak üzere, Harabeler mütercimi Ayetul-lah Bey, Meyşo'nun Ehl-i Salip Târihinin mütercimi Pertev Efendi, Arif Bey, meşhur gazeteci matbua-i müceddidinden yâni matbaacılık ve gazeteciliğe büyük yenilikler ve terakki-ler taşımış bir insan, Ebuz Ziya Tevfik Bey, meşhur Ahmed d Efendi, Ekrem Bey ve de Memduh Beyefendilerden ibaretti. Sonunda istibdad idaresi bu değerli kişilerin bir ço­ğunu sürgünlerde perişan eyledi.

Yalnız Ekrem Bey ile Ahmed Midhat Efendi dolgun maaşla İstanbul'da kalmanın yolunu bulabildiler. Memduh Beyefen­diye gelince; bu gün Dahiliye Nezareti gibi en mutena ve mühim memuriyetde oturmaktadır. Sağır Memduh Paşa la­kabıyla da anılan, bu zat da çok kültürlü biri olup, Paris'de Sen nehrinin lâtif bir sahilinde ortalığa cevher saçan biri ol­saydı mutlaka eski zadegandan birinin düşkünlüğünü, kendi dizleri üstünde terbiye olduğuna hükmettirecek şekilde, usûl-ü telbisi yâni ayıplan kapatıcı, muaşerete ve İlm-Î musahe-beye, kendisine en lakayd olanları bile hüsn-ü kabul fennine uygun vukufiyetle karşılar. Bizde buraya mühimler listesi adıyla bir liste tanzim eden meşhur şâir Yahya Kemâl (Be-yatlı) merhumun beyanını koyarak sahifemizi süsleyelim:
1- Murad Bey (Mizancı)
2- Ahmed Rıza Bey                           
3- Prens Sabahaddin Bey
4- Mahmud Celaleddin Paşa
5- Hoca Kadri
6- Sâmipaşazâde Sezayi
7- Hüseyin Siyret
8- Kemâl Midhat,
9- Hüseyin Tosun,                        .                   ,
10- Ali Haydar Midhat
11- Salih Cemâl (Kaanun-ı Esasiyi çıkaran)
12 -Bekir Fahri
13- Ali Kemâl
14- Süleyman Nazif
15- Rahmi
16- Çürüksuiu Ahmed
17- Midhat Şükrü (Bleda)
18- Halil Muvaffak
19- Nâzım Verdâni
20- İsmail Kemâl (Fraşeri)
21- Fazlı
22- Halil Ganem
23- Ahmed Saib
24- Mehmed Ali Paşa
25- Kaptan Rıza (Hak gazetesinin sahibi)
26- Nihad Reşad (Dr.Belger)
27- Ahmed Celaleddin Paşa
28- Şerafeddin Mağmumî
29- Bahaeddin Şâkir
30- Hüsrev Sami
31 -Ke'nan
32- Ömer Naci
33-Ressam Gâlib
34-Mühtedi Yaşar
35-Yürekler acısı Sabri
36-Dr.Rıfat                     
37-Refik Nevzad
38-Halil
39-Kardeşi Murad
40-Halil Menteşe
41- Konsolos Şefik
42- Çerkes Kemâl
43-Abdülhalim Hikmet
44- GâlibÂta
45- Doktor Re'fet beylerdir.

Yahya Kemâl bey'İn bu listesi bizim gördüğümüz kadarıyla siyasette aksiyon ve fikir sahiplerini tesbit ve bunların tahlili­ne hazırlık olmalıdır. Nitekim listede yer alan zevatın adını duymadıklarımızda buna adetâ şâhidlik ediyor.

Memduh Paşa; orta boylu, karnı az çıkık yâni hafif göbek­li, vücudu sağlam ve gösterişlidir. Yaşı altmişsekizi bulması­na rağmen elan gözlerinden deha kıvılcımları saçılıyor. Fakat bu deha, bir dâhî-i hayr mıdır? Şer-mî'dir? Bu pek ayrı bir meseledir! Hiç bir Osmanlının, Memduh Paşa ile ne kalemle nede sözle çarpışabilmesi kabil değildir! Zerafeti pek seven, nüktedan olup, anlatımı son derece fasih olan en basit soh­betinde bile hezelliyat yâni ciddi olmayan ifadeler kullanmaz. Pek çok hikâyeleri vardır. Süfera yâni sefirler dünyasının ha­nımları hakkında yazdıkları ancak avrupada emsaline rastla­nacak güzelliktedir. Zaman zaman şiir söyler, evdeşinin hay­retlerini, meftuniyetlerini, hasımlarının hürmetlerini fâtihane bir şekilde kabul ederler.

