2- Sıhriyet Sebeb İle Nikâhları Haram Olan Kadınlar
Sıhriyet sebebi ile nikâhları haram olan kadınlar, dört kısımdır :
1- Kanların .anneleri i!e baba ve anne cihetinden onların^ ne kadar yukarıda olursa olsun, büyük anneleridir.
2- Bir erkek, karısının kızlarını ve bunların da, her ne kadar aşağı inerse insin kızlarını alamaz. Ancak, bu hükümde bu erkeğin karısı ile (ki bu kadın o kızların anasıdır.) cima1 etmiş olması şarttır, Hâvi'l - Kudsî'de de böyledir.
Karısının kızının, bu adamsn yanında olup olmaması da müsâvî-dîr. Kâdîhân'ın Câmiu's - Sağîr Şerhi'nde de böyledir.
Âlimlerimiz, kızlığın (='bir adamın hanımının, başka kocasından olan, kızının) haramîığı hususunda, halveti de, cima' makamına koymuşlardır.
3- Bir kimsenin; oğlunun, oğlunun oğlunun, kızının oğlunun kendileri ile halen nikâhlı bulunmayan karılarını da alması haramdır. Bunlar, ne kadar aşağı giderse gitsin ve karılarına cima* yapmış olsunlar veya yapmamış bulunsunlar, bu kadınlarla, o erkeğin nikâhlanması haramdır. Ancak, oğulluğun ayrılmış bulunan karısını, babalığın alması haram değildir. Serahsî'nin Muhiyt'inde de böyedir.
4- Baba ve anne tarafından, büyük babaların ve ne kadar yukarı giderse gitsin, onların babalarının karılarını nikahlamak ve cima' etmek de ebediyyen haramdır. Hâvî'l - Kudsî'de de böyledir.
Sıhriyet sebebi ile, nikâhın haram olması, sahih nikâh ile sabit olur; fâsid -nikâh ile sabit olmaz, Serâhsî'nîn Muhıyt'lnde de böyledir.
Bir adam, fâsid bir nikâhla bir kadın alsa, o kadının annesi, sadece bu fâsid nikâh sebebi ile haram olmaz; bilakis cima' sebebi ile haram olur. BahrÜ'r- Râik'ta da böyledir.
Bir kimse, bîr kadınla helal olarak veya şüphe üzerine veyahut da zina yolu ile cima' etmiş olsa, bu durumların hepsinde de sıhriyet sebebi ile haram olma kaidesi sabit olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir kimse, b'" kadınla zina etse, o kadının anası, anasının anası ve ne kadar yukarı giderse gitsin onların da anaları ile; kızı, kızının kızı ve ne kadar aşağı giderse gitsin, onların da kızları bu adama haram olur,
Keza, o zlnâ olunan kadın da, zina eden erlceğln babasına, babasının babasına ve ne kadar yukarı giderse gitsin, onların da babalarına; oğluna, oğlunun oğluna ve ne kadar aşağı giderse gitsin onların oğullarına haram olur. Fethü'l - Kadîr'de de böyledir.
Bir kadına cima' eden kimse, onu ifdâ etse (=yanî kubül ve dübür yollarının arasını yırtıp birleştırse); bu durumda, cirr.â'nın ferce yapıldığına dair kesin bilgisi olmadığı için, o kadının anası bu erkeğe haram olmaz. .Ancak, bu kadın hâmile kalır ve erkek de bu hamileliğin kendisinden olduğunu bilirse, bu durumda o kadının anası bu erkeğe haram olur. Bahrü'r - Râık'ta da böyledir,
Sıhriyet sebebi ile haremlik, cima' yapmak sebebi ile sabit olduğu gfbi, dokunmak, öpmek ve şehvetle ferce bakmak sebebi ile de sabit olur. Zehiyre'de de böyledir.
Bize göre, bu gîbi şeylerin nikâh, mülkiyet veya fücur se bebi ile yapılmış olması da müsâvîdir. Mültekıt'ta da böyledir.
