Tepinen Nazır
Şimdi kalem elimde, fakat kulaklarım müthiş ve sağır edici uğultuların saldırgan olduğu müthiş tarakkalar ile adetâ patlamak üzere.. Orman ve Maadin (Orman ve Maden) ziraat dâireleri ve porselen fabrikası nâzın, sanayii sergileri kurucusu, mâliye müsteşar-ı husûsisi vede Osmanlı Siyasî İşleri Müdürü Selim Melhame Paşa ağzını açmış, gözünü yummuş tepinmekte, bağırıyor ve telâş içinde: "Ne? Diyor bütün arkadaşlarımı tasvir edi yorsunuz da bir benrni unutuluyorum? Benim onlardan farkım ne? Hakkımı isterim! İsterim!" Esasında Paşanın hakkı var.
Paşayı unutmak, kurmak istediğimiz şu kolleksiyon yapısını eksik bırakmak yerine geçer. Fakaat! Müsaade Paşam!.. Bir kere hatıraları hafızama toplayayim. Bir de ricam; netice-i tetkikim aleyhinize çıkarsa, bana bir kusur isnad etmeyiniz. Bir kere boyunuz bir metro yüzseksen santimetrodur. Teninizin rengi safrani olup, hüzünlü bîr hindi'yi andırır. Vechiniz yâni yüzünüz geceleri beyzi(oval) olup, bir gün evvel verilen jurnallerden bir şey çıkaramamışsanız sabah olduğunda yüzünüz uzunlaşır! Alnınız basık, burnunuz çıkık, gözleriniz pırıltılarla ışıldıyor!
Sesiniz kısık, kollarınız sarkık, bacaklarınız içe doğru bükük doğrusu ise paytak halde! Konuşmanız daima fikrinizin aksinden ibaret ve dudaklarınız sahte bir tebessümle aralık, mutlaka yalan olan sözleriniz zaman ve mekân ile uygun hikâyelerle süslüdür. Şu aralık bir hayli fazia olan servetiniz, Hâmidî' dir.
İşte Paşa; varlığınızın tasviri bundan ibaret olup, bir noksanım varsa kusuru yine size aiddir. Herhangi bir fark ancak sizin son mülakatımızdan beri değişmiş olmanızdan Ötürüdür. Saray'ın bir çok mensubunun olduğu gibi zât-ı mübarekeni-zide. Suriye Güneşi, yetiştirmiş olmakdan elemlidir. Avrupa-nın; Osmanlı ülkesindeki hiristiyanlannda devlet hizmetinde bulundurulmalarını gözlemesi ile temiz vücudunuz sayesinde saf saf rastla nılmaya başlanmıştır. Tıfıllığınız yâni küçüklüğünüz Beyrut Cizvit mektebi sıraları üstü veya altında geçdi. İstanbul'a gelip Mekteb-i Sultaniye yâni Galatasaray Lisesine mubas sırlık yâni talebe gözetleyicisi olarak yerleşdiğiniz zaman henüz 22 yaşındaydınız!
Bir aralık da, Rumelîşarkî hududu tahdit heyetine refakat etdiniz. Orada vazifeniz ne idi? Meçhul! Bence malum bir şey! Avdetinizde o aralık yeni açılmış bulunan Duyûn-u Umumiyye merkezi idaresine tercüman sıfatiyle yerleştirilecek şansı İsbat-ı hüner ile yakalamış oldunuz, işte bu memuriyette serpilip açıldığınız kudret eli; size bir sahayı göstere-fek çeşitli meziyetleri gözleyip, hararetle aldığınız feyzlerle başarınızı genişlettiniz. Yıldız Sarayına her akşam maruzatınızı zarf zarf değil, etek, etek, kucak kucak sundunuz. Du-yun-u Umumiyye Meclis-i İdaresi, vazifelerine dahil olan, olmayan, olacak olan olmayacak olan her şeyin dakikası dakikasına, hatta daha evvel sarayca malum olduğunu görüp, nihayet zâtıâliyyenizî keşfedip, kuyruğunuzdan tutturup kapı dışarı attılar buraya kadar olan hayat safhanızda geleceğe yani atî'ye intikal edecek pek mühim ve parlak hususlar yoktur. Hududsuz sayıdaki arkadaşlarınızın hayat tarzlarından başka bir şey değildir. Fakat bir kaç senedir siz büyüdünüz! Adetâ vükelâ payesine yükseldiniz, ülkenin ticaretine, siyasetine, mâliyesine hâttâ her şeyine burnunuzu sokar oldunuz. Vekiller meclisinin kararlarından hiç biri önce sizin reyiniz alınmadan yerine getirilmez oldu. Şu durumunuz avru-palıyla alakadar bulunduğundan hakiki durumunuz, hafifliğiniz avrupalıiarca da bilinmek gerekir.
