Zevil-Erhâmın Dördüncü Sınıfı

Dördüncü sınıfta olanlardan birisi, tek başına kalırsa, malın (Mirasın) tamamına hak sahibi oîur.

Bu hüküm bütün sınıflarda câridir.

Şayet birleşirler ve yakınlıkta da bir hizada bulunurlar, ve ta­mamı bir cinsten olursa, işte o takva ve evlâ olanıdır. Yâni kimkı, ana-baba bir olursa, işte o, baba bir olandan evlâdır. Ye kim, baba bir olursa, o da ana bir olandan evlâdır; ister erkek, ister kadın ol­sunlar müsavidirler. Kâfi'de de böyledir

Sonra da, vârisin çocuğu evlâdır. Şayet iki kişiden birisi vâri­sin çocuğu olur; karabet sahibi olmaz; diğeri de rahim sahibinin ço­cuğu olur ve iki cihetten yakınlık (akrabalık) sahibi olursa; işte o za­man, iki taraftan karabet sahibi olan evlâ olur. Bunun misâli: Baba bir amca oğlunun kızı, ana-baba bir hala oğlunun oğluyla birlikte vâris olursa ikincisi evlâdır. Yâni, halanın oğlunun oğlu.—hala her ne kadar vâris olmasa bile; ana-baba bir hala olduğundan ve iki ci­hetli yakınlığı bakımından,— vâris olan amca da bir cihetle yakın bulunduğundan, halanın oğlu evlâdır; mirasta müreccehtir.

Şayet erkek ve kadınlar yakınlıkta (akrabalıkta) müsâvî ise­ler; lizzekeri mislü hazzil ünseyeyndir. —ikili birli— miras alırlar. —Babaları bir olursa— amca ile hala gibi... Veya ana-babalan veya babalan bir olur yahut anaları bir olursa dayı ile teyze gibi...

Eğer akrabalık hizasında muhtelif (değişik) olurlarsa; (ana-baba bir hala ile, ana bir teyze veya ana-baba bir dayı yahut ana bir hala gibi) bu durumda üçte iki baba yakınlığı için, (babanın hissesi) üçte bir de ana yakınlığı için (o da ananın nasibidir.) verilir. Yâni, mira­sın tamamı ana-baba bir olan halanın olur.

Hüküm, bunların evlâdı hakkında da böyledir. Bunların ev­lâdı, hangi cîheten olursa olsun, —akrabalıkta müsâvî iseler— öle­ne en yakın olan, mirasta evlâdır.

Karabetde hizalan bir ise, asabe olanın çocuğu evlâdır. Amca­nın kızı ile halanın oğlu gibi.... her ikisi de ana-baba bir veya baba bir iseler, bu durumda malın tamamı asabe çocuğu olduğu için, am­canın kızınmdır.

Şayet bunlardan birisi, ana-baba bir olur da diğeri baba bir olui-sa, malın tamamı akrabalığı daha kuvvetli olanın (ana-baba bir ola­nın) çocuğunun olur.

Bunun açıklaması: Üç adet hala var; birisi ana-baba bir hala; ikincisi, baba bir hala; üçüncüsü, ana bir hala... Üç adet de teyze' vardır: Bunlardan birincisi, ana-baba bir teyze; ikincisi, baba bir tey­ze; üçüncüsü ise, ana bir teyze... îşte bu durumda terekenin üçte iki­si halaların olur. Bunun da tamamı ana-baba bir olan halanın olur. Çünkü onun karabeti kuvvetlidir.

Terekenin üçte biri de teyzelerin olur. Bunun da tamamı ana-baba bir olan teyzenin olur. Çünkü, onunda karabeti, diğerlerinden kuvvetlidir.

Ana-baba bir teyze, anne-baba bir dayı, anne-baba bir hala, bir hala mîrascı olarak bulunurlarsa, bu durumda, akrabalığının kuv­vetinden dolayı, terekenin üçte ikisi, öz halanın, üçte birisi de ana-baba bir olan aayı ile teyzenindir. Bu, aralarında ikili birli (lizzekeri mislü hazzıl ünseyeyn) taksim edilir. Ve bu mes'ele dokuzdan tashih edilir.