Âlimlerimiz: «Bu hususta rebîbe (= üvey kız) de diğerleri de musâvîdir.» demişlerdir. Zehiyre'de de böyledir.
Bir kadını kucaklayıp boynuna sarılmak ve etlerini şehvetle birbirine dokundurmak da, öpmek yerindedir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Keza, şehvetle »ırmak da, öpmek gibidir, Hulâsa'da da böyledir,
Bir kadın, bîr erkeğin zekerine şehvetle baksa veya ona şehvetle elini dokundursa veyahut da o erkeği şehvetle öpse, bu sebeplerden dolayı sıhriyet haramîığı meydana gelir. CevheretÖ'n - Neyyi-re'de de böyledir.
Başka yerine bakmakla, musâharat (sıhriyet sebebi ile ha-ramlık) sabit olmaz. Ancak, şehvetle bakıp, azalarına dokunmak, bu hükümden müstesnadır. Bunlar, şehvetsiz yapılırsa, musaharatm sabit olmayacağında, bir görüş ayrılığı yoktur. Bedâi'de de böyledir.
Burada, bakmak hususunda mu'teber oian, fercin dâhiline bakmaktır. Hidâye'de de böyledir.
Fetva da, bunun üzerinedir, Zahfaiyye'de ve Cevheretül - Ah-lâtî'de de böyledir.
Âlimlerimiz: «Bir kadın ayakta iken, fercine bakılırsa, musa-harat hürmeti (= sıhriyet sebebi ile haramiık) sabit olmaz; ancak, kadın, dayanarak oturmuş olduğu halde fercin içine bakılırsa, bu ha-rsmlık sabit olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir kimse, ince bir örtü veya bir cam arkasından bir kadının fercine bakmış olsa; eğer ferci açıkça görünürse, sıhriyet sebebi ile haramlık sabit olur.
Bir kimse, aynada bir kadının fercini görmüş olsa ve ona şehvetle baksa, bu adama, o kadının anası da, kızı da haram olmaz. Çünkü, bu erkek o kadının fercîni görmemiştir, gördüğü onun aynada ki aksidir.
Bir havuzun kenarında veya bir köprünün üzerinde oturan bir kadının ferci, suyun içinde görünse; bir erkek de ona şehvetle bakmış olsa, sıhriyet sebebi Üe haramlık sabit olmaz. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Sahih olan da budur. Hulâsa'da da böyledir.
Ancak, 'bîr erkek, suyun içinde bulunan bir kadının fercîne şehvetle bakarsa, bu durumda sıhriyet sebebi ile haramlık sabit olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir şahıs, kendi kızının fercine şehvetsiz olarak baksa; cariyesinin de kızının durduğu şekilde durmasını İstese ve kızının da fercini görmekte olduğu halde, cariyesine şehvetle baksa; bu durum hakkında, âlimler: «Eğer, kızının fercine bakmaktan dolayı, o adam şehvete gelmişse, karısı kendisine haram olur. Ancak, o şekilde durmasını İstediği cariyesinin fercine baktığı için şehvete gelmişse, karısı kendisine haram olmaz. Bu durumda, kızının fercine bakması, şehvetle olmamış olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Dokunmak sebebi ile haramlığın sabit olması için, dokunmanın kasden, unutarak, zoraki veya hatâen olması arasında da bir fark yoktur. Fethü'l - Ksdîr'de de böyledir.
Dokunmak, uyku esnasında olsa bile, hüküm yine böyledir. Mi'râcü'd - Dirâyc'de de böyledir.
Bir kimse, cima yapmak için karısını uyandırsa ve bu sırada eli karısı zanm ile kızına do'kunsa ve müştehâ [= dokuz yaşını geçmiş) olan kızına, annesi sanarak ilişmiş olsa; o kızın annesi, o adama ebediyyen haram olur. Fethü'İ - Kadîr'de de böyledir.
