Ne Zelil Emir!
İtalyanların, Trablusgarb'm tahliyesiyle kendisine teslimini 24 saat içerisinde cevap verilmesi lüzumuna dâir verdiği notaya karşılık babıâlî'den, Trablusgarb'a çekilen telgrafnâme ile: "Şayed; İtalyanlar tecavüz ederse, düşmana bir bahane verilmemiş olmak üzere mukabele edilmiyerek şehrin muvakkaten tahliyesi" emrolunmuştu.
Garibdir ki; o sırada Hakkı Paşa ve kabinesinin bu husus-da gösterdiği rahat davranış ve yavaşlık, memlekete ihanet ve hiyanetten değildir. Belki daha önce Roma'da bulunan ve İtalya'nın politik durumlarına vukufu olan sadrazamın, namlı diplomatlardan bulunduğu için bu mühim meseleyi de "poker oyunu masasında" gayet muslihane ve mülayimâne, bir çâre-i hâl ve tesvîye'ye bağlayacaklardır. İtalya'nın Trablus-garb ve Bingazi'ye çıkardığı askerini, geldiği gibi geri döndürmeğe muvaffak olur. Bu bakımdan telâşa düşecek husus yokdur. şeklindeki boş sözlerle meşgul olan, cemiyet-i ittiha-diyenin ve Hakkı Paşa'nın bendegân ve meddahları olduğu bile maalesef görülmüşdü.
Kabine ve ittihad ve Terakki cemiyeti bu meseleyi benzerleri gibi geçiştirmek istemişse de, günden güne artan heyecan ve galeyanın önünün kolay kolay alınamayacağı his-solununca, şarlatanhklarıyla gözleri boyamağa kıyam etmiş olan cemiyeti ittihadiye: "İtalyanlar ebedi düşmanımızdır" başlıklı yazıları gazetelerine koydurarak, kahraman ve fedailerini birer birer Trablusgarb topraklarına göndermeğe başlamıştı.
Böylece kasalarını doldurmak çâresini aramışlardı. Buna bağlı olarak, millete karşı koruyucu ve sadakat dolu hislerini teşhir ederek gerek cemiyetlerinin gerekse kendilerinin hislen ne kadar birbirine bağlı olduğunu göstereceklerdi ve un devamını sağlamak Hakkı Paşayı feda etmekten geçiyordu Bunun çâresini de tatildeki meclisi bir ay önce açarak kabineyi düşürerek buldular. Artık galeyan ve heyecanlara bir son vermek ve efkâr-ı umumiye nin kendileri aleyhine dönmemesi için de, heyecanların teskinine çalışmağa, cemiyet karar verdi.
Meclis-i mebusanı, zamanından bir ay evvel açmanın sebebi aşağıda kendisini gösterecekdir. Meclisin bir ay evvel açılması esnasında İttihad ve Terakki fırkası Hakkı Paşa kabinesi hakkında aleyhde bulunan bir sürü mebusları da olduğunu sergiledi ve kabineyi sükûta getiren reylerde, İttihadçı ların da bir hayli oyu bulunuyordu. Böylece de meclisde kopan gürültüler arasında Hakkı Paşa kabinesi yuvarlanırken adi ü ihsanıda sükûta erdi. Yuvarlanıp giden; Hakkı Paşa kabinesinin yerini alacak hükümet ve onu teşkil edecek sadrazamın milletçe tanınan, siyasi işlere vukufu olan zâtın vasıflarından millet çe ümidvar olunacak ve de bir müddet daha oyalanmak suretiyle, zaman kazanılması düşünüldüğünden, "Bukalemun" gibi renkden renge giren cebanet ve melaneti, sahtekârlı ğı ve şeytaneti sayesinde görünmeyen, Sultan 2. Abdülhamid hân'ın döneminde de sekiz defa sadarete gelmiş bulunan eski sadrazamlardan, Said Paşa hz.lerine verilmesi kararlaştırılmıştı. Bu teklifi güler yüzle karşılayan Said Paşa dokuzuncu sadaretine oturmuştur.
Makam-ı sadarete yerleşen Said Paşa, Trablusgarb mebuslarının vermiş olduğu takrirde, İtalyanların ele geçirdiği Trabiusgarb ve Bingazi'nin kaybında ihmalleri ve ihanetleri görülen vükelanın, mahkemeye sevkı tâleb edilirken yeni sadrazam bu kabinenin bir çok ismini, hâttâ takrirde adı geçen bazı zevatı dahi kabinesine yerleştirmişti bile!
