135- VAKFİYE DA'VÂSINDA TESCİLİ ARZ

Bir adam, da'vâh ile birlikte mahkeme huzuruna gelir; bu da'vâcı da hâkim tarafından izin verilmiş birisi olur; hâkim, onu "huduttan belirli   bir   vakfiyyeyi,   fîlaneye   ve   çocuklarına   ve   çocuklarının çocuklarına tesbite" nasbeder; o da öyle yapar ve onları inkırazları halinde, mescide vakıfta bulunur ve böyle bir da'vâcı, iddia ederek: "Bu da'vâlı, o hudutları belirli vakıf araziyi filâneye, sonra evlâdına haksız tesbit eyledi. Onu hükmî izinle teslim almam için ondan elini çekip, bana teslim etmesi gerekir." derse; bu tescilde fesâd vâkidir. Çünkü, da'vâcı da'vâsında, o yerin geliri filâneye ve evlâdına ve evlâdının evlâdına sarf edilecek veya caminin ıslahına harcanacak" dememiştir." denilmiştir.

Elbette bunun açıklanması gerekir. Çünkü takdir, kadm kaldığı müddetçe veya onun evladından birisi kaldığı müddetçe, onun geliri, caminin ıslahına sarfedilemez. "Onların inkırazından sonra sarfedihr." derse; bu durumda, da'vâcı hasım değildir. Çünkü, hâkim, onu "o vak-fiyyeyi onlara versin diye nasbeylemiştir. Yoksa, cami için değildir.

Bu tescil sahihtir. Bu, bir halel değildir. Çünkü vakıf birdir. Ancak mesafıfı muhteliftir. Bir kısmı önce, bir kısmı sonradır. Hâkimin izni, o yerin onlara tesbiti İçindir.
"Onlardan tek bir kişi de kalsa, o yerin geliri, onun olur; değilse, camiye sarfedilir." denilmiştir. [209]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..