Savm-ı Misal:
Savm-i visal do mekruhtur.
Savm-ı visal: Oruç tutmanın nehyedilmiş olduğu günlerde ds yememek üzere, senenin tamamında oruç tutmaktır.
Bir kimsenin, oruç tutmanın nehyedümiş bulunduğu günlerde oruç tutmaması şartı ile, senenin kalan bütün günlerini oruçlu geçirmesinde, muhtar olan kavle göre bir beis ve kerâhat yoktur Hulâsa'da da böyledir.
Bir kimsenin gece ve gündüz hiç bir şey yemeden arka arkaya oruç tutması mekruhtur. Sirâc'da da böyledir.
Efdâi öİan oruç ramazan hâricinde bir gün tutup nir gûn yemektir,. Hulâsa'da da böyledir.
Şemsü'l - Eimme Halvânî'ye göre: O günlere bir tazim nlyyeti olmaksızın, sadece cumartesi ve pazar günlerinde oruç tutmakta da bir beis yoktur Zehıyre'de de böyledir.
Novrûz've mîhrican günlerinde oruç tutmak mekruhtur. Ancak, bu günler daha önce oruç tutmayı Itiyad edinilen günlere rastlarsa, oruç tutmak mekruh olmaz; aksi halde mekruh olur. Bu günlerde oruç tutmanın efdâîiyeti hakkındaki söze gelince, bu mezkûr günlerden bir gün önce nafile oruç tutan kimselerin, o günlerde de oruç tutmalarının efdâl olduğu manasınadır. Fakat, bir kimse, bu günlerden bir gün önce oruç tutmamışsa, bu günlerde de oruç tutmaması efdâl-dir. Çünkü., o güne ta'zim kasdı ile oruç tutmak haram olur. Zahîriy-ye'de de böyledir- Muhtar olan görüş de budur, Serahsî'nin Muhıyt*-inde de böyledir.
Sükût orucu da mekruhtur. Sükût Orucu dernek, onjçlu iken konuşmamak demektir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Kocasının izni olmadan, bir kadının nâkile oruç tütmssi mekruhtur.
Ancak bir kadın, kocast hasta :se veya oruçlu ise yahut da hac veya umre için İhram!: bulunuyorsa, o zaman izin almadan nafile oruç tutabilir.
Köie ve câriyeier de. efendilerinden izin almadan nâî;!e oruç tutamazlar. Müdebbir olan kadın ve erkeklerle ümm-0 veled de böyledir.
Bunlardan-herhangi biri izm âlmadsn nafile nruç tutarsa, kocanın karısına, efendinin de kölesine bu -~ oruçlarını bozdurma- hakkı vardır.
Kocası izm verirse veya ölürse, kadın bu şekilde bozmuş olduğu orucunu kaza eder. Köle ve câriye de, efendisi izin verirse veya azâd ederse bu şekilde bozmuş olduğu orucunu kaza eder. Koca hasta bulunur veya oruçlu olur veyahut da ihramiı olursa, karısını nafile oruç tutmaktan men' edemez. Bu kadın, kocası nehyetmîs olsa bile oruç tutabilir.
Keza. köie ve cariyeleri, her hâlde efendileri nafile oruç tutmaktan men edebilirler. Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir,
Keffâret-i zıhar İçin tutmakta oldukları oruçları hariç olmak üzere, köle ve cariyelerin tutmaları îcabeden bütün oruçlar, nafile oruçlar gibidir. Hulâsa'da dıa böyledir.
Ecir (= ücretle çalışan bir kimse"- işçi), müste'cirinden (= kendisini ücretle çalıştıran kimseden = işverenden izin almadıkça nafile oruç tutamaz. Ancak böyle olabilmesi İçin, orucunun hizmetine tesir etmesi gerekmektedir. Eğer orucu, hizmetine mâni olmuyorsa, İzin aîmasıns ihtiyaç yoktur. Serahsî'nin Muhıyt'inde de böyledir.