Orman ve Maadin Nezaretine tâyin tarihinizden beri zât-ı şahaneye her sene güzel idareniz sayesinde gelir arttırıcı bir lâyihanın takdimini itiyad ettiniz. Ortaya maden hakkın da, ülkenin en zengin madenlerini sizin payınıza çok düşmesini sağlayacak bir kanun atdınız. Hırsını tatmin için denizlere yakın bütün maden menbalannı da, elinizle sattınız.
Dünyanın en zengin ocaklarını, işinize gelen en bayağı serserilere, İştirakiniz olarak mâl eylediniz. İmtiyazlar en aşağı bedellerlede diğer serserilere intikal etdi. Borasit, kurşun, Manganez, kömür, antimon gibi bütün silsilei maden, sizin o bin marifetli ellerinizde değişik şekiller alıp, Mısır tahvilatına, Almanya ve ingiltere eshamına, Süveyş Kanalı hisse senetlerine vesairlere tebeddül ediyor! Bu ne sihir!
Paşayı unutmak, kurmak istediğimiz şu kolleksiyon yapısını eksik bırakmak yerine geçer. Fakaat! Müsaade Paşam!.. Bir kere hatıraları hafızama toplayayim. Bir de ricam; netice-i tetkikim aleyhinize çıkarsa, bana bir kusur isnad etmeyiniz. Bir kere boyunuz bir metro yüzseksen santimetrodur. Teninizin rengi safrani olup, hüzünlü bîr hindi'yi andırır. Vechiniz yâni yüzünüz geceleri beyzi(oval) olup, bir gün evvel verilen jurnallerden bir şey çıkaramamışsanız sabah olduğunda yüzünüz uzunlaşır! Alnınız basık, burnunuz çıkık, gözleriniz pırıltılarla ışıldıyor!
Sesiniz kısık, kollarınız sarkık, bacaklarınız içe doğru bükük doğrusu ise paytak halde! Konuşmanız daima fikrinizin aksinden ibaret ve dudaklarınız sahte bir tebessümle aralık, mutlaka yalan olan sözleriniz zaman ve mekân ile uygun hikâyelerle süslüdür. Şu aralık bir hayli fazia olan servetiniz, Hâmidî' dir.
İşte Paşa; varlığınızın tasviri bundan ibaret olup, bir noksanım varsa kusuru yine size aiddir. Herhangi bir fark ancak sizin son mülakatımızdan beri değişmiş olmanızdan Ötürüdür. Saray'ın bir çok mensubunun olduğu gibi zât-ı mübarekeni-zide. Suriye Güneşi, yetiştirmiş olmakdan elemlidir. Avrupa-nın; Osmanlı ülkesindeki hiristiyanlannda devlet hizmetinde bulundurulmalarını gözlemesi ile temiz vücudunuz sayesinde saf saf rastla nılmaya başlanmıştır. Tıfıllığınız yâni küçüklüğünüz Beyrut Cizvit mektebi sıraları üstü veya altında geçdi. İstanbul'a gelip Mekteb-i Sultaniye yâni Galatasaray Lisesine mubas sırlık yâni talebe gözetleyicisi olarak yerleşdiğiniz zaman henüz 22 yaşındaydınız!
