9- HÜNSÂNIN MİRASI

Doğan bir çocuğun hem zekeri, hem de ferci olursa; bu çocuk hünsâdır.

Eğer bu çocuk, zekerinden akıtıyor ise, erkektir.

Şayet fercinden akıtıyorsa kadındır.

Her ikisinden de akıtıyorsa hüküm sidik hangi uzvundan daha önce çıkıyorsa, ona göre verilir. Her ikisinden de aynı anda çıkıyor­sa, o takdirde, bu çocuk hünsâ-i müşkildir.

Eğer idrar aynı anda çıkıyor ise, azlığına çokluğuna itibar edilmez.

Hunsâ bulûğa erişince sakalı çıkar veya kadına cima edebilirse, işte o erkektir.

Eğer erkek gibi ihtilâm olur veya memeleri kabarmaz ise, yine erkektir.               .

Şayet memeleri kadın memesi gibi olur veya memeden süt çıkar yahut hayız görülür veya kendisine fercinden cima edilir ve gebe ka­lırsa, o takdirde kadındır.                                          

Bu alâmetlerin hiç birisi bulunmaz ise, işte o, hünsâ-i müşkil­dir. Hızânetü'l-Müftîn'de de böyledir.

Burda aslolan, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.), mirasta, ona, iki his­seden ehas olanı verirdi ve bunu, mirasta ihtiyat olsun diye yapardı.

Şayet, bir hünsanm babası ölür ve geride bir oğlu ile o hunsâ kalırsa; işte o zaman, oğluna iki hisse hunsâya da bir hisse verilir.

Eğer ölen baba, —oğul değil— bir kız bırakrnışsa, malı, o kız ile hunsâ arasında yarı yarıya taksim edilir. Bu farz olarak böyledir.

Eğer ölen zat, baba bir kızkardeşini, anasını ve baba bir karde­şi olanbir hünsâyı ve bir de asabe bırakmışsa, o zaman, baba bîr kız kardeşine yarı; —üçte ikiyi tekmil için— hünsâya altıda bir —baba bir kız kardeşmiş gibi— verilir. Kalan da asabenin olur.

Ölen kimse, bir kadın olur ve geride kocası, anası ve ana ba­ba bir hunsâ bir kardeşi kalırsa; kocası için yarı hisse; anasına altıda bir hisse verilir; kalan da hunsânın olur.

Şayet, ölen kadının geride kocası, baba ana bir kız kardeşi ve baba bir hunsâsi kalırsa; o, mirastan düşer ve asabe kılınır. Çünkü, iki hâlin en kötüsü odur. el-İhtiyar Şerhu Muhtar'da da böyledir.

Bir adam ölür ve geride hunsâ olan bir çocuğu ile hunsa ol­mayan bir oğlunu ve bir de asabesini bırakır; sonra da çocuğu, — hunsânın hâli belli olmadan önce —ölürse; İmâm Ebû Hanîfe (R.A.), İmâm Muhammed (R.A.) ve (İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)'un önceki kavline) göre ona mîras, kadın olarak verilir. Ve bu, terikenin yarısıdır. Ya­rısı da asabenindir.

Şayet ölenin, hunsâ ile birlikte belirli bir oğlu varsa, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve İmâm Muhammed (R.A.): "Mal, aralarında lizzekeri mislü hazzıl ünseyen (yani ikili birli) taksim edilir." buyurmuşlardır.

Bu hususta, âlimlerin çeşitli kavilleri vardır:

Eğer httnsâ, onlar öldükten sonra sağ kalır; durumu da açıklığa kavuşmaz ise, mal aralarında nasıl taksim edilecektir?

Ba'zı âlimler: "Hünsâya üçte bir verilir; yarısı da ölenin oğluna verilir. Altıda biri de —ana karnındaki çocuk ve kaybolan adam gibi— bekletilir." buyurmuşlardır.

ikisinin nasibi de, hâli belli olana kadar bekletilir." diyenler de olmuştur.

Üçte iki oğluna verildiği zaman ondan bir kefil alınır mı?

Âlimlerimiz şöyle buyurmuşlardır.

Bu mesele ihtilâf üzeredir. Bilinen gerçek şudur ki: Gerçekten hâkim, malı bilinen vârise verirse, ondan kefil almaz.

Bu, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'ye göredir.

İmânteyn'e göre ise, ondan kefil alınması ihtiyat olur.
"Bi'1-ittifak kefil alınması ihtiyattır." denilmiştir.