Bir kimsenin kızı, arvası ve bacısı nafile oruç tutmak için o kimseden ızîn almaya muhtaç değildir. Sirâcü'l - Vehhac'da da böyledir.
Oruç tutmak meşakkatli olduğu zaman, misafirin (= yolcunun) oruç tutması da mekruhtur. Fakat böyle olmazsa, yani yolcuya oruç tutmak zor gelmezse ve beraber yiyip içtikleri arkadaşları da yoksa o yolcunun oruç tutması daha efdâldir. Ancak, birlikte yiyip içtikleri arkadaşları varsa ve bunların nafakaları da ortaksa, bu yolcunun iftar etmesi ( oruç tutmaması) efdâl olur. Zahîre'de de böyledir.
Bir misafir, oruçlu olarak sabahlar, sonra da kendi şehrine veya bir başka şehre girer ve ikâmete niyyet ederse, bu kimsenle orucunu bozması mekruh olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir,
Üzerinde ramazan orucu kazası bulunan bir kimsenin nafile oruç tutması mekruh değildir. Mi'râcü'd - Dirâye'de de böyledir.
Eyyâm-ı bıyz'da oruç tutrmak müstehaptır. Eyyâm-i bıyz ise, her ayın on üç, on dört v© on beşinci günleridir, Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir kimsenin sadece cum'a günleri oruç tutması, pazartesi ve perşembe günlerinde olduğu gibi müstehaptır. Bahrüv Râık'ta da böyledir.
Haram ayların tamamında, perşembe, cum'a ve cumartesi gönleri oruç tutmak mDstehaptir. Haram ay'arı : Zilkade, zil-hicce, muharrem ve recep aylandır. Görüldüğü gibi bu ayların üçü birbirini takip eden aylardır; birisi iss tek basınadır.
Zil-hlcce'nin başında dokuz gün oruç tutmak müstehaptır. Sîrâcü'l - Vehhâc'da da böyledir.
Eğer za'fa uğratacaksa. hacıların arefe günü oruç tutmaları mekruhtur. BahrüV- Râık'ta da böyledir.
Keza, hacıların tevriye gününde oruç tutmaları da aynı sebeple mekruhtur. Çünkü bu günlerde hacla ilgili fiiller yapılacaktır; oruç tutmakla bunları yapmaktan âciz kalınabilir.
Şu oruçlar merğûb olan (= beğenilen, sevilen ve rağbet edilen) oruçlardandır:
1- Muharrem orucu,
2- Recep orucu,
3- Şa'ban orucu,
4- Aşure orucu.
Ashâb-ı kiram'a ve âlimlerin tamamına göre, aşure orucu muharrem ayının onuncu günü tutulur. Zahîriyye'de de böyledir.
Aşure gününün orucunu, muharremin dokuzuncu günü ile birlikte tutmak sünnettir. Fethü'l - Kadîr'de de böyledir.
0 Sadece aşure gününde oruç tutrrcak mekruhtur. Ssrahsî'nin Muhıyt'inde de böyledir.
tt Günlerin uzun ve sıcak olmasından dolayı, ya2 günlerinde oruç tutmak nefsi tam ıslahtır, ^ahîyro'de de böyledir[20]
Savm-ı visal: Oruç tutmanın nehyedilmiş olduğu günlerde ds yememek üzere, senenin tamamında oruç tutmaktır.
Bir kimsenin, oruç tutmanın nehyedümiş bulunduğu günlerde oruç tutmaması şartı ile, senenin kalan bütün günlerini oruçlu geçirmesinde, muhtar olan kavle göre bir beis ve kerâhat yoktur Hulâsa'da da böyledir.
Bir kimsenin gece ve gündüz hiç bir şey yemeden arka arkaya oruç tutması mekruhtur. Sirâc'da da böyledir.
Efdâi öİan oruç ramazan hâricinde bir gün tutup nir gûn yemektir,. Hulâsa'da da böyledir.
