Bu Konu İle İlgili Bazı Mes'eleler
Ramazanda unutarak yeyip îçen veya clmâ" eden bir kimse, orucum bozuldu zannı ile ve kasden yerse, keffâret gerekmez Ebü Hanîfe (R.A)'ye göre, bu kimse unutarak yiyip içmenin orucu bozmadığını bilse bile, yine o zan ile orucunu bozduğu için bu kimseye keffâret gerekmez. Bu görüş sahihtir. Hulâsa'da 6a böyledir.
Oruçlu iken kusan bir kimse, orucum bozuldu zannr iîe yiyip içerse, kendisine keffâret lâztm gelmez. Fakat, bu kimse, kusmakla orucu yemenin gerekmiyeceğini bilerek yerse, bu durumda kendisine keffâret lâztm gelir. Bahrü'r - Râik'ta da böyledir.
Ramazan günü ihtiiam olan kimse, bu durumda orucunun bozulduğunu zannederek, kasden yer içerse, kendisine keffâret gerekmez. Muhıyt'te de böyledir.
Ancak, bu kimse bu durumda orucunun bozulmadığını bilmekte olduğu halde orucunu bozmuşsa, kendisine keffâret lâzım gelir. Zâhîriyye'de de böyledir.
Hacamat yaptırdıktan (kan aldırdıktan} sonra, orucu boztıidu zannı ile. kasden yiyip içen kimseye hem kaza hem de kefaret gerekir.
Ancak, bu kimseye, orucunun bozulduğu fetvası veri'miş olursa, İmâm Muhammed (R.A.Ve göre kendisine keffâret gerekmez
Keza, bu kimseye bu konuda bir hadîs söylenmiş olsa ve bu kimse ona itiınad etmiş bulunsa, yine kendisine keffâret gerekmez.
Ancak bunlara, İmâm Ebü Yûsuf (R.A.) muhaliftir. O'na göre, bu kimse eğer o hadisin te'v ilini biliyorsa kendisine keffâret gerekir. Hidâye'de de böyledir.
Bir kimse ramazan günü, sürme çekinse, yağlansa veya bıyığını yağlasa ve sonra orucum bozuldu zannı ile kasden birşey yiyip İçse, kendisine keffâret lâzım gelir.
Ancak, bu hususta bir bilgisi yoksa ve kendisine bu durumda yemesi hususunda fetva verilmişse, bu kimseye keffâret lâzım gei-mez= Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Bir misafir (yolcu), öğleden önce, hiç bir şey yeyip içmeden bîr şehre girse ve oruç tutmaya niyyet etse; sonra da kasden cima' eylese, bu kimseye keffâret gerekmez.
Keza, bir mecnun zevalden önce iyileşse ve hiç bir şey yememiş olduğu halde oruca niyyet etse; sonra da cima' etse. kendisine keffâret gerekmez, Sirâcü'I - Vehhâc'da da böyledir.
Bir kimse, geceleyin niyyet etmeyip, sabahleyin zevalden (yâni nehâr-ı şer'înin yansından] önce oruca niyyet etse ve sonra kasden orucunu bozacak olsa. bu kimseye yine sadece kaza lâzım gelir; keffâret lâzım gelmez. Keşfü'I - Kebîr'de de böyledir
Bir kimse orucunu bozsa ve sonra da oruç tutamayacak kadar hasta olsa, bize göre o kimseden keffâret düşer. Sahih olan budur. Fetâvâyi Kâdîhân'ds da böyledir. Zahîriyye'de; bu görüş esahhtır.» denilmiştir.
Bize göre bu hususta asıl kaide: Bir kimse gündüzün sonunda öyle bir hâl ve sıfatta bufunsa ki. gündüzün başında bu hal ve srfat üzere bulunmuş olsa idi; ortıe tutmaması mubah olacaktı; bu durumdaki kimseden keffâret sakıt otur. Fetâvâyî Kâdîhân'da da böyledir.