Bir aralık da, Rumelîşarkî hududu tahdit heyetine refakat etdiniz. Orada vazifeniz ne idi? Meçhul! Bence malum bir şey! Avdetinizde o aralık yeni açılmış bulunan Duyûn-u Umumiyye merkezi idaresine tercüman sıfatiyle yerleştirilecek şansı İsbat-ı hüner ile yakalamış oldunuz, işte bu memuriyette serpilip açıldığınız kudret eli; size bir sahayı göstere-fek çeşitli meziyetleri gözleyip, hararetle aldığınız feyzlerle başarınızı genişlettiniz. Yıldız Sarayına her akşam maruzatınızı zarf zarf değil, etek, etek, kucak kucak sundunuz. Du-yun-u Umumiyye Meclis-i İdaresi, vazifelerine dahil olan, olmayan, olacak olan olmayacak olan her şeyin dakikası dakikasına, hatta daha evvel sarayca malum olduğunu görüp, nihayet zâtıâliyyenizî keşfedip, kuyruğunuzdan tutturup kapı dışarı attılar buraya kadar olan hayat safhanızda geleceğe yani atî'ye intikal edecek pek mühim ve parlak hususlar yoktur. Hududsuz sayıdaki arkadaşlarınızın hayat tarzlarından başka bir şey değildir. Fakat bir kaç senedir siz büyüdünüz! Adetâ vükelâ payesine yükseldiniz, ülkenin ticaretine, siyasetine, mâliyesine hâttâ her şeyine burnunuzu sokar oldunuz. Vekiller meclisinin kararlarından hiç biri önce sizin reyiniz alınmadan yerine getirilmez oldu. Şu durumunuz avru-palıyla alakadar bulunduğundan hakiki durumunuz, hafifliğiniz avrupalıiarca da bilinmek gerekir.
Orman ve Maadin Nezaretine tâyin tarihinizden beri zât-ı şahaneye her sene güzel idareniz sayesinde gelir arttırıcı bir lâyihanın takdimini itiyad ettiniz. Ortaya maden hakkın da, ülkenin en zengin madenlerini sizin payınıza çok düşmesini sağlayacak bir kanun atdınız. Hırsını tatmin için denizlere yakın bütün maden menbalannı da, elinizle sattınız.
Dünyanın en zengin ocaklarını, işinize gelen en bayağı serserilere, İştirakiniz olarak mâl eylediniz. İmtiyazlar en aşağı bedellerlede diğer serserilere intikal etdi. Borasit, kurşun, Manganez, kömür, antimon gibi bütün silsilei maden, sizin o bin marifetli ellerinizde değişik şekiller alıp, Mısır tahvilatına, Almanya ve ingiltere eshamına, Süveyş Kanalı hisse senetlerine vesairlere tebeddül ediyor! Bu ne sihir!
Konular
- Masonluk Ve Farmasonluk Cemiyeti
- Avlonyalı Ferid Paşa Sadareti Ve Meşrûtiyet
- Zekiye Sultan Hanımın İfşaatı
- Meşrutıyet-I Sanı (2.Meşrûtiyet)
- Müfettişin İhmâli Varmı?
- Babıâli'nin İç Yüzü!
- Babıâli'nin İç Yüzü
- Bâbıâlî! Ne Sihirbaz Terkib!
- Babıâli'nin Saray'a Teslimi!
- İstibdad Ve Tagallüp
- Babıâli'nin Sadr'ları
- Sıralama Devam Ediyor
- Tevfik Paşanın Sıkışması
- Jön Türkler
- Jöntürklerin Dokuzları
- Tepinen Nazır
- Sömürülüş
- İfşaatta Kor İtham!
- Tarafsız Kalem!
- Tophane Müşiri Zeki Paşa
- Hasan Rami Paşa
- Babıâli'nin İç Yüzü Risalesini Tenkidimiz
- Târihi Bir Tesbit
- Meşrütıyetten-31 Mart Harekâtına
- 31/Mart Hadisesi
- Meşrûtiyetin Birinci Kabinesi-İlk Sadrazamı Ve Şeyhülislâmı
- Kâmil Paşa'ya Suikast Düzenlenmesi
- Hüseyin Hilmi Paşanın İlk Sadareti
- İki Olayın Hikâyesi!
- Ahmed Tevfik Paşanın Sadareti