Şemsü'l - Eimme Halvânî'ye göre: O günlere bir tazim nlyyeti olmaksızın, sadece cumartesi ve pazar günlerinde oruç tutmakta da bir beis yoktur Zehıyre'de de böyledir.
Novrûz've mîhrican günlerinde oruç tutmak mekruhtur. Ancak, bu günler daha önce oruç tutmayı Itiyad edinilen günlere rastlarsa, oruç tutmak mekruh olmaz; aksi halde mekruh olur. Bu günlerde oruç tutmanın efdâîiyeti hakkındaki söze gelince, bu mezkûr günlerden bir gün önce nafile oruç tutan kimselerin, o günlerde de oruç tutmalarının efdâl olduğu manasınadır. Fakat, bir kimse, bu günlerden bir gün önce oruç tutmamışsa, bu günlerde de oruç tutmaması efdâl-dir. Çünkü., o güne ta'zim kasdı ile oruç tutmak haram olur. Zahîriy-ye'de de böyledir- Muhtar olan görüş de budur, Serahsî'nin Muhıyt*-inde de böyledir.
Sükût orucu da mekruhtur. Sükût Orucu dernek, onjçlu iken konuşmamak demektir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Kocasının izni olmadan, bir kadının nâkile oruç tütmssi mekruhtur.
Ancak bir kadın, kocast hasta :se veya oruçlu ise yahut da hac veya umre için İhram!: bulunuyorsa, o zaman izin almadan nafile oruç tutabilir.
Köie ve câriyeier de. efendilerinden izin almadan nâî;!e oruç tutamazlar. Müdebbir olan kadın ve erkeklerle ümm-0 veled de böyledir.
Bunlardan-herhangi biri izm âlmadsn nafile nruç tutarsa, kocanın karısına, efendinin de kölesine bu -~ oruçlarını bozdurma- hakkı vardır.
Kocası izm verirse veya ölürse, kadın bu şekilde bozmuş olduğu orucunu kaza eder. Köle ve câriye de, efendisi izin verirse veya azâd ederse bu şekilde bozmuş olduğu orucunu kaza eder. Koca hasta bulunur veya oruçlu olur veyahut da ihramiı olursa, karısını nafile oruç tutmaktan men' edemez. Bu kadın, kocası nehyetmîs olsa bile oruç tutabilir.
Keza. köie ve cariyeleri, her hâlde efendileri nafile oruç tutmaktan men edebilirler. Cevheretü'n - Neyyire'de de böyledir,
Keffâret-i zıhar İçin tutmakta oldukları oruçları hariç olmak üzere, köle ve cariyelerin tutmaları îcabeden bütün oruçlar, nafile oruçlar gibidir. Hulâsa'da dıa böyledir.
Ecir (= ücretle çalışan bir kimse"- işçi), müste'cirinden (= kendisini ücretle çalıştıran kimseden = işverenden izin almadıkça nafile oruç tutamaz. Ancak böyle olabilmesi İçin, orucunun hizmetine tesir etmesi gerekmektedir. Eğer orucu, hizmetine mâni olmuyorsa, İzin aîmasıns ihtiyaç yoktur. Serahsî'nin Muhıyt'inde de böyledir.
Bir kimsenin kızı, arvası ve bacısı nafile oruç tutmak için o kimseden ızîn almaya muhtaç değildir. Sirâcü'l - Vehhac'da da böyledir.
Oruç tutmak meşakkatli olduğu zaman, misafirin (= yolcunun) oruç tutması da mekruhtur. Fakat böyle olmazsa, yani yolcuya oruç tutmak zor gelmezse ve beraber yiyip içtikleri arkadaşları da yoksa o yolcunun oruç tutması daha efdâldir. Ancak, birlikte yiyip içtikleri arkadaşları varsa ve bunların nafakaları da ortaksa, bu yolcunun iftar etmesi ( oruç tutmaması) efdâl olur. Zahîre'de de böyledir.
