Ölüme Hazırlanma
Ölüme yaklaşan bir kimse, sağ yanı üzerine kıbleye karşı çevrilir. Bu bir sünnetttir. Hidâye'de de böyledir.
Bu, ölmek üzere olan kimseye, bir zahmet olmayacağı zamandadır. Eğer zahmet olacaksa, o şahıs hali üzere terkedilir. Zâhİ-dî'de de böyledir.
Ölümün yaklaşmasının alameti : Ölmek üzere olan kimsenin ayaklarım salıvermesi, onları dikememesi, burnunun eğilmesi; gözle kulak arasının kararıp çökmesi; husyelerinin derisinin çekilmesidir. Tebyîn'de de böyledir.
Yüzünün derisinin çekilip toplanması, yüzünde teattufün görülmemesi de, ölümün yaklaşmasının alamederindendir. Sİrâcü'l-Vehhâc'da da böyledir.
Ölmek üzere olan kimseye, şehadet kelimeleri telkin edilir.
Bu telkin şöyle yapılır : Gargara halinden Ccan boğaza gelmeden) önce, halet-i nezi'de, o kimsenin yanında, açıktan ve ona işittirecefc bir şekilde ; «Eşhedü enlâ ilahe illallah ve eşhedü enne Mu-hammeden Resûlullâh» denilir.
Şehadet kelimesi, bu kimsenin yanında tekrar edilir ve fakat: «Sen de söyle» denilmez. Söylemesi için de İsrar edilmez. Çünkü, reddetme korkusu vardır. Bu kimse, keMme-i şehadeti, bir defa söylerse, teükin .tekrarlanmaz; ancak başka bir söz söylenebilir. Cevhe-retü'n - Neyyire'de de böyledir.
Bu telkin, bü-icmâ' sünnettir. Fakat, bize göre, Zâhirii'r-rivayede, bir kimseye öldükten sonra telkin yapılmaz. Aynî'de de böyledir.
Biz bu telkini, ölürken ve defnedilirken söyleriz. Muzma-rât'ta da böyledir.
Telkin verene müstehap olan, ölenin meserreti ile suçlu duruma düşmemesi ve önün iyiliğine inananlardan olmasıdır. Sİrâ-cül - Vehhâc'da da böyledir.
«Ölümü- yaklaşan kimseden, küfrü icabettiren sözler sadır olursa, o kimsenin küfrüne hükmedilmez. Ve ona, müslüman muamelesi yapılır.» demişlerdir. Fethül - Kadirde de böyledir,
Ifayırh ve salîh olan kimselerin, ölmek üzere olan kimsenin yanında bulunmaları, rağbet edilen ve güzel görülen bir şeydir, ölmek üzere olan kimsenin yanında, Ya-Sîn Sûresini okumak müstehapür. îbn-i Emİrü'I - Hacc'm Münyetü'I - Musallî Şerhİ'nde de böyledir.
ölüme hazır bulunan kimsenin yanında, güzel koku bulundurulur. Zâhidî'de de böyledir.
ölüme yakın olan bir kimsenin yanında, hayızlı ve cünüp kimselerin bulunmasında bir beis yoktur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir kimse öldüğü zaman, çeneleri bağlanır ve gözleri kapa-tiüır. Bu işi ailesi içinden en merhametlisi, en suhûletli bir şekilde ve gücünün yettiği kadar mülayim bir hareketle yapar. Ve, enliee bir bez parçası ile alt çenenin altından, başın üstüne doğru, çenelerini bağlar. Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir.
Bu kimse, ölen şahsın gözlerini kapatırken : «Bismillah. 'Alâmillet-i ResûİHlâh (S.Â.VJ » der. Ve : «Allahümme yesslr aleyhi emrehû ve sehhffl aleyhi mâ ba'dehû ve esıdhü bi - likâike ve'c'al mâ haraca Ueyhi hayran mirama haraca anhü» der. Tebyîn'de de böyledir.
Bunların manası : «Allah'ın adıyla. Resûlullâh'm milleti ( dini) üzere.» ve : «Allah'ım bunun işini kolaylaştır. Bundan sonra da, buna kolaylık göster. Bunu, sana kavuşması sebebi ile saîd eyle. Çıkıp vardığı o yeri, çıkıp gittiği bu yerden daha hayırlı eyle.»
Bu kimse, ölen kimsenin masfallarım ovalar, yumuşatır. Kollarını yanlarına uzatır. Parmaklarını avuçlarına koyarak, ölünün parmaklarım açar ve uzatır. Uyluklarını ve bacaklarını güzelce uzatır. Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir.
