Sulhun Rüknü

Sulhun rüknü; (Ta'yin ile taayyün eden şey hakkında) mutlaka îcab ve kabûl'den ibarettir. Hidâye Şerhı'nde de böyledir.

Bir dava vaki olduğu zaman, iddia olunan (= müddeâ aleyh = davalı), iddia edene (=   davacıya   =   müddeîye):  "Sana vereceğim dirhemlere karşılık, şu iddia olunan maldan benimle sulh ol." der; iddia eden de: "Yaptım." derse; bu durumda sulh —sulhu isteyen: Kabul ettim." demedikçe— tamam olmaz.

Keza, ta'yin ile teayyün etmeyen dava vaki olunca, (dirhemler ve dinarlar yahut başka cins üzerine sulh talebi gibi) bu hallerde de sulh tamam olmaz.
Fakat, dirhemler ve dinarlar hakkında dava vaki olunca o cins üze­rine sulh taleb edilirse, davacının "...yaptım." demesiyle, sulh tamam olur. Bu durumda, davalının kabulüne ihtiyaç kalmaz. Çünkü, bu talep bazı hakların düşmesidir. Hakkın düşmesi de düşüreni tamamlar. Zehıyre'de de böyledir. [2]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Üye girişi


Fetvalar.COM

Guncel

Günün Sözü

"Günün Sözü."

- fetvalar.com

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..