Ramazan gününde misvak kııllanmiş olan bir kimse, oruca bozuldu zanm^ie ve bilerek yeyip içse, kendisine hsm kaza ve hem de keffâret lâzım geiir. Hulâsa'da d.'- böyledir
Bir kimsenin kıybetini yaptığından dolay; orucu bozuldu zannı ile, iftar eden [= orucunu (bozan) kimseye de. hem kaza hem de keffâret gerekir Bu kimse, bir âlimden fetva almış veya bir hadîs-j şerifi teVil etmiş olsa bile, hüküm aynıdır. Bedâi'de de böyledir. Ulemânın âmmesi de böyle söylemiştir. Fetâvâyî Kâdîhân'da da böyledir*
Kasaen orucunu yedikten sonra havı? olan veya oruç tutamıyacak kadar hastalanan bir kadına da keffâret lâzfm gelmez: sadece o oVucu kaza öder
Keza, orucunu kasden bozduktan sonra bayılan k;msenfn üzerinden de keffâret sakıt olur. Serahsî'nin Muhtyt'İnde de böyledir.
«Orucunu kasden bozduktan .sonra, kendisini kasden yaralamış olan kimsenin üzerinden ise keffâret sakıt olmaz.» denilmiştir Sahih oîan da budur. Zahfriyye'rie de böyledir.
Bir 'hayvanla veya ölü bir insanla möcamsntta bulunan bîr kimse, daha sonra da, bu durumda kendisine keffâret gerekmediğini bile bile kasden yerse, kendisine hem kaza, hem de keffâret lâzım gelir. Ancak, bu şahrs durumu 'bilmemekte ise, - keffâret değil . sadece kaza lâzım gelir
Keza, parmağını arkasına veya önüne ithal eden bir kimse, orucunun bozulduğunu zannedip, kasden yese veya kadının güzelliklerine bakan bir kimse, orucunun bozulduğunu zannederek kasden iftar etse, bu haller de kusma gibidir. Yani bu durumda bu hallerin hükmü, kusmanın hükmü gibidir Hulâsa'da da böyledir.
oauç
Lâşe (= pis olmuş hayvan eti) yiyen bir kimseye, eğer lâşe kurtlanmışsa sadece kaza; kurtlanrnamışsa, hem kaza hem de keffâret lâzım gelir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
O Ramazan günü, gündüz vaktinde idânı edilmeye götürülen oruçlu bir kimse, su istese; bir başka şahıs da su verse ve o adam suyu içse; sonra da affedl-Isc. Şeyhü'l - İmâm Zehlrüddln: "ö kimseye keffâret lâzım gelir.» demiştir.
Ramazan günü, gündüz vaktinde kasden karısı ile cima' eden 'bir kimseyi, devlet başkanı zoraki ve mecburi bîr yoculuğa çıkarmış olsa bile, zâhırü'i - usûlde bu kimsenin üzerinden keffâret sakıt oirnaz. Zâh?r?yyG'd& de böyledir. [25]
Konular
- Orucun Şartları
- A- Orucun Farz Olmasının Şartları
- B- Orucun Edâsînin Şartı
- C- Edasının Sahih Olmasının Şartı :
- 2- RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMEK (RÜYET-I HİLÂL)
- Şevval Hilâlini Gözetleme
- 3- ORUÇLUYA MEKRUH OLAN VE MEKRUH OLMAYAN ŞEYLER
- Sahur Yemeği
- İftar Ve İftar Duâsı
- Şek Gününde Oruç
- Oruç Tutmanın Mekruh Olduğu Gönler :
- Savm-ı Misal:
- 4- ORUCU BOZAN VE BOZMAYAN ŞEYLER
- Orucu Bozup Sadece Kazayı İcabettlren Şeyler :
- Orucu Bozup Kazayı Ve Hem De Keffâreti İcâbettiren Şeyler
- Bu Konu İle İlgili Bazı Mes'eleler
- 5- ORUÇ TUTMAMAYI MUBAH KILAN ÖZÜRLER
- 1- Yolculuk:
- 2- Hastalık:
- 3- Hamilelik Ve Çocuk Emzirmek:
- 4- Hayız Ve Nifas Hali:
- 5- Şiddetli Açlık Veya Susuzluk :
- 6- İhtiyarlık:
- 6- NEZİRLER (=ADAKLAR)
- 7- İTİKÂF
- a) İtikâfin Manası:
- b) İtirafın Kısımları:
- c) İtikâfın Şart Ve Rükünleri:
- Hangi İ'tikâf Daha Efdâldir