Şayet hunsânın erkekliği tebeyyün eylemişse, kefil, almış oldu­ğu şeyi kardeşine geri verir.

Şayet kadınlığı tebeyyün eylemişse, alman mal, oğlu için doğru olmuş olur.

Ölen bir zatın, kardeşinin bir hünsâ kızı, bîr de kardeşinin oğ­lunun oğlunun bir hünsâ kızı; bir de kardeşinin oğlunun oğlunun hâli bilinen bir oğlu olursa; bütün âlimlerimize göre, bunlar, aralarında üç hisseyi ortaklaşa alırlar.

Ölen zatın» iki hünsâdan başka vârisi olmazsa» manimi tama­mı, yukarda bulunan hunsâya verilir.

Bu, bize göre böyledir. Çünkü onlardan birisi,, kardeşinin hun-sâsıdır; diğeri ise, kardeşin oğlunun huûsâstdır. ki birinci hunsâ, di­ğerinden yukardadır.

Bir adam» hünsâ bîr ta îte. hunsâ bîr ktz kardeş btraksa* bun­lar birbirine mukabil değillerdir. Bu durumda hansa kız, yarısını alır. Katan kız kardeşine kalır. Çünkü onun ikisi de kadındırlar.

Bu İmik Ebâ Ha*îe (R.A.) ve hslat Râ Yfc*î (RAj'nin önceki kavli ile İmim Mafcamed (R.A.)'in kavilleridir. Kız kardeş, kızla bir­likte asabe olduğu için böyledir.

Bir adam ölür; geride hünsâ olan kız kardeşi île, kardeşinin hünsâ olan bir kızı kalır; bir de asabesi bulunursa; bize göre, bacısı için mirasın yarısı vardır; yansı da asabesinindir. Çünkü, iki hünsâ kadındırlar. Kız kardeşine yansı verilir. Katanı da asabeye verilir. Kardeşinin hünsâ olan kızma bir şey yoktur.

Şayet ölenin asabesi olmaz ise, malın tamamı —farz olarak ve red olarak— kız kardeşine verilir. Kardeşinin kızı, zîrahm olduğun­dan,'—ashab-i ferâiz varken— ona mîras gitmez.

Keza, bir adam ölür; hünsâ bir kız ile hünsâ bir kardeş kızı kalır; asabesi de bulunmaz cevap, yukarıda vasfeylediğimiz gibidir.

Eğer bir kızı hünsâ-olarak bırakır; bir de hunsâ olarak oğlu­nun kızı kalır; bir de oğlunun oğlunun hünsâ olarak kızı kalır; bir de asabesi bulunursa; bize göre, bu üç hunsâdan en yukardakine yarı; —üçte ikiyi tekmil içinde— ortada olan hunsâya, südüs verilir. Ka­lan da asabenin olur. En aşağıda olan hünsaya bir şey yoktur.

Şayet ölenin asabesi yoksa, kalan tereke, en yukarda olana red yapılır.

Şayet bir kız, üç de oğul kızı bırakır; onlar da birbirinden aşağı olurlar ve bunlar hünsâ olur; bir de asabesi bulunursa; bize göre kı­zma yarı hisse verilir; altıda bir en yukarda olan hünsâya; kalanı da asabeye verilir. Çünkü, bu hünsâlar, hâlleri belli olmadığından kadındırlar.

Şayet asabesi olmamış olsaydı, kalan mîras kızı ile oğlunun kı­zına miraslarının dörtte biri kadarı red edilirdi.

Eğer onlardan en aşağıda olanı, oğlan olursa, o zaman, bize göre mîrasları kızı için yan; yukarda olan oğlunun hünsâ kızı için, —üçte ikiyi tekmil için altıda bir; kalan mîras da 'en aşağıda olan oğlana verilir. Ondan yukarda olan hünsâ ve en aşağıda olan yâni oğianm bacısı olan hünsâ, arasında lizzekeri mislü hazzıl ünseyeyn (ikili bir­li) taksim edilir. Çünkü onlar kadındırlar. Oğlun oğlu, onları —farz hisse alan hariç— asabe eylemiştir.
Bir adam ölür, geride karısı ile ana bir iki kardeşini ve baba bir kız kardeşini ve anasını terkecierse; baba bir kjz kardeşide hünsâ olursa; bu durumda, bize göre, dörtte biri karasına; üçte biri, iki adet olan ana bir kadeşlerine; geride kalan da hünsâ olan baba bir kız kardeşine verilir. Serahsî'nin Muhiytı'nde de böyledir. [74]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..