Bir misafir, oruçlu olarak sabahlar, sonra da kendi şehrine veya bir başka şehre girer ve ikâmete niyyet ederse, bu kimsenle orucunu bozması mekruh olur. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir,
Üzerinde ramazan orucu kazası bulunan bir kimsenin nafile oruç tutması mekruh değildir. Mi'râcü'd - Dirâye'de de böyledir.
Eyyâm-ı bıyz'da oruç tutrmak müstehaptır. Eyyâm-i bıyz ise, her ayın on üç, on dört v© on beşinci günleridir, Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir kimsenin sadece cum'a günleri oruç tutması, pazartesi ve perşembe günlerinde olduğu gibi müstehaptır. Bahrüv Râık'ta da böyledir.
Haram ayların tamamında, perşembe, cum'a ve cumartesi gönleri oruç tutmak mDstehaptir. Haram ay'arı : Zilkade, zil-hicce, muharrem ve recep aylandır. Görüldüğü gibi bu ayların üçü birbirini takip eden aylardır; birisi iss tek basınadır.
Zil-hlcce'nin başında dokuz gün oruç tutmak müstehaptır. Sîrâcü'l - Vehhâc'da da böyledir.
Eğer za'fa uğratacaksa. hacıların arefe günü oruç tutmaları mekruhtur. BahrüV- Râık'ta da böyledir.
Keza, hacıların tevriye gününde oruç tutmaları da aynı sebeple mekruhtur. Çünkü bu günlerde hacla ilgili fiiller yapılacaktır; oruç tutmakla bunları yapmaktan âciz kalınabilir.
Şu oruçlar merğûb olan (= beğenilen, sevilen ve rağbet edilen) oruçlardandır:
1- Muharrem orucu,
2- Recep orucu,
3- Şa'ban orucu,
4- Aşure orucu.
Ashâb-ı kiram'a ve âlimlerin tamamına göre, aşure orucu muharrem ayının onuncu günü tutulur. Zahîriyye'de de böyledir.
Aşure gününün orucunu, muharremin dokuzuncu günü ile birlikte tutmak sünnettir. Fethü'l - Kadîr'de de böyledir.
0 Sadece aşure gününde oruç tutrrcak mekruhtur. Ssrahsî'nin Muhıyt'inde de böyledir.
tt Günlerin uzun ve sıcak olmasından dolayı, ya2 günlerinde oruç tutmak nefsi tam ıslahtır, ^ahîyro'de de böyledir[20]
Konular
- Orucun Vakti:
- Güneşin Batıp Batmadığında Tereddüt
- Sahur Vaktinde Tereddüt
- Orucun Şartları
- A- Orucun Farz Olmasının Şartları
- B- Orucun Edâsînin Şartı
- C- Edasının Sahih Olmasının Şartı :
- 2- RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMEK (RÜYET-I HİLÂL)
- Şevval Hilâlini Gözetleme
- 3- ORUÇLUYA MEKRUH OLAN VE MEKRUH OLMAYAN ŞEYLER
- Sahur Yemeği
- İftar Ve İftar Duâsı
- Şek Gününde Oruç
- Oruç Tutmanın Mekruh Olduğu Gönler :
- Savm-ı Misal:
- 4- ORUCU BOZAN VE BOZMAYAN ŞEYLER
- Orucu Bozup Sadece Kazayı İcabettlren Şeyler :
- Orucu Bozup Kazayı Ve Hem De Keffâreti İcâbettiren Şeyler
- Bu Konu İle İlgili Bazı Mes'eleler
- 5- ORUÇ TUTMAMAYI MUBAH KILAN ÖZÜRLER
- 1- Yolculuk:
- 2- Hastalık:
- 3- Hamilelik Ve Çocuk Emzirmek:
- 4- Hayız Ve Nifas Hali:
- 5- Şiddetli Açlık Veya Susuzluk :
- 6- İhtiyarlık:
- 6- NEZİRLER (=ADAKLAR)
- 7- İTİKÂF