Meselâ:

Bir kimse ölür ve vâris olarak
1-) Teyzesinin kızını,
2-) Teyzesi­nin kıznın kızım,
3-) Teyzesinin oğlunun kızını ve
4-) Teyzesinin oğ­lunun oğlunun kızını bırakırsa; bu durumda terakinin tamamı tey­zesinin kızının olur.

Baba-ana bir dayı kızı ve ana bir hala kızı birlikte mîrascı ol­salar; malın üçte ikisi hala kızına; üçte biri de dayı kızma verilir.

Baba-ana bir teyze kızı ile ana bir amca kızı vâris olsalar; malın üçte ikisi, ana bir amca kızının olur. Üçte biri de teyze kızının olur.

Baba-ana bir amca kızı ile baba-ana bir hala kızı vâris olduk­larında, malın tamamı, —asabe çocuğu olduğundan— amca kızının olur.

Baba bir hala kızı ile baba —ana bir hala kızı vâris oldukla­rında, malın tamamı,— akrabalığının kuvvet-i karabetinden dolayı— baba ana bir olan hala kızınındir.

Baba-onu bir teyze kızı ile baba-ana bîr hala kızı vâris olduk­larından malın tamamı, —akrabalığın kuvvetinden dolayı baba ana bir olan hala kızımndır.

Baba-ana bir teyze kızı ile baba bir dayı kızı vâris oldukların­da, malın tamamı, —kuvveti karabetinden dolayı baba— ana bir tey­ze kizınındıf. Kâfi'de de böyledir.

Halaların, dayıların ve teyzelerin çocukları istihkakda uzak olanlardan öncedirler. Cihetleri ister bir olsun, ister muhtelif olsun! farketmez. Yakınlıkta değişiklik, asılda değişiktir. Bunlardan bir kim-ı se tek batın sahibi olursa, iki batın olandan evladır. İki batın olan da, üç batın olandan evlâdır yâni müreccehtir.

Bunun açıklaması: Bir adam ölür ve teyzesinin kızı ile teyzesi­nin kıfeımn kızını veya teyzesinin oğlunun kızı ile teyzesinin oğlunun oğlunun kızını bırakırsa; işte bu durumda malın tamamı teyzenin kı­zının olur. Çünkü o, derecede, öiene en yakın olandır.

Meselâ:
Bir kimse vefat eder ve vâris olarak ana-baba bir hala, baba bir hala, ana-baba bir teyze ve ana baba bir dayı bırakırsa; tereke 9 pay kabul edilerek, 4'ti ana-baba bir halaya, 2'si baba bir halaya, l'i ana-baba bir teyzeye ve 2'si de ana-baba bir dayıya verilir.
Keza, bir adam ölür ve geride halasının kızı ile teyzesinin ki-1 zının kızım bırakırsa; —derecesinin yakınlığından dolayı— malın ta­mamı, halanın kızının olur.

İki muhtelif cihetten olurlarsa, (Şöyie ki: Bir adam ölür ve hala kızları ile birlikte bir de teyze kızı bırakırsa) malın üçte ikisi, hala kızlarının olur. Teyze kızına da üçte biri verilir.

Bunlardan ba'zıları iki yakınlık sahibi, ba'zıları da bir yakınlık sahibi olsa, ihtilafı cihet eylediği zaman, tercih hakkı olmaz.

Cihet bir olursa, baba ciheti, ana cihetinden ister erkek olsun ister kadın olsun evlâ olur.

Bunun açıklaması: Bir adam ölür ve üç tane müteferrik hala kız­ları bırakırsa; işte bu durumda malın tamamı baba-ana bir halası-, nın kızının olur.

Keza, üç adet müteferrik teyze kızlarını te.rkederse, terekenin tamamı» baba-ana bir teyze kızının olur.