Bir kimse, kızının saçını şehvetle okşasa; eğer bu kimsenin elinin dokunduğu saçlar, kızın başının üzerinde olan saçlar ise, haramlık sabit olur. Şayet, dokunduğu saçlar, başın haricinde sallan-an saçlar ise, haramlık sabit olmaz. Natıfî, böyle bir ayırım yapmamıştır. Zahîriyye'de de böyledir. Vecîzü'l - Kerderî ve Sirâcü'I - Vehhâc'-da da böyledir.
Bir kimse, şehvetle kızının tırnaklarını okşamiş olursa, yine haramlık sabit olur. Hulâsa'da da böyledir.
Dokunmak sebebi ile musâharatm haram olması, ancak, kadınla erkeğin ar-alarında elbise (veya bir örtü) bulunmadığı zaman gerekmektedir. Fakat, aralarında elbise (veya bir örtü) varsa ve bu da dokunan kimseye, dokunduğu kimsenin sıcaklığını hissettirmeyecek kadar kalın olursa, bu durumda musâ:harat haramlığı, âleti İntişar etmiş olsa bile, sabit olmaz. Ancak, elbise [veya örtü) ince olur da dokunanın eli, dokunulanın sıcaklığını duyarsa, haramlık sabit o!ur. Zehıyre'de de böyledir.
Keza erkdk, kadının mestinin altını okşasa ve fakat onun ayağının yumuşaklığını hissetmese, bu durumda haramlık sabit olmaz; hissederse, haramlık sabit olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir erkek, bir kadını örtüsünün üzerinden öpse; kadın, eğer erkeğin dudaklarının hararetini (sıcaklığını veya soğukluğunu) hissederse, bu durumda öpme ve dokunma fiili vuku' bulmuş olur. MuhiyV-te de böyledir.
Haremliğin sabit olması İçin, dokunmanın devamlı olması şart değildir. Hatta: «Bu 'adam, elini şehvetle uzatsa ve eli, kızının burnuna dokunsa; bu dokunmadan dolayı o adamın şehveti artarsa; elini, o anda geri çekse bile, karısı kendisine haram olur. Zehıyre'de de böyledir.
Ancak, bu durumda, kadının müşteha olması şarttır. Tebyîn'-de de böyledir.
Fetva, şehvet mahallinin dokuz yaş olduğu; bundan daha aşağı olmadığı şeklindedir. Mi'râcü'd- Dirâye'de de böyledir.
Ebû'l - Leys : «Dokuz yaşından aşağı olanlar müşteha olmazlar.» demiştir. Fetva da bunun üzerinedir. Felâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
İmâm Ebû Bekr şöyle demiştir: «Müftünün, yedî ve sekiz yaşların müşteha olacağına, fetva vermesi münâsip olur. Aslında, bu yaşlardan dolayı sıhriyet sebebi ile haramlik sabit olmaz; ancak bu yaşlarda bulunan kızlar, vücutlu ve şişman olurlarsa, sıhriyet sebebi ile haramlığın sabit olacağına, fetva verilir.» Muzmarât'ta da böyledir.
Bir kimse, müşteha olmayan bir küçük kızla cima' etmiş olsa, sıhriyet sebebi ile haramhk sabit olmaz. Bahrü'r-Râık'ta da böyledir.
Bir kadın, ne kadar yaşlı olursa olsun; hatta, kendisinden şehvet uzak olsa bile, sıhriyet sebebi ile haramlığı gerektirir. Çünkü o, haram olan kadınlara dahildir. Yaşlılığı sebebi ile haramfıktan çıkmaz; çocuk gibi değildir. Tebyîn'de de böyledir.
Musâharat haramlığı için, erkeğin de şehvet çağında olması şart kılınmıştır. Meselâ : Dört yaşındaki bir erkek çocuk, babasının karısı ile cima' etse, bununla musâharat haramlığı sabit olmaz. Fet-hü'l - Kadîr'de de böyledir.