Ölen kimsenin üzerinde olan elbiseleri çıkarmak, müste-haptır. Ve, bütün vücudunu kapatacak şekilde, üzerine bir Örtü örtülür. Başındaki şahıs, ölen kimseyi, yüksekçe bir tahta veya sedir üzerine uzatır. Yerin rutubetinin, ölen şahsa isabet etmemesi için böyle yapılır. Odanın kokusu değiştirilir.
Ölünün başındaki şahıs, ölen kimse şişmesin diye, karnının üzerine ya bir demir parçası veya yaş toprak, çamur gibi bir şey koyar. Sirâcü'İ - Vehhâc'da da böyledir.
Ölen kimsenin, akrabalarına ve komşularına ölmünü haber vermek müstehaptir. Böylece, onlar o kimsenin, cenaze namazım kı-îanak ve ona dua ederek, hakkını eda etmiş olsunlar diye... Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir.
Bazı âlimler, bir şahsın ölümünü ilan için, sokakta bağırmayı kerîh görmüşler; bazıları ise, bunda bir beis görmemişlerdir. Serahsî'nin Muhıyt'inde de böyledir.
Ölünün borcunu ödemeye ve onu borçtan kurtarmaya gayret göstermek müstehaptır.
Ölünün .teçhizine hemen başlanır; bu te'hir edilmez. Eğer, bir kimse aniden Ölürse, ölümü iyice anlaşılsın diye, bir müddet bekletilir. Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir.
Yıkanmcaya kadar, ölünün yanında Kur'ân okumak mek-r'uhtur. Tebyîn'de de böyledir.
îmânı Muhammed CR.A.) : «Ölen bir kadının karnındaki çocuk hareket ederse, o kadının karnı yarılır; çocuk çıkartılır. Buna müsaade vardır. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir. [24]
Bu, ölmek üzere olan kimseye, bir zahmet olmayacağı zamandadır. Eğer zahmet olacaksa, o şahıs hali üzere terkedilir. Zâhİ-dî'de de böyledir.
Ölümün yaklaşmasının alameti : Ölmek üzere olan kimsenin ayaklarım salıvermesi, onları dikememesi, burnunun eğilmesi; gözle kulak arasının kararıp çökmesi; husyelerinin derisinin çekilmesidir. Tebyîn'de de böyledir.
Yüzünün derisinin çekilip toplanması, yüzünde teattufün görülmemesi de, ölümün yaklaşmasının alamederindendir. Sİrâcü'l-Vehhâc'da da böyledir.
Ölmek üzere olan kimseye, şehadet kelimeleri telkin edilir.
Bu telkin şöyle yapılır : Gargara halinden Ccan boğaza gelmeden) önce, halet-i nezi'de, o kimsenin yanında, açıktan ve ona işittirecefc bir şekilde ; «Eşhedü enlâ ilahe illallah ve eşhedü enne Mu-hammeden Resûlullâh» denilir.
Şehadet kelimesi, bu kimsenin yanında tekrar edilir ve fakat: «Sen de söyle» denilmez. Söylemesi için de İsrar edilmez. Çünkü, reddetme korkusu vardır. Bu kimse, keMme-i şehadeti, bir defa söylerse, teükin .tekrarlanmaz; ancak başka bir söz söylenebilir. Cevhe-retü'n - Neyyire'de de böyledir.
Bu telkin, bü-icmâ' sünnettir. Fakat, bize göre, Zâhirii'r-rivayede, bir kimseye öldükten sonra telkin yapılmaz. Aynî'de de böyledir.
Biz bu telkini, ölürken ve defnedilirken söyleriz. Muzma-rât'ta da böyledir.
Telkin verene müstehap olan, ölenin meserreti ile suçlu duruma düşmemesi ve önün iyiliğine inananlardan olmasıdır. Sİrâ-cül - Vehhâc'da da böyledir.
«Ölümü- yaklaşan kimseden, küfrü icabettiren sözler sadır olursa, o kimsenin küfrüne hükmedilmez. Ve ona, müslüman muamelesi yapılır.» demişlerdir. Fethül - Kadirde de böyledir,
Ifayırh ve salîh olan kimselerin, ölmek üzere olan kimsenin yanında bulunmaları, rağbet edilen ve güzel görülen bir şeydir, ölmek üzere olan kimsenin yanında, Ya-Sîn Sûresini okumak müstehapür. îbn-i Emİrü'I - Hacc'm Münyetü'I - Musallî Şerhİ'nde de böyledir.
ölüme hazır bulunan kimsenin yanında, güzel koku bulundurulur. Zâhidî'de de böyledir.
