3- Bir Kimsenin, Oğlunun Cariyesinin Çocuğunu İddia Etmesi

Bir adamın cariyesi doğum yaptığında, bu çocuğu o adamın. babası iddia ederek: "Hamileliğin, oğlunun yanında olmadığını" söyler; oğlu da onu yalanlarsa; bu durumda babanın iddiası caiz olmaz. Ancak, bunu efendisi doğrularsa, o zaman, sahih ve caiz olur. Fakat cariyeye sahib olamaz. Bir yabancının iddia eylemesi halinde olduğu gibi... Keza, bir baba oğlunun müdebberesinin veya timm-ü veledinin çocuğuna yahut oğlu tarafından kabul edilmeyen veya kitabet halinde doğuran mükâte-benin doğurduğu çocuğunu iddia ederse, bu iddiası sahih olmaz. Ancak, oğlunun onu doğrulaması halinde bu iddiaları sahih olur. Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir.

Oğul, satın aldığı hamile bir cariyeyi doğumdan önce satar, sonra da, bu cariye doğum yapar ve satanın babası çocuğu iddia ederse; bu iddiası da sahih olmaz. Mebsût'ta da böyledir.

Bir adamın cariyesi onun mülkünde hamile kalır ve hamile olarak da onu satar; müşteri onu teslim aldıktan sonra da, satıcı onu geri satın alır, cariye de onun yanında, —altı aydan önce— hamlini vaz eder ( = doğurur) önceki satıcının babası da, o çocuğu iddia eder; oğlu da onu yalanlarsa; babanın davası batıl olur.

Eğer oğlu babasını doğrularsa, o zaman cariye, babasının —bedelini Ödemesi ile— ümm-ü veledi olur. Ve çocuğun nesebi sabit olur. Bu çocuk, bedelsiz olarak hür olur.

Şayet müşteri, o cariyeyi satmaz, fakat hakimin hükmüyle geri verir veya hakim, hükmederek geri verir yahut muhayyerlik şartıyla veya görme muhayyerliğinden dolayı yahut satış fasid olduğu için geri verir; sonra da satıcının babası çocuğu iddia ederse; bu mes'ele bundan önceki mes'elenin aynıdır. Muhıyt'te de böyledir.

Bir adamın cariyesi olur ve ona cimada ettikten sonra, o cariye bir çocuk doğurur; bu adamın babası da, o çocuğu iddia ederse; bu iddiası caiz olur. Havî'de de böyledir.

Bir baba: "Ben oğlumun cariyeyesine cima eyledim ve ben, onun bana haram olduğunu bildim," derse; davası sahih ve çocuğun nesebi sabit  olur.   Bunu  bilmediği  zamanda olduğu  gibi...  Muhıyt'te de böyledir.

Bir adam, oğluna ait cariyenin çocuğunu iddia edip kıymetini oğluna ödedikten sonra, ona bir hak sahibi çıkarsa; o, cariyeyi de onun mehrini de, çocuğunun kıymetini de, babadan alır.

Sonra da baba oğluna müracaat ederek, cariyenin kıymetini ondan alır. Zehıyre'de de böyledir.

Şayet çocuğu önce oğlu, sonra da babası iddia ederse, veya bera­berce iddia ederlerse, bu durumda oğlu evla olur. Sirâcü'l-Vehhâc'da da böyledir.

Bir adam, oğluna ait cariyenin çocuğunu iddia ettiğinde, oğlu hür ve müslüman birisi olur; baba ise köle veya mükateb yahut kafir olursa, davası sahih olmaz.

Şayet baba müslüman olsa da; oğlu kafir olsa; onun davası sahih olur.

Eğer ikisi de zimmet ehli iseler, ve milletleri de muhtelif ise; bu durumda babanın iddiası caiz olur. Mebsût'ta da böyledir.

Bir adamın cariyesi, kendi mülkünde hamile kalıp bir çocuk doğurur ve babası sağ iken, dedesi onu iddia ederse; dedenin iddiası batıl olur.  

İğer baba nasrani, dede ile torunu müslüman olurlarsa, veya baba^cioıe yahut mükâteb olur da dede ve torun hür olurlarsa; dedenin davası sahih olur.                                                                                       -

Şayet baba mürted olur; dede ve torun müslüman olurlarsa; bu durumda dedenin davası, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'ye göre bekletilir.

Eğer baba İslama dönerse, dedenin davası batıl olur.

Eğer, irtidat halinde, ölür veya öldürülürse, dedenin davası sahih olur.

Eğer hepsi de hür ve müslüman olurlar ve baba ölür; cariye de hamile kalır ve altı aydan az bir zamanda doğum yaparsa, —baba öldükten sonra— yine dedenin iddiası batıldır.

Eğer baba nasrani, dede ile torun müslüman olurlar; sonra da baba müslüman olur, cariye de hamile kalır ve altı aydan az bir zamanda doğum yaparsa, dedenin davası batıl olur.

Eğer baba mükâteb olur ve kitabet bedelini de öder ve dede iddia eylemeden önce hür olursa; veya köle olduğu halde, dede iddia eylemeden azad edilirse;  yine dedenin iddiası batıl olur.  Mubıyt'te de böyledir.

Eğer baba, çocuk rahme düştükten, .dedenin iddia ettiği zamana

kadar bunak halde olursa, bu durumda dedenin davası makbuldür.

Eğer bunaklık hali gidip iyileşir; sonra da dede iddiada bulunursa, iddiası batıl olur. Havî'de de böyledir.
Eğer dede, çocuğu iddia eylemez de; baba iyileşince, bunu baba iddia ederse; iddiası istihsanen sahih olur. Muhıyt'te de böyledir. [47]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..