Ancak, küçük bir çocuğun, kendisi gibi diğer bir küçük çocuğa cima' etmesi, bulûğa ermiş kimselerin cimâ'sı menzilindedir. Âlimler: «Bir küçük oğlan çocuk, küçük bir kız çocuğuna cima1 etse, müşteha olup, utanan kimseye cima' etmiş hükmünde olur. Fetâvâyî Kâdîhân'da da böyledir.
Şehvet hususunda, dokunma ve bakma zamanına itibar edilir. Hatta, şehvetsiz olarak tutan veya bakan bir kimse, onu bıraktıktan sonra şehvete gelse, bu sebepten dolayı sıhriyet haramlığı meydana gelmez.
Erkekte şehvetin hududu, âletinin ayağa kalkması veya daha önce, ayağa kalkmışsa, intişarının artmasıdır. Tebyîn'de de böyledir. Sahih olan budur. Cevâhirü'l- Ahlâtıyye'de de böyledir. Fetva da buna göredir. Huiâsa'da da böyledir.
Âleti intişar edip, karısını isteyen kimse, karısı zanni ile kızının uylukları arasına girdirse, bu durumda âletinin intişarı artmamışsa, kızın annesi haram olmaz.
Bu hüküm, erkeğin genç olduğu ve cimâya gûcû yettiği durumlar içindir. Eğer erkek, ihtiyar veya hadım olursa, şehvetin hududu, kalbinde arzu, iştah hasıl olması hâlidir. Fakat, önceden de kal-ıbinde bu iştah varsa, sıhriyet bakımından karamlığın hasıl olması için, bu iştah ve hareketin fazlalaşması gerekir. Mühıyt'te de böyledir.
Bu hususta, kadının ve zekeri kesilmiş erkeğin şehvetinin hududu ise, önceden şehvet halinde değilse kalbinde iştah hissetmesi ve ondan lezzet almasıdır; veya önceden şehvet duymakta ise, bunun artması gerekir. Nikâye'de de böyledir.
Bunların her hangi birinde de şehvetin bulunması kâfidir. Bunun şartı ise, meninin İnzal olmasrdır. Meni, dokunma, veya bakma anında inmedikçe, musâharat haramlığı sabit olmaz. Sadru'ş -Şehîd böyle söylemiştir, Fetva'da bu kavil üzeredir. Şümnî Şerh-i Nikâye'de de böyledir.
Dokunur dokunmaz inzal vâki olsa, musâharat haramlığı sabit olmaz. Sahih olan kavil budur. Çünkü, inzal sebebi ile, o kimsenin cimâ'a davet etmediği açığa çıkmış olur. Kâfî'de de böyledir.
Kadının dübürüne bakmakla, m us ah ara t haramlığı sabit olmaz. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Keza, dü'bürden cima' yapma'kla da sı'hrîyyet sebebi ile ha-ramlık sabit olmaz. Tebyîn'de de böyledir. Esahh olan budur; Muhiyt'-te de böyledir; fetva da bunun üzerinedir. Cevâhirü'l - Ahlâtî'de de böyledir. [10]
1- Kanların .anneleri i!e baba ve anne cihetinden onların^ ne kadar yukarıda olursa olsun, büyük anneleridir.
2- Bir erkek, karısının kızlarını ve bunların da, her ne kadar aşağı inerse insin kızlarını alamaz. Ancak, bu hükümde bu erkeğin karısı ile (ki bu kadın o kızların anasıdır.) cima1 etmiş olması şarttır, Hâvi'l - Kudsî'de de böyledir.
Karısının kızının, bu adamsn yanında olup olmaması da müsâvî-dîr. Kâdîhân'ın Câmiu's - Sağîr Şerhi'nde de böyledir.
Âlimlerimiz, kızlığın (='bir adamın hanımının, başka kocasından olan, kızının) haramîığı hususunda, halveti de, cima' makamına koymuşlardır.