ölüme yakın olan bir kimsenin yanında, hayızlı ve cünüp kimselerin bulunmasında bir beis yoktur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir kimse öldüğü zaman, çeneleri bağlanır ve gözleri kapa-tiüır. Bu işi ailesi içinden en merhametlisi, en suhûletli bir şekilde ve gücünün yettiği kadar mülayim bir hareketle yapar. Ve, enliee bir bez parçası ile alt çenenin altından, başın üstüne doğru, çenelerini bağlar. Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir.
Bu kimse, ölen şahsın gözlerini kapatırken : «Bismillah. 'Alâmillet-i ResûİHlâh (S.Â.VJ » der. Ve : «Allahümme yesslr aleyhi emrehû ve sehhffl aleyhi mâ ba'dehû ve esıdhü bi - likâike ve'c'al mâ haraca Ueyhi hayran mirama haraca anhü» der. Tebyîn'de de böyledir.
Bunların manası : «Allah'ın adıyla. Resûlullâh'm milleti ( dini) üzere.» ve : «Allah'ım bunun işini kolaylaştır. Bundan sonra da, buna kolaylık göster. Bunu, sana kavuşması sebebi ile saîd eyle. Çıkıp vardığı o yeri, çıkıp gittiği bu yerden daha hayırlı eyle.»
Bu kimse, ölen kimsenin masfallarım ovalar, yumuşatır. Kollarını yanlarına uzatır. Parmaklarını avuçlarına koyarak, ölünün parmaklarım açar ve uzatır. Uyluklarını ve bacaklarını güzelce uzatır. Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir.
Ölen kimsenin üzerinde olan elbiseleri çıkarmak, müste-haptır. Ve, bütün vücudunu kapatacak şekilde, üzerine bir Örtü örtülür. Başındaki şahıs, ölen kimseyi, yüksekçe bir tahta veya sedir üzerine uzatır. Yerin rutubetinin, ölen şahsa isabet etmemesi için böyle yapılır. Odanın kokusu değiştirilir.
Ölünün başındaki şahıs, ölen kimse şişmesin diye, karnının üzerine ya bir demir parçası veya yaş toprak, çamur gibi bir şey koyar. Sirâcü'İ - Vehhâc'da da böyledir.
Ölen kimsenin, akrabalarına ve komşularına ölmünü haber vermek müstehaptir. Böylece, onlar o kimsenin, cenaze namazım kı-îanak ve ona dua ederek, hakkını eda etmiş olsunlar diye... Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir.
Bazı âlimler, bir şahsın ölümünü ilan için, sokakta bağırmayı kerîh görmüşler; bazıları ise, bunda bir beis görmemişlerdir. Serahsî'nin Muhıyt'inde de böyledir.
Ölünün borcunu ödemeye ve onu borçtan kurtarmaya gayret göstermek müstehaptır.
Ölünün .teçhizine hemen başlanır; bu te'hir edilmez. Eğer, bir kimse aniden Ölürse, ölümü iyice anlaşılsın diye, bir müddet bekletilir. Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir.
Yıkanmcaya kadar, ölünün yanında Kur'ân okumak mek-r'uhtur. Tebyîn'de de böyledir.
îmânı Muhammed CR.A.) : «Ölen bir kadının karnındaki çocuk hareket ederse, o kadının karnı yarılır; çocuk çıkartılır. Buna müsaade vardır. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir. [24]
Konular
- Vakit :
- Allahu Teâla'yı Zikretmek :
- Hutbenin Sünnetleri
- 17- BAYRAM NAMAZLARI
- Teşrik Günlerinde Alınan Tekbirler
- Teşrik Tekbirlerinin Sıfatı
- Teşrik Tekbirlerinin Adedi Ve Mahiyeti :
- Teşrik Tekbirlerinin Şartları :
- Teşrik Tekbirlerinin Vakti :
- 18- KÜSÛF NAMAZI
- Husuf Namazı :
- 19- İSTİSKA ( = YAĞMUR DUASI)
- 20- KORKU NAMAZI
- Korku Namazı Nasıl Kılınır :
- 21- CENAZELER
- Ölüme Hazırlanma
- Ölüyü Yıkamak
- Ölünün Kefenlenmesi
- Cenazenin Taşınması
- Cenaze Namazı
- Cenaze Namazı Nasıl Kılınır
- Kabir, Defin Ve Ölünün Kabirden Başka Bir Yere Nakledilmesi
- Bu Konu İle İlgili Bazı Meseleler :
- Şehidlik Ve Şehidlerle İlgili Hükümler
- Şehidin Hükmü :
- 22- SECDELER
- NİKÂH
- (Kitâbü'n Nikâh)
- 1- NİKÂHIN ŞER'İ TARİFİ, SIFATI, RÜKNÜ, ŞART VE HÜKMÜ
- Nikâhın Tarifi: