8- HİBE İÇİN ŞART KOŞMANIN HÜKMÜ

Bakkalı'de, İmâm Ebü Yûsuf (R.A.)'un şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

Bir adam, başkasına:"Şu mal senindir. İstersen al." deyip ona verir; o adam da: "İsterim." derse, bu hibe caiz olur.

İmâm Muhammed (R.A.)'in şöyle buyuduğu rivayet edilmiştir: Bir kimse, diğerine: "Şu hurma senindir. Ona boyun yetişirse al."

veya "Yarın al." derse bu da caizdir.

Bu, "Eve girersen, ev senindir." sözüne muhaliftir. Zehıyre'de de böyledir.

Bir adam, diğerine, bir köle veya başka bir şeyi o şahıs üç gün muhayyer olmak şartıyla, hibe eder ve ayrılmadan önce izin verirse, bu hibe caiz olur. Şayet izin vermeden ayrılırsa caiz olmaz.

Bağışlanan adam üç gün muhayyer olmak şartıyla, bir şey bağışlarsa, bu bağış sahih; muhayyerlik ise batıl olur. Çünkü bağış bağıştır ve bağışlayan için muhayyerlik olmaz. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.

Bir adamın, diğerinde, bin dirhem alacağı olur ve ona "Yarın geldiği zaman, bin dirhem senindir." veya "Sen ondan berisin (= kur­tulmuşsun) yahut: "Şayet malın yarısını bana verirsen, geri kalandan berisin." veya "...kalanın yarısı senindir." derse, bu sözler batıldır. (-geçersizdir.) Camiu's-Sağîr'de de böyledir.

Fetâvâyi Attabiyye'de şöyle zikredilmiştir:

Bir kimse, diğerine: "Köleni azad etmen karşılığında, seni alacağımdan berî kıldım. (=  kurtardım)." veya "Sana olan ibrama karşılık, köleni azad etmen şartıyle sen borçtan berîsin" der; diğeri de; "Kabul ettim." veya: "Köleyi azad eyledim.*' derse, borçtan beri olur. Tatarhâniyye'de de böyledir.

Ebû'l-Leys'in Fetvâlan'nda şöyle zikredilmiştir: Ebû'n-Nasr'a soruldu:  Bir adamdan şöyleki o adam diğerine;

"muhayyer olmak üzere, benim, senin üzerinde olan hakkımı, sana ibra eyledim." dese durum ne olur?

İmâm şu cevabı verdi:

— Beraat caiz; muhayyerlik ise batıldır. Baksanıza, bir adam, muhayyerlik üzere bir şeyi bağışladığında bağış makbul oluyor da, muhayyerlik batıl oluyor. Beraat ise daha evladır. Muhıyt'te de böyledir.

Müntekâ'da, İbnü Semâa, İmâm Muhammed (R.A.)'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

Bir adam, diğerine: "Şu cariyeyi, bin dirhem bedel vermen karşılığında sana bağışladım." der ve ona bu cariyeyi teslim eder; o da cariyeye cima eder ve ondan bir çocuk meydana gelirse, bu durumda cariyeyi veren şahıs, bedelini veya şart koşulan kıymetini Ödemesini o şahsa emreder. Zehıyre'de de böyledir.

Bütün alimlerimiz şöyle buyurmuşlardır: Bir bağış yapılırken, fasid bir şart köşulursa, bu durumda bağış caiz; şart batıl olur.

Meselâ: Bir adam, bir cariye bağışlar ve mevhûbün lehe, onu sat­masını veya onu ümm-ü veled yapmasını .şart koşar yahut o cariyeyi birine satmasını söyler veya bir ay sonra kendisine geri vermesini şart koşarsa, bu durumlarda bağış caizdir. Şartların tamamı ise batıldır. Siracü'l-Vehhâc'da da böyledir.

Bir adam, diğerine, "kendisine geri vermek" veya "onu azad eylemek" şartıyla bir cariye hibe eder veya bir evi, "onun bir kısmını, kendisine geri vermek" şartıyla bağışlarsa, bu durumlarda hibe caiz; şartlar ise batıldır. Kâfi'de de böyledir.
Burada aslolan, teslim almanın şart koşulduğu akidlerde bu şart akdi feshetmez. Hibe ve rehin akidlerinde de  böyledir. Siracü'l-Vehhâc'da da böyledir. [25]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..