Eğer ölen şahıs, baba-ana bir teyze kızı ile baba-ana bir hala kızım bırakırsa; terekenin üçte ikisi, hala kızının, üçte biri de teyze kızının olur.

Keza, eğer onlardan birisi asabe çocuğu veya ashab-ı feraiz çocuğu olursa; cihetleri birleşince, asabe ve ashab-ı ferâiz çocuğu tak­dim edilir. Cihetleri muhtelif olursa, tercih edilmez ve ölene ulaşma­da müsâviliğe itibar edilir.

Bunun açıklaması: Bir adam ölür; baba-ana bir amca kızı veya baba bir amca kızı ile hala kızını bırakırsa; malın tamamı amca kızı­nın ölür. Çünkü o asabe çocuğudur.

Ölen şahıs, geride amca kızıyla, dayı kızını veya teyze kızını bırakırsa; malın üçte ikisi, amca kızının; üçte biri de teyze veya dayı kızının olur. Çünkü cihetleri burda muhtelifdir. Asabe çocuğu diye tercih yoktur.

Bu, Ebu İmrân'ın Oğlunun, İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)'tan rivayetidir.

Zâhir-i mezhebde ise, cihetleri bir de olsa, ayrı da olsa, asabe çocuğu tercih edilir. Çünkü, o, ölene veraset yönünden daha yakındır.

Bu topluluk, ana cihetinden olmuş olursa; (dayıların ve-tey­zelerin kızları gibi...) bir de baba cihetinden vâris bulunursa; (hala ve amca kızları gibi...) işte bu durumda, terike bunların arasında üçte birli taksim edilir. Her taraftan yakınlık, ister bir cihetten olsun, is­ter iki cihetten olsun müsavidir.

İki fırkadan her bir fırkaya isabet eden hakkında, kendi arala­rında iki yönden yakınlığı olan bir yönden yakınlığı olana tercih edilir..

Keza, burada yakınlığı baba tarafından olanlar, yakınlığı ana tarafrndan iolanlara tercih edilirler.

Yakınlıkları miisâvî olunca, aralarındaki taksim İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)a göre, aded-i rüuslarına (sayılarına) göredir. Ve bu, O'nun son kavlidir. Önceki kavline göre ise, (bu, İmâm Mu lı amme d (R.A.)'in de kavlidir.

Babalarında ki ihtilafa göre taksim edilir. Bunun açıklaması:

Ölen adam, teyzesinin oğlu ile teyzesinin kızım terkeylese, teri-I ke aralarında lizzekeri misiü hazzıl ünseyeyn (ikili birli) aded-i rüûs-' tan itibariyle taksim edilir. Çünkü, burda babalan ittifak eyleyip. birleşmişlerdir.                                                                        ___

Şayet dayısının oğlu ile teyzesinin oğlunu bırakmış olsaydı, İmâm Ebû Yûsuf (R. A.)'un son kavline göre, dayının oğluna üçte iki, teyze­nin oğluna üçte bir verilirdi. İmâm Muhammed (R.A.)'in kavli ise bu­nun aksinedir.

® Ali öldü
-------____________________________                  '         eşele:   3

Dayı kızı                                                  Teyze oğlu
İmâm Ebû Yûsuf (R.A.):           2/3            1/3
İmâm Ebû Muhammed (R.A.): 1/3            2/3

Burada, İmâm Ebo Yûsuf (R.A.), asla göre taksim yapıyor ve da­yıya iki, teyzeye bir hisse veriyor ve onları furûlanna intikal ettiriyor.

İmâm Muhammed (R.A.) İse, asılda değil, furu'da lizzekeri mislü hazzıl ünseyeyn (ikili birli) taksim ediyor.

Ölen zat, halasının oğlu ile kızım terkeylese, terike lizzekeri mislü hazzıl ünseyeyn (ikili birli) olarak taksim edilir.