Said Paşa kurmuş olduğu böyle bir kabineyle mebusanın huzurunda arz-i endam ettiğin de itimat oyunun redde döneceği alametleride görüldü. Çeşitli oturumlar yapıldı. Bu oturumlar hayli heyecanlı geçdi. Nihayet Said Paşa meclis-den hafi yâni gizli celse talebini ileri sürdü. Gizli celse kabul görüp açılınca, Said Paşa burada kabinenin büyücek bölümü kısa zaman zarfında değiştirilecekdir, izahatıyla aleyhinde gösterilen cereyana ve heyecana son vermeye muvaffak oldu. Said Paşa ve onunla çalışan şeriki, malum cemiyet, bu meselede dahi rol yapmakdan geri kalmayıp, yalnız- kabine azasının değişmesi vaadi yla kabineye itimat edilemeyeceğini bildiklerinden her meselede olduğu gibi bunda da muhalifleri Kâmil Paşa dahi beraber olduğu halde, yeni bir fırka yapıyorlar ve bu Trablusgarb meselesini ileri sürerek ülkede ta-rafdarlarının sayısını arttırıyorlar.
Eğer siz; bu kabineye itimad etmez ve kabine kurulamaz-sa memleket de bir isyan çıkması kötü olur. Bunun önünü almak ve hükümeti muhalifler elinde görmemek için bu kabineye itimat ediniz tarzında bir takım çamur sıçratarak mebusları Said Paşa kabinesine oy vermeğe ikna ettiler. Ne var-ki; benim istiklâliyetim var diye böbürlenen Said Paşa, çoğunluk partisi denilen, İttihad ve Terakki partisinin karşısında, kendi kendine bana kimse müdehale edemez! derken bu partinin ve âzalarının istediğini yerine getirdikten başka Talat'larla, Cavid'lerle, Mahmud Şevketlerin elinde kötü bir âlet olmakdan gayri hiç bir istiklâliyet gösterememişti.
Padişah Sultan Reşad müdhiş bir sabır içinde ülke üzerinde olanları seyrediyor. Enver Bey'in yarbaylıktan bir hamlede Paşalık rütbesine ermesini memnun oldum, mahzuz oî-dum sözleriyle geçiştiriyor. Ülkede kendisinden habersiz hiç kimsenin albay rütbesinden üst bir rütbeyi veremeyeceğini bildiği halde, Enver Paşa'ya Dâmad, seni kim Paşalığa irtika ettirdi? Bu rütbeyi benden başka kimse veremez bu nasıl oldu? Şeklinde bile bir soru tefhim edememesi işin rengini belli ediyordu. Adı belli olmayan bir şâir Sultan Reşad'in acziyeti-ni su şiiriyle ortaya koyduğunu görüyoruz:
"haberim yokdu olup bitmiş olan,işlerden
Mesneviler okuyordum, oturup ezberden
Bir de bakdım ki haber geldi bizim Enver'den
Savlet etmişdi Çanakkalay'a bahr-û berden
Ehl-i İslâm'ın ikî hasm-ı kavîsî birden"
Konular
- Hayatımı Muhafaza Tedbiri
- Hilâl İle Haç Arasındaki Mücadele
- Mektep Ve İlahiyat
- Edebiyat-San'at Ve Kültür
- 2.Abdülhamid Hân'ın Hanımları Ve Çocukları
- 2.Abdülhamid Hân'ın Sadrıazam Ve Şeyhülislâmları
- Netice
- SULTAN V. MEHMED REŞÂD HAN
- 5. Faslın Tekmilesi
- Sultan 5 .Mehmed Reşad'ın Dönemi
- 5. Mehmed Reşad Ve Cülusu
- Câni'ler Kabinesi!
- Trablgsgarb İçin Bir İfşaat!
- İbrahim Hakkı Paşa'nın Me'şüm Sadareti
- Trablus İle Alakalı Tedbirler Ve Sonu
- Ne Zelil Emir!
- Otuz İki Ay Nasıl Geçti
- Osmanlı-İtalya Harbi
- Mehmed Said Paşa'nın Sadareti
- İtalyanların Trablüsgarb Ve Bingazi'yi İlhakı
- İtilaf Ve Hürriyet Fırkası'nın Kuruluşu
- Said Paşanın Onuncu Sadareti
- Anayasa Madde: 35
- Belâlar Yağmur Gibi Yağıyor
- Balkan İttifakı
- Arnavutluk Meselesi
- Sadaret Tevcihine Yapılan Tesirler
- Gazi Ahmet Muhtar Paşanın Sadareti
- Gazi Paşanın Yanlışı Neydi?
- Almanya İmparatoruna Hulus Mu?