3- Bir kimsenin; oğlunun, oğlunun oğlunun, kızının oğlunun kendileri ile halen nikâhlı bulunmayan karılarını da alması haramdır. Bunlar, ne kadar aşağı giderse gitsin ve karılarına cima* yapmış olsunlar veya yapmamış bulunsunlar, bu kadınlarla, o erkeğin nikâhlanması haramdır. Ancak, oğulluğun ayrılmış bulunan karısını, babalığın alması haram değildir. Serahsî'nin Muhiyt'inde de böyedir.
4- Baba ve anne tarafından, büyük babaların ve ne kadar yukarı giderse gitsin, onların babalarının karılarını nikahlamak ve cima' etmek de ebediyyen haramdır. Hâvî'l - Kudsî'de de böyledir.
Sıhriyet sebebi ile, nikâhın haram olması, sahih nikâh ile sabit olur; fâsid -nikâh ile sabit olmaz, Serâhsî'nîn Muhıyt'lnde de böyledir.
Bir adam, fâsid bir nikâhla bir kadın alsa, o kadının annesi, sadece bu fâsid nikâh sebebi ile haram olmaz; bilakis cima' sebebi ile haram olur. BahrÜ'r- Râik'ta da böyledir.
Bir kimse, bîr kadınla helal olarak veya şüphe üzerine veyahut da zina yolu ile cima' etmiş olsa, bu durumların hepsinde de sıhriyet sebebi ile haram olma kaidesi sabit olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir kimse, b'" kadınla zina etse, o kadının anası, anasının anası ve ne kadar yukarı giderse gitsin onların da anaları ile; kızı, kızının kızı ve ne kadar aşağı giderse gitsin, onların da kızları bu adama haram olur,
Keza, o zlnâ olunan kadın da, zina eden erlceğln babasına, babasının babasına ve ne kadar yukarı giderse gitsin, onların da babalarına; oğluna, oğlunun oğluna ve ne kadar aşağı giderse gitsin onların oğullarına haram olur. Fethü'l - Kadîr'de de böyledir.
Bir kadına cima' eden kimse, onu ifdâ etse (=yanî kubül ve dübür yollarının arasını yırtıp birleştırse); bu durumda, cirr.â'nın ferce yapıldığına dair kesin bilgisi olmadığı için, o kadının anası bu erkeğe haram olmaz. .Ancak, bu kadın hâmile kalır ve erkek de bu hamileliğin kendisinden olduğunu bilirse, bu durumda o kadının anası bu erkeğe haram olur. Bahrü'r - Râık'ta da böyledir,
Sıhriyet sebebi ile haremlik, cima' yapmak sebebi ile sabit olduğu gfbi, dokunmak, öpmek ve şehvetle ferce bakmak sebebi ile de sabit olur. Zehiyre'de de böyledir.
Bize göre, bu gîbi şeylerin nikâh, mülkiyet veya fücur se bebi ile yapılmış olması da müsâvîdir. Mültekıt'ta da böyledir.
Âlimlerimiz: «Bu hususta rebîbe (= üvey kız) de diğerleri de musâvîdir.» demişlerdir. Zehiyre'de de böyledir.
Bir kadını kucaklayıp boynuna sarılmak ve etlerini şehvetle birbirine dokundurmak da, öpmek yerindedir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Keza, şehvetle »ırmak da, öpmek gibidir, Hulâsa'da da böyledir,
Bir kadın, bîr erkeğin zekerine şehvetle baksa veya ona şehvetle elini dokundursa veyahut da o erkeği şehvetle öpse, bu sebeplerden dolayı sıhriyet haramîığı meydana gelir. CevheretÖ'n - Neyyi-re'de de böyledir.
Başka yerine bakmakla, musâharat (sıhriyet sebebi ile ha-ramlık) sabit olmaz. Ancak, şehvetle bakıp, azalarına dokunmak, bu hükümden müstesnadır. Bunlar, şehvetsiz yapılırsa, musaharatm sabit olmayacağında, bir görüş ayrılığı yoktur. Bedâi'de de böyledir.
Burada, bakmak hususunda mu'teber oian, fercin dâhiline bakmaktır. Hidâye'de de böyledir.
