İmâm Muhammed (R.A.) şöyle buyurmuştur:

"Bir adamın elinde bir ev bulunduğunda, o ikrar ederek: "Bu ev filanındır; benim bunda bir hakkım yoktur." der; ikrar olunan şahıs da: "Bu ev, kat'iyyen benim değildir. Fakat o, filan adamındır." der ve bu sözüyle, üçüncü bir adamı kasdederse; üçüncü adam. da bu sözü doğrularsa; işte bu takdirde, hakim evi üçüncü adama hükmeder.

Eğer, önceki ikrar eden, sözüne bitişik olarak: "Fakat, bu filanın." der ve kat'iyyen benim hakkım yoktur." derse, bu böyle olur.

Şayet sözünün arasını açarak söylerse, böyle olmaz. Muhıyt'te de böyledir.

Bir adam, "başkasında alacağının olduğunu" ikrar eder; o adam da "borcun başkasına ait olduğunu" söyler, o söylenilen adam da, bunu doğrularsa, sahih olur. Ve bu alacağı almak birinci adamın hakkı olur. İkinci adamın hakkı olmaz.

Şayet, bu durumda üçüncü şahıs borcunu ikinci şahsa ödese, yine borçtan beri (= kurtulmuş) olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.

Eğer: "Filanda olan bin dirhem filanındır; benim değildir." der; o filan da: "Benim, filana borcum yoktur." derse; bu durumda borçlu, borcumdan beri olamaz.

Şayet ikrar olunan şahıs: "Benim filana bir şey borcum yoktur; ben ondan beriyim." derse; yine borçtan beri olmuş olmaz. Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir.

Hişam, İmam Muhammed (R.A.)'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
Elinde bin dirhem bulunan bir kimse, diğer bir şahsa: "Bu bin dirhem senindir; kardeşinden miras kalmıştır." der, kendisi için ikrar olunan şahıs da: "Bu başka bir adamındır; onun kardeşinden miras kaldı." derse; İmâm: "O bin dirhem, —eğer sözler bitişik söylenrhişse— ikinci ikrar olunana verilir." buyurmuştur. Muhıyt'te de böyledir. [18]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..