Sivas Valisi olarak görev yaptığı zaman; pek menfaatına düşkün işler yaptığı anlatılır. Haklarında buraca da bu yolda bir şayia bulunmaktadır. Esas görevi hâlihazır olarak, sadrı-azamlan kontrol altında bulundurmaktır. Ne var ki; bu mev­kii doldurmaya kâfi gelememişlerdir. Yirmi seneye yakın bir zamandan beri meyveli yolu takip ediyorlar. Memduh Paşa her şeyi bilir, her şeyi tanır ve duyar. Geçen bir gölge, uçan bir sinek, dönen bir tekerlek, susan bir seda, onun fezadan dahi haberdar olmasındaki esrarı gösterir!
Bakışları parlak, te'sir edicidir. Her şeyi bilmesi ve tefsir etmesi ve de tasnifiyle akşamlan Yıldiz'ı uçurur! Fakat hisle­rine mağlup olduğunda bu keşiflerden, akiı giderici karıştırı­cılardan gerek görüş olarak gerekse meşrebi olarak tama­men buna karşıdır. Bulunduğu mevkıiye falan ve filân vazife ile mükellef olarak oturtulmuş, bunları yerine getiriyor. Mem­duh Paşa için 1. rütbe 1. dereceden Lejyon Dönor nişanı ya­zıldığı söyleniyor.
Ormanlar ve Maadin nâzın Selim Melhame bu türün 2. rüt­besini taşıdıktan sonra, Memduh Paşa için 1. rütbesi de azdır. Vazifesinin bir kısmı gizli olmakla beraber Memduh Paşa, bu­nu yerine getirmekle bozuk ahlâk sahibi kimse ile arasındaki farkı azaltıyor ve böylece Memduh Paşayı biraz gagaladıktan sonra bir başka recüle geçelim..
Babıâli'nin ihmâli asla caiz olmayan mühim çehrelerinden birisi de, Şura-yı Devlet Reisi Büyük Said Paşa, 80 yaşında olmasına rağmen bir delikanlı görünüşündeydi. Mütebessim, saf ve tamamen ak-pak olmuş sakallarıyla, biraz neşeli oldu­ğunda hayli sevimlilik kazanırdı. Vatan'ın çöküp, yıkılıp git­mesine bir tedavi çâresi üretebilmekten âciz idi. Ayyuka çı­kan rezaletler önünde sessiz kalmış bir şâhid sıfatıyla hiç ol­mazsa iyi yaşamaya eğilimli evlâdlarını, yetiştirmeğe azmet­mişti. Bu evlatlarından büyüğü 26 yaşında ferik, yâni korge­neral rütbesini hâiz olmuş bulunanı Stokholm'da elçidir. Kı-Şin Kahire'de yazın Paris'de ve Trovil'de vaktini geçirir. Kü­çük evlâd ise 22 yaşında olup liva rütbesindedir yâni tuğge­neraldir ve ayrıca yaverdir...

Istibdad idaresi; Âlî Paşa'nin hayatının yegâne eseri bulu­nan Şura-yı Devlet bu adam tarafından, yâni Said Paşa tara­rından aşağılık bir mücadele alanına çevirilmiştir. Halbuki Âlî ^aşa. Said Paşa'nın hazakatine tamamen itimat etmişti. Said Paşanın yemesi içmesi, yatması, kalkması ve uyanması iie aksırması, sümkürmesi bu müstebid idaresinden önceden alınmış müsaadeye bağlı bulunuyordu. Said Paşa; Berlin El­çiliğinden hâriciye ne-zaretine geçmiş olup, hikâye meraklısı olduğundan, elçilikteki tercümanlar, Figaro'dan, Şaryorden ne bulurlarsa toplayıp getirir ve hediye ederlerdi. Said Paşa vefat etdiğinde de Şura-yı Devlet Hasan Fehmi Paşa' ya tev­cih olunmuştur.