Fetva da, bunun üzerinedir, Zahfaiyye'de ve Cevheretül - Ah-lâtî'de de böyledir.
Âlimlerimiz: «Bir kadın ayakta iken, fercine bakılırsa, musa-harat hürmeti (= sıhriyet sebebi ile haramiık) sabit olmaz; ancak, kadın, dayanarak oturmuş olduğu halde fercin içine bakılırsa, bu ha-rsmlık sabit olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir kimse, ince bir örtü veya bir cam arkasından bir kadının fercine bakmış olsa; eğer ferci açıkça görünürse, sıhriyet sebebi ile haramlık sabit olur.
Bir kimse, aynada bir kadının fercini görmüş olsa ve ona şehvetle baksa, bu adama, o kadının anası da, kızı da haram olmaz. Çünkü, bu erkek o kadının fercîni görmemiştir, gördüğü onun aynada ki aksidir.
Bir havuzun kenarında veya bir köprünün üzerinde oturan bir kadının ferci, suyun içinde görünse; bir erkek de ona şehvetle bakmış olsa, sıhriyet sebebi Üe haramlık sabit olmaz. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Sahih olan da budur. Hulâsa'da da böyledir.
Ancak, 'bîr erkek, suyun içinde bulunan bir kadının fercîne şehvetle bakarsa, bu durumda sıhriyet sebebi ile haramlık sabit olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir şahıs, kendi kızının fercine şehvetsiz olarak baksa; cariyesinin de kızının durduğu şekilde durmasını İstese ve kızının da fercini görmekte olduğu halde, cariyesine şehvetle baksa; bu durum hakkında, âlimler: «Eğer, kızının fercine bakmaktan dolayı, o adam şehvete gelmişse, karısı kendisine haram olur. Ancak, o şekilde durmasını İstediği cariyesinin fercine baktığı için şehvete gelmişse, karısı kendisine haram olmaz. Bu durumda, kızının fercine bakması, şehvetle olmamış olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Dokunmak sebebi ile haramlığın sabit olması için, dokunmanın kasden, unutarak, zoraki veya hatâen olması arasında da bir fark yoktur. Fethü'l - Ksdîr'de de böyledir.
Dokunmak, uyku esnasında olsa bile, hüküm yine böyledir. Mi'râcü'd - Dirâyc'de de böyledir.
Bir kimse, cima yapmak için karısını uyandırsa ve bu sırada eli karısı zanm ile kızına do'kunsa ve müştehâ [= dokuz yaşını geçmiş) olan kızına, annesi sanarak ilişmiş olsa; o kızın annesi, o adama ebediyyen haram olur. Fethü'İ - Kadîr'de de böyledir.
Bir kimse, kızının saçını şehvetle okşasa; eğer bu kimsenin elinin dokunduğu saçlar, kızın başının üzerinde olan saçlar ise, haramlık sabit olur. Şayet, dokunduğu saçlar, başın haricinde sallan-an saçlar ise, haramlık sabit olmaz. Natıfî, böyle bir ayırım yapmamıştır. Zahîriyye'de de böyledir. Vecîzü'l - Kerderî ve Sirâcü'I - Vehhâc'-da da böyledir.
Bir kimse, şehvetle kızının tırnaklarını okşamiş olursa, yine haramlık sabit olur. Hulâsa'da da böyledir.
Dokunmak sebebi ile musâharatm haram olması, ancak, kadınla erkeğin ar-alarında elbise (veya bir örtü) bulunmadığı zaman gerekmektedir. Fakat, aralarında elbise (veya bir örtü) varsa ve bu da dokunan kimseye, dokunduğu kimsenin sıcaklığını hissettirmeyecek kadar kalın olursa, bu durumda musâ:harat haramlığı, âleti İntişar etmiş olsa bile, sabit olmaz. Ancak, elbise [veya örtü) ince olur da dokunanın eli, dokunulanın sıcaklığını duyarsa, haramlık sabit o!ur. Zehıyre'de de böyledir.