Ölen zat, halanın oğlu ile amcanın kızını terkeylese, eğer am­canın kızı ana-baba bir veya baba bir ise, işte bu evlâdır. Çünkü o, asabe çocuğudur. Halanın oğlu ise, asabe oğlu değildir.

Şayet amca ana bir amca ise, işte o zaman, İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)'a göre, mal aralarında adedi rüuslanna göre, lizzekeri rnislü hazzıl ünseyeyn olarak taksim edilip, halanın oğluna üçte ikisi; am­canın kızmada üçte biri verilir.

İmâm Muhammed (R.A.) ise, bunun tam aksine, babalarına itibar eder. Bu, hala oğlunun; ana bir hala oğlu olduğu hâldedir. Fakat, hala oğiu, ana-baba bir hala oğlu olursa, o takdirde, malın tamamı­nı alır. Çünkü, iki cihetten yakınlığı olur. Baba bir hala olursa, yine yakınlığı ana bir haladan kuvvetlidir.

Bir adam ölür, ana bir teyze veya bir dayı bırakır; başka da bir vârisi bulunmazsa, malın tamamı onun olur. Eğer hem teyze, hem de dayı bırakırsa, aralarında adedi ruuslan itibariyle lizzekeri mislü hazzı! ünseyeyn taksim yapılır.

Şayet ana bir teyze ile ana bir hala bırakırsa, Ebû Süleyman, âlim­lerimizden rivayetle: "Aralarında üçte birli taksim edilir; üçte ikiyi halası; üçte biri de teyzesi alır." demiştir.

Zâhirü'r-rivâyeye göre ise, ya karabetde müsavî olurlar (her iki­sinin yakınlığı da iki yönden olur) veya birinin yakınlığı iki, diğeri­nin ise bir yönden olur. Şöyle ki: Bir adam ölür; babanın halasını ve amcasını bırakırsa; işte bu takdirde, malın tamamı babanın am­casının olur.

Eğer o, baba ana bir veya baba bir olursa bu böyledir. Çünkü o asabedir.

Eğer ana bir olmuş olsaydı, mal aralarında adedi rüuslanna göre, İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)'a göre, üçte birli taksim edilirdi.

Bu, İmâmın önceki kavlidir. Ve bu, İmâm Muhammed (R.A.)'iri kavli gibidir.

Eğer burda, baba bir hala ile baba bir hala olsaydı, Ebû Süleyman'm rivayetine göre, aralarında lizekeri mislü hazzıl ünseyeyn (ikili birli) taksim edilirdi.

İki fırka cem olursa, (meselâ: Babanın halası, babanın teyze­si ve ananın halası, anasının teyzesi...) işte bu durumda, babanın kav­mi üçte iki, ananın kavmi ise üçte bir alır.

Sonra da, her fırkanın hissesi, kendi aralarında, —öncekinde, olduğu gibi— malın tamamı imiş gibi taksim edilir. Cevapta muha­lefet olmaz. Onlardan bir fırka, iki yakıniık sahibi oiur da diğeri bir yakınlık sahibi olursa, taksimde cihetin ihtilafı zamanında, her bir fırkanın nasibinde, iki yakınlık sahibleri tercih edilirler. Önceki bö­lümde açıkladığımız gibi...

Bunların evlâdı hakkında da söz, asılları olmadığı zaman ba­baları hakkında olan söz gibidir. Fakat asıllarından birisi olursa, artık onun evlâdına terikeden bir şey yoktur. Hala ve dayı var iken, onla­rın evlâdına bir şey olmadığı gibi...

Bu cinsde de bir şahısta iki karabet tasavvur olunur. Bunun açıklaması:

Bir kadının ana bir kardeşi, baba bir kız kardeşi olsa ve bunları birbiriyle evlendirse de bunlardan bir çocuk doğsa; sonra da o ço­cuk ölse; işte o kadın, o ölen çocuğun baba bir teyzesi ve yine ana bir halası olur. serahsî'nin Mebsûtu'nda da böyledir.
En doğrusunu, ancak Allahu Teâlâ bilir. [79]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..