Keza erkdk, kadının mestinin altını okşasa ve fakat onun ayağının yumuşaklığını hissetmese, bu durumda haramlık sabit olmaz; hissederse, haramlık sabit olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir erkek, bir kadını örtüsünün üzerinden öpse; kadın, eğer erkeğin dudaklarının hararetini (sıcaklığını veya soğukluğunu) hissederse, bu durumda öpme ve dokunma fiili vuku' bulmuş olur. MuhiyV-te de böyledir.
Haremliğin sabit olması İçin, dokunmanın devamlı olması şart değildir. Hatta: «Bu 'adam, elini şehvetle uzatsa ve eli, kızının burnuna dokunsa; bu dokunmadan dolayı o adamın şehveti artarsa; elini, o anda geri çekse bile, karısı kendisine haram olur. Zehıyre'de de böyledir.
Ancak, bu durumda, kadının müşteha olması şarttır. Tebyîn'-de de böyledir.
Fetva, şehvet mahallinin dokuz yaş olduğu; bundan daha aşağı olmadığı şeklindedir. Mi'râcü'd- Dirâye'de de böyledir.
Ebû'l - Leys : «Dokuz yaşından aşağı olanlar müşteha olmazlar.» demiştir. Fetva da bunun üzerinedir. Felâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
İmâm Ebû Bekr şöyle demiştir: «Müftünün, yedî ve sekiz yaşların müşteha olacağına, fetva vermesi münâsip olur. Aslında, bu yaşlardan dolayı sıhriyet sebebi ile haramlik sabit olmaz; ancak bu yaşlarda bulunan kızlar, vücutlu ve şişman olurlarsa, sıhriyet sebebi ile haramlığın sabit olacağına, fetva verilir.» Muzmarât'ta da böyledir.
Bir kimse, müşteha olmayan bir küçük kızla cima' etmiş olsa, sıhriyet sebebi ile haramhk sabit olmaz. Bahrü'r-Râık'ta da böyledir.
Bir kadın, ne kadar yaşlı olursa olsun; hatta, kendisinden şehvet uzak olsa bile, sıhriyet sebebi ile haramlığı gerektirir. Çünkü o, haram olan kadınlara dahildir. Yaşlılığı sebebi ile haramfıktan çıkmaz; çocuk gibi değildir. Tebyîn'de de böyledir.
Musâharat haramlığı için, erkeğin de şehvet çağında olması şart kılınmıştır. Meselâ : Dört yaşındaki bir erkek çocuk, babasının karısı ile cima' etse, bununla musâharat haramlığı sabit olmaz. Fet-hü'l - Kadîr'de de böyledir.
Ancak, küçük bir çocuğun, kendisi gibi diğer bir küçük çocuğa cima' etmesi, bulûğa ermiş kimselerin cimâ'sı menzilindedir. Âlimler: «Bir küçük oğlan çocuk, küçük bir kız çocuğuna cima1 etse, müşteha olup, utanan kimseye cima' etmiş hükmünde olur. Fetâvâyî Kâdîhân'da da böyledir.
Şehvet hususunda, dokunma ve bakma zamanına itibar edilir. Hatta, şehvetsiz olarak tutan veya bakan bir kimse, onu bıraktıktan sonra şehvete gelse, bu sebepten dolayı sıhriyet haramlığı meydana gelmez.
Erkekte şehvetin hududu, âletinin ayağa kalkması veya daha önce, ayağa kalkmışsa, intişarının artmasıdır. Tebyîn'de de böyledir. Sahih olan budur. Cevâhirü'l- Ahlâtıyye'de de böyledir. Fetva da buna göredir. Huiâsa'da da böyledir.
Âleti intişar edip, karısını isteyen kimse, karısı zanni ile kızının uylukları arasına girdirse, bu durumda âletinin intişarı artmamışsa, kızın annesi haram olmaz.
Bu hüküm, erkeğin genç olduğu ve cimâya gûcû yettiği durumlar içindir. Eğer erkek, ihtiyar veya hadım olursa, şehvetin hududu, kalbinde arzu, iştah hasıl olması hâlidir. Fakat, önceden de kal-ıbinde bu iştah varsa, sıhriyet bakımından karamlığın hasıl olması için, bu iştah ve hareketin fazlalaşması gerekir. Mühıyt'te de böyledir.
Bu hususta, kadının ve zekeri kesilmiş erkeğin şehvetinin hududu ise, önceden şehvet halinde değilse kalbinde iştah hissetmesi ve ondan lezzet almasıdır; veya önceden şehvet duymakta ise, bunun artması gerekir. Nikâye'de de böyledir.
Bunların her hangi birinde de şehvetin bulunması kâfidir. Bunun şartı ise, meninin İnzal olmasrdır. Meni, dokunma, veya bakma anında inmedikçe, musâharat haramlığı sabit olmaz. Sadru'ş -Şehîd böyle söylemiştir, Fetva'da bu kavil üzeredir. Şümnî Şerh-i Nikâye'de de böyledir.
Dokunur dokunmaz inzal vâki olsa, musâharat haramlığı sabit olmaz. Sahih olan kavil budur. Çünkü, inzal sebebi ile, o kimsenin cimâ'a davet etmediği açığa çıkmış olur. Kâfî'de de böyledir.
Kadının dübürüne bakmakla, m us ah ara t haramlığı sabit olmaz. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Keza, dü'bürden cima' yapma'kla da sı'hrîyyet sebebi ile ha-ramlık sabit olmaz. Tebyîn'de de böyledir. Esahh olan budur; Muhiyt'-te de böyledir; fetva da bunun üzerinedir. Cevâhirü'l - Ahlâtî'de de böyledir. [10]
Konular
- Şehidlik Ve Şehidlerle İlgili Hükümler
- Şehidin Hükmü :
- 22- SECDELER
- NİKÂH
- (Kitâbü'n Nikâh)
- 1- NİKÂHIN ŞER'İ TARİFİ, SIFATI, RÜKNÜ, ŞART VE HÜKMÜ
- Nikâhın Tarifi:
- Nikâhın Sıfatı:
- Nikâhın Rüknü :
- Nikâhın Şartları:
- Nikâhın Hükümleri
- 2- NİKÂH HANGİ SÖZLE SAHİH OLUR. HANGİSİ İLE SAHİH OLMAZ?
- Sarih Lafız, Kinaye Lafız :
- 3- NİKÂHLANMASI HARAM OLAN KADINLAR
- 1- Nesep Sebebi İle Nikâhları Haram Olan Kadınlar
- 2- Sıhriyet Sebeb İle Nikâhları Haram Olan Kadınlar
- Bu Konu İle İlgili Diğer Bazı Mes'eleler
- 3- Ridâ (- Emişmek) Sebebi İle Nikâhları Haram Olan Kadınlar
- 4- Dörtten Fazla Kadını Ve Birbirinin Mahremi Olan İki Kadını Bir Kimsenin Nikâhı Altında Cem Etmesi
- Dörtten Fazla Yabancı Kadını, Bir Kişinin Nikâhı Altında Toplaması
- Bir Kimsenin Birbirinin Mahremi Bulunan İki Kadını Nikâha Altında Cem Etmesi
- 5- Hür Bir Kadin Üzerine Bir Gâhiyeyi Nikahlamanın Veya Bunlar! Beraber Nikahlamanın Hahamlığı
- 6- Başkalarının Hakki Sebebi İle Nikâha Haram Olan Kadınlar
- 7- Şirk Sebebi İle Nikâhları Haram Olan Kadınlar
- 8- Mülk Sebebi İle Nikâhı Haram Olanlar
- 9- Talâk Sebebi İle Nikaları Haram Olanlar
- Bu Hususlarla İlgili Diğer Bazı Mes'eleler
- 4- NİKÂHTA VELAYET
- Akrabalık:
- Efendilik: